bugün

28 mart 1842'de otto Nicolai tarafından kurulmuştur. Repertuvarı, özellikle brahms Eserlerinden oluşur.
-kendim için bir şey yapmak istiyorum artık.. yaşım kırk oldu, dedim koltukta otururken.
kırk yaş olgunluğu /sendromu /sorgulamasına girdikya.
-hayırdır dedi şaşkınlıkla eşim.
-bu kadar sene sizin için çalıştım, artık kendim için bir şeyler yapmak istiyorum. ben viyana filarmoni orkestrasını dinlemek istiyorum.
-istanbul'amı geliyorlar dedi eşi umursamadan.
-hayır ben onları viyanada kendi salonlarında izliycem.
-( kısa bir mavi ekran süresi sonrası) bensiz gidemezsin! dedi klasik kadın tribiyle.
neyse iternetten turne programına baktık. viyana hariç dünya turundaheryerde idiler. en yakın berlin konserine 12 şubata 3 dakikalık zaman diliminde biten bir internet bilet satışında mucizevi yer bulduk iki kişilik.
çocuklar evde biz hanımla berlin yolunu tuttuk 5 günlüğüne sadece bu laci ceketli amcalar için.
hoş olan berlin flarmoninin 1945 sonrası amerikalılar tarafında yapılan muhteşem akustikli konser salonunun ambiyansını solumaktı bonus olarak.
konser başladı.
rüya alemi gibiydi.
beethoven 6.senfoni pastoral ile giriş yaptılar.
her sazın tınısını ayrı ayrı içime çektim. tıpkı bir yemeğin içindeki her tadı ağzınızın içinde ayrıştırarak mest olmak gibi.
hayatında ilk defa bir konser dinleyen eşimin gözlerinden yaş geliyordu.
tecrübem o ki klasik müzik salonda dinlenmeli. her sazın kendi rengini özümsemeniz için..sıkıntı, yurdum insanı sadece trt 3 te mekanik dinlediği için '' oğlum bırakın entel takılmayı ne anlıyorsunuz bu gavur müziğinden'' modundadır.

ertesi sene bu senfoni takımlarının barcelonası antalya aspendosa geldi.
bu kulaklar tadını aldı ya dururmu, bu sefer yolculuk antalyayaydı çocuklarda dahil.
ve asıl süpriz çocukluğumun trt sinde dany kaye' in dany kaye ile bir gecede new york filarmoniyle( şimdinin cem yılmazın borusan filarmoniyle taklidini yaptığı) yaptığı stand up 'ında atıştığı büyük usta zubin mehtaydı.
konuk şef zubin'i bu gözler gördü ya.
sonuç: yetmez ama evetti yaşadıklarım. ama hala bu belkide askeri lisede giydiğim laci ceket gri pantolonla kendimi özdeşleştirdiğim dahi adamları kendi mekanlarında, şuanda trt hd'de izlerken gözümü alamadığım viyanadaki slonlarında izlemek.
40 ımın yarısındayım hala. bu sendrom bitmezki.
Yine ve yeniden an itibariyle trt'de muhteşem eserlerin en nahif tınılarıyla kulakların pasını alıp neşelendirenler.

şimdiki zamanda yaşamanın dayanılmaz hafifliği.
dünyanın en başarılı orkestralarından biridir. yılın ilk gününde aziz matta pasyonunu çalsalardı daha iyi olurdu, onlara da bach yakışır.
An itibariyle trt haberde bi konser kaydı gösteriliyor. Çok bişey kaçırmadınız sadece night ve sunrise bölümleri çalındı.
viyana filarmoni orkestrası; dünyadaki en başarılı orkestralardan biri olan viyana filarmoni 1842 yılında besteci Carl Otto Nicolai tarafından kurulmuştur.

Beethoven ve Mozart'ın senfonik eserlerini seslendirmeyi arzulayan Viyana Devlet Operası Orkestrası sanatçılarının operadan bağımsız olarak filarmonik konser dizileri sunma kararını alması ile Viyana Filarmoni Orkestrası oluşturulmuştur.

Bu akşam ise bu muhteşem orkestranın 'TRT HABER'de canlı yayında "yaza merhaba" konserleri vardır.

izlemek isteyenler için; TRT HABER

http://www.trt.net.tr/Can....aspx?kanal=TV2&slv=0
dünyanın en iyi orkestrası olduğu dönemler 70 lerin sonu 80´lerin başıdır. o zaman wiener bir "erkekler" orkestrasıydı. bugün kadın müzik eleştirmenleri bile kabul ederler ki, o erkekler orkestrası, o dünyaya "kadın düşmanı" olarak lanse edilen orkestra, o bugünkü feministlerin "bir daha asla" dedikleri o zamanın wiener´i belki de en güzel kayıtların oluştuğu harikulade bir orkestraydı.

wiener philarmoniker o göbekli, kalın gözlüklü erkek müzikçilerini emekli edeli çok oldu. bugün o orkestra da yakışıklı erkekler ve koca memeli , sütun gibi bacaklı kadınlar çalıyorlar.

o kalın gözlüklü erkeklerin orkestrasıyla leonard bernstein ın bir flört dönemi olmuştu. ne hikmetse o zaman bernstein ın wiener´le yaptığı ne kadar kayıt varsa müzik tarihine geçti. mahler senfonileri bulursanız , dinleyin. mahler´ler bernstein -nyphilarmonic olarak esas alındılar. ama bernstein- wiener resmen daha iyi. mesela. ya da zimmerman´la brahms piyano konçertosu (1 numara) kaydetti bernstein, wiener´le. gerçekten mücevher değerinde bir kayıttır.

ama geçenlerde bernstein´la wiener´in musikverein saal´da çaldıkları mahler 5´ e rastgeldim tv´de... o kadar iyiydi ki, wiener den bu kadar mahler ben bile beklemezdim. ama işte bernstein oldu mu oluyo demek ki.

bugünkü wiener çok tartışma götürür, ama o wiener bir zamanlar, "herifler orkestrasıydı", o wiener bir zamanlar müziğin insan etine dönüşmüş şekliydi. philarmonie´ye ilk kadın sanatçıyı aldıklarında bu o kadar önemli birşeydi ki, "haberler" de söz konusu edildi, çok büyük haber değeri olan bir konuydu.

wiener sonradan populist bir orkestra oldu. klasik hit lerin çalıdığı yeni yıl konserlerinin orkestrası oldu wiener. hoş parayı feci buldu, ama o efsanevi durumu yitti gitti. açıp bakın bakalım, leonard bernstein, gustav mahler wiener´le kaç "yeni yıl" konseri yönetmiş?
gerçekten kalitenin hakkını veren orkestradır.
iyi bir orkestradır. bu orkestranın en önemliği özelliği, disiplini ve dedikoduyu orkestra dan uzak tutmak için orkestra ya kadınların alınmamasıydı. orkestra´ya alınan ilk kadın 1997 yılında bu orkestraya büyük sansasyonel olaylar sonucunda girebilmiştir.

ancak wiener philarmoniker in altın yılları sırasında wiener philarmoniker, gerçek bir "erkekler orkestrası" ydı. leonard bernstein´lı yıllarda yapılan videoları falan seyredin, çalanların hepsi erkektir...

bir de viyana filarmoni konserlerinde papyon değil kravat takar. ben bu orkestrayı şimdiye kadar hiç papyonlu görmedim.

ve wiener philarmoniker, çok disiplinli bir orkestra olmasından dolayı, gerçekten çok iyi bir orkestraydı...

bir başka "erkekler orkestrası" için (bkz: new york philarmonic)
iki yıl önce salzburg'a gittiğimde seyretme şansını yakaladığım, kanımca dünyanın en iyi orkestrasıdır. 150 yılı aşkın süredir var olan bu orkestrayı, anton bruckner, gustav mahler, richard strauss'dan tutun, herbert von karajan, rafael kubelik, otto klemperer gibi efsanevi şeflere kadar, tarihe damgasını vurmuş bir çok şefin yönettiği orkestradır. repertuarlarında artık çalmadıkları tek bir müzik bile yoktur zannederim. bir de, dört yıl öncesine kadar bu orkestranın bir başka ünlü yanı da, tek bir kadin müzisyen aralarına kabul etmemeleriydi. muhafazakarlıklarını dört yıl önce riccardo muti yönettiğinde sona erdirmişlerdir.
An itibariyle bugün izleme şansı bulduğum ve dinlediğim için de kendimi bir o kadar da şanslı bulmama sebebiyet veren mükemmel sanat dolu bir orkestra. Dinlerken orgazm olacaktım az daha ancak kendimi tuttum neyseki... Ayrıca söylemek gerekirse çok mükemmel müzikleri var; kim olursa olsun müzikten anlayan birisi kesinlikle beğenir, bir metalist olsam bile her müzikte sertlik aramamalıyım ve aramıyorum da bu amcaların müziğinde sertlik yok ama beni o melodileriyle yerden yere vurdular diyebilirim.

(bkz: Müzik budur)
en iyi senfonik müzik topLuLuğu oLarak kabuL ediLir.. 1842 yıLında kuruLmuştur.. 1940 yıLından bu yana her yeni yıLın iLk gününde verdiği konserLer geLenekseLLeşmiştir.. 2008 yıLının iLk gününde verdiği konser kanımca en eğLenceLi konserLeri oLmuştur.. yeni yıLın iLk gününde verdikLeri konserLerde ağırLıkLı oLarak "Strauss" aiLesine mensup bestekarLarın eserLerine ağırLık verirLer..
her yılın başı "yeni yıla merhaba" konseri düzenleyen, mozart'ın doğduğu ülkeye yakışır kalitede müzik yapan topluluk. 2008'e merhaba konserinin şefi Georges Prêtre olacakmış. param olsa giderimde yok anasını satayım.

ana sayfası için: http://www.wienerphilharm...=Home&set_language=en