bugün

azcik sicrayinca ustu basi bok eden bir resm alet edevati. yalniz bununla resim yapmak cok eglencelidir de ben anlamam resimden.
pigment ile arap zamkı gibi suda eriyen bitkisel köklü zambak karışımından oluşan boyadır.
ilkokul zamanlarında resim derselerin kullanılan bir boya çeşidi. *
iyi sonuçlar elde etmesi epeyce zor olan resim boyama tekniği. bununla birlikte yağlı boyaya göre zahmeti ve pahası azdır.

suluboya, daha çok peyzaj resmi boyarken ya da su ve ışık yansımasının çok olduğu resimlerde daha uygundur. fakat bunlarla sınırlı değildir.

ingilizlerin, iyi suluboya resim yapmayı italyanlardan öğrendiği söylenir.

http://www.suluboya.org/

http://www.tuvalim.com/in...&id=179&Itemid=93

http://www.milindmulick.com/
az suyla kullanıldığında ilkokul çağındaki bebelerin elinde şaheserler yaratan edevat.
yaptığım canım resimlerimi boyadıktan sonra resmin orjinalini alabildiğine değiştirip mahveden boya.
ilkokulda her sene bitmediği halde çocukların babalarına aldırdıgı sey.
küçücük elleriniz annenizin ellerinden yeni yeni ayrılmıştır. bir o kadar ürkeklik ancak bir o kadar da merak vardır içinizde. çünkü çözecek çok şey vardır daha ; yaşama dair, hayata dair, insanlara dair; bir kısmını çözdüğünüzde hiç çözmemiş olmayı dilersiniz o ayrı mesele. işte dünyaya yeni yeni dahil olmaya çalışan minicik insancık ilk olarak bu nesne ile tanışır. annesinin , babasının ve ya sevdiği bir başka yakınının hediye ettiği ilk boyası pek bir kıymetlidir, büyük şeylerin başlangıcıdır. önce açmaya kıyamaz paketi ancak içi içini yer insancığın. bir kaç hafta sonra açar ve ilk renklerini vurur o beyaz kağıda. sonunda gördüklerini, yaşadıklarını, anlamdırdıklarını , anlamdıramadıklarını , kendi gözünden hayatı o renklerele anlatır. renklere ilerde su mu katılır yoksa siyah boya mı bulaşır orası bilinmez lakin insanın ilk ben yaptım dediği eserlerini oluşturduğu, anlatmayı ve paylaşmayı deneyimlediği, hatta annesine ve babasına devamlı hediye olarak resim çizmesine yol açan hatta bu resimlerin yıllar boyu annenizin çamaşır çekmecesinde saklandığını bilmek; böyle b,r sevgi silsilesi... kısacası ailenize ve size güzel şeyler yaşatan ve güzel duygulara vesile olan kırtasiye malzemesidir.her bittiğinde babanızın elinden tutup kırtasiyeye gidersiniz vs.. iyidir , hoştur, güzeldir, öyle bir şeydir.
bir de bir başka yazar arkadaşımızmış. ne diyelim..
hata affetmez kuzeni yağlı boya gibi .ebru sanatı gibi bulutumsu havası vardır .naiftir kırılgandır büyülüdür.
en güzel resimlerin çıktığı tekniktir.
muhteşem bir tekniktir.
çok keyiflidir yapılışını izlemek, renklerin birbiri içine geçişi, dağılışı... aşka geldim be.

son söz;
ne güzel tekniktin sen sulu boya...
özellikle 50x70 ya da daha büyük ebatta özel karton * üzerine çalışıyorsanız devasa bir tepsinin içine kartonu koyup üzerine suyu boca etmenizi tavsiye ederim. tamamiyle ıslanmış, hatta üzerinde bir miktar göl oluşmuş karton üzerinde sulu boya ile çalışmak inanılmaz zevkli ve güzel sonuç veren bir olaydır.
dünya üzerinde ilk kez denenmiş bir teknikle yapılmış animasyon film.

değişik çünkü dünyada ilk kez animasyonda dijital sulu boya adı verilen bir teknik oluşturulmuş. masal dünyası gibi bir anlatımı var.
10 yaşındaki bir çocuğun (marco) resim öğretmenine aşık olması filmin konusu.

film 115.000 civarı resimin birleştirilmesiyle oluşturulmuş.ve bu iş için 100 kişilik bir bilgisayarlı teknik ekip oluşturulmuş.

filmi yapan cihat hazardağlı bu yeni tekniğin ilgi çekmesi için de çok güzel isimleri bir araya getirmiş.
(bkz: haluk bilginer)
(bkz: altan erkekli)
(bkz: bedri koraman)
(bkz: tamer karadağlı)
(bkz: serra yılmaz)
(bkz: ayşenur yazıcı)
(bkz: mirkelam)
(bkz: cansel elçin)
(bkz: metin uca)
(bkz: tuba ünsal)

13 kasım'da vizyona gireceği de yeni gelen haberler arasında.
bu kadar kaliteli ismin bir aray geldiği ve bu denli ilginç bir çalışma mutlaka izlenmeli.
dingin denizin, bomboş kıyıların ve küçük beyaz evlere dadanmış cırtlak pembe begonvillerin en güzel resimlerinin ham maddesidir.
ıslak kağıt üzerine uygulanan*, çok keyifli ve hassas bir tekniktir, asla hata kaldırmaz. hızlı düşünüp hızlı hareket etmeyi, sabırlı ve titiz olmayı gerektirir. o kağıt üzerinde hakimiyet kurmak oldukça güç olabilmektedir.

heves edip suluboya teknikleri seçimlik dersini alabilmek için hop oturup hop kalkmak: bir usis gecesi
st petersburg 12'li suluboya seti: 62 lira
suluboya teknikleri dersinden *kalmak üzere olmak: paha biçilemez...
peyzaj resimlerinde tercih edilen boyadır. su bazlı olduğundan spontan fırça hareketleri işe artistik değer katar ve akan su damlaları ayrı bir atmosfer oluşturur. tabii işin ehli için durum böyle iken amatörler ziyan edebilir boyayı. kontrolü çok zordur.
geri dönmek gereken. saykodelik ögeleri ve ruhu birebir yansıtacak şeyleri daha da güzel hale getirir. bizdem de bir robert çıkardı da robert mapplethorpe olamadıysak patti' miz olmadığından.
Ilkokul yıllarımdır.
Kullanabilen kişiler güzel eserler çıkarırlar. Fakat benim tarzım değil.
ince fırça ve tükürükle harikalar yaratılabilen şeydir. Genelde birinci sınıfta bi boka yarayacakmış gibi alınır ve üzerine su dökmek suretiyle saçma sapan bir hale sokulan, daha sonra da kolay kolay kullanmayı öğrenemediğimiz boya çeşidi. Ama özellikle orta okulda biraz olsun adamlığı olan bir resim öğretmeni geldiyse, kullanmayı öğretir ve güzel şeyler yapabilirsiniz. Faber castelin ince uçlu fırçalarını suya gıdım gıdım daldırıp boya tabletinin üzerinde çamurumsu bir kıvam yakalarsan on numara boyama yaparsın. Tükürük de her ne kadar iğrenç olsa da kovam konusunda başarılı.
Hem kolay hem de zor bir boyama türü. Kolay olduğu düşüncesi sanırım çocukluktan beri haşır neşir olmamızdan kaynaklanıyor. Ama bir kere batırdınız mı ince bir boyama olduğu için ya peçeteyle silmeye çalışacaksın ya da üstüne boya vuracaksın ki belli olup sırıtabiliyor. Bu aralar sulu boya kağıdını enine ve dikine açık kahve tonlarıyla boyayarak papirüs görüntüsü verip, üstüne nefertiti, ra falan çizmeye çalışıyorum. Belki tekniği doğru uygulamıyorum boyayı seyreltmeden genelde katı kullanıyorum ama görüntü tatmin edici.
arada sırada böyle çalışmalar yaptığım resim yapma türü.

görsel
ilkokul zamanlarında hepimizin denediği ama bir B** ortaya koyamadığı resim tekniği/boyası.

beceriksizliğimizden midir yoksa kullandığımız 2-3 liralık boyanın kalitesizliğinden midir bilemiyorum.
Bana sürekli oyuncak gibi gelmiştir ama gördüğüme göre çoğu sanatçının kullanıp muhteşem eserler ortaya koyduğu tekniktir.
Suya düşen boyanın suyla ahenkli dansı... benim için bir tutku olmak üzere. 12 li winsor newton um yolda, geliyor.

Her şeyi boyiciiiim. Şimdi onlar düşünsün.
Van Gogh 12+3 ile giriş yaptığım sanat dalı. Guaj, akrilik vs. henüz denemedim o yüzden kıyas yapamam ama suluboyanın daha zor ve komplike olabileceğini düşünüyorum. Vaktimin çoğu çizime yeni birşey eklemekle değil önceden çizdiklerimi batırmamaya çalışmakla geçiyor.
güncel Önemli Başlıklar