bugün

subay

bir ayağı bok çukurundayken diğeri bir baloya giriş yapar. 14 yaşında seçtiği mesleğin zorlukları bir bir omuzlarına çökerken gencecik yaşında insan sorumluluğunun ne demek olduğunu bilen kişidir subay. evet, dedikleri gibi rahatsızdır ülkenin gidişinden. ancak ezberlenmiş şekilde yönetime el koyamadığından değil; gençliğin boş bakışlarından rahatsızdır. hakkari'nin soğuk gecelerinde iki gram sera naylonunu askeriyle paylaşır. çok uzaklarda bıraktığı kız arkadaşıyla eşiyle paylaşamadığı battaniye gibi değildir o. çok farklı hisler vardır. üç kuruşluk insanların gözünün olduğu orduevlerine girememiştir bile. emeğin ne demek olduğunu bilir. anne babasının eğitmediği çocuğu kardeşi gibi sever. birşeyler öğretmiş olmanın verdiği mutlulukla gurur duyar. yaşıtlarının kampüslerde, sortie'de, sole mare'de ne haltlar yediğini bilirken bir köşede çilesini çeker. can ciğer kardeşinin şehit cenazesinin saatini öğrenir başka bir kardeşinden. gidemez bile son yolculuğuna uğurlamaya. ama botlarını boyatıyordur bir mehmetciğe. en güzel yerleri kapmış olan askeriyenin kaymağını yer. lojmanlarda bedavaya oturur. eşleri 2TL'ye saçlarını boyatır. çocuklarını askerler okuldan makam arabasıyla alır.
önce şerefini sonra hayatını düşünen, parayla satın alınamayan adamdır subay!