3 senedir tek bi kadınla bile tokalaşmadım. evet.
- don giymeye üşeniyorum.
- sevdiğim kıza sevdiğimi söyleyemiyorum.
- asosyallikte tavan yapmış durumdayım.
banyo yapmaya üşeniyorum.
sarhoş olunca mesaj atabilen arayabilen insanlara imreniyorum. oturuyorum öyle kendi kendime salaklaşıyorum. sonra klavyeyı gorebılıyorsam yazmaya çalışıyorum. ama ben arayamıyorum mesaj atamıyorum anca kendi kendime.
aylaynırı eşit çektiğim zaman aynayı öpüyorum sözlük.
yanında olmayanlara ,yanımda olanlara. bir çok insana kırgınım.. kendimi çok kırdım kendime kırgınım!
ona 'gel.' diyemiyorum hala. bana geri döneceğini hayal etmekten de vazgeçemiyorum.
Burçları pek sallamam ama öküzler burcu diye bir burç olduğuna eminim. Erkek arkadaşım da bu burçtan.
Turkiye'deki universitelerin niye bir sikime benzemeyecegini, niye icinden dogru duzgun bir adam cikmayacagini bu gece bi kere daha gordum. Zaten bence boyle yarak gibi derebeylik duzeniyle donen bir ulkeden de bisey olmaz. Su amcik okuldan mezun oldugum gibi iki dakika daha su memlekette kalip bir gun daha ziyan edersem bana da got desinler.

aslında bütün problem şeref, şerefsizlik, namus, inanç gibi ciddi kavramlara basit açıklamalar getirmeye çalışmamız. insanların ne olduklarını anlamak için ceplerine veya yaşantılarına değil, yaşadıklarına bakın. bunu yapacak vaktiniz yoksa zaten ortada sizi ilgilendirmeyen şeyler vardır!.. sözlerime güzel bi kısaltma olan amk ile son verirken hepinize donsuz geceler diliyorum.
metal ve rock müzik haricindeki diğer müzikleri dinleyemiyorum. çok saçma geliyor. müzik dinlemeden asla yatmam sabah kalktığımda hemen sigara yakarım.
eve gelirken cüzdan buldum. içinde de 400 tl para var. şu an yatağımın dibinde. sözlük ben nasıl bulacam bunun sahibini? yaşlı bir kadın kaybetti kesin. çünkü kadın cüzdanı, bayağı da yıpranmış.
bir saattir en baştan beri sözlükte ne yazmışım şimdiye kadar diye yazdığım entry leri okuyorum. ne kadar kalitesi ortalamanın altında bir adammışım yahu. elle tutulur üç beş yazıdan başka bir şey yok.
acı çekiyorum, hayal ediyorum, umutlanıyorum, ağlıyorum, dua ediyorum, seviyorum lan.
itiraf ediyorum: okul duvarlarına aykırı sözler yazan bendim!
utanmasam, dışarıya pantolonumun içine don giymeden çıkarım. çok rahatmış lan bu.
bir kıza ihtiyacım olduğunu sanıyodum, iyi bir dosta ihtiyacım varmış.
bi tane aşığım olsun sözlük. ama öyle ki beni gizli takip etsin sherlock modunda tadında olsun bulsun beni, şaşırtsın. etkilenirim valla bak. nasıl bir fanteziyse benimki de.
ben hala rüyama girenlerden etkileniyorum sözlük.
bazen de gerçekten konuşma özürlüsü olduğumu düşündüğüm zamanlar oluyor.
benimki aslında tam piçlikti. ev arkadaşımın facebook şifresini bildiğim için bütün mesajlarını okur ertesi gün falına bakardım, mesajlarda öğrendiğim ve bana anlatmadığı birkaç nadir olayı sanki falda görmüşüm gibi söyler onu dumura uğratırdım. bana o kadar şaşkınlıkla ve hayranlıkla bakardı ki o bakışı hiçbir şeye değişmem. neyse okul bitsin itiraf edicem kendisine. bu veballe yaşayamam.
2 saat 18 dakikadır ferdi tayfur dinliyorum. o değil neden bugün ki? bugün kop kop şarkılar dinlemem lazım. ilginç.

edit: 3 saat 23 dakika oldu ve artmaya devam ediyor. birisi kurtarsın beni.

Edit: jilet ile kesişmeye başlayınca gayri ihtiyari kapattım simdi "gamzedeyim" şarkısıyla yavaş yavaş dozu azaltıp adele ile geceyi sonlardırmayı planlıyorum...
artık ne için ağladığımı bile bilmiyorum.
Su yasima geldim hala midye ve kokorec yemedim sozluk.
ben çok alıştım sanki buraya. yani garipsemiyorum artık pek fazla. hava biraz daha soğuk bu aralar buralarda anne. doğalgazı kısıyoruz bizde ama biraz. napalım hayat işte. ben seni ne kadar çok özlediğimin farkına hep geceleri varıyorum anne. ağlıyorum düşünüp düşünüp... beni ne kadar çok sevdiğini, nasıl sarıldığını, ne kadar sıcak olduğunu... babam da öyleydi gerçi, ama o baba ya işte mesafeli durmalı, o otoriter karizmatik adam maskesini takmalı hep. ama çok seviyorsunuz beni biliyorum... ben de sizi çok seviyorum. umarım en yakın zamanda tekrar birbirimizi görebiliriz. o sürekli kavga edip durduğum abi bozuntusunu bile çok özledim lan sözlük. adam babamın yollayacağı paraların üzerine ekliyormuş, bana da söylemiyor tabi babam söyledi geçen bana. ben sana şu kadar göndermiştim sana ne kadar geldi muhabbetleri filan yaptı. üç beş önemli değil lan amına koduğumun sözlüğü. adamın gönlünden kopuyor ya, o yeter bana. neyse sözlük görüyorsun ki bombok toparlayamadığım bir itirafımsı giri oldu bu da. sizi çok özledim benim güzel, kıymetli, tatlı pofuduklarım. biricik ailem...
şu sözlüğe de içimi dökmesem herhalde kimseye dökemeyeceğim. komitem beklediğim kadar iyi geçmedi. komite ne diye soranınız olabilir. tıp fakültelerindeki vizelere komite diyoruz, ayarın içeriği aynı adı değişik. kamaşullah ile penis gibi. bugün odtü'ye gittim. türkiye zeka vakfı'nın yarışmasının yarı finali vardı, merkezde hiç boş yer yokmuş gibi odtü'ye gittim. kısa günün karı olarak 'odtü'ye de gitmedim.' demem bundan sonra. sınavla alakalı konuşmayacağım, zeka sorusu zaten ne gerek var? hepiniz bir iki çözmüşsünüzdür. odtü'nün kampüsünden ayrılırken kızın biri otostop çekiyordu ve adamın biri onu kampüsün içine götürmek için arabaya aldı. araban olması güzel bir şey dedim kendi kendime. kimse gelip de bana 'ya beni sırtında şuraya kadar götürür müsün?' demedi. ama 98 model bir bmw 116i falan olsa altımda, arabanın takozu çıkmış olsa bmw bmw'dir sonuçta. sonra bir de şu açlık grevleri mevzusuna kafam takıldı. hükümet her zamanki gibi, her şehit haberinde, her kamuoyunda gündem yaratan haberde olduğu gibi 'gereken yapılacaktır.' 'anadilde savunma hakkı verilmeyecektir.' falan diye çıkışlar yapıp halkımızın gönlünü davos fatihi olarak fethederken, kürtler dobralıklarında son hızla gidiyorlar. adamların en azından niyetleri ve amaçları belli, kimseden de korkmuyorlar. başbakan bile halkın tepkisinden çekiniyor, onlar çekinmiyor. neden? çok cesur oldukları için mi? ne alakası var? amerika bana da her gün yağlama yapsa, elime son model uçaksavar verip helikopteri düşürtüp 17 adamı öldürtse, dağların hakimi olarak beni seçse, lider saydığım kişiyi başkaldırdığım ülkenin evlatlarından daha fazla lüks içinde 'güya' hapis yatırtsa, hükümetine de beni yağlatsa tuzlatsa ben de cesur olurdum. ama ben polise taş atsam anama avradıma neler ederler siz düşünün? bir de taş atan çocuklar yasası'ndan yararlanan o doğudaki çocuklar polise taş atınca n'oluyor siz düşünün. bugün abdullah öcalan 'açlık grevlerini bitirsinler.' demiş. bunu da milletvekilleri mahkumlara duyurmuşlar. sen kendi ilinin milletvekiliyle kaç kere muhatap oldun? milletvekilleri demişler ki 'açlık grevleri henüz bitmedi. mesaj sayın öcalan'dan geldiği için değerlendirilecek. mahkumlar yarına kadar karar verecek.' e bu ülkede bir siyasi partinin lideri, daha birkaç yıl önce dağda pkk timinde pkk kıyafetleriyle poz veren bir parti lideri, çıkıp da 'daha biz sayın öcalan'ın heykelini dikeceğiz, heykelini.' diyecek cesareti bulabiliyorsa herkes her şeyi yapabilir yani bu ülkede. ha bu arada usmle ile abd'ye gitmeyi düşünüyorum. ya da uzmanlığımı burada bitirdikten sonra falan. bir gidip dönmeyeceğim çok zorunlu haller dışında. bu ülkenin hepten boku çıktı çünkü. abd de çok temiz yer değil ya, en azından imkanları geniş. ingilizce dediğin çat pat öğrenilir, zaten sike sike öğreneceksin gittikten sonra. jardel 2 çay versene, diyemeyeceğine göre bir çay ocağı bulup da new york'ta. i would like a coffee, diyeceksin starbucks'a oturup. bu kadar net. notlarımı yüksek tutmaya çalışmamın amacı vardı, okulda bir programa seçilmeye çalışıyordum ama gördüm ki benden çok daha yüksek puanlı çocuklar varmış, herhalde onları seçerler, ben de umudu kestim, 60 da geçiyor, 100 de geçiyor, 60 da beytüşşebap'a gidiyor 100 de. o zaman ne gerek var, götüm götüm sıkışmaya? götüm götüm sıkışmak nedir ya? saçmaladım iyice.

bilerek böyle birleşik yazdım. bir şey deniyorum.