bugün

(bkz: veronika decide morrer)
konu akıl hastanesinde geçer.

Veronika nın hayatı ve ölümü sorguladığı felsefi bir eser.
sabah 10'da başlayıp öğleden sonra bitirdiğim kitap. çok beğenmiştim o zaman. şimdi okusam ne düşünürüm bilmiyorum.
klinikte okumayı planladığım kitap. tam yeri.
paulo coelho'yu tanıdığım kitap. yaşam-ölüm olayını güzel sorguluyor. çok zaman önce okuyup çok beğenmiştim.
Gebersin. Bi o eksikti zaten.
görsel
202. Sayfasını okurken "hayır bitiyorsun son 1 sayfa!" Diyerek kitaba bağırıp ağlarken deli olduğumu tescillemek isterdim.
Yoksa? H-ıh?

"Herkesin ne olursa olsun hayatta kalmak için savaşım verdiği bir dünyada, ölmeye karar verenleri anlamak kolay mı?"

"Ufak tefek kusurlarının üstesinden gelmeyi başarmış, ama yaşamsal önemi olan konularda yenilgiye uğramıştı. Başına buyruk bir kişi olduğu havasını yaratmayı başarmıştı ama aslında çok derin bir arkadaş özlemi vardı. Kalabalık bir yere girdiğinde herkes dönüp ona bakardı, ama hemen her geceyi bir manastır odasında, antenini doğru dürüst ayarlatmaya üşendiği televizyonun karşısında yapayalnız geçirirdi. Tüm tanıdıkları onu gıpta edilecek bir kadın gibi görürlerdi ama bu görüntüyü sağlamak, kendisi için yarattığı bu imaja uygun davranmaya çalışmak hemen hemen tüm enerjisini tüketmişti."

Eduard'ın cennet'in görüntüleri tasvirini görmek isterdim. Zihnimde oluşan atmosferi hissetmek, mari'yle konuşmak, veronika'yı seyretmek isterdim.

Kitabın filmi varmış. Ben okunması taraftarıyım.
betimlememdeki kişilerle uyuşmaz diye izlemeyeceğim.

Kıymetli kitabım Seni Hep saklayacağım.
bana çok şey katan kitaplardan. ölmek isteyen ve ölümle karşılaşan insanları anlamanıza yardımcı olabilir. güzel konusu mutlu bir sonu akılınızı başınızdan alacak kurgusu yok o tarz beklentileriniz yoksa sevebileceğiniz kitaplar arasına girebilir.
tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin.
Son günlerini bir akil hastanesinde geçiren bir kadının hikayesini anlatıyor.
Nihayet şimdi okumaya başlayacağım kitaptır.
ince bir kitap. Bitirdikten sonra editlerim.
Edit: psikolojimi gerçekten kötü etkilediği için malesef ara verdim ama mutlaka okuyacağım.
ORTA OKULDAMI NE OKUMUSTUM AMK, HALA DURUYORMU LAN.
veronica mars sandım amk.
Ben de bi az ölmek istiyorum. Tuzsuz olsun.
kitabı hakkında pek fazla bilgim yok ancak filmi oldukça çarpıcı ve güzel, buna benzer bir film olarak (bkz: prozac nation) ı da şiddetle öneririm.
(bkz: tutmayın küçük enişteyi) bırakın ölsün.
Ben de dün başladım bu kitaba merak ediyorum. Umarım beni de intihara sürüklemez okurken ondan korkuyorum.
siktir edin gebersin amk.
paulo coelho yazar da okunmaz mı?

Güzel bir psikolojik eserdir.
Bugün sınavda gözetmenlik görevim vardı. Çıkardım okuyordum. Yanımdaki salon başkanı da edebiyatçıymış kitap üstüne baya sohbet ettik. insan seviniyor böyle anlarda. Tanımadığın bir insanla ortak bişey paylaşınca mutlu oluyorsun.

Henüz bitirmediğim kitaptır.
Yaşamının rutininden, sıradanlığından ve monotonluğundan sıkılarak hayatından vazgeçip intihar eden birine sayılı gününün kaldığı söylendiğinde, hayatın her saniyesinin ve her detayının değerini nasıl bileceği konusunu çok güzel işlemiş romandır.
Paulo coelho’nun, viliette adlı bir psikiyatri kliniğinde yatan hastalar ve hayatlarını, Veronika adlı karakterin kendini keşfetme hikayesini anlattığı kitabıdır.

213 sayfa olan kitap sanki 10 sayfa gibi aktı gitti, okurken zaman mekan algısı kayboluyor.
pek tarzım olmayan bir roman olmuş. ne istediği belli olmayan bir kız var ölmek mi yaşamak mı istiyor bilmem ney. gün boyu delilik peşinde. sonunu da getiremedim zaten. paulo coelho okumayı severim ama dili de basit. ben pek sevemedim.
"veronika mı ölmek istiyor? peki bir şeyler yapamaz mıyız?" şeklinde yanıtladığım soru. sonuçta bir insan bir insandır.
(bkz: Veronikanın kanlı mendili)