beşiktaşım bu herifi gol makinası diye almıştı ama traş makinası çıkmıştı lavuk.

kabak gibi ortada olan ama kimsenin dillendirmediği gerçektir. metin, kendisini izlemiş biz beşiktaşlıların ilk onbirinde yer alacak efsanelerindendir. ancak kendisi lakabı gibi sarışın değildir ve hiç bir zaman olmamıştır.

kendimi bildim bileli adamın saçları kahverengi. peki neden biz kendisine sürekli sarı fırtına diyoruz.

Geçenlerde izmir Şirinyer Şubesi nde karşılaştığım bir olayı paylaşmak istiyorum:
Eimde 2 adet, ruffles ıın burger king e özel whooper serisinden çıkan whooper menü indirim kartı var.
Neyse, sıra bekliyoruz falan. Sıra geldiğinde kasadaki görevliye kartları uzatıyorum. Görevli, kartlardan birini jelatini açıldığı için reddediyor. Neymiş efendim: jelatini açılan kartlar geçerliliğini yitiriyormuş.

Bakıyorum kartın üzerine böyle bir uyarı bulunmamakta. Görevliye diyorum ki böyle böyle bir uyarı yok. Alırsın alamazsın, bir süre tartışıp ayrılıyorum mekandan.
Aynı kartla alsancak şubesinde ise whooperları indirimli olarak mideye indirebiliyorum.
Böyle de kendi içinde tutarsız, işgüzar çalışanları bulunan, kalitesi düşmekte olan bir yerdir burger king.

izmir Teleferik mevkiinde, Ekonomi Üniversitesi yanında bulunan fasıllı mekan.

Akdeniz haydarileri muhteşemdir, konuklarını harika ağırlamaktadırlar.

stadlarının önündeki kaldırıma, 50 sterlin ödeyen taraftarlarının isimlerinin yazılı olduğu kaldırım taşlarını döşemeye başlayan takım.

Yahudi yazar Irene Nemirovsky'nin 2. Dünya Savaşı sırasında yazmaya başladığı ancak iki bölümünü tamamlayabilmişken toplama kampına gönderilip öldürülmesinden 64 yıl sonra basılan yarım kalmış kitabı.

Bir Anne Frank'ın Günlüğü değil ancak okunabilir. Kitapla pek ilgisi olmasa da yazarının yahudi olmasına rağmen yahudiliği reddetmesi ilginç.

benim bildiğim kadarıyla;

birincisi ve en meşhuru güzel izmirimizin simgesi konak meydanı ndaki saat kulesidir,

ikincisi bayramyeri nde tam varyant girişinde bulunur.

üçüncüsü ve nispeten en az bilineni alsancak tren istasyonu kompleksi içinde garın eski giriş kapısına gelmeden caddenin yanında bulunmaktadır.

başka bir tane daha var mı bilemiyorum.

marşı şöyledir;

Bu eğitim yuvasında
Yüceltilir hislerimiz
Bir incelik var adında
Çamlaraltı Kolejimiz

Kardeşliği kanat açar
Karanlığı cehli boğar
Atatürk'e gönül adar
Çamlaraltı Kolejimiz..

kordon da açılan pizza hut bile yarışamamıştı burasıyla. ninja kaplumbağaların gazıyla kordon da açılan pizza hut, ninja kaplumbağalara pizza yemeyi öğreten fil pizza yı tahtından edememişti.

ancak o da bir kaç yıl önce yenik düştü zamana. şimdi sadece anıları kaldı.

2 kapısı vardır. bir tanesi kordon'a açılır, bir tanesi cumhuriyet bulvarı'na.

izmir kemeraltı'nda şan pasajında bulunan sinemadır. bilet gişesi pasajın içinde olup, fuayesine merdivenle çıkılmaktaydı eskiden. yıllar geçtikçe o da parçalara bölündü. en son 4 adetti salon sayısı.

ilk dükkanları izmir kemeraltında şu an kemer plaza karşısına ve tarihi kemeraltı börekçisinin sırasına denk gelir. o 3 metrekarelik dükkandan çıkarak marka olmuşlardır. ama orada yediğim kazandibilerin tadı oradaki dükkanda kalmıştır.

izmir kemeraltı'nda meydan tarafından girişte sağda bulunan dönercidir. uzun yıllardır gitmedim ama hatırladığım kadarıyla ahşap masalarının üzerinde mermer satıh bulunurdu.

duvarlarında eski izmir resimleri vardı. dönerinin üzerine parça döner koyduğundan hastası olduğum izmir'in en güzel dönercisidir. altınkapı kadar overrated değil üstüne üstlük underrated bile sayılabilir.

izmir'in havalı sinemalarındandır. alsancak sevgi yolunun hiton oteli tarafından girişinde bulunur. şu anda 3 salonu bulunmasına rağmen eskiden tek salonu bulunurdu ve mimari faciasıydı.

Yüzünüzü perdeye verdiğinizde sol en üstte salon yamuk yapıldığından 3 adet tek koltuk bulunurdu ve salonun herhangi bir yerinden kenar koltuklardan filmi izlemek çok zordu. neden bilmem ama havalıydı işte.

izmir kemeraltı'nda şan sinemasıyla karşılıklı bulunur.

Eskiden tavanında sarkıtlar bulunurdu, mutlaka göze hoş gelsin diye yapılmıştır ama karanlıkta gerçekleştirilen bir faaliyet için bu görsel özen şaşırtıcıdır.

izmir'in en eski sinemalarındandır. konak meydanı'nda ykm'nin arkasında bulunur, salonunda dönen disko topuyla nostaljik bir hava yaratırdı.

gün geldi o da zamana ayak uydurup kepenklerini indirdi. şu anda salon ykm cinebonus olarak hizmet vermektedir.

izmir de bayram yerinden çankaya ya inen yol üzerinde, agora kazı alanı çalışmaları nedeniyle yolun sağındaki metruk binalar yavaş yavaş yıkılmakta, agora caddeden bile görülebilmektedir. ancak tellerle çevrili alanda yolun kenarında bir tane yıkık dökük bina bulunur. işte o bina sabetay sevi'nin evidir.
tam karşısında da bir havra bulunur.

ahmet dursun'un 100. yılda ligin başında kocaelispor'a uzatmalarda attığı gol..

(bkz: arabaya sen bin faytona ben)

2 hafta evvel buraya internetten kampanyalı aldığım biletlerle gittim.

tropikal balıklların olduğu havuzda bir adet mavi bir balık, 25-30 tane kefal bir de mercan süsü verilmiş duvarlara yapıştırılmış plastik akvaryum süsleri var. havuzda pislikten göz gözü görmüyor.

kafesle dalacak olduğunuz köpekbalığı havuzundaki balık, ayağınızın küçük parmağını bile ısıramaz o derece yani. köpekbalığı demeye bin şahit lazım.

tropikal kumsal herhalde kayatuzunu ufalaya ufalaya yaptıkları fason bişey.

vatoslara bakmadım bile.

yunuslar içinse extradan 200 tl istiyorlar.

sinir hastası olmak istemiyorsanız gitmeyin buraya.