bugün

adamı ölümsüzleştirir, meşhur eder, ayrıldıktan sonra bile her yerde kötü kedi şerafettin mizahıyla anılırsınız.
lise döneminde yaşanmış olaydır. sevgili değil fakat aday olan gençle okulun tribününde oturulur, tam cilve yapmanın doruklarındayken ağır bir basketbol topu hissedilir suratta.o sinirle öyle bir küfür edilir ki çocuğun ağzı açık kalır.aday bile değildir artık.
(bkz: özgüveni siken şeyler)
sevgili ile dolaşırken testislere abanılmış top yemenin bir alt derece versiyonudur. top biraz sersemletir , belki biraz da kanatır. ama testisler? anam anam. resmen yere yapışır , cenin pozisyonu alırsınız.
(bkz: Abanmak yok bak)
sevgiliye gelme olasılığı varken size denk gelmişse, geliş açısına göre, "oğlum ablanıza gelecekti, ayağınızın gönyesi yok mu sizin!?" diye birşey söyleyip kıvırabilirsin, kızın kahramanı olabilirsin.

haa tam tersi olarak malak gibi direk suratta yumuşatırsan topu o zaman yapacak bişey yoktur.

"vuracağın topun sibobu g.tüne kaçsın inşallah" deyip, kırmızı bir surat ya da kanayan bir burun veya dudakla en yakın çeşmeye doğru ilerlemek gerekir.
arif erdem atlayışı ile kendini yere bırakıp göz ucuyla sevgiliye bakarak durum kurtarılabilir. gerçekten seviyosa penaltı verir.
"acımadıki" diyip önüne düşen topu kızarmış burunla sektir ve rövaşata ile geldiği yere gönder. Sevgilin erir erir..
hele bir de yüzünüz kıza dönük birşeyler söylerken yerseniz tam olur.
hepimizin başına gelebilir. kız arkadaşımın yanında olmasa da suratına ve kafasına çeşitli defalar abanılmış top çarpmış biri olarak söyleyebilirim ki, o an zaman ve mekan algısı kaybolur. birkaç saniye hiçliğin içerisinde kalır, hayatı anlar sonra unutursunuz.

bence ilerleyen zamanlarda zaman makinası ya da kozmik hiçletici icat edilirse, temelini surata çarpan abanılmış toptan alacaktır.
başlık tek başına yarmıştır.
topu atan yaşça küçükse şöyle bir dayılanır üstüne yürünür.
(bkz: al hançeri vur bağrıma)
ne kadar ayıp çocuklar derken babamdan yediğim tokatın verdiği his varmışçasına yerin dibine geçilir.
çok üzünçlü bir durum. kırımızı kart gelebilir.
lise 2. sınıfa giderken başıma gelen olaydır. okullar yeni açılmıştı bende hemen bir tane manita ayıklamıştım kendime. daha kızla yeni yeni birbirimize ısınmaya başladığımız dönemlerdi. her neyse tenefüste bahçede geziyoruz muhabbet, gırgır,şamata derken paaaat! kafama bir top geldi. neye uğradığımı şaşırdım bi 5 saniye falan olayın şaşkınlığını üstümden atmaya çalıştım. sonra hiç bişey olmamış gibi yoluma devam ettim, bozuntuya vermedim. çıkışta topu atan çocuğu 4-5 kişi ölümüne dövdük. en son mahkemeye çıktığımı hatırlıyorum bu konuyla ilgili.
sevdiğim adama top atan; yaşlı,çocuk,kadın,erkek kim olursa olsun suratına aynı topla karşılık alacaktır. Ben onun saçının teline dokunmaya kıyamazken ,onlar onun suratına top atacak öyle mi?
allah düşmanımın başına vermesindir.
kötü bir durumdur.

ama gelen topa refleks yapıp kafanızı eğerseniz ve top sevgilinin suratına gelirse daha da kötü bir durumdur.
birinci sınıfta başıma gelen durumdur. ama yanımda sevgilim yok tu tabi.
şahsıma, okurken dahi hassiktir çektiren durum. ama benim başıma gelse öyle yer yarilsin utandım tribine girmem. topu atan çocuğu arkasından kovalar soverim.
not:çocukları severim
'abanılmış top' kısmını okuduğumda sebepsizce güldüm. ama siz yine de gülmeyin tabi hemen sevdiceğinize bir yardım eli uzatın.
(bkz: ay ben gülerim)
Ehehe çocuk işte naparsın ve yavaş olsanız lan yavşaklar, tercihlerinden birini, atana ve kalabalığa göre hesaplamak için sadece üç saniyeniz var.
Direkt yüze geldiğinde burnu kırabilecek olan eylemdir.