öyle bir dostluk yoktur.
(bkz: olmayan türk yunan dostluğu)
siyasi olarak böyle bir dostluk yoktur.. turk, yunan dostluğu dediğimiz şey sadece diploömatikı bir yanıltmacadır.. seni çok seviyorum ama kolum bacağım komple girsin ilişkisidir.. lakin şahsi olarak bir düşmanlık b4eslemek dangalaklıktan başka birşey değildir.. vay sen yunansın dur bir döveyim demek denyoluktur.. unutmayın. iki ülke arasındaki gizli düşmanlığı doğuran vatandaşlar değil, politikacılardır.. bırakın onlar duşman olsunlar.. şahsi duşmanlıkllar yanlıştır ama..
ütopiktir.

(bkz: fantazi)
(bkz: düşmanımın düşmanı benim zaten dostumdur)
yunanistan ve ermenistan gibi tahsis edilmiş topraklarda kurulmuş artık devletlerin halklarını bir arada tutacak, hayatlarını devam ettirmelerini temin edecek yegane şey, içten içe biledikleri "türk düşmanlığı"dır. bir gelenek, bir kültür, bir tarih çerçevesinde halklarını yanyana getirip onları ayakta tutacak unsurlardan yoksunlardır.

işbu nedenle, türk yunan dostluğu ölü doğmuş bir projedir.
(bkz: yabancı damat)
halkların dost olması ne yazık ki yeterli değil. ama daimi olması gereken bu yönetimler değişir ama halklar hep olacaktır.
(bkz: yaşasın halkların kardeşliği)
uluslararasında dost düşman olmaz. çıkar ilişkisi vardır. bugün çıkarın uyuştuğu devletle arandaki münasebetler artar ama gün gelir çıkarlarının uyuşmadığı noktada savaşın eşiğine gelirsin. türk yunan dostluğu denen kavramda bunun uzantısıdır.
taşıma suyla dönen değirmendir. durması yakındır..
okullarında türk düşmanlığı aşılanan, tarihi ona göre öğretilen ülkenin insanına duyabileceğiniz derecedeki dostluk.
yalandır.biz dost olarak görebiliriz ama onlarda öyle bir yetenek yok. yunan halkındada boyle bir olay göremediğimiz açıktır. bunun en güzel örneği survıvordaki pantelis tir
iki ülkenin siyasetleri birbirine ters düşebilir, hatta düşman da olabilir; ama sonuç da iki ülke insanı insanlık değerleri ve ortak tarih birikimi bakımından dost olabilir! ha evet, yunan eğitim sisteminde gerçekten de türkler'den barbar diye bahsedilir, doğrudur; ama bizde de durum pek farklı değildir, benim çocukluğum yunanlıların gavur bir domuz olduğu dede hikayeleri ile doludur! demekki bizde de en az onlar kadar böyle bir şişirme var! bunlar olduğu sürece onlar bize; biz onlara sövüp gideceğiz bu dostlukta yalan olcak ütopya kalacak...
bu dostlukta erkek tarafı hep türklerden bayan tarafı hep yunanlılardan oluşuyorsa destekleyeceğimiz oluşum. fakat tam tersi durumun olmasını aklımıza bile getiremeyeceğimiz sırf bu nedenle yabancı damat dizisini izlemediğimiz olay. *
yuzyıllarca bir arada yasıyan iki halkı milliyetcilik akımı ayırdı 19. ve 20. yuzyıllarda. fransa dan milliyetcilik duygusu anadoluya biraz daha gec geldi kesinlikle,yani turklere. sonuc olarak osmanlı nın kullerinden, modern devletler sistemine iki devlet daha katılmıs oldu; Yunanistan ve Turkiye. tarihin cilvesi her ne kadar devlet politikalarına yansısa da iki halkın birbiri uzerine bıraktıgı etki tartısılmazdır. yunan tv lerini izleyenler bilir onların da bir ediz hun'u bir filiz akın'ı oldugunu. bizim rakımızla onların uzo su aynıdır hemen hemen. zeybegimiz ne kadar da benzer onların halk oyunlarına. nasılda ege bolgesini kazınca buram buram !yunan mimarisi! cıkar karsımıza. ege rum koyleri ile doludur, zira mubadele ile oraya giden rumlar nasıl da tasımıstır oraya anadolu kulturunu. degilmidir onların basbakanlarından bırının adı KARAMANlis......... bunlar birer raslantımı??
bakın bi provokatif entry daha!! gereksizdir efenim direk geçilesidir gerçi ama doğruyu belirtmeden durulamayasıdır:

efenim, olay 2 boyutludur, eğer hükümetler arası ele alıyorsak dostluk veya düşmanlık değil sadece çıkar çatışması ve had safhada pragmatizm yok kişisel bağlamda alıyorsak göreceli bi yaşadıklarıma bağlı olarak değişirlik vardır. Kaldı ki Atatürk'ün Trikopies(ismi buna benzer bişiydi sanarım) adlı komutanın önünde düşen bayrağı kaldırması devletler açıdından ele alırsak pragmatist yok halklar açısından ele alırsak bu bayrak devletin değil halklarındır anlamına gelen duygusal bir harekettir ki bu da dediklerimi destekler niteliktedir nokta
elimizden topragimizi almak icin hala sinsice vargucuyle ugrasan yunanistanla asla olamayacak , lafta kalan ve hatta bence lafla bile olmamasi gereken durum. tugce kazaz a da en saglam kufurlerimi gonderiyorumdur buradan. nerden aklima geldiyse simdi..
bu tarih kitapları ve bu politikacılarla gerçekleşmesi zor dostluktur.
(bkz: yabancı damat)
--alinti--

Öcalan'ı koruma görevinde bulunan Yunanlı Savvas Kalenderidis kitabında Nairobi havaalanında yaşananları şöyle anlatıyor:

"Kenyalı'lar, Öcalan'ın Yunan büyükelçiliğinden uzaklaşması için iki saat süre tanıdılar. Apo'yu istediği yere götürecek uçağı tahsis edeceklerini söylediler. Ancak bu sürenin bitiminden sonra gece boyunca olabileceklerden Yunanistan'ın ve Öcalan'ın sorumlu olacağını belirttiler. Büyükelçiliğe dönüp durumu Apo'ya anlattık. Hollanda, Finlandiya veya Almanya'ya gitmeyi düşündük. Bir an Apo Hiçbir yere gitmiyorum dedi. Yunan büyükelçisi Kostulas, Kenyalı'ların tehdidini hatırlattı. Öcalan'a dönerek Sayın başkan burası Yunan toprağı sayılır ve ben bir Yunan subayı olarak burayı koruyacağım. Bunu sizin için değil vatanım için yapacağım. Kararınız ne olursa olsun biz saygı göstereceğiz dedim. Öcalan bir süre düşündü ve yine duygularını sesini dinleyerek hata yaptı: Gideceğim."

Apo'nun yanında olan Dilan, Nujyan, Melisa ve ibrahim liderlerinin başına geleni anladıklarında üstüme saldırdılar. Beni tekmeliyor, Liderimiz nerede? Ona ne yaptınız diye bağırıyorlardı. 10-15 dakika sonra Büyükelçi Kostulas geldi. Bana Savvas hiçbir şey öğrenemiyorum. Daha fazla kepaze olmayalım. Atina'ya haber vermem gerek. Ne diyeyim? Apo'yu kaybettik mi diyeyim? dedi.

Kostulasa Atina'dan gelen emir Apo'nun arkadaşlarını havaalanında bırakıp ortadan kaybolmamızdı. Hırsız gibi kaçmamız isteniyordu. Bunun mümkün olamayacağını Atina'ya bildirdik. Büyükelçinin rezidansına dönmek için taksi ararken küçük bir uçağın havalandığını gördüm. Saat 21.00 idi. Büyükelçiye uçağı gösterip Apo bu uçakta. Umarım Ankara'ya götürülmüyordedim."

--alinti-- *
böyle kalecileri * olsun, her zaman dost kalırız diyerek pekiştirilecek dostluk.
dost ile ye iç maç yapma diye bir söz getirir akıllara.
maçta volkan'ın kafasına cirit, bomba, molotof kokteyli gibi cisimler atan şerefsiz yunanla tabi ki dostluk kurulamaz. ama tüm yunanlar böyle midir? tabi ki değildir. milli takımı alkışlamasını bilen yunan insanıyla niye dost olunmasın? hatta alkışlamasına gerek yok. bir maçı adam gibi oturup izleyebilsin yeter benim için.
unutmadan dost olmalıyız. çünkü savaş kötü. bunu yaın geçmişte yaşadık. bir daha da yaşamayalım ama unutmayalım, unutturmayalım da.
komünizm gibi gerçeküstü (yani gerçekleşmeyecek) olan ideal. iki millet, devlet, siyasi parti, insan vs. çıkarları çakıştığı sürece ( komşu iki milletinki sürekli birbiriyle çakışır) asla dost falan olmaz.
gökdenizin golunu alkışlayan yunanlılarla başarılabilcek dostluk .