bugün

bunu anlatmazsam olmaz. pazar yada pazartesi gecesi saat 2 civarı youtube da video izliyorum baktım telegramdan bir mesaj ama hiç tanımadığım birisi. baktım çekik gözlü asyalı birisi profil fotoğrafında birkaç tane de türk bayraklı foto var. neyse dedim selam ertesi gün tanışmak istiyormuş rastgele bir gruptan bulmuş beni. hem koreli hem de türkçe konuşuyor. arada bana yedirmek için bozuk cümleler falan kuruyor böyle baya çabalıyor. evlenmek yuva kurmak istiyormuş yakışıklı ve iyi biriymişim ananskym oltaya bak. 8-10 tane de foto attı. gittim images.google dan attım bunun fotoları baktım cidden böyle birisi var ama farklı isimlerde hesaplar. buda beni inandırmak için bir sürü foto gönderiyor hala çalıştığı yeri falan gazeteci ayağı yapıyordu. gitmiş hep googledan başlık aratıp göndermiş bana sik kafalı artık kimse. bende buna linklerini yolladım hangisi sensin diyince bütün konuşmayı temizledi sonra foto kayboldu. amerikan askeri üssünde teğmenmiş linkedin de yazdığına göre asker üniforması da var üzerinde. artık hangi mal beni işletmeye çalıştıysa sağlam tufaya düştü.
‘çiçeğe dokunuşu, çiçekten güzel.”

Öyle mutluyum ki. Minnettar ve borçlu hissettiğim birçok kişinin bana aslında kötülük yaptığını anladım. Bugün hissettiğim kötü şeylerin mimarı olduklarını. Herkesten bir darbe yemiş gibi hissettim. Öyle mutluyum ki... Borçlu hissetmek veya suçlu hissetmekten çok daha güzel bu. Endişem, benim birilerini mutsuz etmiş veya ediyor olmam. Muhtemelen etmişimdir. Umarım fark eder de değiştiririm. insan kendini suçlamayı biraz bile azaltınca neler oluyormuş...
Ruhen bunalımda, dinen boşlukta, ailevi olarak yıkık durumdayım. Her gün bunlarla başetsemde hayatı seviyorum. Sizde deneyin mutlu insanlarında beyni yorgundur.
Bu ayın çalışma takvimi yapılırken bu günü izin alıp 4 güne çıkarmıştım. Kendimce, ya olursa diye gönlümden geçen bir plan ihtimali vardı. Şimdiyse evde yatıp sözlüğe sarıyorum.
Bana değer, önem vermeyen bir allahin kuluna zerre değeri olmaz gözümde. Beni sileni bende silerim beni aklına getirmeyeni bende yok ederim zihnimde. Konuşmak istemeyen varsa açıkça dile getirir başka konuları bahane etmez kendine. iletişime geçmek isteyene her zaman vakit ayırırım yoksaymam.
görsel
Ben böyle yüzsüzlük ve u görmedim. Şaka gibi ama komik de değil açıkçası. insan gülemiyor bile.
Saçlarımı sevdi, hiç kımıldamadım
Bir biçim değildim sanki, bir nesne, bir şey değildim
Biraz utandım
Sokuldu bana iyice, bana sarıldı
Dudaklarımı aldı, dudaklarımı taşırdı
Köpüren sütler gibi taşırdı
Köpükler içinde kaldım...
Hiçbir şey yapmak istemiyorum. Hiçbir şey. Bütün gün film izleyip, uyumak istiyorum. Hem de aylarca böyle gitmesini.
yaz1yorum sitesi sizi içinizi boşaltmak için var.
Bildiğiniz uyuyamadım. Devir yapacağım mecburen. Mecburen yazıyorum çünkü oğlum 8'de uyandı.

(bkz: sürpriz)
Sırf kendilerine benzemiyorum, farklı düşünüyorum diye sevmiyorlar beni. Başka biriyle değiştirme şansları olsa değiştirirlerdi eminim.
Keşke onlara istedikleri gibi bir evlat verilseydi. Ben de illa doğacaksam yetimhanede falan büyüseydim. En azından böyle hissetmezdim. Sanırım kimse sevmeyecek beni.
Duygusuz değilim ben. Kalbim çok kırılıyor. Üzülüyorum.
Ben de kendime bencil diyorum işte. Doğurduğu çocuğun her gece ağladığını anlamayan anne ve baba kadar bencil olamam herhalde.
bir daha telefon alırsam siyah alacam. simsiyah. ekranı bile siyah görünecek.
Bugün kendimi ayrı bir güzel hissediyorum. Hadi hayırlısı...
Makyajımı temizlemeye o kadar üşeniyorum ki... Derdim bu evet.
umut iyi bir şeydir. belki de en iyi şeydir. ve iyi şeyler asla ölmez .
24 Mayıs 2022 tarihinde şahitlik ettiğimiz o büyük trajedi hakkında yüzlerce ayrı entry girmek istiyorum. ama üşeniyoruz işte.

(bkz: 24 Mayıs 2022 teksas da ilk okul katliamı)
ağlarım, ağlatamam. hissederim, söyleyemem.
dili yok kalbimin. ondan ne kadar bizarim.

Mehmet akif ersoy - safahat girişinde halimize tercüman olmuş.
keşke dilediğim gibi bir hayat yaşayabilsem.
On altı yaşındaydım, sarışındım
Bulanık çıkmış fotoğraflar gibiydim, görünümsüz
Yalnızdım, karışıktım
Beni tanıyan kimseler yoktu
Hiç yoktu
içime kapanıktım
Büyük ağaçların altında
Havuzun kırık taşları arasında
Bilmezdim mutluluk nedir
Bilemezdim
Alıp başımı gitmek isterdim
isterdim ama, kalırdım
Sanki kar yağışlarının ardından
Uzun süren kar yağışlarının ardından
Sevimsiz bir lunaparkta
Kimsesiz bir atlıkarıncaydım.
Depresyona girmemek çok saçma bence mantıklı olan herkesin depresyona girmesi lazım.
Kin tutmuyor olabilirim ama hiçbir şeyi unutmuyorum. Bazı aptallar unuttum sanıyor sanırım.
Bugün yok olmak istedim ilk defa.

insan çok yorulunca, bazen, güzel bir şeyi arzulamaktansa hiçliği daha çok arzulayabiliyor.
Sıkılıyorum, bunalıyorum, isyan ediyorum isyan!