bugün

evlilik düşünülüyorsa kesinlikle yapılması gerekendir, en iyi insan tanıma yoludur...
aynı evin içerisindeki havayı solumak, beraber nefes alıp verdiğinize dikkat etmek, birlikte uyumak ve birlikte uyanmak, sabahın en erkeninde, aynı yerden denizi seyretmek, yemek hazırlarken arkasından sarılıp boynuna ufacık bir öpücük kondurmak, beraber yemek yapmak, beraber yemek yemek, beraber oturmak ve bulaşık tezgahının üzerindeki her kirli kaptan ikişer tane olduğunu görüp beraber mutlu olmak gibi güzel anları vardır...
evliliğin anlamını yitirmeye neden olan davranıştır. adı konmamış bir şeydir ne kadar sağlıklı olabilir ya da nekadar özgürdür. kız muhtelemelen ailesini silmiştir ya da gizli bir beraberliktir.
avrupa'da 18-19 yasina gelmis nerdeyse her gencin yaptigi secim!

avrupa'lilarin takdir ettigim ve de giptayla baktigim nadir olaylarindan biridir.
aşkların en güzelidir.
karı/koca stajı. aile cüzdanını almadan önce verilmesi gereken bitirme tezi yerine de geçer aynı zamanda.
aynı şehirlerde maaile yaşayan çiftler için imkansız birliktelik. bu gençler geleneksel takılıp aile gözetiminde ve denetiminde buluşup saat sınırlamasıyla hasret giderir akşam 8 olmadan kız evine bırakılmazsa balkabağı'na dönüşür.
sanatçılar ve dizi karakterleri arasından pek yaygın olan tıhaf hadisedir.
(bkz: e evlenseydiniz)
evlilik oncesi kesinlikle yasanmasi gereken zaman dilimidir. ewet toplumun beliriedigi sozlu kurallara aykiri olabilir ama bosanma davalarinin sayisi kesinlikle azalacaktir.
dünyanın en güzel şeylerinden biridir kesinlikle. ama madalyonun diğer tarafı da vardır. bittiğinde her adım atışınızda başınıza yıkılır o ev. her yerde gülüşü çıkar karşınıza, hala içerde oturup televizyon izlediğini sanırsınız, bomboş koltuğa oturup saatlerce ağlarsınız. yarım kalan puzzle, yarım kalan perdeler, yarım kalan "tamam onu da bir dahaki ay alırız"lar, yarım kalan ömür...her yerde fotoğraflar, her yerde gözlerinizin değdiği eşyalar, yazılar, kaşıklar, masa, buzdolabı, cdler, bir yanda toplanmış bavullar, bomboş bir gardrop, gözünüzün önünden geçen,ağlarken gülümsemenizi sağlayan anılar. her şey iç içedir. zararlıdır. ama pişman değilsinizdir. sonunu bile bile bir şans daha verilse yine yapardınız, emin olun.
evlenmektir.
- neriman sen sıçıomusun?
-!??
-ben seni yanlış tanımışım.
-ne diyorsun sen kerimcan?
-git ya hayallerim yıkıldı,aramızdaki çekime kafanı soktun neriman...
-bi siktir git ya, senin gibi öküzle aynı eve çıkanda suç.

(bkz: guzel kizlar sicmaz diye dusunen zihniyet)
en büyük hayaldir.
her sevgilinin hayalidir. uyandıgında yanında olmak, geceleri kokusunu hissetmek... cogu havada kalır, gerçekleştirebilenler mutlu mudur bilemem.
evlilik öncesi stajdır.
benim okuluma, imamın işine engel olan hadisedir. sabah olur saat çalar, zaten tüm gece boyunca yatakta muhabbet etmekten uyunamamıştır. alınan uyku üç saat civarıdır. gözünü açarsın karşında şapşal bir surat. ulan nasıl kalkıp gideyim ben okuluma? zar zor kalkarsın yataktan, ayaküstü bir şeyler atıştırır ve giyinmek için tekrar odaya girersin. kokumu mu alıyor bilmiyorum, ne kadar sessiz olsamda uyanıyor, açıyor kollarını buraya gel diyor. saate bakıyorum ve diyorum ki daha yarım saatim var on dakika daha yatsam bir şey olmaz. yine de giyinip yatıyorum ki gitmekten vazgeçmeyeyim. olmuyor işte o saatten sonra, o sıcaklığı, o teni hissettikten sonra kafamda binbir tane plan yapıp gitmiyorum okuluma. birde sıkı sıkı sarılıp ''hayatım kalkman lazım artık'' demez mi! iş işten geçer ve artık hiçbir kuvvet kaldıramaz beni oradan. günün ilerleyen saatlerinde ise sadece yemek yemek için çıkılır o yataktan. hayatta tadılması gerekenlerin en güzeli, hele ki aylarca beraber olup tek bir hareket bile göze batmayınca daha da keyifli oluyor ve hepimiz için zor olan bu hayatı yaşanılası hale getiriyor sevgiliyle yaşamak. ama yine de bizden size tavsiye; birbirinizi gerçekten hayatınızın bir parçası yapmaktansa odak noktası haline getirdiyseniz ve bunun yanında bir kariyer hedefliyorsanız bir yere gelene kadar böyle bir işe kalkışmayın. ben okulumdan, imam da işinden oldu bilginize.
herhangi bir arkadaşla aynı eve çıkmaktan daha eğlenceli ve daha az stresli bir hadisedir. dağlar gibi bulaşık birikse de asla bunun kavgası yapılmaz hatta iş bizim yaptığımız gibi yazı tura atmaya dönüşebilir. evinize gelecek insanlar ortak arkadaşlarınız olduğu için de bu konuda da bir sıkıntı yaşamazsınız. ama bunlar sadece avantajlı durumlar. gel gelelim dezavantajlarına. her ne kadar yok olmaz öyle şey deseniz de ilişki ister istemez heyecanını bir süre sonra kaybeder. süslenmek püslenmek 2. planda kalabilir. 'gelip beni evden alacak şuraya gideceğiz' gibi düşünceleriniz artık sona erer çünkü siz zaten aynı evin içindesiniz. sürekli bir arada olacağınız için arada sırada sıkılma durumları yaşanabilir. bir süre sonra da emekli çift gibi televizyon karşısında kendinizi bulabilirsiniz. ama her şeye rağmen birbirini seven çiftler için kesinlikle yaşanması gereken bir durumdur.
(bkz: sevgiliyle aynı evde yaşamayı özlemek)
Zorluğun somut halidir kanımca, eve çıkan kişiyle aranda duygusal-tensel ilişki bulunması evde rahat hareket edilmesine engel olabilir. Bunun yanında güne sevgiline sarılarak uyanma keyfine değebilecek şeydir bu ufak 'rahatsızlık'.
olumlu her şey.
(bkz: manita söylüyor)
(bkz: evet özel alanıma girdi)
onun her anına tanık olmaktır . her güne onunla uyanmanın tarifi yoktur .
(bkz: huzur)
Ölçülere uymak şartıyla mükemmel bir sey olsa gerek. Finali evliliklere biterse altın vuruş yapılmıştır.
liseli hayalidir. ama univeersitede anlarsin ki o kadar da guzel degildir.
avrupa amerika gençlerinin tercihidir.
AKP hükümeti döneminde gerçekleşmiştir.
hayaldi gerçek oldu.
güncel Önemli Başlıklar