bugün

-ah pardon
+önüne baksana lan
-pardon ya ikimizde aynı anda bi sağ bi sol yapınca ne taraftan geçeceğimi şaşirdim. geçip geçmeme sorunsalı yaşarken çarpıştık.
+sorunsal ne lan , hem sen kime geçiriyon. al ben sana geçiriyim.

şeklinde dayakla devam eden saldıray sözü.
bir konunun içinden çıkamama durumu.
(bkz: sorunsalın ne olduğunu anlayamama sorunsalı)
oldukça haklı tepkidir. sorun, problem yerine sorunsal kullanan beyin özürlülerden arınmamız dileğiyle.
çözümü olmayan sorunlara sorunsal denir lan.
''sorunsal derken ne demek istediğini açıklayabilir misin değerli arkadaşım'' ın sözlük versiyonudur.
Doğru olma ihtimali bulunmakla birlikte, şüphe uyandıran, kesin olmayan, problematiğe* verilen isim.
"sorunsal" kelimesinin ne olduğu sorunsalını öfkeli bir şekilde sorgulayan bir sorudur.
"sorunsal" kelimesinin ne olduğu sorunsalıyla ilgilenen bir kavramdır.
sorunsal kelimesinin ifade ettiği anlamı irdeleme amacıyla, amiyane tabirle yöneltilmiş soru kalıbı, sorunsalıdır. ayrıca hededir, hödedir, zurnadır.
surun türü bir şey.*
(bkz: ötekileştirme sorunsal bağlam felan)
(bkz: kullanılır öyle arada)
(bkz: çok da şey yapmamak lazım)
(bkz: sorunsalın ne olduğu sorunsalı)
(bkz: işte öyle bir şey)
böyle soru gibin problem gibin birşey.
sal diyor yani tutma içinde.
Türkçeyi sala bindirip sele verdiler. Mesele diyemiyoruz sorunsal diyoruz.
Yazarların yapacak tanım bulamayınca ortaya attıkları kelime sorunsalı.
Bak yine oldu bağımlılık yaptı pezevenk.