bugün

Harp okulunu bitirip teğmen olarak mezun edilen yeterli fizik ve akademiye sahip olan bireylerdir.
teğmen olarak harb okulundan mezun olur. hiçbir sınav ve ya yeterlilik ve ya kritere tabi tutulmadan albay olur. böylece yetersiz birçok kişi albay rütbesi ile yönetim kademesindedir. çok değerli generallerin var olmasının yanında bu yetersizlerden bazıları da general olur, sırf iyi takla atabildikleri için. zeka kullanılmasını gerektirmeyen bir işte çalıştıkları için kendini yetiştiremeyenler emekli olunca sivil hayatta da kendilerini komutan zanneder ve emirlerini komşuya,pazarcıya, boyacı ve bankacıya vermeye çalışır. *
silahlı kuvvetlerin yöneten ve hiyerarşik düzende en üst tabakada bulunan sınıfıdır. kimisine göre subaylar rahattır, ameli boyutta işlere pek karışmadıklarından astsubay ve uzmanlar tarafından tepki görebilirler ama durum öyle değildir, subay komutandır dolayısıyla astlarının yaptığı ve yapamadığı her şeyden sorumludur, en zor şeyi yapandır(karar veren ve sonuçlarına katlanan) zordur neticede subay olmak hele ki içinde bulunduğumuz durumda, ama subaylar türkiye için kıymetlidir.
çoğu halkı tepeden bakar.
büyük çoğunluğu harp okullarından mezun olan, teğmen ile orgeneral arasındaki rütbelere haiz kişi.
bir ayağı bok çukurundayken diğeri bir baloya giriş yapar. 14 yaşında seçtiği mesleğin zorlukları bir bir omuzlarına çökerken gencecik yaşında insan sorumluluğunun ne demek olduğunu bilen kişidir subay. evet, dedikleri gibi rahatsızdır ülkenin gidişinden. ancak ezberlenmiş şekilde yönetime el koyamadığından değil; gençliğin boş bakışlarından rahatsızdır. hakkari'nin soğuk gecelerinde iki gram sera naylonunu askeriyle paylaşır. çok uzaklarda bıraktığı kız arkadaşıyla eşiyle paylaşamadığı battaniye gibi değildir o. çok farklı hisler vardır. üç kuruşluk insanların gözünün olduğu orduevlerine girememiştir bile. emeğin ne demek olduğunu bilir. anne babasının eğitmediği çocuğu kardeşi gibi sever. birşeyler öğretmiş olmanın verdiği mutlulukla gurur duyar. yaşıtlarının kampüslerde, sortie'de, sole mare'de ne haltlar yediğini bilirken bir köşede çilesini çeker. can ciğer kardeşinin şehit cenazesinin saatini öğrenir başka bir kardeşinden. gidemez bile son yolculuğuna uğurlamaya. ama botlarını boyatıyordur bir mehmetciğe. en güzel yerleri kapmış olan askeriyenin kaymağını yer. lojmanlarda bedavaya oturur. eşleri 2TL'ye saçlarını boyatır. çocuklarını askerler okuldan makam arabasıyla alır.
önce şerefini sonra hayatını düşünen, parayla satın alınamayan adamdır subay!
(bkz: kadın subay)
Azerice "bekar" anlamına gelir.
üstlerinin muvazzaf astlarına göre daha bi aşağılayıcı yaklaştıkları sözleşmeli olanları da mevcuttur.
(bkz: sözleşmeli subaylık)
düşmanlarımız önce subayları öldürür.
-mustafa kemal atatürk
türkiyede pek değeri olmayan meslek. hadi olayım derseniz baştan bilgi, özel hayatınızı kerterler, her türlü fişlemeye maruz kalabilirsiniz, içeri falan atılabilirsiniz. vatan için can vermeyi göze aldığınıza dair and içmiş olmanız ve şaka maka ülkenin götünün güvenliğinden sorumlu olmanız günümüzde pek manidar birşey değil.
Olmak istediğimdir.
özü moğolcadan gelmektedir ve anlamı aslında: yüksüz, çocuksuz hatta kısır anlamını taşıyormuş.
kimisi çok candan, kimisi azrailin vücut bulmuş hali insanlardır.

eğer candan olanından varsa, bana bir askeri bot göndermek de isterse mesaj kutumu tıklattırabilir. bir de dua falan okuruz işte *
%80'i belki daha fazlası bir başkasının hakkını yiyerek o konuma seçilmiştir.
Gel de şereften, onurdan bahset.
sülalemdeki 6 akrabam subaydır.
rütbeleri karışık olarak
-tuğgeneral(dayım)
-tabip üsteğmen(amcam)
-emekli astsubay k. başçavuş(dedemin kardeşi)
-emekli astsubay k. başçavuş(dedemin büyük abisi)
-albay(babaannemin dedesi) çok anısını dinlemiştim *
-paşa(yanılmıyorsam tuğgeneral babaannemin dayısının kuzeniydi çok överdi babaannem haliyle *
er oğlu erim gururluyum mutluyum canımız kanımız bu cennet vatana feda olsun...
Olmak için başvurduğum sıfat/konum dur. Hakkımda ne hayırlı ise o olur umarım.
türk silahlı kuvvetlerinde sayısı 26 bin 278 dir.