bugün

insan ve hayvanın bedeni. (bkz: beden)
isa nın kemiklerinin bulunduğu iddia edilen ve hristiyan aleminin telaşlanmasına neden olan bi film.
teoman'ın birçok şarkısında kullandığı kelime.
(bkz: senden önce senden sonra)
(bkz: kupa kızı ve sinek valesi)
(bkz: duş)
zihnin uşağı..
ficut şeklinde de ifade edilen kelime. inanmayanlar için (bkz: ismail yk)
Onu beğenebilir ya da ondan nefret edebilirsiniz, ancak kesin olan bir şey varsa, ömrünüzün geri kalanı boyunca ona sahip olacağınızdır.
insanın düşüncelerine hizmet eden,öbür tarafta yaptıklarımıza şahit olacak uzuvlar birliğine vücud denir.
insanın kullanmak üzere emanet olarak taşıdığı bedene verilen isim.
görsel

görsel
Kasım 2011'de vizyona girecek başrollerini hatice aslan ve hakan kurtaş'ın paylaştığı mustafa nuri filmi.
kasım 2011 de vizyona hoop diye giricek olan film. bilgilendirme olarak isterseniz buyrun : eski bir porno film oyuncusu olan 'leyla' ile pornolarda rol alarak para kazanmaya çalışan 'izzet'in aşkını anlatan film, cesur sevişme sahneleriyle dikkat çekiyor. aslan ve filmdeki partneri hakan kurtaş'ın; bu sahnelerin çekimlerinde zorlandıkları söyleniyor. yönetmen mustafa nuri; 18. altın koza'da yarışacak olan ve 35. uluslararası montreal film festivali'nde 'ilk film' kategorisinde gösterilecek olan filmi hakkında şunları söylüyor: "vücut, adı üstünde, kendi bedenimizle ilgili... bir bilinmezden geliyoruz ve yaşamımızı kimine göre mabet, kimine göre zindan bir 'şey'in içinde geçiriyoruz. beğeniyoruz, beğenmiyoruz, tapıyoruz, tapınıyoruz, değiştirmeye çalışıyoruz, bozuyoruz, yok sayıyoruz... bu durumu ömrümüz boyunca bir mücadeleye dönüştürüyoruz. filmin temelinde yaşadığımız bu kaos var..." 'vücut'ta; cengiz bozkurt, şeyla halis, neslihan yeldan ve şebnem dilligil gibi oyuncular da rol alıyor.
bugün vizyona girmiş filmdir.
çok güzel bir film bence. türk sinemasına inancım giderek artıyor böyle filmler izledikçe. hoş, boş sinema salonları üzücü tabi. filmin konusu çok iddiali ancak irdelediği konu çok başka. kimi kesimi rahatsız edecek nitelikte açık sahne de yok üstelik. hatta bu şekilde anlatmak istediğini anlatmayı başarması takdir de edilesi. müzikleri mehmet erdem'miş, beğendim. oyuncular da iyi. hatice aslan'a laf yok zaten. yönetmeni dizilerden tanıyoruz aslında ama ilk filmi için gayet başarılı bulduğumu söyleyebilirim. umarım devamı böyle gelir.

--spoiler--

sohbet ederlerken sadece ayakların gösterildiği sahne şahaneydi.

--spoiler--
ekşisözlük sayesinde filmi izleyip ardından yönetmeni mustafa nuri ve oyunculardan cengiz bozkurtla söyleşisine katıldığım film.
film her şeyiyle çok iyi, benim asıl dikkatimi çeken ise ışık ve renk oldu. ama dediğim gibi, her şeyiyle çok iyi.
tek sorunu, belki de salonların boş olmasının asıl nedeni vizyona çok geç girmesi. çekimler leyla ile mecnun başlamadan birkaç ay önce bitmişti sanırım, ama ödül törenleri falan derken yeni girebilmiş vizyona. tam da vize/sınav zamanı.

mustafa nuri'ye 17 yaşında olduğumu ve çok beğendiğimi söylediğimde önce 17 olduğuma inanmadı, cengiz abi de doğrulayınca teşekkür etti.
bir de film beni nasıl etkilemişse ertesi gün okulda herkesin başını şişirdim.
yumurtayı yaktığı sahne ve ayakların konuşması çok iyiydi ama benim için filmin bir numaralı sahnesi yılmaz, yılmaz'ın yeni sevgilisi, sevgilinin ayağını içeren sahneydi.
"çekeyim mi şunu da?"

izlenilse anlaşılacak, çok sevilecek bir film ama nedense izlenmiyor.

cengiz abi karakterin şahin k'ya benzetilmesinden kortuğunu söyledi, ama yok yok benzemiyor.
90 60 90 ebatlarında et ve kemik yığını.
dün izlediğim dramatik türk filmi. hitap ettiği kitle ve anlayanlar için son derece etkileyici bir film. porno filmleri çeviren bir kadın ve onun peşindeki genç bir adamın başından geçen bazı olayların anlatılıyor kısaca diyelim. çok sade ve karamsar bir film. * *

izlemenizi önerir miyim diye sorarsanız, eğer dram filmlerini seviyorsanız ya da sürekli film izleyen bir sinemaseverseniz "kesinlikle evet!" derim. ama film izlemek için izleyecekseniz "hayır!" derim. çünkü bir şey çok bilince çok duyulunca cıvkı çıkıyor. 'ağır roman' ve/veya 'dövüş kulübü' gibi filmlerin ayağa düşmesi gibi...
an itibariyle vizyondaki 3. haftası olan mustafa nuri yönetmenliğindeki film.

ilk olarak bu filmin beni bir çok yönden oldukça şaşırttığını belirtmeliyim. örneğin salon beklenilmeyecek derecede doluydu. (bir zamanlar anadoluda dan daha doluydu) üstelik herkes çiftti. "aman abi bi film var adı da vücut porno morno gidek mi" abazanlığı yoktu. herkes bilerek gelmişti.

beklemediğimden çok daha iyi başladı ve iyi devam etti. durağan ve yavaş akmasına rağmen yer yer güldürerek seyircinin gazını da almayı bildi. ancak sonu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. adeta hadi fazla uzadı bitsin artık deyip bitirilmiş gibi geldi bana nedense. ya da ben izlemeye doyamadım oyunculukları ondan..

--spoiler--
mesela izzetin ailesinin yaşantısının son dönem çözülmelerine daha fazla değinilebilir gibiydi.
--spoiler--

bunun dışında

hatice aslan gene döktürmüş. hatun gerçek bir oyuncu. üstelik bacakları yaşına rağmen taş gibi. ama sadece bacakları taş gibi. yaşına göre çok iyi görünen fiziği detaylara gelince kayboluyormuş. fakat filmin genel temasının vücut olduğu düşünülürse hiç komplekssiz, kusurlarına rağmen bu filmde oynamış olması gerçekten takdire şayan.

bir çocuk sevdim hakan kurtaş ise diziden daha iyi göründü gözüme. robot gibi değildi.hissedebilmiş gibiydi oynadığını..

özellikle

--spoiler--
ilk açılış sahnesi, leylanın ablasıyla ilk görüştüğü sahne, ayakların birbiriyle konuştuğu sahne ve yumurtanın yandığı sahne
--spoiler--

gerçekten çok başarılıydı.

bence türk sinemasına destek olmak istiyorsanız, izlendiğinde zaman kaybı yaşatmayacak bir film. ama yalın bir dram olduğunu da unutmayın benim gibi pazar gününüz helak olmasın.

edit: bkz
yapısal olarak vücüt geliştirmeyle uğraşanlar tarafından üçe ayrılır.
ektomorf, endomorf ve mezomorf vücut yapısı.

i) ektomorf vücut yapısı
yese de alamıyor dediğimiz sıskalar bu gruptandır. metabolizmalarının hızlı çalışması sonucu istediği kaloriyi alsın ona denk olarak yakacaktır. kilo almak için diyetisyen tavsiyelerine uymalıdır. ne kadar yemek o kadar kilo pek işlemez. *
ii) endomorf vücut yapısı
su içse yarıyor dediğimiz şişkolar bu gruptandır. metabolizmaları bayağı yavaş çalıştığı için vücutları kilo almaya müsaittir. ayrıca diğer gruplara göre daha yüksek bir kalp krizi riski vardır. kilo vermek için kesinlikle diyetisyen eşliğinde çalışılmalıdır. *
iii) mezomorf vücut yapısı
yemiş yemiş şişmiş veya iki gün yemese belli oluyor dediğimiz kişilerdir. metabolizma olarak bir sorunları yoktur. kilo alıp vermeye müsait bir vücütları vardır. sporcu vücüdü olarakta geçer. diyetisyen eşliğinde çalışmadan yediklerine dikkat ederek vücut estetiklerini koruyabilirler. *
cengiz bozkurt'un bir söyleşisinde "oynadığım en iyi film" diye nitelendirdiği filmdir.
Atmosferi ve gerçekçiliği ile Türk sinema tarihinde yerini koruyacak bir film.
(bkz: vicit)
dün akşam izlemeye fırsat bulduğum ve beni etkileyen film olmuştur. hatice aslan mükemmelin üstü oynamış. o hareketler, o baygın halleri, psikopata bağladığı halleri, gerçekten hakkını vererek tebrik ediyorum oyunculuğunu. Filme gelince eğer film izlemeyi seviyorsanız izlenir film, oyunculuk adına güzel sahneleri var.

Filmde beni koparan, yerin dibine sokan ama heyecanlandıran sahne.
--spoiler--
ama sana iyi bakmış valla, bak ablanla aranızda 3 yaş fark var ama ablan saldı kendini.
--spoiler--

çok fenaydı.

--spoiler--
normaldir, ben senin annen yaşındayım oğlum.
--spoiler--

edit: spoiler 2 eklendi.
cengiz bozkurt'un performansı gerçekten muhteşem olan film. ister istemez kendinden soğuttu birkaç saatliğine beni o ayrı.
hatice aslan'ın ders niteliğinde oyunculuğuna sahne olan ve konusu itibariyle değil de oyuncuların performansıyla değerlendirildiğinde kesinlikle izleyin lan dediğim film.

ayrıca;

(bkz: cengiz bozkurt)
Sevgilisinden habersiz olarak sevişmelerini kameraya alıp arkadaşlarına izletecek kadar rahat karakteriyle bir pezevengi oynayan Cengiz Bozkurt'un kendinden soğuttuğu,Hatice Aslan'ın sergilediği muazzam oyunculuk ve yaşına göre düzgün fiziğiyle dikkat çektiği çıkarımlarla dolu enfes bir dram filmi.

Özellikle ayak sahnesi çok başarılı olmuş.Kart bir orospuya dahi bu kadar aşık olunabilmesi serzeniştelerde bulunmaya yol açmış,kıskandırmıştır.