bugün

sözlük yazarlarının itirafları

şu sözlüğe de içimi dökmesem herhalde kimseye dökemeyeceğim. komitem beklediğim kadar iyi geçmedi. komite ne diye soranınız olabilir. tıp fakültelerindeki vizelere komite diyoruz, ayarın içeriği aynı adı değişik. kamaşullah ile penis gibi. bugün odtü'ye gittim. türkiye zeka vakfı'nın yarışmasının yarı finali vardı, merkezde hiç boş yer yokmuş gibi odtü'ye gittim. kısa günün karı olarak 'odtü'ye de gitmedim.' demem bundan sonra. sınavla alakalı konuşmayacağım, zeka sorusu zaten ne gerek var? hepiniz bir iki çözmüşsünüzdür. odtü'nün kampüsünden ayrılırken kızın biri otostop çekiyordu ve adamın biri onu kampüsün içine götürmek için arabaya aldı. araban olması güzel bir şey dedim kendi kendime. kimse gelip de bana 'ya beni sırtında şuraya kadar götürür müsün?' demedi. ama 98 model bir bmw 116i falan olsa altımda, arabanın takozu çıkmış olsa bmw bmw'dir sonuçta. sonra bir de şu açlık grevleri mevzusuna kafam takıldı. hükümet her zamanki gibi, her şehit haberinde, her kamuoyunda gündem yaratan haberde olduğu gibi 'gereken yapılacaktır.' 'anadilde savunma hakkı verilmeyecektir.' falan diye çıkışlar yapıp halkımızın gönlünü davos fatihi olarak fethederken, kürtler dobralıklarında son hızla gidiyorlar. adamların en azından niyetleri ve amaçları belli, kimseden de korkmuyorlar. başbakan bile halkın tepkisinden çekiniyor, onlar çekinmiyor. neden? çok cesur oldukları için mi? ne alakası var? amerika bana da her gün yağlama yapsa, elime son model uçaksavar verip helikopteri düşürtüp 17 adamı öldürtse, dağların hakimi olarak beni seçse, lider saydığım kişiyi başkaldırdığım ülkenin evlatlarından daha fazla lüks içinde 'güya' hapis yatırtsa, hükümetine de beni yağlatsa tuzlatsa ben de cesur olurdum. ama ben polise taş atsam anama avradıma neler ederler siz düşünün? bir de taş atan çocuklar yasası'ndan yararlanan o doğudaki çocuklar polise taş atınca n'oluyor siz düşünün. bugün abdullah öcalan 'açlık grevlerini bitirsinler.' demiş. bunu da milletvekilleri mahkumlara duyurmuşlar. sen kendi ilinin milletvekiliyle kaç kere muhatap oldun? milletvekilleri demişler ki 'açlık grevleri henüz bitmedi. mesaj sayın öcalan'dan geldiği için değerlendirilecek. mahkumlar yarına kadar karar verecek.' e bu ülkede bir siyasi partinin lideri, daha birkaç yıl önce dağda pkk timinde pkk kıyafetleriyle poz veren bir parti lideri, çıkıp da 'daha biz sayın öcalan'ın heykelini dikeceğiz, heykelini.' diyecek cesareti bulabiliyorsa herkes her şeyi yapabilir yani bu ülkede. ha bu arada usmle ile abd'ye gitmeyi düşünüyorum. ya da uzmanlığımı burada bitirdikten sonra falan. bir gidip dönmeyeceğim çok zorunlu haller dışında. bu ülkenin hepten boku çıktı çünkü. abd de çok temiz yer değil ya, en azından imkanları geniş. ingilizce dediğin çat pat öğrenilir, zaten sike sike öğreneceksin gittikten sonra. jardel 2 çay versene, diyemeyeceğine göre bir çay ocağı bulup da new york'ta. i would like a coffee, diyeceksin starbucks'a oturup. bu kadar net. notlarımı yüksek tutmaya çalışmamın amacı vardı, okulda bir programa seçilmeye çalışıyordum ama gördüm ki benden çok daha yüksek puanlı çocuklar varmış, herhalde onları seçerler, ben de umudu kestim, 60 da geçiyor, 100 de geçiyor, 60 da beytüşşebap'a gidiyor 100 de. o zaman ne gerek var, götüm götüm sıkışmaya? götüm götüm sıkışmak nedir ya? saçmaladım iyice.

bilerek böyle birleşik yazdım. bir şey deniyorum.