bugün

ortaya çıkmaları konusunda inanılan efsane şöyledir;

Bir adacığın ortasında bulunan iki ağacın ortasına yıldırım düşer ve yıldırım sonrası beş çadır belirir. çadırların içerisinde ise, birer sayıda olmak üzere, 5 çocuk bulunur. Bu çocukların, Uygurların ataları olduğuna inanılır. Sonradan çocuklar bu iki ağaca gidip, ağaçların kendilerine hayır duasında bulunmalarını isterler. Bugünki Kırgızistan başkenti bişkekin eski ismi pişgegdir. Bu da "beş bey" anlamına gelir ki, burada sözü edilen beş beyin, uygurun çadırdaki bu beş bey olma ihtimali vardır
müslüman olmadan önce tarih sahnesine çıkmış nadir türk devletlerinden birini kurmuşlardır, herkes şaman takılırken bunlar manihizmi devlet dini olarak kabul etmiştir.

(bkz: şamanist türkler)

(bkz: töles boyları)
komünist tehlikenin altında ezilen türk asıllı ulusdur. maalesef türkiye başta olmak üzere müslüman çoğunluklu devletlerden gerekli desteği görememektelerdir.
çin'den kağıt ve matbaayı alarak geliştiren türk topluluğudur.
--spoiler--
Uygur Devleti

Kuruluş Tarihi - 744
Yıkılış Tarihi - 840
Kurucusu - Kutlug Bilge Kül Kağan
Başkenti - Ordu Balık
Dili - Uygurca
Devlet Başkanı - Kağan

Uygurlar hakkındaki bilgiler, Çin yıllıkları ile Göktürk ve Uygur kitabelerinde bulunmaktadır. Uygur kelimesine çeşitli anlamlar verilmekle birlikte en kabul göreni; akraba, müttefik anlamında olanıdır. Uygurlar Çin kaynaklarında Hunların soyundan gösterilmektedir. V. yüzyılda Orta Asya'nın büyük bir kısmına yayılmış olan Töleslerin bir boyu olarak karşımıza çıkmaktadır. Uygurlar bu dönemde Kao-çı (yüksek tekerlekli arabalılar) adıyla bilinmekteydiler. Orhun Kitabeleri'nde ise Dokuz Oğuz adı ile anılıyorlardı. Uygurlar, Orhun ve Selenga vadilerinin yerli kavimleri idiler. Bunlar Göktürk devleti kurulunca, onların hâkimiyetini tanıdılar. 630 yılında Göktürk devleti Çinliler tarafından yıkıldığında serbest kalmışlar ve bir siyasî birlik oluşturmuşlardır. Çin ise Göktürklere karşı bu Uygur birliğini destekliyordu. Bu çağda başlarında Alp ilteber unvanını taşıyan, Pusa isimli biri bulunuyordu. Uygurlar, 681 yılından sonra, il Teriş Kağan'ın ortaya çıkmasıyla, yine Göktürklere bağlanmak zorunda kaldılar. Bu süre içinde kendilerini toplamış olan Uygurlar, Göktürk imparatorluğu'nun zayıflaması ile yeni bir fırsat daha bulmuş oldular. Göktürklerin hâkimiyetinde bulunan Basmil ve Karluk gibi Türk toplulukları ile birleşen Uygurlar, 742-43 yıllarında Göktürk Kağanı Ozamış'ı mağlûp ederek öldürdüler.

Uygur Devleti'nin Kuruluşu

Göktürk imparatorluğu ortadan kalkınca, 743 yılında Basmillerin idaresinde yeni bir devlet kuruldu. Uygurlar bu Basmil Kağanlığı'nın Sol Yabgusu, yani doğu Yabgusu; Karluklar ise, Sağ Yabgusu, yani batı Yabgusu oldular. Bu yeni devlet, tam bir federal devlet biçimindeydi. 744 yılında Uygur Yabgusu, Basmil Kağan'ını mağlûp ederek kendini kağan ilân etti. Kağanlık unvanı olarak da Kutluk Bilge Kül Kağan unvanını aldı. Böylece Uygur Kağanlığı kurulmuş oldu. Bu kağanlık unvanından da anlaşılacağı üzere, Göktürk devletinin gelenek ve töreleri yeni Uygur Kağanlığı'nda da devam ediyordu. Ancak Uygurlar arasında Buda ve Mani dini gibi yabancı inanışlar yayıldıkça, Kağan unvanlarında da birtakım değişiklikler olmaya başlayacaktır. Uygur devletini kuranlar Orhun bölgesini yurt tuttukları için, bunlara Orhun Uygurları denilmektedir.

Kutluk Bilge Kül Kağan ölünce yerine oğlu Bayan Çur, kağan oldu. Uygurların en büyük kağanı olan Bayan Çur Kağan, unvan olarak da "Tengride bolmış, il itmiş Bilge Kağan" unvanını aldı. Bu unvanın anlamı ise, Gökte doğmuş, devlet yönetmiş, Bilge Kağan demekti. Bayan Çur Kağan devri (747-759), Uygurların dört yönde genişledikleri bir devirdir. batıda Kara Türgeş devleti, Uygur hâkimiyetini tanımak zorunda kaldı. Kırgız, Çik, Sekiz Oğuz ve Dokuz Tatar gibi Türk boyları itaat altına alınarak, devlet otoritesi güçlendirildi. Öte yandan yine bu devirde, güneydeki Beş-balıg, Kuça ve Karaşar gibi zengin tarım ve ticaret şehirleri de Uygur etkisi altına alınmıştır. Turfan bölgesi ile Uygurlar arasındaki ilişkiler de, yine bu devirden itibaren başlamış oluyordu. Bayan Çur Kağan'ın önemli işlerinden birisi de, onun zamanında, Uygurlar arasında şehirleşme eğilimlerinin başlamasıdır. O, Ordu Balık adında başkentleri olan bir şehir kurdurmuştur (757).

Diğer yandan aynı kağan, gittikçe güçlenmekte olan Tibet tehlikesini sezerek onlara karşı cephe aldı. imparatorun isteği üzerine, Çin'de büyük bir tehlike yaratan An-luşan adlı Türk asıllı bir generalin isyanının bastırılmasına yardım etmiştir. Bu yardım sonunda yapılan anlaşma ile, Uygur tüccarlarına Çin kapıları da açılmış oldu. Bayan Çur Kağan'ın Şine-usu gölü yakınında bulunmuş, Göktürk yazısı ile yazılmış olan, Türkçe bir kitabesi vardır. Bu kitabede kağan olarak yaptığı işler anlatılmaktadır. Bayan Çur kağan'ın ölümünden sonra yerine oğlu Bögü Kağan oldu (759) . Bögü Kağan'ın faaliyetleri siyasî ve manevi olmak üzere başlıca iki alanda olmuştur. Siyasî faaliyetleri daha çok Çin üzerine olmuştur. Çin'de baş gösteren isyanların bastırılması sebebiyle sık sık Çin'e girilmiştir. Ancak Uygurların Çin'e girişlerinde Çin'in çeşitli bölgelerine yağma akınları da yapılıyordu. Çin'deki isyanların en önemlisi yabancı kavimlerin Tibetliler etrafında birleşmeleri sonucunda ortaya çıkan isyan olmuştur. Bu Tibet isyanı ancak Uygurlar yardımı ile önlenebilmiştir.

Bögü Kağan'ın manevî alandaki en büyük faaliyeti, Manihaizm dinini kabul etmesi olmuştur. Bögü Kağan, aynı zamanda bu dinin öncülüğünü de üstlenmişti. Bir tüccar ve şehirli dini olan Mani dininin kabulünün, Uygurların savaşçı ruhlarını gevşetmekle beraber, ilim, sanat ve edebiyatta ilerlemelerine katkısı olmuştur. Eskiden beri Orta Asya Türk kavimleri arasında, çok geniş ve köklü bir kültüre sahip olan Çin'in zapt edilemeyeceği, bu mümkün olsa bile uzun süre elde tutulamayacağına dair yaygın bir inanış vardı. Bögü Kağan Çin'in zayıf bir anında Çin'i ele geçirmek istemişti. Ancak veziri Baga Tarkan, adı geçen inanış sebebiyle Kağan'ın bu girişimine karşı çıktı. Ancak sözünü dinletemeyince Bögü Kağan'ı öldürüp Alp Kutluk Bilge Kağan unvanıyla tahta geçti (779). Bundan sonraki kağanlar onun soyundan gelmiştir. Bu tarihten sonra Uygur devletini oluşturan kabileler arasında huzursuzluklar da başlamıştır.

Kültür ve ticaret bakımından gelişen Uygurların savaşçılık tarafları zayıflamıştı. 840 yılında, Uygurların kuzeybatı kısımlarında yaşayan Kırgızlar, 100 bin kişilik atlı kuvvetleri ile, Uygur başkentine baskın düzenleyerek kağanlarını öldürüp, halkı kılıçtan geçirdiler. Bu şekilde Bayan Çur ve Kutlug Bilge Kağan zamanında uğradıkları saldırıların intikamını korkunç bir şekilde almış oldular. Bu baskından kurtulan Uygurlar, canlarını kurtarmak için çeşitli yönlere dağılmak zorunda kaldılar.
--spoiler--

görsel
çinin baskıları ve zorbalıklarına katlanan türk boyudur.
(bkz: sarı uygurlar)
(bkz: yeni uygurlar)
Kendilerine ait alfabeleri ve yerleşik hayata geçmeleriyle tanınan türk devleti.
çinde katliama baskıya zulme maruz kalan türk topluluğu.
Kürt veya Arap olmadıkları için tayyibin siklemediği, bir dönem Çin'e meydan okuyup bağımsız devlet Kuran mazlum halk.
Bir an önce ülkemize yerleşmelerini istediğim topluluktur.Böylece Çin asimilasyonuna maruz kalmamış olurlar.

(bkz: Bir hayalim var)
https://pbs.twimg.com/media/ByKR0odIMAALy4D.jpg
Ilk yerleşik hayata geçen , kendine özgü alfabeyi kullanan , Türk tarihinde ilk kez şehir ve kasabalar kurarak ilk Türk mimari eserlerini meydana getirip , Çin baskısı altında yaşamış Türk devletidir . Kağıt ve matbaayi kullanan ilk Türk devletidir. Uygurlardan kalan en önemli yapıt Yusuf Has Hacip'in "Kutadgu Bilig" (mutlu olma bilgisi ) adlı eserdir . Uygur devleti Kırgızlar tarafından yıkılmıştır.
http://www.youtube.com/watch?v=HFRisPh6cBc
çinin xinjiang* bölgesinde yaşayan türk topluluk. rakkamları bizimkilerle aynıdır.* ortak yada benzer kelimelerimiz olsa da anlaşamayacak kadar farklı diller konuşuyoruz.
uygur mutfağı bizim mutfağımıza çok yakın. birçok yemeği seçen birisi bile uygur restoranında karnını çok rahat doyurur.
ana dilleri uygurca olduğu için çinceleri çok iyi değil. türklerin çince konuşması, uygurların çince konuşmasıyla aynı.*
eğitim konusunda sıkıntı çekmiyorlar ama iş bulma konusunda büyük sıkıntı yaşıyorlar. xinjiang bölgesinden başka bir yere gittiklerinde çinli firmada işe giremiyorlar. kendi bölgelerinde ise çinli firmalar 10 tane eleman alacaksa 9 çinli 1 uygurlu istihdam ediyor.
çinde uygurlu olmak belkide dünyada başınıza gelebilecek en kötü şeylerden biridir. dışlanmayı en üst seviyede yaşıyorlar. bunda uygurların da suçu var. çünkü uyuşturucu ve kapkaç işi bunların elinde. yolda yürüyen kızlara laf atma da bunlarda. birçoğu kebapçılık maskesiyle torbacılık yapıyor. bar önlerinde "hashish, hashish" diye dolanıyorlar.
kısacası uygur bölgesinin çindeki durumu, türkiye'deki kürdistan çığırtkanı pkk ile aynı..ayrılıkçı hareket ve uyuşturucu trafiği.
Mal yöneticilerimizin kendi ulusu yerine Suriyelileri getiriyor.istemiyorum kardeşim.Kürtleri de istemiyorum.
hürriyete'e göre türk olup olmadıkları tartışmalıymış. acaba bu yapılan haberi yapan kişi kim. uygurlar türk değilse niçin çin ve diğer kaynaklarda türk diye geçiyor çok merak ediyorum bu konuyu izah edebilirse memnuniyet duyacağım.

http://www.hurriyet.com.t...elebek/hayat/27989047.asp
eziyet gören kandaş topluluğu, tanrı yardımcıları olsun.
Uygar kelimesinin muhtemel kökeni. Düşünsenize bir zamanlar öyle bir medeniyet kurmuşlar ki insanlar gelişmeyi "uygurlaşma" olarak tabir etmiş. Fakat bugün uygar olamamış bir gezegende çekilen zulüm hepimizin günahıdır.
(bkz: çin bize bokmir)
uygur=uygar.

sebep?
(bkz: uygur karızları/#30139059)
http://www.hurriyet.com.t...elebek/hayat/27989047.asp

Hürriyet'e göre türk olup olmadıkları tartışmalıymış

Ülke cehaletten kırılıyor AMK avrupa hunları,Gazneliler,babürler de bundan nasibini almış

Gel sen bu halka bir şey öğret.
ilk defa örgün eğitim uygulayan türk uygarlığı. 23 tane örgün eğitim kurumu vardı galiba.
yerleşik hayata geçen ilk türk toplumu. din değiştirdiler sonra da yıkıldılar. kitaplarda nedense çok az şey var hakkında. detaylandırılsa keşke. bu kadar basit olmamalı.
Köken olarak Uygurlar da oğuz Türklerinden gelir

(bkz: dokuz oğuzlar)
Böğü kağan'ın kafasını kestikleri için bozkırda sonsuza dek lanetlendiği yazılır çünkü türk kültüründe soylu kanı akıtılmaz

Doğu Türkistan'a bakınca haklılık payı var gibi

inşallah çin zulmünden kurtulurlar.
güncel Önemli Başlıklar