bugün

besin zincirinde bir halka.Lezzetli olmasına rağmen başı kıçı nerdedir belli olmaz. yağmurlu havalarda dışarı çıkar, böle gezinirken gezinirken ham yapılır...
yumuşak, sulu sulu ve oynak, yeraltında yaşayan minik canlılardır. görünüşü mide bulandırsa da, bazı yaramaz çocukların oyun malzemesi olsa da, kuşların vazgeçilmez ana öğünü olsa da yaşama hakları olan canlılardır.**
(bkz: toprak solucanı)
tatlı su balıklarının pek sevdiği bir taam. *
balık tutmak için oltanın ucuna asılarak balıkları kandıran hayvanımsı..
yağmur yağdığında dışarı çıkmalarının sebebi, yasadıkları tünelleri yağmur suyunun doldurmasıdır bunların.yağmurla olan bu ilişkileri cocukken bize "gökten solucan yağmış lan" dedirtir, "bu ibneler yere çarpınca nasıl ölmüyolar amına koyyim" diye de düşünmemize neden olurdu.
aslında uzun süredir uludağ sözlük'e kayıtlı olan ancak vakit bulamadığı için yazamayıp, haliyle çaylaklıktan bir türlü kurtulamamış olan yazar adayı. çabucak yazarlığa terfi etmesini diliyoruz.*
aslında iğrençi başı kıçı belli olmayan görünümlerine rağmen tabiyat için çok gerekli olan haywancağızlardır.. toprak oltında izledikleri yollar sayesinde toprak altı hava alır sürekli yerdeğiştirir ve toprak verimden düşmez:D bakın ne kadar da yararlı bi mahlukatım :D
sözlüğün en kral yazarlarından biri olacağına inandığım güzel insan. Hoşgeldin kardeşim hayırlı uğurlu olsun.
deri solunumu yapan canlı. toprak üstündeki nüfus yoğunluğu, yağmurdan sonra bi anda artar. toprak arazilerde yağmurdan sonra her taraf solucanla dolar.
ingilizcesi Worm'dur.Genellikle ağ bağlantılarını kullanarak yayılan, solucan olarak tanımlanan kodlar, yayılmak için her zaman taşıyıcı bir programa ihtiyaç duyarlar.Solucanlar dosyadan dosyaya yayılma yerine tüm sisteme zarar vererek bilgisayardan bilgisayara yayılırlar. Solucanlar, e-postayı kullanarak ağ üzerindeki bir bilgisayardan diğer bilgisayarlara kendilerini kopyalarlar. Solucanlar, çoğalmak için insan müdahalesine gereksinim duymadıklarından bilgisayar virüslerinden daha hızlı yayılabilirler.
(bkz: solucan deliği)
(bkz: zaman makinesi)
Dennis Rodman'ın lakabı.ayrıntılı bilgi için http://www.nba.com/playerfile/dennis_rodman/bio.html
bilgisayara girmesi halinde sistemin canına okuyan virüs tipi.
(bkz: worm)
bir disli cesidi olarak worm gear , fakat teknik anlami sonsuz dislidir.
mksözlük kapanmadan önce orada da bu nickle yazan bir yazar vardı, hatta peygambere hakaret boyutuna varan bir kelam etmişti de baya hadise çıkarmıştı. Velhasıl kelam ''acaba o solucan bu solucan mı?'' diyerekten sorguladığım uuserdır. Umarım o değildir o ayrı bir konu tabii...
çiçekler arası bir emir cümlesidir.
*:anne lale
-çocuk lale

*solucan!!!
-hayır..
*solucan dedim sana...
-ya hyır annee lütfenn biraz dahaa.
*bak ya hemen solarsın ya da akşam eşşek arısı gelir bütün polenlerini yer.
-yaa anne korkutma beni.
*valla bilmem, hadi ben soluyom.
-iyi bende küstüm, soluyorum ama senle de küstüm.
*çokta umrumda baban fotosentezini bitirsin ona diycem seni.
-öfff yaaa. bi gelişkin çiçek oluyum hollanda'ya gönderileceğim.

(olayın geçtiği zamanlar lale devri yaşanmaktaydı osmanlı devleti'nde)
Yağmur yağdığı zamanlarda ortalıkta bol miktarda dolanan toprağın havalanmasını sağlayan hayvanlardır.
zeytinyağında bekletilip eridikten sonra yüze sürüldüğünde cildi gerginleştiren hayvan. * *
ortadan ikiye böldüğünüzde bile bir süre hayatta kalabilen, kıpırdayıp balık tutma hevesinizi kaçırabilen yaratıktır.

fakat insan oğlu bunun da çaresini bulmuştur, solucan denen yaratığın ortadan ikiye kesildiğinde hala ölmeyeceğini düşünenlerdenseniz; solucanı düz tutup boyuna bir şekilde ortadan ikiye kesmeyi deneyiniz. sıkıysa kıvransın şimdi de.
balık tutmak için tercih edilen yemlerin arasında gelir.
bu sabah yesil montuma yagmur yedirmek icin yola cıktim, altimda pek de pijamayı andırmayan pijamamla. zayif vücudum hizli adimlarim sayesinde kisa sürede isindi. ne de olsa yürüyüs yapiyordum. yalniz bi kus yolun ortasinda pinekleyerek birseyler ariyordu sanki. yalniz olmasina biraz sasirdim ve sanki üzüldüm. bu yagmurda ne isi vardi ailesinden uzaklarda. ben yaklasinca kenara kacti. yoluma devam ettim pek de önemsemeyerek.keyifli seyahatim asfalt yürüyüs yolunun kenarindaki toprakli alandan tasmis solucanlari seyretmekle devam etti bir farkla: yalniz minik kus hic de saf degildi, aksine uyanik ve firsatciydi. tek basina bütün solucanlari lüpletmeyi istiyordu cünkü. 'keske' dedim, yolun kenarindan gecmeseydim onu rahatsiz etmemek adina.

evet bu yasanmis hikayenin adi yalniz kus degil 'solucan'dir.hııh
normal boyutlardaki bir solucan (mesela parmak kadar) 1 metrelik bir mesafeyi ortalama 3 dakikada alabilmektedir.
cift cinsiyetli hayvanlardir,yani hem erkeklik hemde disilik ureme organlari vardir.
bazı cinsleri yiyecek bulamadıklarında kendi kendilerini yerler.*