bugün

sözcü yazarı demiş. abi ya bunlara kimse demiyor mu "yapmayın antipatik oluyorsunuz".
şu an var veya yok demek için çok erken çünkü daha atılması gereken çok adım var.

Eğer özellikle ilk 5 yıl çok çok cazip bir Fiyat koymazlarsa,

Eğer çok sağlam bir şarj ve servis ağı kurmazlarsa
ve en azından 5-6 yıl sabretmezlerse değil dışarıda, içeride bile satılmaz.
kimsede parasını çöpe atmak istemez.
Bir sürü çözülmemiş problemi olan arabaya 5 lira vereceğime emin olduğuma 10 veririm diye bakar olaya insanlar .
şimdi yılların deneyimi olan ülkeler bile elektrikli araçta daha yeni yeni ortaya çıkıyorken togg bir anda ortaya çıktı. bu araçların tasarımından tut en ufak parçasına kadar yılların birikimi var üzerinde. ayrıca togg fiyatları asgari ücretlinin ulaşamayacağı kadar pahalı bu sebepten tutmaz.
hased ve kindarlık neler konuşturuyor.
Yurtdışında satış ve servis ağı yoksa gurbetçiler bile almaz. Türkiye'de de servis ağı olmazsa millet Dacia alır ama bunu almaz.
Yine akp seçim çalışmalarına başladı.

Bir şey yapmıyormuş gibi gözükmek.

Başlık var kitabın içi yine boş kalacak.
yazmayayım, boşver ya, cahillere bir şeyleri anlatmak-öğretmek aptallıktır diyorum ama dayanamayıp yazacağım...

1 milyon satış rakamı, dünya markası (dikkat ediniz, model ile marka arasında ki farka bile değinmiyorum) yerli milli söylemi yapanlar zekamızla herhalde dalga geçiyorlar.

örn: volkswagen...
72 yıldır araba üretiyor.
volkswagen şu an 14 ülkede 50 fabrikada 60 çeşit otomobil suv pickup vb segment de araba üretiyor.
72 yılda volkswagen markasının ürettiği araba sayısı (2017 rakamı) 150 milyon adet.
volkswagen sıfır emisyon projesinde seri üretim olarak elektrikli araç üretimine geçeceğini açıkladığı 2017 yılında açıklanan volkswagen hedefi I. D. konseptlerine dönme elektrikli araç seri üretimine geçirilmesi oldu.
Sırasıyla I. D. hatchback, I. D. Crozz ve I. D. Buzz modelleriyle başlayacak olan elektrikli model atılımı spor modeller ve daha farklı gövde tipleriyle devam ederek, Volkswagen'in EV kanadında hedefi ise 2025'e kadar onlardan 1 milyon adet satmak olduğu açıklanmıştı.

dikkat ediniz, 72 yıldır araba üreten, fortuna global 500 listesinde 26 yıldır varolan ve ilk 10 sırada (7. sıra) olan, 2021 de 282.760.000.000 dolar (anlamayan embesiller olacak, yazıyla ikiyüz sekseniki milyar yediyüz altmış milyon dolar) ciro yapan ve 671.205 çalışanı olan, 2020 de net kar 15.540.000.000 dolar olan (onbeş milyar beşyüz kırk milyon) bu markanın ı. d konseptinde 2025'e kadar elekterikli araç satmak planı hedefi 1 milyon araç.

ekonomik güç, işletme, ar-ge, yatırım, finansman, teknoloji, know how, marketing açısından ele alırsak; togg'un dünya markası olma, 1 milyon araç satacağız demek elinde döner bıçağı satırı kılıç, kafasında tencere kapağını miğfer olarak görüp televizyon karşısında osmanlı dizisi izlemek gibi bir durum arz ediyor.

haa!
diyebilirsiniz ki "sen yerli ve milli otomobile karşı mısın? togg dünya markası olmasını 1 milyon araç satmasını istemiyor musun?" diye höykürebilirsiniz.
ne alakası var canım? kim istemez bu ülkede bir katma değer yaratılmasını?
sadece söylediğiniz ve istediğiniz şeyin fizibilitesini anlayabilmeniz için basitleştirerek örneklemek istedim.
sadece bizi kendi kendi zeka seviyenizde görmeyiniz.
Demek antipatik bir tutummuş!

Bu ülke insanının sorunu gerçeklerle arasının ezelden beri iyi olmaması, doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovması.
Sözcü bunu demişse
Togg yurtdışında satış rekorları kıracaktır.
görsel
hadi biraz teknik konulara (kalite-pazarlama-satış-garanti-servis-ticaret ve tüketici hukukuna-ithalat-ihracat-gümrük-vergi-pazar payı-ekonomik güç-satınalmaya-tüketiciye yapılan, elektrikli arabayı alana yapılan devlet teşviğine iadesine) değinelim.
1 milyon araç satacaksınız ya...
araba hakkında yerli ve milli söylemini dilinden düşürmeyen, arabayı övenlerden, dünya pazarı 1 milyon üretim vs dillendirenlerden (burada gerçekten amiyane tabirle; tezgah başında işi yapanlar kast edilmiyor) bu 1 milyon satış, 1 milyon araç üretimi hakkında bir söz duydunuz mu? nasıl yapacaklarını nasıl olacağını söyleyen açıklayan biri var mı?

ben sağır değilim ve duymadım.
duyan varsa yazsın.

1 milyon araç satmak ne demek farkında mısınız?
ben şimdi köşe başına bakkal açıp 2-3 sene içinde türkiye de tüm avm'ler, tüm şehir ilçe mahallelerde market zinciri kurup migros carrefour a101 bim şok vb marketlerle aynı seviyeye geleceğim demem gibi.

bu olabilir mi?
tabi ki olur, ihtimal dahilinde ve aklın hayal gücünün sınırı yok.
ama bu marketlerde satılacak konserve et yağ tuz vb gıda içecek vb tüketici ürün markalarını benim markam olacak demek...
işte bunun sınırı var. akıl ve hayal burada devre dışı kalıyor demektir.

neyse, bu konuları az çok bilen ve tecrübesi olan yazsın da öğrenelim.
Olay artık tamamen pazarlama stratejisi ile ilgili. Üretimin altyapısı, servis ve teknik bakim ağları ile şarj istasyonlarının kurulumu çok önemli.

Yurt içi ve dışı pazarlamanın önemi çok büyük. Pazarlama ve reklam için ciddi maddi kaynak gerekli. Bakalım bekleyip, göreceğiz. 5 sene içinde akıbeti belli olur.

Umarım bu marka tutar ve başka yerli markaların kurulumu için bu bir başlangıç olur. işin siyasi malzemesine kimse takilmasin.

Ben takılmıyorum ve zaten oyumu rte'ye vermeyeceğim. Bu ülkenin sorunları çok büyük ve ekonomi birinci sırada değil.

En büyük sorunlarimiz;

Milyonlarca sığınmacı, mülteci ve göçmen.

Eğitim sistemi ve yargı.

Yolsuzluk ve yasaklar.

Beka sorunu ve dış ilişkiler.

Ekonomi anca bunlardan sonra geliyor. Zaten 20 yıldır bu sorunları halledemeyen bir iktidara sonraki secimde oy vermek bence çok mantıklı değil.
dünya markası olmayı bırakın da 1 milyon araç satılacak söylemleri açısından konuya yaklaşırsak...
1 milyon aracı kime satacaksınız?
iç piyasaya mı?
bu imkansız, ekonomik güç olarak ve pazar payı açısından türkiye de iç piyasada 1 milyon togg satmak imkansız.
diğer gavur markalarını örn: %60'ı geçen yerlilik oranı olan hyundai markayı alanı vatan haini, türkiye'nin büyümesini engelliyor dıj minnak bölücü hain terörist diye silivriye atsanız ve %51 yerli ve milli togg markayı alanın göğsüne madalya taksanız da 1 milyon aracı iç piyasada satamazsınız.

konuyu daha da basit olarak örnekleyelim, matematik yanılmaz.
ülke seksen milyon, ülkede seksen kişiden biri 1 milyon lira verip bu aracı alacak ekonomik güce satınalma gücüne sahip değil.

marketing açıdan ürün pazarını ele alırsak ülkede çalışan insan sayısı 28 milyon. 28 kişiden biri 1 milyon lira veya 600 bin lira verip (araç segmentine göre) bu aracı alacak.

alamayacak kişilere devlet uzun vadede sıfır faizle kredi verse yine bu aracı insanlar alamaz ki; sıfır faiz ile verilen kredinin kredi maliyeti hazine-bankalara sübvanse edilmesi, enflasyon etkisi, diğer araç markalarının düşen satış servis getirileriyle düşen katma değer oranları vs konularına girip adeta zincirleme reaksiyonla ülkenin mali finansman yükü artması sonucu insanlar ödeme zorluğuna düşecek.

edibüdü: konuyu parça parça her eğitim ve zeka seviyesinde insanın anlayacağı seviyede tartışın da bilgimiz olsun.
maksat, bu ülkenin değerini koruyalım.
gurbetçiler falan alırsa ki zannetmiyorum 5-10 bin adet falan satılabilir yurt dışına. konuşmaya gelince ampır ampır konuşurlar ama iş ceplerine gelince ne milliyetçilikleri kalır ne vatan sevdaları.. içeride de akp ve akp ye yakın olanlar göstermelik alırlar ama sokaklarda çok nadiren denk geliriz bu araçlara.

partizanlığı bırakın biraz gerçekleri konuşun artık amk. biz istemiyor muyuz ülkemiz üretsin, bir şeyler icat etsin yurt dışına yollayalım hep biz dışarıya değil bazı şeylerde de dışarısı bize bağımlı olsun . ama eldeki imkanlar ve baştaki zihniyet bu halde iken zor.
arçelik, vestel örneği var. arçelik gibi yabancılar için telaffuzu zor bir marka "arçelik" olarak satılıyor avrupa'da. beko olarak da satılıyor ayrı.

ab'ye satarız.
Rekabetin arttığı, firmaların artık güç birliği yaptığı pazarda togg'un şansı hiç yüksek değil.
burada yapılan eleştirilere bakıp ülkeye katma değer sağlayacak bir markanın-projenin kötülenmesini veya başarısız olmasını mı istiyoruz, bu projeyi kötülüyoruz mu sanıyorsunuz?
eğer böyle bir algı hasıl olmuş ise ya embesil ya da kötü niyetli insansınız ki; burada yapılan eleştiriler tamamen projede ki bilinmezlikler, türkiye ve dünya açısından pazar-satınalma gerçeklerine uymayan marketing yaklaşımlardır.

örn: 1 milyon araç üreteceğiz, elektrikli aracımızı (ev araçlar) yurt dışına açılacağız-satacağız yaklaşımını düşünün. 2020 yılı rakamı tüm avrupa da satılan elektrikli araç sayısı 1.340.000 ve covid salgını chip krizi tedarik zinciri aksaklıkları vb etkenlerle 2022 yılı için öngörülen avrupa da satılan ev araçlar (elektrikli araçlar) en az 1.500.000 adet olması öngörülüyor.

avrupa pazarını tesla volkswagen hyundai kia ford renault volvo bmw fiat domine etmiş durumda.
ülkelerin ev (elektrikli araçlar) için örn: ingiltere elektrikli araçlar için 3.000, motosiklet için 1.500 van modeller için 8500 pound-sterlin (artı, vihicle excise duty-ved vergisi muafiyeti) almanya araç segmentine göre 9.000 euro, fransa 6.000 euro, norveç de kdv muafiyeti, amerika da 7.500 dolar vb teşvik destekler vergi indirimleri muafiyetleri varken...
dünya'nın en büyük elektrikli araç üreticisi ve otomobil parçaları üreticisi (chip batarya başta olmak üzere) çin avrupa pazarına giremezken (üstelik volvo gibi markanın otomotiv bölümünü de satın almış çin de üretim yaparken) avrupa kendi sanayisi üretim hattını markasını pazarını gümrük duvarlarıyla korurken, bazı kişilerin sosyal medya ortamında" kalkıp 1 milyon araç üreteceğiz avrupa'ya satacağız" demesi (nasıl yapacaklarına dair bir eylem planı sunmadan) en basit tabirle ripley syndrome yansımasıdır.

volkswagen seat markasıyla ispanya, skoda ile çek ve slovakya pazarını domine ederek batı avrupa doğu avrupa açılıyor.
renault kalkıp %25 hissesini aldığı lada ile rus pazarına giriyor.
bu iki örneklemeye bakarak togg ile siz balkanlara avrupa'ya asya'ya mı açılmayı düşünüyorsunuz? otomotiv şirketleri adeta akraba evliliği gibi aralarında katolik nikahı kıymış durumda ve pazarlarını genişletmeye korumaya çalışırken örn: avrupa da herhangi bir ülke sana "gel, benim ülkemde araba sat. sen bu arabayı ver vatandaşıma. ben de vatandaşıma vergi indirimi yapacağım, 3-5 bin euro da cebimden senin arabanı aldı diye ona para vereceğim" mi diyecek?
yoksa kendi pazarını kendi katma değerini koruma yaratma mı peşinde olacak?

aslında hükümetler vatandaşını düşünerek, istihdam ve katma değer, markalarını koruma düşünceleriyle ya da otomotiv lobilerinin baskılarıyla rüşvetleriyle koyduğu gümrük duvarları aşılabilir.
nasıl bir pazarlama satış politikası olmalı değinirim, yazı uzamasın...

edibüdü: embesilite- embesillik, bir hakaret değildir. genetik olarak veya yetersiz sağlıksız dengesiz beslenme (hamilelik, anne, bebek, büyüme çağında) döneminde oluşan-ortaya çıkan zeka geriliğidir. nörolojik veya psikoljik rahatsızlık mı, yetersizlik mi, hastalık mı tartışmaları hala yapılıyor ve tedavisi şimdilik yok.

edibüdü2: ripley syndrome, hastanın yalanlar üzerine kurduğu hayali bir dünya ve gerçeği red ettiği psikolojik bir durumdur. iletişim bilişim çağının vebası, internet ve sosyal medya bunda en büyük etkendir.
yahu hiçmi türklük GururUnuz yok sizin ya ideolojik düşmanlık Başka vatanseverlik başka ulan birazda iyi düşünüN be iyi düşünÜnce akpartili olmayacaksınIz lanet olsun şu hASED VE KiNDARLARA.
Sözcü de ne bileyim, aynı boyanın karşıt rengi sadece. insanın pek güvenesi gelmiyor.
Aslında daha önemli olan Türkiye de. Şansı olması değil mi. Şimdi mecburen tüm partililer mecbur alacak yandaşlar. Alacak parası olan ilgi çekmek isteyenler alacak ancak bu yeterli olmaz. Gerçekten vatandaş alırsa devamı olur bu işin.
Yerli arac fikri iyi hos ve güzel.

Fakat; uzak dogu (cin, japonya, hindistan, kore), avrupa (almanya, fransa, çekya, ispanya, ingiltere, polonya, avusturya, italya vs. vs.) ve amerika kitasinda (abd, kanada, meksika, brazilya) sadece arac üretme degil, bu araclarin muhtac oldugu batarya veya enerji depoloma teknolojilerinin gelisimi icin milyarlarca dolar para yatirimi yapmaktalar.
"Bataryayi al, motoru tak, motoru ve batarya sistemini programla, üstüne de yakisikli bir dizayna sahip karesöriyi gecirdik mi al sana piyasada rakip arac" mantigi tutmaz.

Yerli arac markasi olan ülkeler yine milyarlarca dolar yatirim yaparak çip üretimini kendi ülkelerinde gerceklestirmek icin calismalar baslattilar. Bu sekilde ürettikleri araclari daha ucuza ve diledikleri kalitede üretebilecekler.
Hazir bu tren kacmadan türkiye´nin bu atilimi yapmasi beklenirken; henüz ses seda yok.

Türkiye elbette bu yerli araciyla pazara giris yapacaktir fakat; köklü markalarla kapismasi zor. Cünkü TOGG dünya arac piyasasina yenilik getiren bir arac degil. Yurt disi basininda güzel propagandalari yapilmakta ama bu ne zamana kadar isler o ayri bir soru.
Büyük ihtimal ortadogu, afrika ve biraz da avrupa pazarinda yer edinecektir.

Aracin üretimi icin gerekli olan önemli malzemelerinin yerli üretime gecmedigi ve arac yeni teknolojilerle donatilmadigi sürece sadece copy/paste teknigiyle hic bir kazanci olmayabilir.

Umarim burada büyük bir kumar oynanmiyordur ve basarili bir marka haline gelir.
sizin kudurukluğunuz buradan geliyor sanırım, hadi inşallah resimdeki de olsun Allah yardım etsin.
görsel
Şansı yok demeyelim de yok denecek kadar az diyelim.

Uluslararası alanda satabilmek için marka oluşturmak lazım. Tabi marka ile de kalmıyor bu durum, markanın güvenirliliğini ispat etmek lazım.

Sattığın aracın bir yıl sonra bozulup bozulmayacağını mesela anlatman lazım. Fiyat politikası da önemli tabi, sen benzer fiyatlara bu aracı satarsan adam gider tesla alır zaten yurt dışında.

Elektrikli araçlarda bildiğiniz gibi dünya üzerinde ilk olarak tesla akla gelmekte. Peki tesla araçlarının yada başka markaların batarya problemi kaynaklı kaç tane aracın yandığını biliyor musunuz ?.

Tesla yılların deneyimine sahip olan bir marka iken bu sorunlar yaşandı. Togg araçların benzer veya daha kötü sonuçlarla karşılaşıp karşılmayacağını bilebilir miyiz ?.
Yurt dışında satmak için güvenilirliğini ispat etmesi gerek anlayacağınız.

Tamam bir şeyler üretmek gerçekten iyi hoş da, Yok şu kadar satacağız, yok dünya devi olacağız...
abartılı, hatta ütopik düşünceler bunlar.

Yurt dışını geçip yurt içine bakarsak, bu aracın fiyatının çok pahalı olacağını öngörebilmek mümkün.

Yurt dışında minimal da olsa şansı olabilecekken , yurt içinde hiç şansı yok da diyebiliriz kısaca.
muhtemelen burada hiçbirimiz bu işin uzmanı değiliz. uluslararası alanda şansı fiyat politikasından tutun tonla etmene bakar. bakın çok samimi söylüyorum bu aracı ilerleyen senelerde ben bile alabilirim ancak şöyle bir gerçek var ki evet kolay değil. tesla mesela hatırladığım kadarıyla ilk piyasaya girdiğinde neredeyse maliyet fiyatına verdi araçları ki insanlar kullansın, güvensin ve yayılsın. yani f/p olarak rakipsiz bir şekilde girdi bu işe dünyanın en zengin adamlarından biri bile böyle tutundu. hala ilk müşterilerine ücretsiz elektrik vs. sağlıyorlar. tesla hariç pazarı domine edenlere baktığımızda zaten 100 yılın güven ve prestij kazanmış devleri. bu demek değil ki olmaz, demek ki zor sadece. çok klişe bir örnek ancak zamanında nokia'da mobil cihaz piyasasını domine ederken düşüşü feci oldu. bunun gibi bir çok örnek mevcut. ütopik geliyor olabilir ancak şansın az olduğu gerçeği gibi bunlar da birer gerçek. sonuç olarak deneyip başaramayabilirsin, ancak denemezsen zaten başaramazsın. benim bu işte, işi en azından belli standartlarda hakkıyla yürütürler konusuna inanma nedenim hisselerin özel şirketlerde olması. örneğin zorlu holding %23'mü bilmem kaç hissesine sahip. BMC bilmem kaç hissesini almış. parası batsın ister mi bunlar? istemezler. ancak hepsi devletin olsa, zaten para bizim vergi olacağından ve giren sadece bize gireceğinden umudu baştan kesmiştim bu konularda.

bu arada bu konuda rte'yi tebrik etmek lazım, harbiden adamları ittire kaktıra bu işe soktu sonunda ahahah.
görsel

Aklın yolu bir.