bugün

en çok sevilen, en çok özlenendir, uzaktaysa eğer her saniye yakında istenendir.
saçma sapan aylaklılarla üzülen kimsedir; üzdükten sonra özür dilemek fayda getirmese bile elden gelen içten bir özürden fazlası değildir.
hayatın üzerine kurulduğu kişidir. sevgilisi olan insan için evren ''ben'' merkezinden çıkar ve ''o'' merkezli hale gelir. sevgili, kişiyi tamamen değiştirir ama bu değişim özün değişmesi değil, gerçek kişiliğin ortaya çıkmasıdır.
hiçbir zaman eskimeyendir. en çok sevilen, en çok kızılandır. bazen gider, bazen döner, bazen temelli gider. yine de sevgilidir o, yerine birini koymak hatırasına saygısızlıktır.

dedik ya sevgili eskimez. tektir, bitanedir. kendisinin iyiliği için hep dua edilendir.
Sol yanınızda doğurduğunuzdur.
insanların farkı farklı kavramlar yüklediği insan vasfı olan zımbırtı.
anlamıyorum lan, kaç kişiyi sevebilir ki insan ?
aldatıldığı, terkedildiği zaman nasıl birden en nefret ettiği kişi olur sevgili ?
her yeni sevgiliye, her eski sevgiliye söylenen cümleleri kurmak nasıl bi duygu acaba ?
ben utanırım lan. bir zamanlar hayatım kelimesini başka bi hatuna söylerken bir şey olmamış gibi yeni sevgiliye nasıl aynısı gibi söylerim ? aynı duygularla beraber ?

çok tuhaf amına koyim. millet sevmek nedir bilmiyor sanırım. en ufak hatalarda ''uğruna ölebileceği'' insanları birden siliyorlar falan.

tiyatro mu oynuyoruz ibneler ?
sevgi + ilgi = sevgili.
kitlelere paralel gitme ve yalnız kalmama namına; heybemizde "sevgi" bulunmadığı halde aynı yolda yan yana yürüdüğümüz insanlarla karıştırmamak lazım bunları.

o başka. yanında olmasa da hissediyosun. tanımasan da hissediyosun. bekliyosun. yolu da senle aynı, bambaşka bir güzergaha sahip olsa bile.
Hem olması gereken, hemde olmaması gereken, özellikle bahara doğru gerekli, sonbahara doğru gereksiz olan. insan duygularını tatmin eden bir canlı.
ileride adının başına eski kelimesinin getirileceği kişi.
bir kaç zaman sonra seni yarı yolda bırakma adayı kadın ya da erkek. sevgili tanımına uysa bile çok fazla güvenilmemesi gereken şahsiyet, ne de olsa hayatına giren sevgililer hayatına sıçmak için girer hayatına.
sevmediğim bir kelime. varoş gibi sanki.
içip içip mesaj atmak istenilmeyen kimse.
vay amk millet neler yaşıyor.

okunulanlara göre hiç olmamış şeydir. bi insanın gülümsemesi nasıl dünyaları sizin yapar lan?

biz niye daha yaşayamadık amk?

edit:
--spoiler--
Sol yanınızda doğurduğunuzdur.
--spoiler--

(bkz: ya ben lan neyse bir şey demiyorum)
Altında Son Model Bir Bencillikle
Uzaklaşıyorsun Benden...
Bu Kadar Hızlı Gitme Sevgili,
"Yalnızlık" ilerde Çevirme Yapıyor...
uzun zamandır hayatımda olmayan şahıs-ül alem.
ne tadı var hayatın nede tuzu geldi de geçiyor ömür her bir nefes alıp verişimle.
bazen aranır, bazen bıkılır. hayat bu aşkın oyuncağı.
insanın sinirden kendini sikmesini sağlayan kişi.
sizin için geri kalan milyarlarca kişinin gereksizliğinin kanıtı olan kişidir.
sol tarafımdaki çarpıntıların sebebi olan aptal insandır.

bana aptal demeyi öğreten insandır ayrıca. aşık olma sebebi olabilir mi bu söz peki? olabilir. çünkü sevgili öyle güzel söyler ki bu sözü, dünyanın en öküz adamı olsa * alınmaz. öyle de masum, öyle de tatlı söyler. o kadar tatlıdır ki, kızamazsın. o kadar kafa siker ki, o tatlılığına rağmen kızarsın ama bir de *
edilen kavgalar, söylenen acıtıcı sözler, eski sevgililer vs. vs. hepsi unutulur bir naaabeeerr demesiyle.

şimdi korkuyor sevgili. yeni bir hayata adım attım, geleceğime umutla bakıyorum ama yine de belirsizlik söz konusu. haliyle insanı en çok tedirgin eden şey belirsizlik olduğu için sürekli bir huzursuzluk var üzerimizde. zaten ayrı yerlerde yaşamamız da cabası. ama tüm bunlara rağmen, ne olursa olsun birbirimizin yanında olmamız bizi bir arada tutuyor. insanın karşısında dünyanın en tatlı, en sevgi dolu, en ilgili insanı olunca zaten onu sevmeyeni sikip üzerine gökdelen dikiyorlarmış. öyle duydum. vel hasıl, biraz bu saydıklarım, az biraz da göt korkusuyla yaşayıp gidiyoruz işte *
kedi gibidir sevgili. yavaşça gelir yanıma, sırnaşır. saçlarını, yüzünü yüzüme sürer. çenesini sakallarımla kaşır. kucağıma kıvrılıp uyur bi de mışıl mışıl. ben de okşarım saçlarını, yüzünü.. sırtını kaşırım bi de. o an bu dünyadan kopar giderim. dünya yansa umrumda olmaz. nabzım düşer, gözlerim kapanır, ama bilincim açıktır. hem de çok açıktır. o kadar açıktır ki, o büyülü anı sonuna kadar özümser, içime çeker.

huzur mu demiştiniz?

hayatımın kaynağıdır sevgili. saçlarını koklayıp koklayıp sarhoş olurum ben onun. öyle değerli, öyle güzeldir ki o koku, yağmurdan sonraki toprak kokusu bile o kadar ferahlatıcı ve hayat verici gelmez hiç bir zaman. burnuma değil zihnime kazınmıştır artık.

bütün güzel şeyleri ezer geçer sevgili. o hayata girdikten sonra;

hiç bir tat dudaklarının tadı kadar güzel gelmez. öyle bir tat yoktur bu dünyada. doyamam. mümkün değil.

hiç bir koku, boynunun kokusu kadar baş döndürmez. o kadar ki, gözlerimi karartacak derecede etkiler beni o koku. dünyada bir tek ona aittir. onu tek yapandır kokusu. benim yapandır.

hiç bir manzara, onun gülen gözleri kadar izlenesi değildir artık. çünkü o gözlerin gülmesi, her şeyi unutturur bana. saatlerce, günlerce o manzarayı izlesem de ilk günkü gibi enfestir.

hiç bir ses, onun "naabeerrr" demesinden daha hoş çınlamaz kulağımda. asık suratımı bir anda aptal aptal gülümsetir. en tatlı ses onun sesidir.

hiç bir ten onunki kadar yumuşak olamaz. hayatıma bir kere girdikten sonra, artık çıkması imkansızdır. çünkü artık bağımlılık yaratmıştır tenimde. öyle ki, sokakta yürürken bile bir saniye bile bırakmam sarılmayı. huzursuz olurum.

sevgili, kimileri için çok şey ifade etmese de, benim için her şeydir. ben o'yum, o da ben.

seni her şeyden ve herkesten çok seviyorum zeytinim..
gelirken övdüğün yer, giderken bu kadar pis olmuşsa dudaklarında, sende de var bir şey demek istediğim varlık.
bugün nefret ettiğim insandır. Birdaha asla diyecek kadar.
Varlığıda yokluğuda koyan kişi.
olmayandır, kokusu gelir burnuna, leş gibi kendi terin kokmuş yastıklarından.
Sevgili dediğin koluna değil, yüreğine yakışmalı... Ve öyle gelip geçici bir heves değil, Sonsuza dek nefesin olmalı !

can yücel.