kadın olmak değildir, kadın olmaya çalışmaktır bir nevi, çünkü değeriniz yok denecek kadar azdır.. böyle uzar gider. kadın olmak zor meslek vesselam.

- not : kadın falan değilim lan.
size yalnızca çocuk doğurma makinesi olarak bakılmasıdır. araba kullanmanıza bile izin verilmez çünkü makineler makineleri kullanamaz.
Ahırda hayvan olmaktan farkı yoktur.
empati yapmanın zor olduğu bir durumdur.

nerden bileyim ya, önce bi kadın olmak ardından da arabistan'da olmayı düşünmek lazım.

rüya içinde rüya, sanki inception.

(bkz: mc doğa yaralı şişman)
son model jip'e biner yediginiz önünüzde yemediğiniz arkanızdadır. kocanız büyük ihtimal oğlancı olacağı için cinsel ihtiyacınızı arabistana gelmiş türk işçilerle giderirsiniz. paranız boldur özgürlügünüzde tek kısıtlama yakalanmamanız gerekir onun dışında istediğiniz boku yemekte serbestsiniz.
türkiye de kadın oldun da sudiarabistan'ı kaldı derler adama.

bi kendi ülkende kadın olmayı dene, başar sonra çık dışarıya bok at.
çarşaf zorunluluğunu geçtim...

yanında ailenden bir erkek olmadan seyahat etmek yasaktı..

pazardan salatalık alamıyorsun.

şimdide kadınlar için takip cihazı üretmişler...

ben tasma takmalarını beklerdim, bu çok modern olmuş. (arap sen teknolojinin de bokunu çıkarıyorsun)

http://www.radikal.com.tr...1109035&CategoryID=81

not: kesme işaretim olmamış gibi, yetkili bir abi onu şey yapsın*.
on- onbeş sene sonra başlığı " türkiye' de kadın olmak" olarak değiştireceğimiz durumlardır.
Hakettiğini almaktır.
türkiye'de götünü başını açarak medenileştiğini sanan kokonaları ve abazanları üzen durumdur.keşke onlarda soyunsalar değil mi?. hadi oradan gulu gulu dansçıları sizi. evet.
(bkz: kadınlara ehliyet verilmeyen ülke)
Kadınların en kötü koşullar içinde yaşadığı ülkelerin başında gelen Suudi Arabistan’da “ulema” denilen din bilginlerinin fetvaları uygulanmak zorunda. 10 bin din polisi ise kadınlara şeriat kurallarını uygulatıyor

Mutlak monarşi ile yönetilen ve şeriatın hüküm sürdüğü Suudi Arabistan Krallığı, dünyada kadınların en kötü koşullar içinde yaşadığı ülkelerin başında geliyor.

Köktendinci islami akımlardan Vahabi mezhebi, ülkenin yönetimini 19. yüzyıldan bu yana elinde tutan Suud ailesi yüzünden resmi mezhep haline gelmiş durumda. Suudi ya da yabancı olsun, ülkede yaşayan her kadın, “ulema” denilen din bilginlerinin fetvalarına uygun davranmak zorunda.

Suudi Arabistan’da devlet tarafından oluşturulan din polisleri (muttava), kadınları hayatın her alanında gölge gibi takip edip şeriata uygun davranıp davranmadıklarını denetliyor.

Esas adı “iyiliği Teşvik ve Kötülükten Men Komitesi” olan bu örgütte, yaklaşık 10 bin görevli yer alıyor. 500 merkeziyle ülkeyi bir ağ gibi saran din polisi, kurallara uymayanlara hapis cezasının yanında, dayak, kötü muamele, tecavüz, kırbaç ve recm (taşlayarak öldürme) vb. çağdışı cezalar da veriyor.

Şeriat baskısı altında adeta bir köle gibi yaşamak zorunda kalan kadınların sosyal hayata katılımı yok denecek kadar az... Suudi Arabistan, 2001 yılında Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ni (CEDAW) imzalamış olsa da kadınlar bu ülkede hâlâ en temel haklarından yoksun bir halde yaşıyor.

Baskı tüm kadınlara

Geçen yıl şubat ayında Ürdün asıllı Amerikalı iş kadını Yara, yanında bir erkek iş arkadaşıyla birlikte Starbucks’ta oturduğu için tutuklanıp hapse atıldı... Kadın Amerikalıydı ama olay, elbette Amerika’da ya da Avrupa’da olmadı... Böyle bir olay, ancak Riyad’daki Starbucks’ta olabilirdi...

The Times gazetesine yansıyan habere göre, Yara ve arkadaşının, Starbucks’a gitme nedeni, ofislerindeki elektrik kesildiği için en yakındaki kafede oturup oradaki kablosuz interneti kullanmaktı.

Kafede, kadınlarla erkeklerin birlikte oturmalarına izin verilen tek yer, aileler için ayrılan perdeli bölümdü. Yara ve arkadaşı da o bölümdeydi. Orada ne yaptıklarını gelip soran din polisine de elektrik kesintisi nedeniyle kafeye geldiklerini anlattılar ama işe yaramadı. Yara’nın cep telefonuna el koyup zorla arabaya bindirdiler ve en yakındaki hapishaneye götürdüler.

Ayaklarından bağlayıp suçlu olduğunu kabul eden bir ifadeyi zorla imzalamasını istediler. Bir banyoya sokup elbiselerini çıkardılar ve pislik içindeki suya batırıp tekrar giydirdiler. Hâkim önüne çıktığında duyduğu ilk söz şu oldu: “Günah işledin ve cehennemde yanacaksın!”

Sonunda, Yara’nın işadamı olan eşi, politik bağlantılarını kullanarak eşinin serbest bırakılmasını sağladı. Fakat Suudi hapishaneleri, Yara kadar şanslı olmayan kadınlarla dolu...

ERKEKLER 4 EŞ SAHiBi OLABiLiYOR

• Suudi erkekler, dört eş sahibi olabiliyor ve bu eşlerin Müslüman, Yahudi ya da Hıristiyan olması konusunda bir sınırlama yok. Fakat Müslüman kadınlar, yalnızca Müslüman erkeklerle evlenebiliyor. Bir kadının, Suudi Arabistan dışında diğer Müslüman ülkelerden bir erkekle evlenebilmesi için de devletin izin vermesi gerekiyor.

• Boşanma ya da dul kalma durumunda, bir kadın erkek çocuğunun velayetini en fazla yedi yaşına kadar, kız çocuğunun velayetini de dokuz yaşına kadar elinde tutabiliyor. Bu yaşlardan sonra çocuklarının velayetini ya babalarına ya da babalarının ailesine vermek zorunda. Ayrıca kadın boşandığı eşinden yalnızca üç ay için nafaka parası alabiliyor.
‘TEK BAŞINA TAKSiYE BiNMEK AHLAKSIZLIK’

• Kadınlar, yasal olarak araba ya da bisiklet kullanamıyor.

• Din polisi korkusundan kendi mahallelerinde bile tek başlarına dolaşamayan kadınların Suudi Arabistan sınırları dışına çıkmak için kocalarından ya da babalarından izin almaları gerekiyor.

• Eğer bir kadın çocuklarıyla birlikte ülke dışına seyahate gitmek isterse çocukların babasından yazılı izin almak zorunda.

• Uçağa binmelerine izin var ama havaalanına kadar bir şoförün bırakması şart koşuluyor.

• Bir kadının yanında kendisine eşlik eden erkek bir akrabası olmadan taksiye binmesi ahlaksızlık olarak görülüyor.

• Riyad, bir kadının otobüse binebildiği tek kent. Burada da otobüslerde kadın ve erkeklerin bölümleri ayrı. Kadınlar otobüse ayrı bir kapıdan binip arkada kendilerine ayrılan yerde seyahat ediyor.

• Evlerin çoğunda kadın ve erkekler için ayrı girişler var.

• Kadınların bir restorana tek başına girmesine izin yok. Din adamları, kadınların aile restoranlarında yemek yemesinin haram olduğu inancında. Uluslararası zincirlere ait restoranlarda da kadınlar ve erkekler ayrı bölümlerde oturuyor.

• 2008 öncesinde kadınların yanlarında kendilerine eşlik eden bir kadın yakını olmadan otellere girmesi yasaktı. 2008’de çıkan bir Kraliyet Emri’ne göre, kadınların otellere resmi kimlik kartları ile girmelerine izin verildi. Ancak otel görevlilerinin, kadının otelde kalış süresini en yakın polis karakoluna bildirmesi şartı getirildi.

• Kadınlar, bir erkeğin izni olmadan tedavi için hastaneye gidemiyor. Ancak kadın doktorun olmadığı durumlarda, bir kadın erkek doktora muayene olabiliyor. Fakat bir kadın doktorun erkek hastayı muayene etmesi yasak.

• Dünyada olimpiyat oyunlarına kadın sporcu göndermeyen tek ülke Suudi Arabistan.

SADECE GÖZLER AÇIKTA

• Hicaba uygun olarak siyah çarşaf giymek zorundalar. Bu da yetmiyor; peçe takıp yalnızca gözlerini açıkta bırakacak şekilde örtmeleri gerekiyor. Eğer peçe ile gözleri açıkta bırakan kısım geniş olursa, bu aralığın transparan bir kumaş ile gölgelenmesi gerekiyor. Ayrıca erkeklerin dikkatini çekmemek için renkli çarşaf giymeleri de yasak.

• 2008’de Suudi Arabistan’ın önde gelen din adamı Şeyh Habadan, “iki göz erkekleri baştan çıkarıyor” diyerek peçenin yalnızca tek bir gözü açıkta bırakması gerektiğini söyledi, kadınlara göz makyajı yapmamaları çağrısında bulundu.

Eğitmen erkekse dersi ancak videodan izleyebiliyorlar

• Mahkemelerde iki kadının tanıklığı bir erkeğinkine eşdeğer görülüyor.

• Kadınlar ancak erkek tanıkların bulunmadığı, kişisel davalarda tanıklık yapabiliyor. Çoğu zaman tecavüz olaylarında bile kadınların tanıklığı geçerli olmuyor.

• Kadınların oy kullanma hakkı yok.

• Kadınlar, kocalarının izni olmadan çocukları adına ayrı banka hesabı açamıyor. Yanlarında kendilerine eşlik eden bir erkek yakınları olmadan bankaya girmeleri ve erkeklerle aynı ortamda bulunmaları da yasak. Bu yüzden, Suudi Arabistan’da kadın müşterilerin işlemlerini yalnızca kadın görevlilerin yapabildiği kadınlara özel banka şubeleri açılıyor.

• Suudi kadınların çoğu, fotoğraf çektirmenin ulema tarafından günah ilan edilmesinden dolayı, kimlik kartına bile sahip değil. Kimlik kartına sahip olmayan kadınlar, hiçbir resmi işlemi yaptıramıyor.

Eğitim ve çalışma hayatı

• Kadınlar üniversiteye gidebiliyor, ancak erkeklerden ayrı eğitim almaları şart. Eğitmen erkekse, dersi ancak video/ audio sistemi aracılığıyla izleyebiliyorlar.

• Üniversitelerdeki öğrencilerin yüzde 70’i kadın olsa da, çalışma yaşamında kadınların oranı ancak yüzde 5; ki bu da dünyadaki en düşük oran. Bu dengesizliğin başlıca nedeni, şeriat yasalarına göre bir kadının görevinin, evde kalıp kocasına ve çocuklarına bakmak olarak görülmesi.

• Kadınların çalışması yasak olmasa da, bir kadının işe girebilmesi için sağlanması gereken kurallar var: 1. Kadının yaşamak için paraya ihtiyacı olmalı. 2. işyeri sadece kadınların görev yaptığı bir ortamda olmalı; kadınlarla erkeklerin teması olmamalı. 3. Çalışan kadın evdeki görevlerini ihmal etmemeli 4. iş, kadının yanında erkek bir akrabası olmadan seyahat etmesine neden olmamalı. 5. Kadının çalışması için kocasının onay vermesi gerekli.

• işyeri açma izni sınırlı alanlarda veriliyor. Bunlar da genellikle, güzellik salonu, mobilya galerisi ya da konfeksiyon mağazası oluyor.

• Kadınların yargıç olmasına izin yok. Yüksek devlet görevlerine de atanamıyorlar.

• Bir erkek yurtdışında eğitim alabilirken kadının eğitim için yurtdışına gitmesi ancak eşinin ya da erkek bir akrabasının eşliğiyle söz konusu olabiliyor.

• Ülkede 14 Şubat 2009’da ilk kez bir kadının bakan yardımcısı olarak atanması, olumlu bir adım olsa da üst düzey görevler erkeklerin tekelinde.
Araplar hakkında yalan yanlış bilgilerimiz vardır. Bir kere her Arap ülkesinin kendine özgü kuralları vardır. Bunlar farklılıklar gösterebilir. Ama ortak yanları şu. Erkek egemen bir toplum, başörtüsünü fırsat bilip, Kur’an’ı kasden yanlış, kendine göre yorumlayıp kadın haklarını olabildiğince kısıtlanmış hatta bazı yerlerde tamamen kısıtlamışlar. Gidip görmeden orada yaşamadan anlatılanlara bakarak bunları anlamak, hayal etmek zor. Örneğin bizim gazetelerde Suudi Arabistan ile ilgili bir yazıda para birimi yanlış şekilde Dinar olarak geçebilir.
Gelelim gerçeklere. Suud’da çarşılarda gezerken bir zaman sonra insanın ruhu kararmaya başlıyor. Zira bütün kadınlar kapkara, kimisi çarşaflı, kimisi peçeli. Yüzünü açan da bazan oluyor ama başını açan asla. Yabancıların hepsi de mecburen siyah renkte “abaye” denilen uzun pelerin/sabahlık benzeri bir giysi giyiyor ve batılılar dışında başını siyah başörtüsüyle örtüyorlar.

Abaye
Eşim başı açık gezerken bir kez Mutawwa (latin harflerine çevirirken Mutavva veya Mutawa da yazılabilir) yani dini polisten ihtar almış. “Cover, cover, Allah Allah” diye. Bir kez de beraber gezerken Mutawwa yanıma gelip bana ihtar ediyor. Kadının yanında kocası varsa onu adamdan saymayıp kocayı muhatab alıyorlar. Zira burada kadının adı yok. Bkz.mutawwa
insan düşünmeden edemiyor, acaba çirkin olanların örtünmeleri işlerine mi geliyor diye. Kimler mi yüzünü açan? Küçük bir azınlık. Burada kadın denize giremiyor. Otel havuzlarına giremiyor. Nikahlı olmadan ya da oğlu, babası, kardeşi dışında bir erkekle gezemiyor, arabada kamusal alanda oturamıyor. Yalnız seyahat edemiyor. Ayrıca kuyruklarda, kasalarda bankalarda vb yerleri ayrı ama öncelikli. Suudlu kadınlar, kadın hastanesinde hemşirelik, kızlar okulunda öğetmenlik gibi birkaç meslek dışında çalışamıyor, kendi işini asla kuramıyor. Yeni yeni bankaların kadın müşterilerine ait bölümlerinde çalışmaya başladılar. Yabancı kadınlar da ancak hemşirelik, hizmetçilik (maid) gibi çok az işte çalışabiliyor. Kadın sekreter yasak. Yabancı kadınlara ticari, iş kadını vizesi vermiyorlar, verseler de yalvar, yakar, son derecede istisnai oluyor, yanında kocası varsa, ya da isim yapmış bir iş kadını ise gibi. Kadın tek başına gelirse havaalanında kocası karşılamadan içeriye giremiyor. Tüm lokanta, cafelerde bekar-erkek ve kadın-aile bölümü ayrı. Kadın istese de bekar bölümünde oturamıyor, bekarlara ait tezgahtan sipariş bile veremiyor. Erkekler kendi mahrem aileleri dışında kadınların elini sıkmak şöyle dursun karşılarına alıp konuşamıyorlar, zaten kadın da erkeklerle konuşamıyor. Ama biraz cesaretli kadınlar yabancı bir çift gördükleri zaman önce kadınla konuşmaya başlayıp sonra da erkekle de konuşmaya can atıyorlar.
Dhahran’daki Aramco kadınların ender çalışabildikleri yerlerden biri. imtiyazlı ve Suudi Arabistan şartlarında modern bir yer. Bir gün işimiz düşüyor, Şirketin Hintli elemanıyla gidiyoruz. Benim işim bitiyor ama Hintli’nin de ayrıca işi var, bizim içeri girmemiz ancak refakatçi eşliğinde mümkün olduğundan resepsiyonda bekliyoruz, cepten Suudlu bir bayanı arıyor. Kız biraz sonra geliyor. Peçeli sadece gözleri görünüyor. Narin yapılı, makyajlı gözleri çok güzel. Yanımdaki Hintli ile ingilizce konuşuyorlar, ben de nezaketen dinliyorum. Ancak kız konuşurken gözü bende, sürekli bana hitap ediyor ancak konuyu bilmediğimden lafa giremiyorum.
Suudlu erkeklerle evli olan Türk bayanların dediğine göre Suudlu kızlar Türk erkekleri ile evlenmeye can atarlarmış. Böylece oradan kurtulma şansları doğuyor. Bilindiği gibi Suudlu kızların gayrı müslim erkeklerle evlenmeleri yasak. Başka bir Arapla evlenseler de fazla bir şey değişmeyecek. O nedenle Türk erkekler tek seçenekleri. Ancak bunu yapabilecek şansı olan Suudlu kız sayısı da yok denecek kadar az. Ayrıca burası evli çiftlerin birbirlerini nikahtan sonra görebildikleri bir ülke. Olsa olsa dış dünya ile az da olsa bağlantı kurabilenler böyle bir şansa sahip olabilir.

Kadın erkek ayırımı belli olsun diye Suudlu erkekler beyaz, kadınlar siyah giyiyor. Entari giyen diğer Arap erkekler ve tüm yabancı kadınlar da buna uyuyor. sokak
Mekke ve Medine kısa süreli ziyaret akınına uğradığı için oralarda kadınlar tamamen kapalı olmak kaydıyla ülkelerinden getirdikleri kıyafetleri giyebiliyorlar. Ülkenin diğer yerlerinde yabancı gayrı müslim kadınlar bile siyah abaye giymek, başlarını siyah başörtüsüyle örtmek zorundalar. Ancak bazı şehirlerin (Cidde, Al Khobar) bazı market ve AVM lerinde gayrı-müslim oldukları belli olan kadınların (örneğin sarı saçlı) başları açık gezmelerine bazan ses çıkarılmayabiliyor. Bu kadınlar ne olur ne olmaz diye çantalarında başörtüsü bulunduruyorlar ve Mutavvaları gayet iyi tanıyor ve gördüklerinde uzaklaşıyorlar.
Öyle her çarşaf abaye olmaaaz! Siz kimle dansediyorsunuz?
“Suudi Arabistan’da kara çarşaf operasyonu
Suudi Arabistan’da kadınların giymek zorunda olduğu, başlarından ayak parmaklarına kadar örten kara çarşaflardan 82 bini, yetkililer tarafından ‘‘çok süslü ya da vücut hatlarını fark ettirebilecek’’ şekilde bulunduğu için toplatıldı.
Ticaret Bakanlığı, başkent Riyad ve Cidde’de yapılan denetimler sonucu, şeriat yasalarına tam uymadığı belirlenen, fabrika ve dükkanlardaki 82 bin kara çarşafa el koydu. El konulan kara çarşaflar istenildiği kadar sade, ışık geçirmez ve bol değildi.”
Sinema yasak, yok. Namaz saatlerinde her yer yarım saat zorunlu tatil ediliyor. Uymayanlar hapse atılıyor. bkz:Her şey namaza göre

Aile kısmı
iki adım ötede Bahreyn bambaşka bir dünya. Oraya gittiğimizde gözlerimiz faltaşı gibi açılıyor. Araba kullanan kadınlar dikkat çekiyor, çarşaflılar bile araba kullanıyor. Başı açık, hatta mini etekli sokaklarda gezen kadınlar dolu. Kimse dönüp bakmıyor bile. Kadınlar her yerde çalışabiliyor. denize girebiliyor, lokanta cafelerde aile-bekar ayırımı yok. Namaz saatlerinde her yer açık. Otellerde barlar içki servisi yapıyor. Kadın çalışma izni varsa tek başına ülkeye girebiliyor. Modern sinema salonları var. Suudlu kadınlar köprü üzerinden Bahreyn’e girer girmez direksiyona geçmeye can atıyorlar.

Atatürk Türkiyesine gelince, yani istanbul, Ankara, izmir gibi şehirlerimizde daha da şok oluyorsunuz. Türkiye bambaşka bir islam ülkesi. Suud’dan gelen bir Türk kadını arabasına atlayıp, otobüse dolmuşa tek başına binip istediği yere gidebildiğini görünce şok geçiriyor. Ama Ankara, istanbul, Trakya, Ege, Akdeniz dışında malesef gittikçe Arap ülkelerine benziyoruz. Özellikle iç, Güney ve Doğu Anadolu. Vatikan üniforması türban icadından başlayarak, içki içilen yerleri kapatarak, haremlik selamlık otel, plaj ve havuzlarıyla vb sistematik şekilde o yola doğru adım adım gidiyor. “içki içme beni rahatsız ediyorsun” anlayışı artık Ankara (örneğin Keçiören), istanbul’da bile yerleşmeye başladı. Yakında bu “başı açık gezme beni rahatsız ediyorsun”a dönüşecek. Kadının adı bizde de artık olmayacak bu gidişle.
peçe
Şeriat ülkelerinde Kadın olmak…
“Her türlü motorlu vasıta kullanmanız yasak.
“Bisiklete binmeniz yasak.
“Yelkenli kullanmanız yasak.
“Sokaklarda başınız açık gezmeniz yasak.
“Bir topluluk içinde konuşmanız yasak.
“Erkeklerin elini sıkmanız yasak.
“Kocanız sizi döverse şikayet etmeniz yasak.
“Siyasete girmeniz yasak
“Derneklere üye olmanız yasak
“Seyahat etmeniz yasak
“Otelde veya kiralık bir evde tek başınıza kalmanız yasak
“Çocuğunuza istediğiniz adı vermeniz yasak.
“Bir işte çalışmanız yasak.
“Çarşafınızın rengini değiştirmeniz yasak.
“Orta öğretim, lise veya üniversitede okumanız yasak.
“Yüzünüzü göstermeniz yasak..
“Kocanızdan boşanmanız yasak.
“Sevdiğiniz kişiyle evlenmeniz yasak.
“Boşandıktan sonra çocuklarınızı görmeniz yasak..
“Sosyal toplantılarda konuşmanız yasak.
“Kocasının ikinci bir kadınla evlenmesine itiraz etmesi yasak.
Renkli kısımlarda alıntı yapılan kaynaklar:
Hürriyet 07.05.2002 http://webarsiv.hurriyet.....tr/2002/05/07/122321.asp
Eylem Şenocak http://www.turkishnews.co...at-ulkesinde-kadin-olmak/
http://bpakman.wordpress....gu/suudi-arabistan/kadin/
Öl daha iyi .
"demokratik" kongo cumhuriyetinde kadın olmaktan iyidir.
o yazılanları okuyacağıma suudi arabistanda kadın olurum daha iyi

tanım: o yazıları okumaktan daha kolaydır
Allah ve resulunun istediği hanımefendi olmaktır.

(bkz: halk plajında kadınlara kapanın broşürü dağıtlması)
(bkz: kadın sünneti)
kadının varlık sebebinin üremekten ibaret olduğunu çözmüş adamlar. Biz baş tacı ediyoruz o da ne oluyor azımıza sıçıyorlar
insan olmamaktir.
islamın şartlarını uygulamayan vahabilerin elinde ki suudi arabistanın durumudur. yine islam dan bi haber olan sapık görüşlü şii ler iran da aynı yöntemleri uygulamaktadır.
bu sapıklardan acilen kurtulmamız lazım.
Vahhabi belasının bir sonucudur. Ayrıca başlık Suudi Amerika da kadın olmak şeklinde olursa daha anlamlı olabilir.
zordur vesselam. araba sürmek yasak, başı açık dolaşmak yasak, kocanın 3 adım gerisinden yürüyeceksin, erkeklerle konuşamayacaksın. ışid'in yapmak istedikleri işte. cehennem hayatı yaşatıyorlar gariplere.
çok kötü. allah yardımcıları olsun. köle gibi kullanıyorlar.
zordur. oranın gerçek bir şeriatla yönetildiğine de inanmıyorum. şeriatı kendi yararına kullanan din adamları.