bugün

Oglenden beri dinledigim. Kanepede dondum durdum bir daha dinledim, sıkıstirdi kalbimi bir daha dinledim, burnumu cekecek duruma gelmiaim bir daha dinledim. ictigim sigaradan bogazim agirdi bir daha dinledim. Bir daha indim lavaboya gozlerim kizarmis sakallarim uzamis, kim oldugumu unutmusum; esofmana karismis insan parcasindan daha kiymetli degilim bir daha dinledim. Bulasiklari yikadim bulasikli ellerimle bir daha oynattim. Kendine iyi bak denmezmis zaten bakmaliymis insan. Bir daha dinleyecegim.

Tanim: bir candan erçetin parcasi.
yıllar sonra ve an itibariyle dinlenen, sözleri ve müziği 10 numara olan candan erçetin şarkıdır. alıp götüren şarkılardır
eleştiri anlayışı kıt ve yüseysel insanların favori sözü.
görsel
içi boş olan sözlere denir. Mantığa aykırı şeyler de bu gruba girer.
sapanın ikizidir.
Ne kadar saçma yaşıyoruz bu dünyada. Her canlının bir görevi işlevi var. Sinek olmazsa kurbağa olmaz bir döngü var yılan olmazsa kuşlar olmaz. Biz ise bu dünyaya saçma hareketler yapmak için gelmişiz. Sevenlerimizi kırmak sevdiklerimizi elde etmek için çetrefilli oyunlar. insanoğlu baştan başa bir saçmalık. Kendimizi düzeltmeliyiz, silkelenip biz ne yapıyoruz amk demeliyiz.
camus'ya göre, insan için evren saçmadır, uyumsuzdur, akla aykırıdır, bilinemezdir. bu uyumsuzluğu görmek için gözlerinizi açmanız ve aklınızı kullanmanız yeter. bilim yoluyla olguları kavrayabilirsiniz evet, ama evreni kavrayamazsınız işte ağaç, sertliğini duyuyorsunuz; işte su, tadını alıyorsunuz; işte rüzgar, sizi serinletiyor bu kadarla yetinmek zorundasınız.
evren rastgeledir, boşunadır, hiçbir sağlamlığa dayanmamaktadır ve sizin için ölümle bitmektedir. bu aydınlığa varan kişi, iki yol tutabilirdi; kendini öldürmek ya da evrenin ötesini umut etmek.
aslında iki yolda uyumsuz ve saçmadır akla aykırıdır. asla bilinmeyecek olanın umuduyla bilinenin kendini yadsıması uyumsuzluğun ta kendisidir.
asla bilinemeyecek olanın umuduyla yaşamak.
zaten yaşamanın bir saçmalıklar silsilesi olduğu dünyada, ''ziktir'' diyememenin kibarcası olsa gerek. bir de sapanla birleşti mi, saçma sapan olur, al sana iyice aşağılarsın karşındakini.

gece gece nereden geldi aklıma bu kelime, tabii ki candan erçetin; aslen de mete özgencil şaheserinden. kendine kalsan da, kendine iyi bak diyemeyecek miyiz karşımızdakine, iyi niyet bildirgemiz saçma mı olacak!? tabii ki, kendine dönüyor insan, ne olursa olsun yaklaşık 1,5 kilogramlık bir organ tarafından yönlendirilen bir organ*ın evet ya da hayır dediğine duhul oluyoruz da, niye 'kendine iyi bak' demek, senin zaten kendine iyi bakacağını küçümsüyormuş gibi görülüyor ki?

neyse, bir de fişek parçalandıktan sonra, tesir amacıyla parçalanan küçük demir parçaları diyelim, anlam ayrıştırmamız olsun.
özneldir.
Saçma yahut saçmalık.

Ömrümde en fazla duyduğum ve kullandığım kelimedir. Aykırı bir birey olmamla alakalı bir durum diye düşünürdüm önceleri. Sonraları beynimle, düşünme hatta düşünememe şeklimle alakalı olduğuna kanaat getirdim. Ne zaman bir konu incelemeye başlasam detaya indikçe esas konuyu unutup bambaşka şeyler keşfediyordum oradan da daha başka başka şeyler. Her şey hakkında biraz bilgi sahibi ama hiç bir konuya hakim olamamam bu aşırı odaklanma ya da odaktan sapma hastalığımla alakalı olmalıydı.

Tarihe meraklı biri olmam beni bu saçmalık saçma insan yakıştırmasını kendime dert etmekten kurtarmıştı bir süre. Çünkü tarihe iz bırakmış insanların da çevrelerindeki insanlar tarafından benzer yakıştırmalara maruz kaldığına şahitlik etmiştim. Ama günler geçip yaş ilerledikçe entelektüel birikimin yahut yarım yamalak bilgilerin bi halta yaramadığını, taş üstüne taş koymamış olmanın verdiği mutsuzluğunu idrak etmiş olmak saçma insan olmaktan daha acı bir hale dönüştü: Gereksiz insan.

Saçmalamakta o kadar ileri gidersen olacağı bu. Beyin düşünürken yahut konuşurken bile kendini toplayıp sağlıklı karar verme yetisinden tamamen uzaklaşıyor. insanların yaşadığı dünyanın önüne geçip insanlığa faydalı bir göt olup egonu tatmin edeceğini hayal ederek çıktığın bu yolda artık sana bile saçma gelen bir yerde uyanıveriyorsun.

Enteresan.
her şey saçma. yabancı değiliz albert. düklerin görevi ne? çok saçma.