bugün

carlos saura nın 1998 yapımı filmi. çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim ve açıkçası biraz sıkıcı, ancak görsel açıdan oldukça başarılıdır.
tutkuyla yapılan danstır. ilerleyen günlerde ister istemez partnerinize aşık olursunuz.
onunda size aşık olduğunu sanarsınız fakat dansın yanılgısı olduğunu anladığınız zaman gerçek aşkın tango olduğunu anlarsınız. duygu karmaşası tutkusudur acı ve aşk.
ahlaksızlıkların en büyüğüymüş.

http://www.medyafaresi.co...ururuz-dansi-birakin.html
arjantin kökenli bir dans türüdür. latince dokunmak,ulaşmak anlamına gelen "tangere" eylem kökünden türediği düşünülmektedir. 19.yy sonlarında Avrupa'da da yaygınlaşmaya başlayan tango bugün taşıdığı kimliği paris'te kazanmıştır. cumhuriyet balolarıyla türkiye'ye gelen bu dansın genellikle orjinal haliyle değil,daha lirik özellikler taşıyan avrupa versiyonu (fransız tipi tango)yaygındır.
öğrenmek isteyenler için temel tavsiyem, önce bir kemik ölçümü yaptırmalarıdır. sakatlanmaları durumunda sonradan geri dönüşü olmayan ciddi eklem problemleri yaşayabilirler.
uzun senelerdir ülkemizde yapılmaya başlanmasına rağmen aktif olarak 1997 senesinde metin yazır tarafından ülkemize getirilen arjantin in dünya aleme duyurduğu milli dansıdır.

sanılanın aksine arjantin sokaklarına gittiğinizde hoop dediğiniz herkesin tango yapmaya başlaması sukut u hayal olacaktır. zira emin olunası bir durum vardır ki, türkiye de tango - özellikle gençler arasında - arjantin dahil nice ülkelerden çok daha şahane icra edilmektedir. her şeyde olduğu gibi dans işinde de reklam yapamamaktan kaybetmekteyiz.

aşkı meşki anlatır, erotiktir, seksidir hedelerine hiç girmeyeceğim. kesin olan bir şey vardır ki, tango maço erkekler için bire birdir. zira bu bir oyunsa; oyunu yöneten, yönlendiren er kişidir. bayanın olayı basittir, tüm zerafeti ve güzelliğiyle gözleri kamaştırmak.

edit: gbkz.
Goran Bregovic ve Emil Kusturica'dan dinlenmesi gerekir.

http://fizy.com/s/16vbh5
öylesi bir dans ki..
anlam yükleyenleri için; aşk var.. tutku var.. hırçınlık var..
bir de anlam yüklemeyenler var ki; ayaklara basmamak tek hedef..
ama demişler "tango hayat kokar ama ölümün lezzetini taşır"
1) arjantin kökenli tanınmış ve beğenilen bir dans türü.
2) tango ve cash adlı filmin iki esas oğlan karakterinden biri.
bir zamanlar dünyanın pek çok ülkesinde yasaklanmıştır müstehcenliğinden ve aşağı tabakadan insanlara ait bir dans türü olduğundan ötürü... şimdiyse osyate işidir o ayrı mesele tıpkı caz gibi burjuvazi bunu da alıp kendi kültürüne(kültürsüzlüğü) yamamıştır...
--spoiler--

tango, danseden hüzünlü bir düsüncedir dedi.

ümitsiz bir ask, yasak bir sevdadir.
iki adım önde hareket et, kontolünü kaybet.
kararsizlik mi?
bir: geri dönersin.
yeniden iki adimda kararini verirsin.
hasret mi? suçluluk duygusu mu?
dünden bir adim.
tereddütle sallanir durur
ve bu sekilde neredeyse hiç ulasamaz
hep aci çeker duraksarsin
tango yaparken

--spoiler--
* *
en mükemmel danstır. genelevlerinde ortaya çıkan, ardından elit kesime yayılan danstır. özelliğini kaybetmemiş tango, arjantin tangosudur. tam anlamıyla öğrenilmesi asla mümkün olmayan danstır. tango, en güzel bir fahişeye yakışan danstır. kan kırmızısı ruj, dantelli çoraplar, kısacık etek ve sivri burunlu ayakkabıyla birlikte, kadının suratındaki o fahişemsi kendine güvenirlik apayrı güzellik katar. erkeğin kadını döndürmesi, sert tavırları izleyenleri baştan çıkarır.
tango, aşktır. hissetmeyle başlar, hissetmeyle biter. arada geçen süreçte dokunuşlar, bakışlar, yüzlerdeki ifade, vahşilik ve ihtirastır. tüyleri diken diken eden danstır. yukarılara uçtuğunu hissettiren akabinde sert bir darbeyle aşağı indiren odur. mutluluk veren akabinde nefret empoze eden de odur.
üniversite sırasında ve/veya sonrasında sosyal hayattan * beklediğini alamamış bünyelerin, aman tanrım ne kadar modern, ne kadar estetik, ne kadar romantik diyerek kendilerini adadıkları müzikli hareketler bütünü.

aslında hiçbirşeyin o kadar da basit olmadığını hepimiz biliyoruz da bir türlü dile getiremiyoruz. sizi bilmem ama ben birkaç defa tango kursu ve milonga gecelerinde bulunma talihsizliğine eriştim. o loş ortam, o sırtlan duruş, ortamda illa ki bulunan ve adeta bakanlık onayıyla orada bulunması gereken bir demirbaşmışçasına mekanda bulunan beyaz uzun saçlı yaşlı adam ve/veya adamlar. bu adamların kur yaparak kahkahalar attırdıkları ,tercihen, üniversiteli kızlar. benim masadaki birayı göremeyişime nazire yaparcasına gözlerden düşmeyen güneş gözlükleri.

denebilir ki ne var bunda. o saatlerde gidebileceğin her mekanda aynı görüntüler fazlasıyla ve fazlasıyla var. haklısınız lakin bahsi geçen ortamlarda zaten içerideki kalabalığın amacı apaçık ortada. sorunun çıkış noktası tam da bu. tango çaça salsa üçgenine dahil kime sorarsanız sorun size ortamın ne kadar elit olduğundan, erkeklerin ne kadar beyefendi, kibar ve modern olduğundan, kızların ne kadar asil, hanımhanımcık ve yine modern olduğundan bahsedecektir.

yüzümde pişkin bir sırıtışla, tango yaptını söyleyen bir arkadaşıma; e sen güzel bi' kızsın, sen bari yapma demiştim. o da bana yukarıdaki cevabı vermişti. açıkçası o an ben de keriz gibi yemiştim bu hikayeyi.

velhasıl kelam yalnız mısınız geceleriniz tek başınıza mı geçiyor? tango kursları ve milonga geceleri tam size göre. hem modern hem elit hem de kızlar dansa kaldırıyormuş ooluuummm...
mustazaf-der'in inatla ve tehditle karşı çıktığı dans çeşidi.*
her ''allah-u ekber'' diyeni ısırmayan köpeğim othello ve ben, bunun dinsizlik olup olmadığı üzerine çok tartıştık. aramızda anlaşamayınca yüce mesih, ağca'nın da fikrini aldık. sağolsun mübarek, su gibi ingilizcesiyle bize; tango'nun dinsizlik olmadığını, bunların bir takım uydurma laflar olduğunu söyledi; rahatladık. ben de sarığımın, cübbemin, hatta rahlemin üstüne yemin ederim ki; tango dinsizlik değil. gönül rahatlığıyla deneyebilirsiniz..
''Tango bizim dansımız ihtiraslı,tutkulu,aşk gibi...bizim gibi...''diyen bihter akla gelir ve ilahi kimin dansı değilki dedirtir insana...
müziği bile insanı bu diyarlardan alıp başka diyarlara götürülen dans türüdür.
ayrıca güney amerika nın klasik balesin niteliğindedir.
kız arkadaşımın ısrarla kursuna gitmeyi sonra özgürce yapmayı istediği benimse gidersin ama benden ayrıldıktan sonra dediğim dans türü.bunu söyledikten sonra o kadar örümcek beyinli olduğunu düşünmüyorum demişti.ben de evet o kadar örümcek beyinliyim dedim.tangonun en ateşli dans(bunu kendi de söylüyordu)ve kaynağının fahişeler olduğunu düşünürsek doğru tavır aldığımı düşünüyorum.başka adamlarla yapmasına izin veremezdim.o kadar batılı,medeni olamadım sanırım.bütün çağdaş,medeni arkadaşlara selamlar.ben buradaki ifadelere rağmen çok abartıldığını düşünüyorum.o kadar da etkileyici bi dans değil.batıya,sosyeteye özentiden ibaret bi olay.ve kız arkadaşımla tartıştıktan sonra adını duyduğumda dahi iğreniyorum.fakat onun hevesinin kırılmaması için evlendikten sonra beraber yapmaya karar kıldık.sırf hevesi kırılmasın diye onla beraber öğrenmeye çalışacağım.ilgim olduğundan değil.
Aşkın ve tutkunun dansıdır. Anavatanı Arjantin'dir .
görsel

görsel
Carlos Saura'nın 1999 yapımı Tango filmi.

Karısı onu terk ettikten sonra yalnız kalan Mario, hem filmi bir arada tutacak konuları bulmak, hem de müzisyenlerine ve dansçılarına, tangoya aç olan Arjantin halkını tatmin edecek ifade özgürlüğünü vermek zorundadır. Mario, Elena isminde güzel ve yetenekli bir dansçıya âşık olunca işler karışır...

görsel

görsel
gayet estetik ve zor bir latin dansı.
corto maltese'nin arjantin'de geçen bir macerası.
--spoiler--
1923 yılı civarlarında cereyan eder. corto öldürülmüş bir tandığının kız çocuğunu kurtarıp emin ellere teslim etmek için ülkeye gelir. ama ucu bayağı yukarılara uzanan entrikalı işlerin içinde kendisini bulur. vesileyle corto'nun daha eskiden butch cassidy ve sundance kid ile de takılmış olduğunu öğreniriz. ayrıca corto'nun da katıldığı tango dansı dolu balo ortamlarına da konuk oluruz.
--spoiler--
(bkz: butch cassidy and the sundance kid)
(bkz: tango üst kurulu)
zordur. yani disiplinli olarak çalışmayı gerektirir. ama her şeyden önce duruş çok önemli, insan dans ederken kesinlikle kendinden emin olmalı ve sıkmamalı kendini. serbest bırakacaksın, hem müziğe hem de partnerine bırakacaksın kendini. sonrasının nasıl geldiğine kendin bile şaşırıyorsun. aslında tangonun nasıl yapıldığını anlatmaya çalışmıyorum. tango öğrenmeye çalıştığım dönemde genelde yapamadığım şeyleri söylüyorum. uzun lafın kısası, teslimiyet ve başkaldırı arasındaki o hassas denge tutturulduğunda mükemmel bir dans, büyüleyici.
gerçek bir aşk, tutku dansıdır. izleyeni bile derinden etkileme özelliğine sahiptir.
bayanlar için, tanga giymeden yapılması ayıp kabul edilen dans. *