(bkz: tamam değil ya öyle diyorsan tamam olsun abla)
Facebook bünyesinde yer almasıyla birlikte katılımın değil, dağılımın artması gereken grup.
(bkz: Reklamların amk)
ama dikkat edin bir sistemin kölesi olmayayım derken başka bir sistemin piyonu olmayın diye devamı getirilecek söz.
bunların hepsi amerikanın işi.
(bkz: fuck the sytem)
emrin olur koçum sıradaki gelsin...
sistemin ürünü olan interneti sistem dışında kullanan yararlı grup.
facebook sayfası vardır. zannımca faydalı bir sayfadır. sistemin kölesi olmayin
(bkz: zeitgeist)
lakin sistemin dışına çıkmanın yolu yoktur. ölsen bile farklı bir sisteme dahil olursun .
dikkate alinmasi gereken ergen anarsist cagrisi.

ben de öyle yaptim. sahibe edindim kendime. üniversiteli hatun. gayet de mutluyum hani.

hazir sistemin kölesiyim, bari onun da kölesi olayim dedim. tas gibi hatun sonucta. di mi yani? mantikli bence de.

oooo fuck the system fuck fuck fuck!
sistem denen nanenin ne olduğunu açıklayamayanların boşa çabasıdır.

sen zaten sistemin sanal alemdeki tutanağı olmuş bir sitede bunu yayıyorsan baştan kaybetmişsin arkadaş. hiç öyle ''insanlara ulaşmaya çalışıyoruz'' diye kıvırmayın. bildiğin sistemin bir parçası olmuşsun işte.
(bkz: her şeyin arkasında amerika var)
klişe bir öneridir. zaten kafası bulanık gençliğe gaz verme çabasıdır. kim ister sisteme köle olmayı ama sisteme girmek kolay sistemden çıkmak zor. yapılabilen şey ancak köle " taklit"i.
şu an gündemimizi oluşturan konular, ilgi alanlarımız, sayfamızda da yapılan paylaşımlara bakınca, hiçbirinden bahsedilmediğini görüyorum okullarda. kapitalizm, sosyalizm, komünizm ne kadar anlatıldı? herhangi bir ideolojiden bahsedildi mi? din kültürü derslerinde diğer dinlerden ne kadar bahsedildi, ya da ateizmden? kadının eşitliğine dair, erkek egemen sistemi anlamamıza dair, nasıl bunla mücadele edeceğimize dair bir şey anlatıldı mı size okullarda? diğer ülkeleri düşman olarak gösteren tarih dersleri ve sadece sınırlardan bahseden coğrafya dersleri dışında neler anlatıldı bize onlara dair? vatandaşların hangi haklara sahip olduğundan da bahsedilmedi yeterince, o yüzden de sokağa dökülelim dediğimiz zaman acaba gözaltına alınır mıyım korkusu oluşuyor insanlarda, biz hakkımızı bilmediğimizden, öğrenemediğimizden bu kadar keyfi davranıyor birileri. farklılıkları bilmediğimiz, bizim gibi olmayanları tanıyamadığımız için bu kadar anlaşmazlıklar yaşadık aslında. karşı tarafın ne dediğini anlayamadık, tahammül de edemedik ezberin dışına çıkmak zor olduğundan, konuşturmadık bile bizden başka düşünenleri çoğu zaman. belki de buydu zaten istenen de. ötekileştirmemiz bizim gibi olmayanı ve düşünmemek, bilmemizi istediklerinden daha fazlasını...

einstein'ın da dediği gibi, ''eğitim, insanın okulda öğrendiği her şeyi unuttuğunda arta kalandır.''
(bkz: bozuk düzende sağlam çark olmaz)
(bkz: Fight Club)
o zaman şarapçı olun hocam en güzeli, ohh miss sokaklarda yatıp kalkın, onurdan gururdan eser kalmasın üç kuruşun peşine düşün aç kalın, kışın soguktan donarak ölün!

başka bir alternatif ise başkaldırın, herkesi örgütleyin hakkınızı arayın devrim gerçekleştirin sonra yine ölün!

eğer buda aklınıza yatmaz ise; herkese peşkeş çekin iki yüzlü olun yeri geldimi ananızı bile satın onurdan gururdan zerre kadar olmasın içinizde ve tamamdır. milletvekili, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı olup meclise kapak atmışsınız demektir. o artık sizin kölenizdir.
--spoiler--
sakın, ülkenize ve vatanınıza aitsiniz safsatalarına inanmayın.yaşamı başka yerlerde arayın. sizin kimliğinizi oluşturan isminiz,milletiniz, ırkınız ya da dininiz olamaz.
--spoiler--
kurulu bir düzeniniz , düzgün bir aileniz ve sosyal bir hayatınızın olmasını istiyorsanız dinlememeniz gereken tavsiye. hangi devirde yaşıyoruz da sitemin kölesi olmayacağız allasen. doğuştan zenginsen sistemin kölesi olmama lüksün var. ama ortadirek bir ailenin arada kalmış bireyi isen , sistem seni bekliyor.

üniversiteye gitmelisin ki düzgün bir işin ve müstakbel karının ailesinin gözüne giresin. sistem sana koş diyor ve başlıyorsun yarışa. üniversiteye kapak attın bir şekilde. mezun olduktan sonra özel sektör mü devlet mi diye kafan karıştı tabi. özel sektör kovaladın bir süre ama olmadı. işverenin senden askerlik , yabancı dil , tecrübe istedi. yok yok , devlet sektörü candır diyerek kpss ye yardırdın. rakiplerin/rakibelerin senden düşük puan almasına rağmen memur oldular. torpil var bu işte dedin. sistemde sana daha çok çalış torpillilerin önüne geç dedi. mecbur geçmek zorundasın.

okuyamadığını düşünelim. bir mağazada 12 saat çalışmaktasın. hakkını almak bir yana ayakta kalmaktan çeşitli rahatsızlıklara yakalanmışsın. fabrikada çalışmaya başladın. patronlar iki haftada bir izin yapacaksın dedi. evli ve iki çocuk babası/anası olarak para kazanmalısın. mecburen kabul ettin , işe ihtiyacın vardı çünkü.

bahçende buğday yetiştirip ekmek yapamayacaksan , o ekmekleri takas usulüyle pirinç ile değiştiremeyeceksen sistemin kölesi olacaksın. goygoy a gerek yok.
''Televizyon izlemek ve sanıyorum gazetelerin üst başlıkları gerçek gündemi değil yaratılmak istenen, ülkede hüküm sürmesi isteneni dayatıyor. Biz de hem inanmak hem de inanmamak arasında kalıyoruz.
Sisteme hizmet ediyorken çok iyisinizdir, sizin saçınızı okşarlar, birazcık durursanız, “ne yapıyorsun”, karşı bir söz söylerseniz “sus” derler. Biraz sesinizi yükseltirseniz ağzınızı kapatır, hareket ederseniz tokat atar, devam ederseniz de yok ederler. Sistem böyledir.
“Sistemin bir parçası olarak sizler koca duvarın tuğlalarısınız, sizlerin inşa ettiği bir şey bu. ister çekip alırısınız kendinizi, ister o yapının, o parçanın ara taşı olmaya devam edersiniz”

-Peki, bir insan olarak korkuyor musunuz?

“Korkunun ecele faydası yok” derdi anneannem. Bir yerde yanlış varsa tabii ki burada ucuz kahramanlık yapıp ölmek istemem. Yaşamsal içgüdülerim var… Nefes almak, çünkü bir tane hayat var ve bitecek. Zaten bitecek bir şey için korkmam ama yaşamak da istiyorum. Çünkü: “Bir dakika dur, bu yanlış” demek istiyorum, burada da korkunun üstüne çıkan bu… Her türlü korkunun üstüne çıkıyorum. Burada ‘onur’ sözcüğü devreye giriyor. Kaybedecek şeyi olan korkar, bu da hayatın dengesidir…''
Alıntı_
şunu 18 yaşında ergenler söyleyince hayattan soğuyor insan. zaten gereksiz insanların şu cümleyi kurması eğreti hareketler listesinde ilk 5 içinde.