bugün

bazı şeylere sahip olmak o kadar da zor değil.
süper, hatta über bir insan olduğumdur. az önce farkettim.
ayıptır söylemesi, çok sıkışık vaziyette iken caminin tuvaletine gitmek zorunda kaldım. girdim içeri, anamm, baktım kapı arkasında falan mont asmaya yer yok. bi çivi bile çakmamış adamlar. alaturka tuvalete mecbur kaldık montla oturmaya. aklıma şu geldi hemen; görsel , tabi üçbuçuk attım, napacam lan ben diye. ama, ama başardım. son derece kışlık olan kalın kaşe montumla alaturka helaya sıçmayı başardım, ne değdirdim, ne de sıçrattım. sanırım nirvanaya ulaşmak bu olsa gerek.
Ateistlik moda oldu!
gözümü açtım gördüğüme inanmadım sözlük. insanlar 180 derece değişebiliyor.
Çok sıkıcı olduğumu farkettim sözlük.
staja başladığımdan beri cüzdanım çok kabarık oluyor ve pantolonun arka cebine girmiyor.
şimdi aklıma gelmeyen, gelse de umurumda olmayan şeyleri düşünerek en güzel zamanlarımı mahvettiğimi bir de daha önceleri bayılarak okuduğum kitapların şimdi beni baydığını.
Şu an farkettim.. Bildiğin süzme salakmışım.. Ne diye çabalıyorum anlamış değilim.. Cidden aklımdan zorum var... Hasta ya...!
kombiyi açmama ısrarım yüzünden donmaktan korkuyorum.
insan her acıktığında yemek yemeyi bıraktığı zaman kilo verebiliyormuş...
havaların soğumasıdır. sabah sekizde kadıköy sahilinde elimizde uykusuz zamanın geçmesini beklerken kıçımız donmaya başladı artık. duraktaki metal banklara oturulmuyor zaten, götü büzüşür insanın.
günler kısalmış.
karnım mı ağrıyor, midem mi ağrıyor bilemedim şimdi.
lan 2 gündür dişim ağrıyor, hayattan şu an soğudum.
-ataturk dusmanları artmıs.
-turk mılletı ıyıce aptallasmıs.
-yakında ozellestırme hıkayesıne bızıde satacaklar.
-2012 de bıtmıs be.
-ben hala asıgım .
sevilmeye ihtiyacım varmış.
Aslında çok yalnızmışım lan.
sevgilim usulca yürüyor arkasına bakmadan, oysa inanın bekliyorum her seferinde hemde her seferinde arkasına dönüp beni fark etmesini bekliyorum, istiyorum ki bilsin hep arkasında olduğumu hep koruyup kolladığımı, bilsin arkasını döndüğü an onu özlemeye başladığımı.
trt nin akşam haberlerinde suriye öso ile haber vermeyip 10 dakikaya yakın kar kış haberi yapması.şaşırtmıştırç
son zamanlarda şunun farkına varmaya başladım;

görsel

yaş ilerleyince, hayat rutine binince, eski heyecenlar kalmayınca insan tam olarak böyle hissediyormuş...
günler çocukluğumuzdaki gibi uzun gelmiyor,
gençler evde pişen yemekleri yemiyor,
mutlu olmak eskisi kadar kolay değil,
her geçen gün otopark sorunu artıyor,
20 yıla kalmaz, her evde bir cyborg-cylon olabilir,
android telefonu olmayan eziklik hissediyor,
türkiye'de ne kadar da çok profesör-uzman-hocaefendi varmış,
en pahalı içki bira olmuş. ( 4 tl lan )
iyi insanlar hala var, onları koruyalım.
ümit etmek denilen şeyin mutluluğu bulma çabası olduğunu fark ettim. yeni fark edilmiş bir şey değil bu elbete. yalnızca neler için ümit ettiğimi ve bu ümitlerimin sonucunda ne istediğimi düşündüm ve hepsi aynı yere çıktı; mutluluk.

karnı aç olan birine sorun, karnının doymasını ister. çünkü karnı doyduğunda mutlu olacağını düşünür.

parası olmayan birine sorun, parası olsun ister. çünkü parası olduğunda mutlu olacaktır.

aşık olmak isteyen, zengin olmayı düşleyen, şu kpss ile bi atansam diye düşünen ya da "şu iş yeri beni bi' arasa" diyen, evlnemeyi hayal eden ve daha nice nice düşleri olan, ümitlenen insanlar hep aynı şeyi ister; mutlu olmak.

ama her ümidin sonu mutluluk olmaz. hayal ettiğiniz kadar bir şey olmadığını far edersiniz.

her ümidin sonunun mutluluğa çıkmadığını görmek, bilmek de hayatı öğrenmeyi sağlar.
artık bazı şeyleri olduğu gibi kabul etmek daha huzurlu hissettiriyor insanı.
herkesin kendini düşündüğünü egosunun tavan yaptığını, aslında mutlu olmak için mutlu etmeye zorladıklarını farkettim.
değişmişim ben ya galiba ya da alışmışım bazı şeylere.