bugün

şu çiftlikte cadı ile dövüştüğü trailerını her izleyişimde verdiği duygu ile nadide olduğunu gösteren oyundur. soundtrackler ise ayrı güzel steamde trilogy patchi indirimde şu an.
şu ana dek gördüğüm en rahatsız edici bölüme sahip oyundur.
ahanda o bölüm: https://www.youtube.com/watch?v=6nzx7kJhVQI
sahnedeki müzikler, seslendirme beni o kadar etkiledi ki, konuşmaları seçerken hep bir geri vites halindeydim.
ingilizcem olmadığı için oynamadığım. bişey anlaşılmaz ki.
https://forum.shiftdelete...paketi-yayimlandi.455560/

surprise mother fucer!
görsel
Oynayıp bitirdiğim çok uzun iyi bir ingilizce pardon iyi bir orta çağ terimleri olan ingilizce gerekmekte. Ya da böyle eski zamanlarin oyunlarini kitaplarini filmlerini cok bilmedigimden olsa gerek ben biraz dağarcığı dar kaldim. Tavsiye edilir, iyi bir bilgisayariniz ve ps'niz varsa bazi bolumler de kendizi tatile cikmis hissedeceksiniz.
Oyunu oynamadan önce oturun kitaplarını okuyun, oyundan alacağınız haz kat kat artacak.
"36 sonu var, 36 kere bitir doymazsın, doyamazsın!" denilesi oyun. serinin sonuncusu olması üzücü.
Son 15 yılın en başarılı oyunlarından.Fiyatı da çok uygun.Kesinlikle alınması gerekir.
oyunda henüz yeni olsam da belki spoiler olabilecek bir olayı (yan görevi) anlatmak istiyorum.

görev de karısını kaybeden bir adama yardım ediyoruz, izlerini sürüyoruz kadının falan filan derken karıyı öldürenin werewolf olduğunu anlıyoruz.
biz ormanda iz sürerken bu kayıp kadının kız kardeşi olaya dahil oluyor bir anda, bu werewolfun aslında karımı kaybettim yardım et diyen abinin kendisi olduğunu, kız kardeşinin de bu herife aşık olduğu için, ablasını werewolf kocasının önüne atıp yem ettiğini öğreniyoruz.
werewolf olmasına rağmen delikanlı olan abimiz bu orospu kız kardeşi öldürmek istiyor, bana tuzak kurdun diyor, bana karımı öldürttün diyor.

oyun o esnada bize seçme şansı veriyor, werewolf u öldürecek misin ? yoksa bırakıp kızı öldürmesini mi izleyeceksin diye.
hak etti orospu, yiyin lan birbirinizi dedim ve kızı parçalamasına izin verip oradan ayrıldım.
kızı parçalayan delikanlı werewolf abi, yaşamak istemiyorum öldür beni deyip, kafası eğdi ve bize kendini öldürttü.

sanki sıradan bir supernatural bölümü senaryosu gibi değil mi ya ?

oyun falan demeyin vallahi ayıp.
bölüm sonu canavarı sitesinin yaptığı habere göre oyunun 30 ağustos tarihinde çıkacak olan goty sürümü resmi olarak türkçe dil seçeneği ile gelecektir.
Türkçe resmi yamasının duyurulduğu oyun. Çok sevindim lan bu habere hiç bir bok anlamıyordum diyaloglardan ve dolayısıyla hikayeden. Sadece merak ettiğim ps4 e ilk aldığım kutulu versiyona gelecek mi yoksa sadece goty mi gelecek.
Dün gece ps4 için letgo'dan uygun fiyata buluğ almıştım. Gece yüklemek istedim açık bıraktım, 1.23 sürümü yüklüyordu 19 gb güncelleme vardı. Şimdi eve geldim 1.30 sürümü yüklüyor ve bir 20 gb daha. Anasının amı diyorum sadece.
Türkçe oynuyorum lan oyun türkçe herşey türkçe ps4 hemde diyalogları seçimleri anlayabiliyorum süper ya şuana kadar hata bulamadım çevirler de. Teşekkürler cd projekt red teşekkürler 23 studios bu oyunu türkçe oyattığınız için.
Türkçe olarak oynadığım yılın en iyi oyunu
1.30 güncellemesi ile türkçe mürkçe olmamıştır. Ps4 versiyonu, kutulu haline sahibim oyunun. Olmadı bu iş. Lehçe var türkçe yok.
Gelmiş geçmiş en sağlam rol yapma oyunudur. Howlongtobeat sitesine göre yan görevler ve ana hikayenin tamamen bitmesi yaklaşık 160 küsür saat sürüyor diye biliyorum. Müzikleri muazzam, oyundaki her kare ayrı işlenmiş, dokular tekrarlamıyor. Bu muazzam eseri oynamak için de böyle en aşağı gtx 950 gibisinden bir karta sahip olmak lazım.
bu bayram tatilinde oynayıp bitireceğim bir frp oyunudur.

beni bu karara iten şey sözlükçülerin yaptığı marketing faaliyetleridir. eğer oyunu beğenmezsem çok kişiye tazminat davası açacağım.
harika bir oyundur rpg oyunlardan anlayamayıp kanka yeni çıkmış oynayalım kafasıyla oynanmaması gereken 3 farklı finali olan serinin son oynudur skyrim fallout 4 tarzı kıyası söz konusu dahi olamaz zira skyrim witcher 2'yle dahi yarışamaz. open world falan hikayesi yapacak varsada fallout ve dark souls oynamamistir
edit:lütfen oyunu oynamamış insanların bilip bilmeden konuşmasın zira stannise kızını yaktı yheaa diye kerkinen ergenler gibi oluyor.
çok yakın zamanda, çok ama ciddi anlamda çok sevdiğim bir yakınımın başladığı oyun.

pek beceremiyor anlattığına göre. fakat pes etmeyip devam ederse, hiçbir şey yapmadan da çok mutlu eder.
görsel
Çok rahat söyleyebileceğim bir genelleme var. Eğer sizde benim gibi hikaye bazlı single player oyunları seviyorsanız, 2016 dahil son iki senenin en iyi oyunu. Tarzı için yapılmış son dönemlerdeki en iyi oyun. Bunların pek sübjektif düşünceler olduğunu düşünmüyorum, çoğu bu oyunu ve benzer oyunları oynamış kimse muhtemelen benim fikirlerime aynen katılacaklardır.

Öncelikle basit olarak bir kaç şeye değineceğim, daha sonra neden bu kadar iyi, onu anlatacağım.

Witcher 3, bildiğimiz üzere bir open world rpg oyunu. Geralt of Rivia adlı karakterin başından geçen olayları anlatıyor. ilk iki oyunla bağlantılı olan hikaye kısaca şöyle, Wild Hunt tarafından ayrı düşmüş olan Yennefer, Ciri ve Geralt üçlüsünün buluşup bu belayı dünyadan def etme çalışmaları diyebiliriz çok genel olarak. Fakat bu olaylar gerçekleşirken ufak ufak bir çok hikaye oluyor ve hepsi yavaş yavaş amacınıza ulaştığınızı hissettiriyor. Kimileri için çok ağır gelebilir, açıkcası bu biraz günümüzün aşırı hızlı tüketim çılgınlığından ötürü. Ama gerçekten bir şeylerin tam anlatılmabilmesi için bu kadar ağır ilerlemesi gerekiyor olayların.

Oynanış tarafında Witcher çok basit bir combat sistemi kullanıyor. Light Attack ve Heavy attack yanında block ve witcher abilities kullanmakta. Witcher yeteneklerinde ise Yrden (tuzak), Quen (Defans), Igni (Ateş), Axii (hükmetme) ve Aard (patlama *) var. Bunlar birleştirilerek yeni combolar falan çıkartılamıyor, sıra sıra kullanılıyor. Size ne kadar yavan da gelse bu durum aslında olaylar hiç öyle değil.
ilk oyunu oynamadım, ikinciyi oynayanlar bilir ilerleyiş biraz kasıntıdır Witcher'da. Tümseklerden atlayamazsınız, bir yere çıkacağınız zaman tırmanma noktası falan olması gerekir. Witcher 3 de bu kanseri atmışlar, yerine yeterince esnek bir oynanış sunmuşlar. Eğer ikinci oyundaki gibi olsaydı tırmanma mekanikleri falan muhtemelen çoğu kimse elini bile sürmezdi oyuna.
Oyunun bir diğer yönü olan Rpg tarafı ise çok başarılı. Birbirini etkileyen iki olay varsa diyaloglarda ufak bir sekans olarak olsa bile o olaya ekleniyor. Yaptığınız bir görevde olan olaylar bir sonrakini, hatta tüm oyunu etkileyebiliyor. O yüzden sallamasyon iş yapmamanızı tavsiye ederim ben.

Oyuna dair bir kaç eksi yok değil. Açıkcası oyuna dair kötü yön bulmaya çalıştım fakat çok fazla bulamadığımı itiraf etmeliyim.

Sanırım oynamış olan herkesin vereceği genel bir eksi optimizasyon. CD Projekt Red'in elindeki Red Engine o kadar da iyi bir motor değil. Çok kaynak istiyor. Açıkcası bu sebepten akıcı bir oynanış sunamadı bana Witcher 3. Bu benim sistemimin yetersizliğinden kaynaklı biraz. 740M ile oynuyorum ama keşke biraz daha optimize bir yapım olsaydı. Witcher 2 de de aynı durum söz konusu, oynamış olanlar bilirler, oyun sistemi çok yoruyor.
Nesneler için fizik olmaması. Tüm nesneler yere zamkla yapıştırılmış gibi kesinlikle hareket etmiyor. Kapıların açılışında da aynı durum söz konusu. Çok hızlı hareket ederken kapılar ya küt diye açılıyor ya da hiç açılmamış gibi kalıyorlar. Bu çok pahalı bir yatırım, açıkcası olmaması üzdü ama aşırı kafaya takılacak bir durum değil.
Son olarak at. Yine oynanışınızı çok yavaşlatıyor at. Sorun şu ki, siz spawn ettiğinizde atı çok uzakta spawn oluyor ve birşeylere illaki takılıyor. Çit, bina, bayır. Takılmazsa yine ağır geliyor, hızınızı kesiyor açıkcası. Az daha yakında spawn olsa kameranın bakmadığı tarafta tüm sorun çözülür sanıyorum.

Peki Witcher 3 neden bu kadar iyi.

internette bir grup saçma buluyor olsa da bence saçma olmayan bir kıyasa sokacağım oyunu. Kıyaslayacağım oyun The Elder Scrolls V: Skyrim. iki oyunu birbirinden ayıran çok şey olsa da özünde aslında aynı şeyler var. Hem Skyrim'i oynamış olan çok fazla insan olduğunu düşünüyorum, bu sayede daha doğru aktarabilirim.

Küçük bir not: Mod deryasını işin içine katmıyorum. Ben iki firmadan da resmi olarak çıkmış içeriklere bakıyorum. Mod deryasına girersek işin içinden çıkamayız.

Öncelikle ana senaryolarının kıyası. Skyrim'de Alduin adlı bir ejderhanın dünyaya dönmesi işleniyordu, Witcher'da ise öğrencisi ve artık kızı olmuş bir kişiyi arayan ve kurtarmaya çalışan bir baba. Skyrim hikayesi baktığınızda daha epik olsa da işlenişi bana göre çok hızlı ve yavan. Ana senaryosu 4-5 saat gibi bir sürede biterken Witcher 3, rahatlıkla 20 saat süren bir ana senaryo sunuyor size ve senaryo gerçekten bir şeyler hissettiriyor size. Skyrim elindeki ana karakter dezavantajı yüzünden bu ve bir çok konuda benim için kaybediyor.

Yan Görevler. iki oyunda da bolca yan görev var. Skyrim'de her şehirde faction var, onların yan görevleri var bir de sağdan soldan geçerken size verilen görevler var. Witcher'da ise hikaye boyunca sizinle yolu kesişmiş olanların görevleri var, şehirlerde tabelalarda asılan görevler var ve siz yanlarından geçerken tanık olup etkileşime geçtiğiniz görevler var. Skyrim'de burada benim gözümde sınıfta kalan sağdan soldan geçerken aldığınız görevler. Genelde bir sebebi olmayan, kendilerini tekrar eden görevler. Mağaraya gir temizle türünde. Witcher ise en dandik yan görevine bile çok ciddi bir mini hikaye ile süslemiş. Misal aklıma gelen bir görev, yoldan geçerken denk geldiğim iki tane seyyar ağlıyorlardı. Gittim olaya baktım ve bir yıkıntının içinde tanrılarına hediye sunup istekte bulunuyorlarmış ve isteklerini kabul etmemiş. Olayı araştırdığınızda şu an aklıma gelmeyen bir yaratık türü altta ziyafet çekip mutlu mesut yaşıyormuş. Siz gidip onunla konuşarak olayı tamamen istediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz. isterseniz olayları olduğu gibi bırakabilir, isterseniz yaratığı kandırıp insanlara gerçeği falan söyleyebilirsiniz tamamen size kalmış orası. Ve eğer npc lerle çok konuşursanız da size oraya kadar olaylar nasıl gerçekleşmiş tek tek anlatıyorlar.
ikisinde de çok fazlalar onu belirtmem gerekli.

Oynanış tarafında iki oyunda aslında eşitler. ikisi de basit dövüş dinamikleri üzerine kurulu bir sistemde hareket ediyorlar. Bazı noktalarda Skyrim daha akıcı olabiliyor.

Karakter tarafına geldiğimizde açıkcası burası biraz yoruma açık. Skyrim'de tamamiyle size bırakılmış bir karakterizasyon var. Tamamen sizin belirleyeceğiniz bir düzende ilerliyor. Fakat bu da karakteri tamamen ruhsuz, sessiz bir robot hissiyatına sokuyor. Witcher'da ise Geralt karakteri özelleştirilebiliyor fakat belli bir noktaya kadar. istediğiniz yöne çekseniz de Geralt ile kılıç sallamak zorundasınız. Fakat Geralt size bir karakter olduğunu hissettiriyor. Olaylara verdiğiniz tepkiler karakter olsa da genel olarak özgür seçimler. Karakteri ahlaki olarak nereye çekeceğiniz size kalmış. Onun dışında olaylara karşı genelde ciddi, kendine has bir mizah anlayışı olan bir karakter.
Diğer karakterler tarafında ise su götürmez bir gerçeklik olan bence Witcher'ın ciddi üstünlüğü söz konusu. Skyrim karakterini yaratırken genellikle hayatınızdan gelip geçecek kadar sığ karakterler oluşturmuş. Witcher ise tüm karakterini bir şekilde doldurmuş. Bu da açıkcası oyunda bir samimiyet havası yaratıyor, sizi eğer evreni sevdiyseniz daha çok evrene bağlıyor.
Diyaloglar tarafına geldiğinizde Witcher'da dakikalar süren ara sahneler var. Skyrim genelde 2 dk yı geçmeyen bir konuşma sekansına sahip. Witcher bazen çok alakasız olaylarda bile uzun tutmuş, sıkabiliyor.

Görevlerin işleyişi tarafı aslında yine yoruma açık. Skyrim genel olarak yak yık politikası üzerine kurulmuş. Sizi sürekli aksiyona sokma potansiyeli üzerine kurulmuş oyun. Ya da kurye işleri oluyor, arada gidip gelirken yine aksiyona giriyorsunuz. Witcher ise bunu aksine çeşitlendirmiş. Witcher'da da öldüre öldüre ilerlediğiniz görevler var. Bunun yanında sadece konuşarak çözebildiğiniz görevler, yine öbüründeki gibi kurye görevleri söz konusu. Witcher biraz daha ileri adım atarak kimi görevlerde rp yaparak bile bitirmenize olanak sağlamış. Hazine avları, gwent, at yarışı ve daha aklıma gelmeyen bir çok etkinlikle süslemiş. Oyunu açıkcası monotonluktan baya kurtarıyor ama sırf aksiyon isteyen adam da var.

Açık dünyalarına gelirsek, muhtemelen iki oyunun da açık dünyalarının büyüklüğü birbirlerine eşit. Skyrim tek büyük bir harita kullanırken, Witcher haritasını bir kaç parçaya bölmüş. Skyrim tarzı bir harita daha iyi olurdu ama Witcher doğrudan kitaplara bağımlı bir seri, kitaplarını açıp okumuşluğum yok, o yüzden Witcher'ın tercihine birşey diyemeyeceğim ama tek parça olmasını bende tercih ederdim. Skyrim biraz daha fazla olsa da ikisinde de ciddi oranda yapılabilecek şey var. Skyrim biraz aynı şeyleri tekrar ederek içeriklerini çoğaltmış, witcher ise farklı şeyler ortaya koyarak daha az içerik sunmuş. Yine tercihe kalmış.

Witcher 3 bir RPG oyununun modern zamanda gelebileceği en iyi noktaya çivi çakmış, kendisinin aşılmasını bekliyor.
kesinlikle bir assasins creed veya god of war olmayan güzel, geniş haritası olan ama bir süre sonra mantara bağlayıp görevlerin gereksiz uzak mesafelerde olup levelınız arttıkça kolaylaşan ama düşmanların levelinin sabit kaldığı oyundur.

pc versiyonunu oynamadım ama play stationda kontrollere alışmak biraz zaman alıyor. birkaç gün önce bitirdim oyunu ve assasins creed gibi veya gow gibi ulan keşke bitmeseydi etkisi oluşturmadı bende.

karakter karizmatik ama bir agent 47, ezio auditore veya kratos olamaz.

bir süre sonra bitse de gitsek havası oluşturan video oyunudur kısacası. en azından bende öyle oldu.
Hani Volkswagenin bir aralar Transporter reklamı vardı,
"biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu"
işte bu da öyle bir oyun.
Cd Projekt witcher 4 ü çıkarana kadar en iyisi bu,
Eklentilerle birlikte alındığında parasını son kuruşuna kadar hak eden, %100 türkçe(altyazılı) adam gibi oyundur, bittiğine üzülür bir daha oynarsınız o derece.
3 saat oynadım, 1 tane bile yan görev yapamadım amk. Ya ben çok gerizekalıyım bi bok anlamadım, ya da the last of us'ı aldatmak istemiyor kalbim, beynim de kalbime itaat ediyor... Başka açıklaması yok.
Hikayesi ve müzikleri efsane.

Ana karakterin (Geralt) karizması ise gelmiş geçmiş en karizmatik oyun karakteri unvanını sonuna kadar hak ediyor.