bugün

kendisine haksızlık edildiğine inandığım efsane hoca.
aslında kötü hoca değil. ama çok büyük bir handikapı var: konsantrasyon. kendisi konsantre olamayınca futbolcuları da maçlara ya da hedefe konsantre edemiyor. en kötü türkiye kupasını bile alamamasının sebebi budur.

bence kariyeri boyunca da kupa alamayacaktır. asansör takımlarında çalışacaktır.
beşiktaş bunu çok arar. vasat futbolcularla, dönemlik de olsa ligin en iyi futbolunu oynattı bu adam. ki beşiktaş'ın gelecek görüp transfer ettiği, hatta doğrudan ilk obire koyup şampiyonluk beklediği futbolcular için fatih terim "bizim takımın seviyesinde değil" raporu vermişti.

bilic'in kellesini isteyenlerin kafa yapısı şu;

"büyük futbolcularla büyük olursun"

bu yüzden önder özen'i de siktiredip sosa ve demba ba transfer edildi. bunlara, takım menemen yerken neredeydiniz diye sormak lazım. önder özen, ince eleyip sık dokuyarak genç ve yetenekli futbolcuları toplamasa, bilic bu pek de profesyonel olmayan ergenlerden doğru düzgün bir takım yaratmış olmasa ligde belki yine üçüncü olunurdu ama avrupa'da anca babayı alırdı beşiktaş.

beşiktaş'ta tüm takımı topla bir melo'nun liderlik vasfı etmez.

sen emre, volkan, caner, melo, sneijder, muslera, selçuk, sabri, abdürrahim albayrak gibi inanç, yürek, gaz adamlarının karşısına bir grup genci dizmek zorundasın ve başlarında da sadece biliç var sahaya çıktıklarında. 30 bin, 40 bin, 50 bin kişilerinin önünde oynarken şampiyonluk yarışı o kadar kolay değil. ya büyük yıldızları alacaksın ki takım olsunlar ya da eldekilere sımsıkı sarılacaksın ki takım olmaktan kaçıp dağılmasınlar.

önder özen'den sonra bilic'e de ayıp edildi ve bu ayıp da beşiktaş'ı boka batıran kafaların gazlamasıyla yapıldı. yazık aq.
gönderilmesi iyi değildir. kesinlikle vefasızlığa da karşıyız.
keşke kalsa denilen hocadır. yerine hangi anadolu teknik direktörü gelecek merak ediyoruz. samet aybabalar, rıza çalımbaylar ve mehmet özdilekler tarzı adamlar gelmez. şenol hoca bile bu takımı zor toplar.
Beşiktaşın mumla arayacağı teknik adam.
Bir galatasaray'lı olarak gitmesine karşı çıktığım teknik direktör. Fenerbahçe'nin ersun yanal'ı göndermesi ne kadar yanlışsa beşiktaş'ın da bilic'i göndermesi yanlış.

Şimdi beşiktaşlılar klasik olarak sezona iyi basladiklarinda şampiyonuz diye heves yapıyorlar ama sonu gelmiyor. Bu bilic'in suçu değil. Beşiktaş'ın kadro derinliği o kadar. Say deseniz kadrosunu sayamam. O derece. Karşısında muslera'lı sneijder'li yasin'li gs ve caner'li sow'lu webo'lu fb var. Kadrosu bu iki takımla normal şartlarda baş edemez ama takım olarak daha iyi bir takımlar avantajları bu. Buna ilaveten gs ve fb bu sene çok kötüydü yarışın içinde olmalarinin en büyük nedeni bu. Beşiktaşlılar biraz ütopyadan kurtulmalı ve gerçeği gormeliler. Gs ve fb çok kötü olmazsa seneye de bjk ligi 3. Bitirir mourinho falan gelmezse tabi.
beşiktaştan gidecek olursa eğer, fenerbahçeye gelmesini istediğim teknik adam.
gerçi yok öyle bir ihtimal ama olsun. bence kesinlikle şans verilmeli bu adama.
senol gunesin yaninda adi bile zikredilmemesi gereken hoca. bjkli degilim ama senol hoca gelecekse bilice donup bakilmaz bile.
Bildiğinizin aksine Bilic takımdan kendi ayrılmıştır. Hatırlarsanız Ocak ayında West Ham'dan teklif aldığı söylenmişti. Adam zaten West Ham'a gitmek için gün sayıyordu. Dolayısıyla sezon sonunda kendi istifa etti. Ha bunun dışında Bilic iyidir hoştur ama taktik bilgisi çok zayıf bir antrenördür. Bunu da ben söylemiyorum futbolcuların bile röportajları var bu konuda. Sahaya çok yanlış stratejiyle çıktık vs şeklinde. Ben çok üzülmedim açıkçası Bilic'in ayrılmasına.
Hırvat basınına yaptığı son açıklamada. beşiktaşı özet olarak ortaya koymuştur.

kendisi bir başak bursçundan beklenecek realizmi zaten göstermiştir.

rakiplerinden kadro kalitesi olarak epey geride olmanın getirisi olarak onlar gibi 1-0, 1-0 kazanamamayı derbilerde psikolojik üstünlüğü ele alamayı tokat gibi yüze vurmuştur.

ama Beşiktaşlı türk taraftarlar takımlarının kadrosunu ligi almak için yeterli olduğu konusunda kendilerini pek çok kere motive ettiklerinden dolayı bilic in değindiği bu gerçeğe yüz çevirmekteler.

renkli takım taraftarları bu adamın gitmesini can-ı gönülden istiyor çünkü aklı başında, ne oynattığını biliyor. tehlikeli bir antrenör.

bilic gitmeli çünkü Beşiktaş, başkanından taraftarına kadar bilic i hak edecek karakteri gösterememiştir.
Hirvat basinina yapildigi soylenen aciklamalari yalanlamistir.
gelecek sezon bu adamı gönderdikleri için o kadar pişman olacaklar ki, adamın ne adam akıllı sağ beki vardı ne sol beki vardı, veli sakatlandıktan sonra bu takıma bişeyler olmaya başladı, sezonun ortalarına kadar iyi olan sosa sezon ortasında formunu kaybettikten sonra ikinci devre ayakta kalan tek oyuncu, gökhan töre ve dembaba nın ikinci devrenin ikinci yarısı tamamen fişi çekmeleri bilicin sonunu hazırladı, bu herif bunları haketmedi, biliç günah keçisi yapıldı, taraftarın gazını almak için fatura biliçe kesildi, fikret orman bilici göndererek son derece büyük bir hata yapmıştır, bunu anlayınca iş işten geçmiş olacaktır.
Beşiktaş a modern futbol oynatmıştır.
ancak süper ligte rakipler, karşı takıma futbol oynatmamak için var olunca şampiyon olmak için gereken çamur futbol oynatmamak için direnmiştir.

şampiyon olabilmek için, her maçta rakibine göre şekil alman gerekli. bunu lucescu yapardı ve çok severdi...

bilic bunu yapmadığı için, rakibine göre şekil almadığı için topa tutuldu ve gönderildi.

sonra, bizim ülkemizde neden top oynanmıyor diye çemkiren koca ağızlı taraftarlar peyda oluyor, ne garip...

böyle ş... bir taraftar grubuna yaranamadığı için sevinmek gerekir aslında. iyi ki beşiktaşı şampiyon yapamadı. görülüyor ki ne fiko ne de taraftar bunu hak etmemişti.
Sevilen teknik adamdır. Beşiktaşa getirisi çok olmuştur. Zaferlerin her şeyden üstün tutulduğu günümüz futbolunda beşiktaşın serefli duruşunu unutan belli başlı yorumcular ve kendini bilmez taraftar tarafından topa tutulmuştur.

Allah gönderilmesinde emeği geçen herkesin evlerine ateşler salsın.
(bkz: Evlere Ateş salmak)
hoşçakal gözüm dediğim asil kişilik. senin gibi bir adam zor bulunur buralarda. kalsaydın ulan keşke. vodafone arena' da şampiyonluk şarkıları söylerdik seninle. yada siktir et şampiyonlukları. sen ol yeter lan. ulan ağlattın beni be. yolun açık olsun. sosyalist kartal.
(bkz: commandante bilic)
Good by bilic good by.
Bir teknik direktör değil aynı zamanda adamdır, hemde Gönüllerin adamı ve şampiyonu.

Not :galatasaray
Lan yemin ediyorum giden sampiyonluk icin bu kadar uzulmedim. Hatta hic izlemedim gram uzulmesim. Keske gitmese bu adam.
ozleyecegiz seni bilic, ya bu adam gercekten sempatik ve cana yakin birisiydi, semihin son saniyede gol attigi mactaki kupesi ve ceketi hala hafizalarda hey gidi gunler..
iyi başlayıp kötü bitti.
derbilerde 8 maçta 4 veya 3 galibiyet alsaydı belki durumu böyle olmayabilirdi.
bize yaşattığı sevinçler için kendisine teşekkür ederim.
Eyyamcı hakemlerle yönetimden destek almadan mücadele etmesiyle,bitmeyen hırsından döktüğü gözyaşlarıyla kalbimizden çıkmayacak teknik direktör.Daha aydınlık günlerde bulusacağız.
Gidiyor şerefli üçüncülük.
Asla unutulmayacaktır. Elveda koca adam.yine bekleriz. Çayımızı iç.
Futbolla ilgili çok sevdiğim bir söz vardır. " büyük takımlar aldıkları şampiyonluklarla, küçük takımlar yendikleri büyük takımlarla övünür " diye. her daim doğru olmasa da, genel itibariyle doğruluk payı olan bir sözdür. bizim taraftarın derbi alma merakı da buradan geliyor. derbi alamadıysan başarısızsın, çünkü adam kendi takımını diğer takım karşısında ezik görüyor. yenmeliyiz ki, övünebilsin. yoksa iyi futbol falan filan hikaye.

bu takım daha 7 sene önce liverpool'dan 8 tane gol yedi. metalist kharkiv gibi 15.sınıf takımdan 4 yiyip geldi. en büyük başarısı ( sergen dönemlerini saymıyorum ) marsilya'yı yenebilmekti. ligde üçüncülüğe oynuyordu. uefa kupasında gruplardan çıkmasına dahi " mucize " gözüyle bakılıyordu. şampiyonlar ligine falan gittiysek hele " fark yemesek yeter " modundaydı herkes. yalan diyen gelsin.

son birkaç senede her şey değişti. takımın çehresi değişti bir kere. takım ligin en iyi futbol oynayan takımı olarak anılmaya başlandı. gazeteler, televizyonlar sürekli beşiktaş'ın mükemmel, baskı yapan, presli oyununu övüyor ve bilic'in ne kadar muhteşem bir taktisyen olduğundan bahsediyordu.

takımın karşısına ilk arsenal çıktı. herkes beşiktaş fark yer sandı, çünkü beşiktaş'ı eski beşiktaş sandı. şanssız bir golle elendik.

daha sonra totthenham'ın de içinde bulunduğu epey zor bir gruba düştük. totthenham( bu yıl ligi 5.bitirdi) ingiltere'nin köklü ve genelde ilk 5'e oynayan takımlarından biriydi. beşiktaş tabi ki fark yiyecekti.

öyle olmadı. iki maçta hiç yenilgi almadık. insanlar beşiktaş'ın avrupa kupasını kaldırma ihtimalinden bahsetmeye başladı. sergilenen muhteşem futbol herkesi büyülüyordu. totthenham'ın taraftar forumlarında insanlar beşiktaş'ın ne kadar iyi bir takım olduğundan bahsedip duruyordu.

kurayı çektik. liverpool( ligi 6. bitirdi ) geldi. birçok kişi yiyeceğimiz farktan bahsetmeye başladı. bilic ise kararlıydı, her zamanki gibi. " buraya yalnızca umut değil, ciddi bir şansta getirdik " dedi.

liverpool gibi büyük bir kulübü, bir maçta yenerseniz şanstır. iki maç oynayıp totalde kazanırsanız onun adı şans olmaz. hak etmiş, onlardan daha iyi olmuş olursunuz.

aynı anda ligde de müthiş bir gidiş devam ediyordu. herkes bilic'i övüyordu. ne olduysa oldu, club brugge'a elendik.

üzüldük fakat, bilic'in kredisi sonsuzdu. liverpool'a karşı " intikamımızı " almış, kimseye bizi güldürmemişti.

bir beşiktaşlı'da gelsin desin ki, liverpool maçı başladığında ayağım titremedi. diyemez. hepimiz tarihin tekerrür edeceğinden korkuyorduk. bilic ise bizi böyle önemli bir maçta utandırmadı. gururlandırdı.

sonra ligdeki müthiş hızımız kesildi. birkaç maç kaybettik. bilic'inde hataları oldu. 3.olduk.

bilic kulübe küstürüldü.

türk futbolunun problemi, hatta bırakın türk futbolunu, türk insanının genel problemi nankörlüğüdür. keşke bilic ile sözleşme yenilenseydi. takımın her sene daha iyiye gittiği çok açıktı. seneye, stadımızla birlikte eleyemeyeceğimiz kaç tane takım olabilirdi avrupada ? Real madrid, barcelona gibi birkaç ekstrem örnek dışında, eleyemeyeceğimiz takım yoktu.

bunun yerine bilic'i göndermeyi tercih ettik. çünkü ergen ruhlu taraftarımız ve sözde beşiktaşlı futbol yorumcularımız bilic'e sallıyor da sallıyordu.

sallayan adamlardan birine kulübü teslim etsen takımı ligde tutamaz. ama bilic başarısızdı (!)

lig tv'ye verdiği son röportajda gözleri dolan bilic'e ne kadar teşekkür etsek azdır. ve çok eminim ki bundan 5-6 yıl sonra herkes bilic de bilic diye ağlamaya başlayacak. o adam ise buraya geri dönmeyecektir. belki birkaç sene içinde büyük bir maç oynarsak avrupa'da, onu da tribünlerde beşiktaş'ı desteklerken görebiliriz diye umuyorum.

yolu açık olsun, başına geçtiği kulübün her zaman türkiye'de de destekçileri olacaktır. toplasanız iki sene kaldı fakat, hiçbir beşiktaşlının unutamayacağı bir figüre dönüştü.

" hiç kimse bizden umudumuzu söküp alamaz"