winning eleven

eskilerde winning eleven spikeri:
kokulu sılaydundu (ara pas)
süpe sümü (güzel kurtarış)
dorivürö (arada çıkan ses)
koriveri veyteee (yorumcu sesi)
satan sola (korner geliyo)
(bkz: japon işi)

(bkz: ocean s eleven)

en eski oyunu bile en yeni fifa dan daha güzel olan süper ötesi oyun.
korenaykede davushkattaaaaaaaaa

erkek arkadaşa, bütün arkadaşlarını eve toplayıp turnuva düzenlettiren ve dünyayı * unutturan, bazen sinir krizlerine girmeye sebebiyet veren, kavgalar çıkaran, tripler attıran oyun.

#1444734no'lu entry'ye ek olarak;

ımmmmm s*kendatakü (faul olduğunda spikerin konuşması)
dandürüüü (kötü veya isabetsiz şutta yapılan yorum)
offsaytooaaa,naayynnn (ofsayt olabilecek ama çalınmamış pozisyonda)

seriler halinde devam eden bu gidişle de bitmeyecek olan oyun. serinin en oynanabilir oyunu ise playstation 1 için yapılan vinning eleven 4'tür. bu oyununu müptelaları halen vardır..

ilk günlerde spikerlerine gülmekten oynayamadığım oyun.

- kokulu sılaydundu
- he he ben de onu diyodum...

babamın odama girdiğinde kimin maçı bu dediği oyun. o derece gerçekçi yani.

baş parmağımda tavuk götü çıkmasına sebep olan oyun.

futbol oyunları içinde en gerçekçi olanı.oynanırken bünyede hırs tavan yapar.öyle ki iki iyi arkadaş bu oyun yüzünden birbirlerine girebilir.

playstation alma sebebi.türkiye de yeni iş alanları yaratmış bi oyundur şu anda binlerce playstation kafe nin olmasında en büyük pay sahibidir.herhangi bi ps kafeye gidildiğinden 10 tv den 9 un da bu oyun ve serileri vardır.ayrıca yıllarca fifa saçmalığına maruz kalan bünyeleri büyülemiştir.birde japonca öğretme olayı vardır ki aşmıştır.ev arkadaşımla öğlen 2 den sabah namazına kadar oynamışlığımı bilirim.

aribadoribore sözüyle gaza getiren spikerin heyecan kattığı oyun. gece uyumama sebebi. arkadaş ortamında spikerin yaptığınız güzel bir varyasyonun ardından söylediği kelimeleri yüksek sesle tekrarlayabileceğiniz kadar kendinizden geçiren oyun. sistemli oynayanın her zaman kazanması göz önünde tutulduğunda iyi bir oyundur ayrıca.

Rakip tanımadığım oyunlardan biri.

Oyunu oynamak için mekan olarak, Maltepe Bağdat Cd.'sinde Binço Restaurant'ın üstündeki PlayStation salonunu şiddetle öneririm.

uykusuz gecelerin,nasır tutan baş parmaklarının ve özellikle 4 kişiyle oynanıyorsa eğlenceli dakikaların sebebi olan oyun.konami'nin futbol oyunu serisi.

playstation tarihinin yüz akıdır. sadece bu oyun için playstation alanlar ve başka oyun hayatta oynamayanlar vardır. benimde içinde olduğum bu grup evlerinde olmasina rağmen genelde playstation kafelerde bu oyunu oynamaktadırlar.

elini verenin kolunu kaptırdığı bir hastalık, bağımlılık yaratan bir bilgisayar oyunudur.

gol olduğu zaman spikerin kendinden geçtiği oyun. ilk olarak 1995 yılında yapılmıştır...
japonca olduğu için bazı terimleri insanı yarmaya yetiyor.

takipçileri arasında goalstorm olarak da bilinen ve w.e 2000 adlın oyununda ''terry in the library'' diye başlayan ve maç içinde ''şuto miss,ofsayto nayynn,azırı topbave hiç kimsenin anlam veremediği şekilde spikerin delirip çılgınlar gibi bağırdığı efsane p.s oyunu.9 koşan oyuncular ronaldo,shevchenko,jarni,r.carlos,m.owen,babangida,shimo(kamerun),amokachi olup 8 koşan oyuncuların ise formda olması yani kırmızı olması için dua edilen oyun.

beni,baş parmaklarımı aldırmak zorundan bırakan oyun.
aldırdım baş parmakları doktora, kurtuldum sözlük winning eleven denen illetten. eksik insanım artık; ama insanım sonuçta! *

maçı anlatan spikerlerin kulağa hoş gelen lafları nedeniyle pes'e tercih ettiğim oyundur.
(bkz: aribadoribore)
(bkz: hakan şükürüüüü)
(bkz: şutooo)
(bkz: iyi pas tu deta)

pes'in kardeşi.

the god of games.

pes'in japon versiyonu olan bu oyunda haliyle spiker de japon olduğundan maç anlatımında çok eğlenebilirsiniz mesela, spikerin gol bağırışı süperdir pes e yapılan türkçe spikerler gibi eğlencelidirler, tabi bu oyunun bu tarafı gerçek tarafı oyunun gelmiş geçmiş en iyi futbol vidyo oyunu olmasıdır.

kendi kendime " ben hiç büyümeyecek miyim lan? " diye sormama neden olan oyun. o kadar hırs yaptırırki insana yeri gelir karşısındakine trip atar insan, yeri gelir bağırır çağırır, kalkar rakibinin suratına hareket çeker, küfreder falan. ne lan bu?! bakıyorum ps salonlarına takım elbiseli koca koca adamlar yanlarında evrak çantaları birbirlerine " röeargh! nası koydum ama!" diye bağırıyorlar, herkes birbirine sövüyor. 40 yaşında adam oynarken bir yandan spiker gibi maçı anlatıyor:
" pirlo! pirlo ilerliyor! pirlo mükemmel bir vücut çalımıyla rakibinin belini kırıyor! pirlo! orta kaka! kafa ve gooool! kaka geçirdi sayın seyirciler! kaka soktu 3 oldu! " bu ne lan allahın belası. çocuğun bu halini görse baba demeye utanır sana. ama yok adam kendinden geçmiş " kaka soktu 3 oldu! " diyorda başka birşey demiyor. futbolun biz erkekler için nasıl bir anlam ifade ettiğinin en güzel kanıtını teşkil ediyor abimiz winning eleven sayesinde.

(bkz: fenerbahçenin şampiyonlar ligi kupasını aldığı yer)

ülkemizde goal storm 97 goal storm 98 ve buradan winning eleven 4 e atlayan oradan winning eleven 2000 e geçen oyunlar serisidir.

PS2 versiyonundan itibaren bu oyun serisi PES e göre daha bir arcade tarzıdır ve kötüdür lakin Konaminin futbol serilerinin de en iyisini içinde barındırmaktadır ki bu da winning eleven 4 tür.

pes denen illete beni başlatan oyundur. (bkz: we9)