herkesi olduğu gibi kabul edip o haliyle sevmek gerekiyor. bunu yapabilmek için de "vazgeçmek" ve hoşgörülü olmak gerekiyor. ufak fırça dokunuşları haricinde insanları değiştirmeye çalışmak hem ilişkileri geriyor hem de çok yoruyor.
Çok net soruyorum, biz tüm bu olanlara nasıl dayanabiliyoruz? Aklım almıyor.
üç tane kitap okuyup hukukçu ile hukuk, iktisatçı ile ekonomi, tarihçiyle tarih tartışmaya kalkan kitle, cehaletiniz midemi bulandırıyor. üstünüze kusasım var.
Kötü rüyalar görüyorum. iyilerin de tersi çıkıyor.
Honki ponki toni nok
Çalona bimbo bori rok
Muşi muşi hubobo kozi zok
Çiki çiki...
o çok önemli işleriniz,kariyeriniz ya da bir insan uğruna tükettiğiniz yıllarınıza ve ıskaladığınız hayatınıza değmiştir umarım. koşarken farketmeden geçtiğiniz tüm güzellikler veya sağlıklı bedenleriniz orada daima sizi bekliyor olmayacak.

bilin istedim.
Akıntıya kapılmış gibi hissediyorum. Önce gaza bastım, sonra o hızla yokuşa bıraktım gidiyor. Oluyor bir şeyler kendiliğinden. içimi kemiren bir kaç sey var ama kimseye söyleyemiyorum. En yakınıma da en uzağıma da susuyorum. Hayırlısı.
"hayatının bir köşesine ister dost, ister arkadaş, ister sıradan biri veya artık her neyse, bir şey olarak sığınayım diye vermedim onca çabayı. bunlar somut beklentiler, oysa ben böyle bir şey istememiştim. sadece iyi bir insan olduğuma gözlerinle şahit olmanı diledim. kendimi sana ispatlayayım da sonra yansın her bir şey...

bunu neden istediğime dair de en ufak bir fikrim aslında halâ mevcut değil, biliyor musun? bu bana ne hissettirecekti, ondan da tam emin değilim. keşmekeş bir şey...

yani bilmiyorum niyeydi ama sen ben iyi bil, alem kötü bilsin. sen beni tanı, alem bana sırt çevirsin... sen yanımda ol, bütün alem karşımda olsun. tek derdim buydu. senin vereceğin bir geçer not, aslında her şeye bedeldi."
Hadi yattım ben sizde çok ayakta kalmayın yatin uyuyun.
#SeminerUzaktanOlsun
Ulan şu genç yaşımda daha neler yaşayacağım acaba derken sahiden artık genç miyim demeye başlıyorum. Paradoksa giriyorum. Noluyo bana sözlük. Help.
Uff ne sıkıcı bir yer burası. Nasıl 9.nesil hesapta yazmışız o kadar şey.
Yorgunum galiba, giderek hissizleştim gibi bazı şeylere. Sıkılmak bile sıkıcılığını yitirdi gözümde. Neyim, nasılım bilmiyorum. Umudumu gizliden gizliye saklıyorum, kimseler görmeden. Bazı gerçekleri artık tamamen kabullendim, değişmeyecek şeyleri oldurmaya çalışmayı bıraktım. Bunun için kendimi yormam bile.
Kendisine söylemek istedikleridir.
Eğlenemezsin çünkü sen bir robotsun.
Eğlenceli de değilsin zaten. Çabalama.

Ders çalışacaksın. Mesleğinin en iyisi Olmak zorundasın. Robotlar öyle olur dimi? Bir şeyler başar.

Aşık olamazsın. Sevemezsin çünkü sen bir robotsun. Başarısızlıkların bunun kanıtı değil mi? Kim robot sever ki?
Üzülme sakın. Robotlar üzülmez. Pişman olmaz. Sadece mantıklı kararlar verirler.

Mutlu olma. Acı çekme. Aklını meşgul etme kimseyle. Sevinme. Heyecanlanma. Gözyaşı dökme. Acıma. Olmasın duyguların. Umursama.

Beyninin efendisi kalbi ise yok. Robotların kalbi mi olurmuş? Köle değilsin. Kır zincirlerini.
Garibanın yüzü gülür mü be.
Civatayi Sıyırmak üzereyim vücudum gümbür gümbür uyarıyor. Ne yapmam gerekiyor bilmiyorum inanın. Belki spor ? Onun dışında fikrim yok.
Öyle sert de değilim eğer gülseniz, gülümserim.
Hayatimda ters giden buyuk bir sey yok ama bir bokluk var ve henuz bu ne bilmiyorum.
Şu sözlükte kimin bedduasını aldım bilmiyorum. Sabah doktorum iki üç aydır gidemediğim kontrolüme çağırdı. Hadi dedim gideyim alt tarafı kan vereceğim zaten. Kan verdim. ilaçları alıp almadığımı, alkol konusunu sordu. Konuşmanın sonu beni ağlatmaya yeniden yetti. Yatış olabilir dedi korktuğum şekilde. Tümör marker testi ayriyeten bu 1 hafta içinde çıkacak dikkatli olmamız lazım dedi. Geçen 10 ay önce aldığım kemoterapiler vücuda zarar vermiş olabilir. Kısaca demek istediğim eğlence dozajı bir yere kadarmış insan hayatında.
Geçmişin kötülüklerinden arınıp kendime bir yol çiziyorum.
bugünlerde aşırı bir yalnızlık hissediyorum. Sanki içim çok kalabalık ama yanı başım bomboş. dert anlatmak, dert dinlemek, içimi dökmek istiyorum ama bunu konuşarak değil yaşayarak yapmak istiyorum. modern dünyanın absürt yalnızlarıyız bence. kendi adıma günlerim gün geçtikçe daha bir rezil oluyor. rezillik bu.
kötüyüm, nevet.
Aşırı yazasım var ya, yani yaşlandım şu 5 saat içinde. Ömrüm hep böyle geçecek, cezalandırılmış bir kulun günlüğü diye kitap yazıcam en son. Yani ismet özel diyor ya; neye uzattıysak elimiz bir arşın bizden ırak, diye öyleyim hep, savaş bitmiş ben cephede unutulmuşum nihayetinde.
Sözlük ortami o kadar igrenc bir yer ki, her gün am, göt, meme basligi gormekten biktim artik. Her sey bunlardan ibaret mi, baska derdiniz yok gibi, gelip burada sikik basliklar acmaktan baska bir işe yaramayanlar var. Koca koca insanlar olmussunuz genel olarak cogu kisi de +20 yaşinda ya. Utanin biraz. Bir gun sozlugu birakacak olursam kesinlikle kafa siken sikikler yuzunden olur.
Gidiyorum sözlük. 8 yıldır burada bir şekilde yazıyordum, artık pek anlamlı gelmemeye başladı.
8 yıla üzülüyorum fakat burada kalmak mutlu etmiyor artık.
Tanıştığım arkadaşlarım ve hatta çok sevdiğim arkadaşlarım oldu, belki bir zaman karşılaşırız..

O zamana dek hoşçakalın.