bugün

(bkz: lsd)
(bkz: magic mushroom)
(bkz: aşk) *
Küçüktüm o zaman kuzenim bize gelmişti çıkardık topu oynuyoruz. top ilerledi baya bende topun peşine koşarken ayağım bir çukurun içine girdi paslı bir demir tarzı birşey vardı bacağımı kesti. O yaş için korkunç bir durumdu. Ağlamadım tabi erkeğim ben.*
18 yaşımdayım. saat 20:30 gibi. sokakta yalnızım, koşar adımlarla yürüyorum. kulağımda kulaklıklar falan... öyle ıssız falan da değil, gayet normal bir caddedeyim. bir ses duyar gibi oldum, "hanımefendi bakar mısınız?" gayet normal bir caddede olduğum için, başıma fazla bir şey gelebileceğini düşüünmüyordum. kulaklıklarıımı çıkardım. arkamı döndüm, bir adam vardı. biraz yaklaşıp "evet beyefendi buyrun?" dedim.

gördüğüm manzarayı nasıl izah etsem... adam organı fermuardan dışarı çıkarmış, kendini tatmin ediyor diyelim kibar bir tabirle. yüzündeki ifade, o yaptığı iş... bir an şok geçirdim. o an içinde bulunduğum psikolojiyi anlatacak kelimelerim yok sanırım, gerçekten. çakılıp kaldığımı, bağıramadığımı falan biliyorum.

"çok kötü durumdayım ya... eline boşalıcam sadece bi şey yapmıcam... parası neyse veririm..." böyle bir şeyler söyleyip duruyordu.

koşmaya başladım. arkamdan geliyordu. fazla gelemezdi, çünkü caddenin ilerisi daha bir işlekti. kasaplar balıkçılar falan vardı. arkamı döndüm, "eğer defolup gitmezsen esnafı üzerine salarım" dedim. evet, bunu gerçekten dedim. deli cesareti. adam beni oraya yatırıp sikebilirdi, şimdi olsa yapmam yani.

arkamı dönüp koşmaya devam ettim. arkamdan buraya yazamayacağım nahoşlukta cümleler savurduğunu duydum. otobüse bindim, eve döndüm. bilgisayara oturdum. bir müzik açtım. kafamı dağıtmaya çalıştım, ama pek bir faydası olmadı...

bir süre aseksüel gezmişimdir sanırım.
(bkz: gelen mail de bülent ersoy resmi çıkması)*
eminönündeyim akşam sularıydı, saat 10 civarı. şansıma bizim semtin durakları itü'nün biraz aşağısına taşınmış. duraklarda tadilat vardı çünkü.

neyse sordum, durak aşağı taşındı dediler. yolun sahil tarafından yürümeye başladım. durak yolun öbür tarafında idi. bende karşıya geçmek için ışıklara kadar yürüyeyim dedim. bu arada itü'yü geçtim, itü'nün yanında sahile bakan bir park vardır tam önünde bekliyorum.arkamdan ufak bir boyacı çocuk yaklaştı, ağabey ayakkabları boyıyayım mı diye. ayağımdaki sporlarda beyaz. yok kardeş sağol dedim. boyasak ne olacak ki yaw deyince sinirlendim haliyle. hadi olum uza dememe kalmadan 6-7 kişi sardı etrafımı. sıçtın olum cesarettin dedim içimden. neredeyse yalvaracağım boyacıya, abi allah aşkına boya, zaten hediye gelmişti bu ayakkabı, beğenmemiştim. hem erkek adam beyaz ayakkabı mı giyermiş diyecektim ki arkadan tok bir ses;

addaş ne varsa çıkar bahalım dedi. valla yanımda çok para yok gençler bırakın gideyim dememe kalmadan ayağımda bir sıcaklık hissetim. baştan altıma işediğimi sandığım için çok ilgilenmedim ama arkamda duranlardan bir tanesi falçatayı sokmuştu baldırıma.

sonra uyuşmayla beraber çöktüm olduğum yere. elinde ne varsa çıkar yoksa keser atarım boğazını diyordu bir tanesi. ölmek gerçekten sorun değildi, ancak orospu çocuklarının elinde ölmek korkuttu beni, sonra ailem geldi aklıma. üzerime örtülü gazeteyi açtıklarında şok olacaklardı. alın lan dedim, ne varsa attım önlerine basıp gittiler. ama aylarca kendime gelemedim, 1 yıl topalladım onların yüzünden. kendimi toplaması zor oldu. ama geçti hamdolsun. ancak hayatımda bu kadar korktuğumu gerçekten hatırlamıyorum.

(bkz: erkekseniz teker teker gelin lan)
(bkz: yazarların çocukken başına gelen kazalar)
bir keresinde yatağımda uyurken, arkamdan birisi omzumu feci halde dürtmüştü. tabiki de arkamda kimsecikler yoktu. tırsmıştım amına koyim.
99 depremi. Daha korkuncunu hatırlamıyorum.
Bir gecede, o gün sokakta oynadığım arkadaşlarıma veda etmek, kolay olmadı.
gece top oynyorduk. daha kucugum 9-10 yaslarında. cisim geldi isicem dedim yegenim dur bende geliyim dedi. alt tarafı isiycez ama biz bayagı bi uzaklastık mekandan sonra burası iyi dedik ve isemeye basladık iki saf cocuk iseye iseye kullerin uzerine isemisiz. cinlerin o zamanlar insanları korkutmak icin uydurulmus hikaye oldugunu dusunurdum. bi baktım yesil gozleri kırmızı garip seyler cıglık cıglıga ikimizde yardıra yardıra kacmaya calısıyoz ama ben hareket edemiyorum sonra yegenim beni cekti biraz ilerledik o zaman dua etmeyide bilmiyoz arkadas ben oyle korktugumu hatırlamıyorum.12 yasımdan onceki hatırladıgım 2-3 anıdan biridir. cin min artık gormesemde cinlere laf atan birini duyunca tovbe de lan deyip tovbe ettirmeden bırakmam o derece yani.
üniversite de okuyorum o zaman. saat sabahın dördü. neyse efendim muhabbet bitti. herkes yatağına geçti. yatmadan önce üç harfli muhabbeti yapmıştık. kafamı yastığa koymamla, kapının tekmelenmesi bir oldu. tekmelek belki az kalabilir. kırmaya çalışılıyordu belliydi. ben salonda uyuduğum için, bir an da bizim elemanlar yanıma geldi. hepsi titriyor. neyse ses kesildi. bir dakika dolmadı, bu sefer kapımızın önünden davul sesi gelmeye başladı ve rahat beş dakika sürdü. sabaha kadar uyumadık, korkudan işemeye bile gidemedik o derece fenaydı.
Yeni taşındığımız evde misafirleri balkonda yemek sofrasında ağırlarken ve bu esnada muhabbet ederken; sol tarafımdan aşağı inen hafif büyük bir örümceği görünce ( örümcek'den acayip derecede huylanan bir adamım) "ananın a*ını si*keyim" diye bağırıp içeri kaçtım. sonra elime geçirdiğim bir terlik aracılığı ile, örümceğin üzerine kendimi kaybedercesine on defa vurduktan sonra, hiç birşey olmamış gibi oturup yemeğime devam ettim.

nefret ediyorum örümceklerden.

edit = imla
(bkz: hbbia ile dalga geçip evet efendim li role düşmek)
13 yaşındaydım sanırım okuldan gelmiş yemeğimi yemiştim dinlenmek istemiştim hasta gibiydim sanki biraz, ben odamda yatağımın üzerinde yatıp öyle boş boş dururken annemler yan odadaydı seslerini duyuyodum sonra birden bir adam belirdi gözümün önünde sadece bi adamda değil bir yer sanki tavana salak salak bakarken birden rüya görmeye başlamış gibiydim uyuyormuydum uyanıkmıydım ayırt edemiyordum bem beyaz tenli bir adamdı soğuktu buz gibiydi terlemişti sanki hasta gibiydi siyah saçları vardı yüzü vücudu kareydi asimetrik bi bozukluğu vardı sanki yada insan olmasına rağmen iskelet yapısı bizim ki gibi değildi daha farklıydı sanki elbisesi parça parça siyah kumaşlardan oluşuyor ve uçuşuyordu yüzünde kötü bir ifade vardı gülüyordu öyle gülerek bana baktı ben sanki oradaydım sonra bi anda her şey kayboldu ama her şey kaybolduğunda uykudan uyanır gibi olmadım hala tavana baktığımı hatırlıyorum annem neden bağırdığımı falan sordu bağırdığımın farkında değildim. hep kabus görürüm zaten ama bu farklı bişeydi o görüntüde hiç silinmedi gözümün önünden en ince ayrıntısına kadar hatırlıyorum her şeyi.
babam kardeşimin okuduğu okulda öğretmen.öğretmen arkadaşlarından biri kardeşimin çalışması için sınavda çıkacak soruları siyah pilot kalemle bir kağıda yazmış.babam eve geldiğinde kağıttaki yazılar silinmişti.belli belirsiz bir kaç sözcük seçiliyordu yalnızca.

buraya ateyizler bunu da açıklayın şakası yapılacaktır.
istanbuldan zerre trafiğe takılmadan geçip gebzeden eskihisara 1 bucuk saatte gelip 2 saat sıra bekleyıp ardından bursa termınalde 93 bulamayıp sabaha kadar terminalde yatmaktır, benım basıma gelen en korkunc olay.
3 kızın aynı anda msj atıp sevişmek istediği an.
kalabalık olduğu bir zamanda, bilmediğin büyük bir şehrin merkezinde,üzerinizde ne telefonunuz ne cüzdanınız olmadığı halde yanındaki kişiyi kaybetmek. siz siz olun asla cüzdan, telefon ve evinizin anahtarı yanınızda olmadığı halde dışarıya adım atmayın, zaman bu zaman.
efendim, bir gün arkadaşın evinde misafirim. arkadaşımın babannesi yaklaşık olarak 100 yaşına gelmiş, yaşlılıktan gözlerine perde inmiş, 2-3 tel saçı olan kendi halinde bir teyzemiz. bir akşam salonda otururken babannemiz arka tarafta koltukta uyuyormuş. sonra sesimizden olacak uyandı. gözleri de görmediği için bana doğru yürümeye başladı. ben de yardım maksatlı kolundan tutarken teyze birden üzerime düştü! aman allahım, sanki üzerimde bir ceset varmış gibi hissettim! sonra böyle hissettiğim için utandım ama üzerimdeyken perdeli, mavi gözleriyle bana bakarken, ağzındaki tek dişi ve başındaki 2-3 tel saçıyla gerçekten zombiyle yanyanaymışım gibi hissettim. yaşlanınca hepimiz öyle olacağız tabi ki, ama gene de insan çok korkuyormuş, ben bunu gördüm.
ilk cinsel deneyimimde pipinin kıvama gelmemesi. dünya başıma yıkılmıştı lan.
maaşı denkleştirememek.
3 yaşındayken abinin yanlışlıkla savurduğu tekmeyle kafanın sandığın köşesinin içine girmesi.
ve kafada bir parmak girebilecek derecede bi delik oluşması.

az kalsın ölüyodum lan.
(bkz: aile apartmanında yaşamak) daha kötüsüyle karşılaşamazsinız. Ne aşk acısı, ne özlem, ne periler babaannemden korkunç olamaz. Hayır kaç yaşına geldim hala yaşıyor. O kadar hasta oluyorsun insan bir ölür.
Not: bu okuduklarınız yüzünden babaanneme acıyabilirsiniz ama asıl acımanız gereken benim.
Adi tecavuzcuye cikmis birisinin beni bahcede takip etmesi. O zamanlar yasim 12 13 felan, bizim yan evin altinda demirci var. Bu oc orada calisiyor. Bigun arkadastan gelirken karsima cikti. Elinde ceviz var, gel ceviz ye diyor. Bahcede insaat halinde bir bina var. Bu pic beni oraya cekmeye calisiyo. Ben olayi cakinca basladim bahcede kosmaya, buda pesimden kosuyo. Korkudan agliyorum amuna koyim. Neyse kostum eve kurtuldum. Ayni aksam mahalleden bi abiye dedim, bu pesime takildi diye. Anasini sikmisti orospu cocugunun.