bugün

Yaşamak istemiyorum bu ermeni suratlıların yüzsüzlüğünü gördükçe bu kadar kötülüğün içinde varolmak istemiyorum.
(bkz: allah yok din yalan)
söylemek isteyip de söyleyemediklerim var.
Geçenlerde yine Ankara'ya gelmişsin ve yine yoktum çok isterdim görmeyi..
Az önce şu 'izmir'de neden bomba patlamiyor' şeklinde o ufacık beyniyle felsefe yapan canlının paylaşımına denk geldim. Ondan öncede ölen tıp öğrencisi icin 'chp nin bilmem nesinin oğlu olduğu icin bu kadar duyar kasıyorsunuz' şeklinde ölenleri sınıflandırmanın ne kadar önemli olduğuna dair başka bir gerzek beyanla karşılaşmıştım. Bu arada cumhurbaşkanımıza 'sert bakış' attı diye hakkında soruşturma başlatılmasını talep eden 'çok duyarlı' Twitter kullanıcımızı es geçmek olmaz. Oğlum o şehit çocuğu lan babası ölmüş babası. Senin hiç baban öldü mü bu hırsın niye?

Harbi ciddi ciddi oturdum düşündüm ey güzel yaradanım ülkede bu kadar insanlıktan uzaklaşmış, gözlerinden kalbinden zehirli dillerinden kötülük akan bu kadar yarattığın kul varken, neden daha gençliğinin baharındaki, daha 6 aylık ikizlerinin ilk yaş gününü göremeyeni, daha sevdiği kızın parmağına yüzüğü takamayanı, çoluğu çocuğu olanı alırsın yanına? Kalbi bu kadar kötü olan varken.

Şu ülke için hala içimde umut taşımaya çalışıyorum ama her seferinde istisnasız bir gerizekalının dangalaklıkla sıvanmış tonlarca cümlesiyle karşılaşıyorum.

Yahu insan mısınız siz? O boktan bedeninizdeki boktan kalbiniz kan pompalamaktan başka ne halta yarıyor? Nasıl o iğrenç küçük vücutlarınızda bu kadar kini, bu kadar nefreti barındırabiliyorsunuz?

Ben utanıyorum ya yemin ederim böyle canlıların nefes alabildiği topraklarda yaşamaktan utanıyorum.

ideolojinizin de siyasetinizin de hırsınızın da kibrinizin de Allah belasını versin. O son kez babasının tabutuna dönüp bakan vefa komiserin çocuğunun masumiyetinde boğulun be.

Alışma kardeşim. Elbet güzel günler gelecek. Biz daha ölmedik.
Biliyorum gelmeyeceksin,gelmemen de daha doğru zaten.
Seni tekrar inandırabilmeyi çok isterdim bir geleceğimizin olacağına,her şeyin güzel olacağına.Bunu denedim de zaten.
Bir umudumuz olsun çok istedim olmadı.
Rüyamı buldum zannettim ama yanılmışım.
Bu hafta içinde son buluşmamız gerçekleşecek son kez duyacağım sesini,duyacaksın sesimi.
Bu işi çok daha önce bitirmeliydim yani zaten bitmiş olanı kendi içimdede bitirmeliydim.
24 Ekimden bu yana ne kadar zaman geçti ama ben bitiremiyorum işte.
Sevgilim ben seni gerçekten sevdim,sevgi senin için bozuk para misali biten bir şeymiş ki bitti dedin.
Düşünüyorum sürekli bu kadar açmamalıydım kendimi diyorum,beni okumana izin vermemeliydim gizlemeliydim duygularımı düşüncelerimi.Beni bu kadar basite indirgeyeceğini nereden bilebilirdim ki bu yaptığımın.Beni kolayca çözdün ve bir çocuğun oyuncağından sıkılması misali sende benden sıkıldın.
Dün kaç kişinin canı yandı,kaç kişi can verdi boş yere katledildi hatta ama ben hala sana ağlamayı başarabiliyorum çok tuhaf.
Anlıyorum. Anlamak bir boka yaramasada. Anlıyorum.
uzun bir süre sonra tekrar sözlük hayatına dönmek ilginç oldu doğrusu. hi guys !
Mutlu olamayacağımı kabullendim artık...
uyumak istiyorum
.
küçüklüğüme dair bir anı hatırlıyorum. bu saatte aklıma geldi, nasılsa dipsiz kuyu gibi bu satırlar o yüzden yazmak istiyorum.

annemle aram hep kötüydü - ta ki 20 yaşında evden ayrılana kadar. annem ağır antidepresanlarla ayakta kalabilen sonra bunları kendi kafasına göre aniden bırakınca dengesi tamamen alt üst olmuş ciddi sinir problemleri olan ve ağır panik ataklar yaşayan bir kadındı. yani onun yanında hep temkinli olmanız gerekirdi. nasıl olduğunu sormak bile azarlanmanıza yol açardı, hele ki bir şeye üzülüp yanında ağlamak üzüldüğünüz şeyden daha büyük felaketlere yol açardı.

tam anasının kızı olacak şekilde de her şeye içlenen, üzülen bir çocuktum. bazen öyle kötü hissederdim ki annemin dizine yatıp ağlamayı çok isterdim, onun saçlarımı okşamasını, "geçecek" demesini öyle çok isterdim ki. ama cesaret edemezdim, üzüntümü içime atardım, gece yattığımda dayanamazdım artık ağlardım. taa o zamanlardan yarattığım kişiliğimin bir parçası olan hayali bir arkadaş kurmuştum kafamda, hep yattığım yastığın onun dizi olduğunu hayal ederdim. gerçek olmadığını bilirdim ama yine de saçımda gezinen bir el hayal ederdim. "geçecek" derdim, hep de geçerdi.

yani bu da geçer, geçecek. geçiyor arkadaşlar.
görsel
saçmalama anlarımda ne dediğimi karşı tarafa sormak ve niye aklımda tutamadığım halde içte acı duyduğumu anlamak. kısacası tuhaflığımı özellikle niye *karşı cins olsaydın çok kötü olurdu iyi ki olmamışsın.* gibi lafların sebebini öğrenmek. senelerdir beceremiyorum bulmayı gitti.
(bkz: sözlük yazarlarının bıktığı şeyler) dünya' nın en saçma uygulamalarından birinin kışın da yaz saati uygulaması yapmak ve onca işe giden+onca sabah okula giden+onca sabah namazını işe&okula geç kalmadan yetiştirmeye çalışan insanı düşünmemek. bu nasıl bir Müslüman ülke diye düşündürüyor bazen insanı ve tabi bizler ne kadar Müslümanız diye düşünmek gerekiyor ama becerebiliriz ve uygulayabiliriz inşaallah bir gün.
" Anadolu'nun bu yalnız kendisine mahsus dertlerinin yanında bunların gene yalnız kendisine mahsus çareleri vardır. Bunlardan en birincisi ' rakı ' dır. "

Sabahattin Ali - Kuyucaklı Yusuf
iki insan aynı şarkıları seviyorsa
Aynı dizilerden zevk alıyorsa
Aynı esprilere gülüp, aynı insanların mal olduğu konusunda hem fikirse
ve aynı yemekleri seviyorsa
evlenmelidir.
Ne olursa olsun üzmeyeceğim kendimi, söz veriyorum.
O kadar yapmacık ve egoist insan var ki birinin üzerine kusarım diye korkuyorum.
Uyusam, uyusam, hep uyusam, çok uyusam ; çünkü uyurken hayat çok güzel.
sikeyim böyle olayları ya. ne sabır kaldı ne güç.
Artık içim acıyor ya içim almıyor olanları, nefes alamıyorum artık. Elimizden bir şey gelmiyor, yitip gidiyor canlar, canlarımız. Sıra bize de gelecek, yakınlarımıza da gelecek belki. Ne olacak bu memleketin hali be?
kendi adına güzel bişey olduğunda gülemeyecek, mutlu olamayacak konuma getirdiniz bizi. mutlu musunuz?
öncelikle bir süredir söylemek istediğim ama söylemek istemediğim bir şey var. önceki gece yaşanan olaydan sonra düşündüm, taşındım bu başlığa yazmaya karar verdim. normalde kolay kolay kimseye kasıtlı olarak ağır hakaret etmem. öncelikle şunu belirtmek istiyorum. mhp zihniyeti ile hiç alakam yoktur. mhp zihniyeti bana % 100 ters. her düşünceye normalde saygı duyarım. ancak ırkçı nefret içerikli paylaşımlar yapmadığım halde sırf sosyal medyada atatürk ile ilgili bir paylaşımda bulunduğum için ve bu yaz anıtkabir ziyareti yaparken çekilen fotoğrafları annem facebookta beni etiketleyerek paylaştığı için beni "faşist" diye yargısız infaz eden kürt faşisti soysuz eski arkadaşlarıma bir çift lafım var ( o görüşe yakın olup ta bana saygı duyan arkadaşlarıma ve o görüşe ters olan kürt arkadaşlarıma saygı duyarım): normalde bela okumaktan hoşlanmam ama bu sefer dayanamayacağım. sizin desteklediğiniz örgütün allah belasını versin! önceki gece yaşananları göstererek bana yapıştırdığınız faşist lafını elimden gelirse ağzınıza tıkarım sizin. önceki gece yaşananlardan dolayı "polisler öldü" diye k.çınıza kına yakıyorsunuzdur şimdi. güneydoğuda olaylar patlak verirken "siviller ölüyor, seviniyorlar" diye suçladığınız insanlardan ne farkınız var lan sizin? önceki gece sadece polisler ölmedi; silahsız insanlar da öldü. ideolojiniz batsın. bir de kendilerine solcu, sosyal demokrat, hümanist falan diyorlar. yav he he. gerçekten barış isteyen, atatürkü seven her insana sırf atatürkü seviyor diye "faşişt" etiketi yapıştırmaz; şiddeti desteklemez. kürt olmakla övünüyorsunuz ama insan olamamışsınız, gerçekten insan olanlara lafım yok.
Seni yenicem...
görsel
ankaralı kızlar azdınız mı ? korkmayın size bir özel mesaj kadar uzağım.