yaran diyaloglar

bayram sabahı tüm apartmana ekmek alınmaktadır:

-10 ekmek alıcaktım
-nereye *
-eve
-kaygısızlar mı var evde?

otoriter babasının ve misafirliğe gelen diğer akrabalarının yanında gaza gelen evlat * 8-9 duble rakı içtikten sonra baba söze başlar:

-oğlum, beyinsiz misin yoksa alkol problemin mi var senin?
-hayır baba kendisiyle gayet iyi anlaşıyoruz, hiç bir problemimiz yok.
* *

yolda erkin kişisiyle yürünmektedir güneşli bi günde,ve karatekire birden bi msj gelir,saçma salak bi bayram msj dır bu gelen,yazanların sonunda ''.....nice mutlu bayramlara,a.x '' yazmaktadır
akabinde karatekir kişisi yanındaki arkadaşına ''lahn bu a.x ne demekki :S''der,ve patlayan bomba etkisindeki yorum gelir:
''ne bilim amk, a.q olsa tamam da, bu da heralde damını yolunu ağzını zikimm gibi bişeydir heralde''
:D:D:D:

havaalanında, yan yana oturan iki kişinin(kız-erkek) diyaloğuna şahit oldum. anladım ki erkek çok espiritüel:

- aylin. bir şey diyeceğim sana.
+ söyle canım?
- seni askere almazlar biliyor musun?
+ *?!?! error ?!?! &safe mod&* niye?
- çünkü sen kızsın.
+ *system failure*

ben yerde tepinerek gülerken, çevredekiler eroin krizine girdiğimi sandı. kalktım, kıkırdaya kıkırdaya gittim.

sunucu: siz kaleci olun.
adnan aybaba: ben niye kaleci oluyorum ya ben nobre'yim.
sunucu: siz kaleci mehmet ali olun.
adnan aybaba: ben mi? hayatta olmam ya.

aynen yaşanmıştır tribün ateşi programında.

üşengeç 3 kız babasının üşengeçlikten yarattığı diyalog:

- pijamalarımı getir hanım *
+ git oda da giyinsene yahu oturma odasındayız
- getir ya
+ kızlar burada git yatağın üstünde hadi
- *getir pijamalarımı kızlar sizde gidin burada giyineceğim sonra tekrar gelirsiniz olmazsa
**nası yane

yarmayabilir, çünkü asıl komik olan annenin ve babanın mimikleriydi, olsun ben yine de yazayım.

a: annem, b: babam, ben: *
a: ya onlar nuran'ın kızının kınasına uğrucaklardı.
b: nuran kim?
a: (şaşkın bakışlarla) nuran kimdi ya? bi dk...
ben: iptal..

efendim yakın bir zamana kadar kekemelik sorunundan muzdarip şahsım bunu tarihe gömmenin verdiği sevinçle eski fobileriyle yüzleşmektedir. fobilerden bir tanesi de self servis yapılan egzantirik mekanlarda, o yapay klima sıcağı ensemi kaynatırken, arkamda insanlar bekleşirken bir siparişi almaktır. lakin amerikan fest fut olayından hazzetmediğim ve türk fest futu için de karnım tok olduğu için bunu gerçekleştirebilecek yegane mekan hiç alışkın olmadığım starbucks gibi görünmektedir.

+ iyi akşamlar
- buyrun efendim
+ espiresso alacağdım da
- tabii ki... tek çekim mi?
+ yok yok nakit!

(bkz: double espresso)
(bkz: alışmadık götte don durmaz)

ramazan ayı içerisinde bir kız arkadaşlarla yaşadığım bir diyalog...

ben:a naber xxx nasılsın?
kız :saol iyiyim sen nasılsın?
ben:saol bende iyiyim oruçlumusun?
kız: yok adetliyim

içimden: alllah kabul etsin.

bu, hastanede felçli olarak yatan bi adamın karısının kayınvalidesiyle yaptığı tartışmanın üzerine ziyaretçilerin yaptığı yorumdur

- a kadın iyice delirdi adamın annesi ayol resmen kovdu
+ abla stres stres. stres adamın anasını sker. işte kimini başından vurur felç eder kimini götünden vurur böyle deli eder

- birinç!!!
+ 2,54 santimetreee!
- hayır erdem bey, ben birinciyim manasında.
+ haa.

bizim sınıfa istanbul'dan iki kız öğrenci gelmiştir misafir olarak ve 3 hafta kaldıktan sonra gitmişlerdir. kızlar gittikten sonra bir arkadaş kızların oturduğu sıraya oturarak, sırayı okşamaya başlar ve şu diyalog yaşanır:

-x1: kızlar gitti. sıralarına dokunayım bari, onları çok özledim.
-x2: yaa olm yapma amk, bir de oturduğu yeri okşuyo ibne.
-hoca: oğlm çok istiyorsan müdür beyden izin al, eve götür sırayı. daha rahat olur senin için...
-x2: doğru doğru, banyo ya koy hem...

lisede bahar turnuvası, sınıflar arası futbol maçındayız. arkadaşım bir tekme yiyor karnına, pozisyon sırasında rakip taban kaldırıp öyle vuruyor. isyan ediyorum ben, hocanın yaran lafları,

- hocam nizami kırmızı kart ya*
+ ne kırmızı kartı oğlum, her yere yuvarlanana faul mü çalayım?
- hocam daha ne yapsın adam resmen tekme attı, taban var üstelik
+ görmedim ben
- nasıl görmezsiniz, o sırada siz de onları izliyordunuz?!
+ görmedim işte
- yapmayın hocam
+ adamlar önümde oynuyordu, tabanını göremedim

ahaha, harbiden ahaha, aklıma geldi krizlere girdim yine. tabanı, ayakkabı numarasını görecek; o zaman çalacak faulü. yoksa ayağını istediğin kadar kaldır, tabanını görmedi diye faul vermiyor. hay ben senin.

ben lise 2'deyken okulda şöyle bir diyaloğa şahit olmuştum;

üst sınıflardan bir abi saçına sürekli jöle sürerek şekil vermektedir. müdür de buna sürekli olarak kızmaktadır ve jöle sürmemesini söylemektedir. bu da gitmiş psikologtan rapor almış, jöle sürmelidir diye. jöle sürmeyince kendini çıplak gibi hissediyorum falan demiş. neyse... okula geldi. saçlar yine jöleli:

-müdür: ne oğlum o saçlarının hali? sana kaç kere söylicem jöle sürme diye?
-öğrenci: * okuyun hocam.
-müdür: evet jöle sürmelidir yazıyor ama şekil vermelidir diye birşey yazmıyor. hemen boz o saçlarını, sadece jöle sür gel...
-öğrenci: hö?

yer: belediye otobüsü, zincirlikuyu tarafları
olayın kahramanları: kokoş teyze 1, kokoş teyze 2

teyze 1: ay bak bu site askeri site heralde, her camda bayrak falan asılı.
teyze 2: belli belli, ip gibi dizmişler apartmanları.
içses 1: ulan kaç tane şehit verdik ondan asılı bayraklar!
içses 2: sizin ben sağduyunuza da size deee...!

beni ortadan ikiye yardı. valla.

tu kaka bana babası yokken dükkana refakat eder, bir bayan müşteri içeri girince şu diyalog yaşanır;

bayan müşteri: altın ne kadar oldu?
tu- 38 oldu abla bugün çok yükseldi
bayan- çeyrek kaça?
tu- 63 abla
bayan- maşallahlar ne kadar?
tu-15-16'dan başlar
bayan- sizde promosyon çanta var mı?
tu- e bekliyodum ben bu soruyu. *

- ben sonra üç beş tane çivi bulur daha da sağlamlaştırırım onu ama sen bana hatırlat, aklında olsun anneciğim.

+ olur, ben bütün gün onu düşünürüm.

x: kız, y: erkek

erkek kişisinin okulunu gezmektedirler.

x: bizim okul şöyle güzel böyle güzel, her yerinden sanat akıyo be, bi de sizinkine bak, heryer taş moloz bıdı bıdı bik bik bik
y: ya haksızlık ediyosun burası da güzel işte, manzaralı falan
x: aman manzara mı diyosun sen buna (tapusunu alacak sanki)

neyse efendim, yürüyerek ilerlenilir, laf altında kalmak istemeyen y kişisi önünden geçmekte oldukları güzel sanatlar fakültesini göstererek atılır:

y: haah! bak! işte sanat akıyo burdan
x: (mallayarak) höö? kim bana takıyo yaa?

(bkz: ulama)

bir arkadaşın anılarında geçen süper bir diyalog yazmak istiyorum.

o arkadaş ve onun bir arkadaşı keraneye gitmişler. benim ark., arkadaşına sende gel ben korkuyorum demiş ikisi girmişler odaya. arkadaş ilk kez yapacağı için heyecanlanmış o ikinci sıraya geçmiş. onları izlemeye başlamış. bir yandan da tedirginmiş ve eli sikinde bir şekilde etrafa bakıyormuş. bu sırada şöyle bir diyalog yaşanmış:

ark: olm polis basarsa n'pacaz lan? elini çabuk tut ben boşaltacam şimdi.
orospu: yaa sen bi tuvalete git gel. böyle olmaz...
ark: niye tuvalete gitcekmişim ben yaa? çişim gelmedi ki.
ark2: oğlm çek gel diyo yaa.
ark: haa. niye ki lan?
ark2: erken boşalma diye a.q hadi git çek gel. biz bekliyoruz...

rap müzikle hiçbir alakası olmayan arkadaş o gün gaza gelip bütün gün rap dinlemiştir. bir ara meister, hafiften kendini kaptırdığı hatunu gösterir kendisine, müziğin etkisiyle,

- hangisi?
+ bak şu sağdaki
- şu düz siyah saçlı?
+ evet, işte o
- dostum, o kız süper, sana vermez ki!

yarılanlar sadece ikimizle sınırlı kalsa iyi.

der meister daha evlenmeden sevgilisiyle maddi konular yüzünden kavga etmektedir. lafı izlanda'ya getirir en sonunda.

- izlanda satılığa çıkmış lan haberin var mı?
+ yok, battığını biliyordum ama.
- resmen ülkeyi satıyolar lan, vay mna koyim.
+ bana izlanda'yı al
- sibirya'yı alcam ben sana
+ o da olur
- sibirya'yı almazsam da sever misin beni?
+ sevmem. al.
- ekmek alayım
+ ne alaka?
- sibirya'yı mı yicen?

öküz müyüm sözlük?

- kuru mahmut efendi kahvecisi var ya
+ he biliyom. *kafana gürzle gireyim. ne biçim bir bilmektir bu.

+ müşteri - biletçi

+ merhaba. kolay gelsin
- sağolun.
+ türkiye maçına bilet var mı?
- sadece yeni açık ve eski açık var.
+ nerde oluyor bunlar.
- nasıl nerde oluyor?
+ stadın neresinde yani?
- kale arkası.
+ hangi kalenin arkası?
- biri bir kalenin arkasında diğeri de öbür kalenin arkasında.
+ kapalı tribün yok mu?
- açık tribünlerde kaldı sadece.
+ başka yerden bulamazmıyız kapalı.
- yok bulamazsınız.
+ açık tribün den bütün saha gözüküyor mu?
- kalenin arkasından görüyorsunuz işte.
+ tamam ver 2 tane.
- hangisin den vereyim eski açık mı yeni açık mı?
+ bilmem. hangisi güzeldir?
- ikiside güzel abi yeni den vereyim.
+ tamam ver bakalım.
- buyrun. iyi seyirler.
+ bununla mı giriyoz şimdi içeri?
- evet abi onla gircen.
+ kaçta gitsem oraya.
- ne biliyim abi maçın saati yazıyor üstünde kaçta istersen git. keyfin bilir.
+ yok sıra falan olur mu yani ondan soruyom.
- maçtan 4 saat önce orda ol abi en erken anca girersin. * *
+ tamam sağol kolay gelsin.
- eyv..

kız: ayol ikimiz de üniversiteden mezun olduk. ama sen erkeksin. ben kızım. sen iş aramaya başla bence..
erkek: ben başlayacağım da sen kızsan ne yapalım yani? ne alaka?
kız: ay baktım birkaç ay iş aradım bulamadım, icabında bir zengin koca bulur, işime bakarım. benim sırtım yere gelmez.
erkek: anladım da, sırtın yere gelmez de; yerden de kalkmaz hani..
kız: ayyy çok kötüsünn deeeeeeeeeeeeeeeeermişimmmmmmmmmmmmmm.

ankarada aynı gün* fenerbahçenin hem bayan* hem erkek* basketbol maçları vardır. dost kitabevinde* bilet için sırada beklenmektedir. en önde bizim iki arkadaş ve arkalarında iki kız vardır. öndeki arkadaşlar "fenerbahçenin basket maçı ne kadar?" diye sorar, "erkek 12 bayan 6" cevabını alırlar. arkalarını dönerler ve kızlara:

-parasını versek bize bilet alırmısınız? bayanlara daha ucuzmuş.

der. anlamayan kızlar neden diye sorar ve gerçek ortaya çıkar. kızlar yarılır, bizimkiler rezil olur.

(bkz: bizim bir arkadaş)