bugün

yönetmeliğini andy ve larry wachowski kardeşlerin yaptığı, başrollerinde keanu reeves, cari ann moss ve lawrence fishburne nün oynadığı muhteşem görsel efektlere sahip film.efekt ve kurgu dallarında 4 oscarı olan film tüm dünyada süper gişe hasılatı yapmıştır.
aslında o kadar da özgün bir konusu yoktur bu filmin bilinen bir konudur.aynı konuya sahip daha iyi filmler de vardır (bkz: terminator)
Kırmızı ve mavi haptan biri.
(bkz: descartes)
sinema tarihinin en basarili filmlerinden beri.derin bir felsefe vardir.filmdeki en sevdigim diyalog ise:

--spoiler--
seninle burada gecirdiğim sure icinde ogrendigim bir seyi paylasmak istiyorum ; turlerinizi siniflandirma fikrine kapildiğim bir gunumde,aslinda sizin memeli olmadiginizi anlayiverdim. bu gezegendeki her memeli icgudusel olarak kendilerini cevreleyen ortamla dogal bir denge olustururlar. ama siz insanlar bunu yapmiyorsunuz. siz belirli bir alana yerlesip cogaliyorsunuz,sonunda butun doğal kaynaklar yok olana kadar buna devam ediyorsunuz. hayatta kalmak icin yapabileceginiz tek sey olaraksa baska bir alana yayilmak kaliyor. bu gezegende ayni yontemi kullanan bir baska organizma daha var. ne oldugunu biliyor musun? virüs... insan turu bir hastalik,bu gezegende bir kansersiniz,bir tür salgin ve bizde tedaviyiz.
--spoiler--

gercekten yaratici bir senaryoya sahip film.
Bu açıklanamaz, ama hissedersin. Hayatın boyunca dünyayla ilgili bazı şeylerin yanlış olduğunu hissetmişsindir. Ne olduğunu bilmezsin, ama o ordadır; beynine saplanmış bir kıymık parçası gibi... Seni deli eder...
Morpheus
"The Matrix"
sinema tarihinin en iyi aksiyon filmi.

--spoiler--
you're here because you know something..what you know you can't explain. but you feel it. you've felt it your entire life. that there's something wrong with the world you don't know what it is but it's there, like a splinter in your mind driving you mad. it is this feeling that has brought you here
--spoiler--
replikleriyle bize çok şeyler anlatan filmdir.

- everthing begins with a choice
serini'nin ilk filmi.

--spoiler--
follow the white rabbit..
--spoiler--

(bkz: the matrix reloaded)
(bkz: the matrix revolutions)
şu anda yaşadığımız hayatın bizleri kandırmak için tasarlanan, kısıtlı bir sanal gerçeklik olduğunu idda eden felsefe. (bkz: harun yahya)
matrix kelimesi popüler anlamıyla ilk defa 1978 tarihli w.t. quick 'in yazdığı dreams of flesh and sand 'ta telaffuz edilmiştir. sonradan cyberpunk 'ın babası william gibson buna cyberspace dedi. ghost in the shell ile çok fazla renklendi bu konular. sonra wachowski bros bunları birleştirip film yaptı. matrix filminin bir based on listesini çıkarsak sayfalar arasında boğuluruz. film olarak yürüttüğü herhangi bir mantık, açtığı felsefe, ortaya koyduğu yenilik yok. her unsuru toplama. ghost in the shell 'den bire bir kopya sahne de mevcut.. screenplay, oyunculuk ve çekim teknikleri mi emek? o her filmde var be güzelim.. hadiseye yabancı olmayan bünyeler sinema koltuğunda matrix izlerken etraflarındaki ortalama insanlara bu kadar geniş bir konunun özünün veriliyor olmasından çok rahatsız oldular. yoksa ben mi oldum? sadist miyim neyim.
felsefi bir kaç görüşten etkilenilip beyaz perdeye aktarılmış bilim kurgu modellerinde çğır açan başyapıt.
(bkz: metrikis)
Mükemmel bir felsefeye sahip başyapıt. Dövüş sahnelerinden ziyade kahin in söyledikleri dikkatle takip edildiği zaman bir çok soru işaretiyle karşılaşabilirsiniz.
3.flim in sonunda matrix in yapımcısı kahin ile konuşurken kahin sorar...

kahin - Verdiğin sözü tutacakmısın ?
matrix- Elbette tutacam. Sen beni insan mı sandın ?

Flim in bittiği yerde yeniden başlamasına ve baştan bir daha izlememize sebeb olacak cümledir.
ilk filmi ile bizi altüst eden, diğer ikisi ile de etkileyen seri. Tüm dinlerden alıntı yapıyor, fakat islam a pek uğramamış. Şöyle ki Neo bariz Mesih dir zaten sonda kendisini feda etmiştir insanlık için. Uzun uzadıya Karma Felsefesi de anlatılır filmde, Yahudilik ten de alıntılar vardır, misal Sion insan türünün yaşadığı tek yerdir ve Museviler tarihlerinde bir ülkede tutsak gibi kalmışlardır bir süre boyunca.
Filmde Agent Smith bildiğin virüstür ve de herkesi kendi safına katan Şeytan dır.
Aksiyon sahneleri bol felsefi film diyebiliriz.
unutulmaz sahneleri ascii karakterler ile izlendiğinde tutkunlarının neler yapabildiğine şaşılası film
http://www.justbewise.net/matrix2.html
jean baudrillard'a mimar rolü için teklif götürülmemiştir. feylesof bunu kendisi söylemiştir.
(bkz: what is the matrix)
wachowski kardeşler'den, sinema tarihinin en güzel üçlemelerinden biridir. üç film de özgünlüğü ile dikkat çekse de ilk film tartışılmaz en popülerdir.
21. yüzyılda, insanlar ve teknolojinin devleri arasındaki bitmek bilmez savaşta, toplum üzerindeki etkileri ciddi biçimde yansıtır. thomas anderson' un neo olmasıyla birlikte, toplumun çıkış ve varoluş yolunu bulmasından bahsedilir. hayatın bir yolculuk olduğu ve herkesin yaptığı seçimlerle bu yolculukta nerelere gelebileceği işlenir. toplumdan dışlanan insanın karakterini kazanma mücadelesi anlatılırken, görsel ögeler ve efektler dikkat çekicidir.
hem felsefi hem de görsel yönünün pek kuvvetli olması hasebiyle her tür insanın beğenisini kazanan, teknik anlamda birçok yenilikte ilk olan, wachowski kardeşlerin yazıp yönettiği enfes film.
http://www.youtube.com/watch?v=NkTB-VOpmgg
matrix, insanlarin algiliyamadigi daha dogrusu algiladittirilmadigi (algilanmasinin istenmedigi) bir boyut/dunya/mekan vs..dir. sonucta tanimi filmde bir cok kez sorulmus, cevap tam olarak alinamamistir. insanin beyin gucuyle neler yapabilecegi, insanin olusumundan itibaren kendisini yoneten guclerin neler olduguyla ilgili cekilmis dunyanin en felsefi filmlerindendir. hristiyanliga cok fazla gonderme yapmistir yine de bizim inandigimiz gibi bir tanri'nin olmadigini on gorur. abartili bulabilirsiniz ama bence dunyanin en guzel ve en anlamli filmidir.
içinde yaşadığınız herşeyin aslında bir bilgisayar programı olduğu, hatta öyle bir bilgisyaar programı ki windows gibi bug larlar dolu, br dünyayı konu alan filmdir. temel olarak böyledir.

daha bir düz mantıkla bakılırsa agent smith, agent brown ve agent jones matrix in virüs tarayıcılarıdır. çünkü her an matrix ten zion a, yani gerçek dünyaya geçişler olmak ister.bu eçişler de virüs tür. genel olarak "insanların düşüncelerini özgür kalması" olar tanımlanır. sadece bu konu için animatrix teki "kid story" ve "dan davis" izlenebilir.

felsefi konusu zaten hep bir aksiyon filmi olmasının önüne geçer. ilk izleyişte anlamak biraz zorlar kafayı. ulan ne nedir, ne ne değildir?" diye düşünürsünüz. filmin en iyi karesi de herhalde neo nun çatıda bullet dodge* yaptığı sahnedir. bir çok oyuna konu olmuştur.**

soundtrack i de nefistir. ama bir tanesi akıllardan çıkmaz; clubbed to death

son olarak eğer matrix reloaded ve matrix revolutions çekilmeseydi, sinema tarihinin kült fimleri arasına giricekti. kimse onun kaymağını yemek zorunda kalmayacaktı çünkü.
izleyenlerin bir bok anlamamaktan zevk aldığı serinin filmi.

Her sinemadan çıkan bir bok anlamadığını ifade ediyor, anlamadıkları bir bokları karşılaştırıp "ulan ne güzel film" diye sonuç çıkarıyorlar.
(bkz: matrix felsefesi ve hayalin diger adi madde)