bugün

alex garland'a 26 yaşında ingiliz Betty Trask ödülünü kazandıran kitap.
2000 yılında danny boyle tarafından beyazperdeye aktarılmıştır. leonardo di caprio ve tilda swinton'un oynadığı, enfez manzaraları barındıran film.
önce kitabını okuduysanız muhteşem doğa manzaralarına ve leonardo di caprio gibi bir yıldızın varlığına rağmen büyük bir ihtimalle kitaptaki gizemli atmosferi ve büyülü havayı filmde bulamayacaksınız, en azından ben aynı hissiyatı yakalayamamıştım ki bu da büyük bir ihtimalle yönetmenin sınırlı yetenekleriyle ilgili bir durum olsa gerek.
bir yerde kitap için 'cennetin cinnete dönüşmesi' tabirinin kullanıldığını okumuştum ki oldukça yerindedir. filmin kumandanının danny boyle müziklerden sorumlu bakanının ise angelo badalementi gibi iki nevi şahsına münhasır şahsiyet olduğunu öğrenmek ise filmden hayal kırıklığıyla çıkan bendenizi ziyadesiyle şaşırtmıştır.
leonardo dicaprio'nun baş rolünü üstlendiği heyecan yüklü bir macerayı anlatan film.amerikalı genç olan richard(leonardo di caprio) hiç kimsenin bilmediği ve gidemediği bir adaya gitmek üzere hayatını bile riske atar.arkadaşının kız arkadaşına karşı bir şeyler hissetmektedir ve o adaya vardıklarında onunla birlikte olur.ada cennet gibidir,her şey çok güzel gider bir süre;fakat sonra işler kötüye gitmeye başlar.bu arada bu adaya gelmeden önce adanın haritasını bir arkadaşına vermiştir ve adaya insanlar gelmeye başlar.ada artık gizliliğini ve gizemini kaybetmeye başlamıştır.aşk,şehvet,duygular,farklı yaşamlara dair güzel ip uçları vermektedir film bence.insan psikolojisini de deşmiştir.
ben cennete hala inanıyorum
ama artık en azından gitmek istediğim gibi bir yer olmadığını biliyorum
çünkü nereye gittiğinizle değil,
hayatınızın parçası olmaya başlayan o anlar hakkında hissettiklerinizle ilgili.
ve o anı bulursanız
sonsuza dek sürer...

sözleriyle biten güzel bir film.
izlenesi filmdir. leo ' da iyi oyunculuk çıkarmış hani.
Tayland'in phuket adasi aciklarinda cekilmis muhtesem doga manzaralarinin sahnelik yaptigi filmdir. Phuket Adasi'ndan filmin cekildigi adaya kisi basi 30 dolara geziler duzenlenmektedir.
filmin çekildiği phuket adasının büyük bir kısmı 9.1 lik deprem sonrasındaki tsunami den dolayı sular altında kalmıştır..
jeux d'enfants filminin julien'i ve aynı zamanda genç kızlarımızın sevgilisi olan guillaume canet'nin de oyuncu kadrosunda bulunduğu filmdir.

filmde kendisinin manitasını di caprio götürmektedir, iyi de yapmaktadır.
half life ın bir haritasıdır. online oyunlarda sıkça kullanılır.
iyi başlayıp kötü biten film. her yönüyle...
sinema değeri olmayan, sadece görselliğiyle göz dolduran film. heyecan, hırs, aşk ne arasan bu sahte cennette var.
hayatının orta yerinde derin bir boşluk duyan, "olması gerektiği gibi" yi ıskaladığını hissedenleri anlatan film.
leo dicaprio'nun adadan adaya yüzdükleri sırada saçlarının kuru olması gibi basit bir saçmalık söz konusudur. Böyle basit bir şeyi gözden kaçıran yönetmeni sikiyorlar.
fena öpen danny boyle filmi.

http://oznurdogan.com/201...e-beach-olum-gibi-gercek/
insanı tatlı tatlı hüzünlendiren ve mutlu eden, mükemmel doğa manzaraları sunan ve başrolünü leonardo dicaprio'nun üstlendiği eşsiz bir yapıt.

(bkz: guillaume canet)
(bkz: virginie ledoyen)
bu filmi izleyince aklıma gelen tek şey şu oldu herkesin bilinç altında diline aks etsin etmesin bulunan şöyle şehrin hay huyundan uzak huzur dolu biryere kaçma ya da temelli oyle bir hayat sürme hayali vardır. bu hayalin bir gün gerçek olursa ne gibi sonuçlar doğurabileceğini göstermiş bu film. zira kaçmaya çalıştığımız ne kalabalık ne arabalar ne iş nede şehir. insanların kaçmak istedikleri şey aslen kendi. insan dediğin sorunlu bir varlık nitekim yetinmeyi bilmemek dogamizda dna sarmalimizsa var. bu sebeple şehrin hay huyuna devam uyuyun çocuklar sabaha iş var.
2000 yapımı film -yamulmuyorsam-. shutter island la birlikte anlamadığım az sayıda filmlerden biridir. ya bu leo bile bile mi böyle filmler seçiyo, bunu da anlamadım. yani, saçma bir filmdir bence. yaklaşık 2 saatim bu film yüzünden boşa gitmiştir.
yeni izlemiş biri olarak taze bir şekilde yorum yapabilirim ve filmin film olarak eleştirmektense içindeki olayları hayata mâl ederek birkaç bir şey söyleme cüretini kendimde görüyorum

Öncelikle filmin başında da belirtildiği gibi "aile" kavramının ne kadar önemli olduğuna bir kez daha şahit olmaktayız. insanın anne baba veyahut eş çocuk olarak bir ailesi olmadığı sürece ne kadar boşluğa kapılabileceğini ne kadar saçma düşüncelerle vaktini harcayabileceğini ve ne kadar da pislik olup çıkıp hem kendisinin hem de toplumun ahlaksal yapısını ne kadar bozabileceğinin bir kez daha kanıtını görmekteyiz. buna kendini geliştiremeyen insanların "dine" olan gereksinimi de eklemeliyiz. zira bir insan üstün insan olamamış ve kendini gerçekleştirme idesinde mil mil uzaklarda ise en azından dini kuralların ve düşüncelerin toplumun çöküşünü önleyeceği kanaatindeyim. Bununla birlikte sessiz başına kalamayıp yoğun konsantre olamayan insanların tek başına kalamamaları gibi bu derece basit insanların birbirlerine olan ihtiyaçları ve üzerlerinde bir otorite kabul etmeden yaşamaya çalışmaları da -hatta ideolojik olarak nedir onu yazmıyorum siz biliyorsunuz- toplumun felaketinin faciasının bir başka temel nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır.

Son olarak filmle ilgili aklında neler kaldı diye sorarsanız, ne yazık ki ben sizin gibi: macera, arkadaşlık, dostluk diyemeceğim sevgili dostlar; filmden benim aklımda kalanlar: yalan, ihanet, ahlaksızlık ve tabii ki basit insanların pislikleri ve sosyalleşme çabalarının zararlı etkileri olacaktır.
şu an tv2 de oynayan başrolde leonardo dicaprio'nun olduğu 2000 yapımı siktiri boktan film. cidden sikko bir film. aşırı saçma , doğru düzgün ilerleyen ne bir senaryo ne hikaye var.

dicaprio olması yanıltmasın zira film 2000 yapımı ve kendisi adeta ergen.
2000 yapımı 119 dakikalık, alex garland'ın romanından uyarlanan danny boyle filmi. 50 milyon bütçe ile çekilmiş, 10 milyon zarar etmiştir. Imdb notu 6.6 görsel

Muhteşem manzaralı phuket adası dışında vasat, leo'nun yakışıklı göründüğü film. Zaten 2000 sonrası yüzü şişmeye başladı, bildiğin çirkin oldu ama konumuz bu değil. Ne diyorduk? yeşilin güneşle karışıp suya vurduğu ışıltılı görüntüsü, beyaz kumlar ve gecenin karanlığında parıldayan deniz mü-kem-mel! Filmi izlemeseniz de olur.
Turist olmak ile gezgin olmak arasındaki farkı güzel bir şekilde anlatırken, bir yanda da ütopik bir toplum ve beraberinde gelen sorunlar üzerine, insana ve insanoğlunun çarpıklğına değinen iyi denebilecek bir film. Beklentiye girmeden izlerseniz keyif alırsınız, aksi halde izleyiciye kattığı bir şey bulamayabilirsiniz.
kızları gerek felsefi , gerek verdiği mesajla filan değil Leonardo DiCaprio'nun etkilediği film.