bugün

audrey hepburn ün ilk hollywood filmi. o kadar güzel bir masal ki bu film her hafta bir kere izlesem bıkmam bu filmden. protokollerden sıkılan prensses ann'in roma sokaklarında joe bradley'le geçirdiği masal gibi bir günün hikayesi. gregory peck joe bradley rolüyle kalbimde hemen yer kaptı. ilk oscar aynı zamanda audrey hepburn için bu film.
dün bir kere daha izleyip bir kere daha çok sevdim ben bu filmi. uyku ilacı alan prenses ann'in o halleri, son sahnede birbirlerine bakışları, en çok hangi şehri sevdiniz sorusuna ann'in roma diye cevap verişi ve daha bir sürü şey.
bu filmi bu kadar güzel yapan masalsı anlatımının filmin sonunda gerçeğe dönmesi heralde. son sahneyle film inandırıcılık kazanıyor.
Audrey Hepburn'ün tek oscar'ını kazandığı 1953 yapımı izlenilesi film.
1953 yapımı film,başrollerini audrey hepburn ile gregory peckin oynadığı filmde prenses ann (audrey hepburn) ile tatil için gittiği roma'da aşık olduğu amerikalı gazeteci joe bradlye'nin (gregory peck) aşkını anlatıyordu.

yeşilçamımızda da ilgi goren filmin kartal tibet-filiz akın ile yılmaz zafer-derya erbaş versiyonları bulunmaktadır.
pek ask filmi izlemeyen biri olarak söyleyebilirim ki, hayatimda izledigim en güzel filmlerden birisi.
Audrey Hepburn'un "thank you" deyişine hasta olduğum film.
gossip girl 1. sezon 11. bölümü.
(bkz: şopar tatili)
nicki minmaj'ın "pink friday: roman reloaded" adlı albümünde yer alan oldukça güzel bir şarkı.

http://www.youtube.com/watch?v=dIGN4u3vXGQ

Take your medication, Roman
Take a short vacation, Roman
You'll be okay
You need to know your station, Roman
Some alterations on your clothes and your brain
Take a little break, little break
From your silencing
There is so much you can take, you can take
I know how bad you need a Roman holiday (Roman holiday)
A Roman holiday

You done, you tight?
You suck at life?
You don't want a round three? You done suffered twice
Worship the queen and you might could pass
Keep it real, these b*tches couldn't wipe my ass
Anyway, stylist, go get Bvlgari
I am the ultimate Svengali
These bitches can't even spell that
You, you hoes buggin'
Repel that
Let me tell you this, sister
I am, I am colder than a blister
Cause my flow's the sickest
And I'm a lunatic
And this can't be cured with no Elixir
Cuz y'all know who da f**k, what da f**k, I do
I done put the pressure to every thug I knew
Quack quack to a duck and a chicken too
And put the hyena in a freakin zoo

Take your medication, Roman
Take a short vacation, Roman
You'll be okay
You need to know your station, Roman
Some alterations on your clothes and your brain
Take a little break, little break
From your silencing
There is so much you can take, you can take
I know how bad you need a Roman holiday (Roman holiday)
A Roman holiday

B*tch, twitch, b*tch!
Motherf**kers right, this is World War 6
This right here might make a b*tch die
And this right here gon make a b*tch cry
And if we're being honest, I am such a great guy
And this what I do when a b*tch breaks flock
I'mma put her in a dungeon under, under
All these b*tches ain't eating
They dieing of hunger
Motherfucker I need, who the f**k is this ho
And yes maybe just a touch of tourettes
Get my wigs terrence go and get my beret

Take your medication, Roman
Take a short vacation, Roman
You'll be okay
You need to know your station, Roman
Some alterations on your clothes and your brain
Take a little break, little break
From your silencing
There is so much you can take, you can take
I know how bad you need a Roman holiday (Roman holiday)
A Roman holiday

Come all ye faithful
Joyful and Triumphant
I am Roman Zolanski x3

Talking bout me, you talking about me?
I dare a motherf**ker, be talking about me
These b*tches must be smokin' a couple of OC
They want the outline, I give them a goatee
G* motherf**ker they talking about me?
I dare a motherf*cker, be talking about me
These b*tches must be smokin a couple of OC
Ha ba ba ba ba gum goatee

Take your medication, Roman
Take a short vacation, Roman
You'll be okay
You need to know your station, Roman
Some alterations on your clothes and your brain
Take a little break, little break
From your silencing
There is so much you can take, you can take
I know how bad you need a Roman holiday (Roman holiday)
A Roman holiday.
William Wyler'ın bıraktığı ölümsüz sinema anısıdır. audrey hepburn ilk başrolünü kaptığı bu filmde prenses ann rolündedir ve performansı yanındaki yakışıklı gregory peck'i bile sıradanlaştırır. oysaki yönetmen Jean Simmons'la anlaşamayınca bu sefer Elizabeth Taylor'a teklif götürülmüştür. onunda başka bir projeyle meşgul oluşu sonucu yönetmen gönülsüz bir şekilde audrey'e şans verdi, kaderin cilvesi işte... audrey eleme çekimleri sırasında filmden bir sahnede rolüne o kadar kendini kaptırmıştır ki yönetmenin ''kes!'' komutuna rağmen kameraman da çekime devam etmiş ve audrey spontan , provasız bir şekilde etkileyici bir performans göstermiş. bu deneme çekimi onun bu başrolü kaptığının habercisiydi.

--spoiler--
hepburn'un kendisine yapılan iğneyi görünce bayılan generale, verdiği ahaha tepkisi hala zihnimdedir. o ne içtenlik, o ne haylazlık, yerim seni, yirim yirim... öhöhö kendime geleyim efenim...
--spoiler--

çiftimizin hikayeleri boyunca cinsellik vurgusunun olmayışı aralarındaki aşkı izleyicinin gözünde değerli kılar. ayrıca her güzel aşk gibi bir sona sahip olması onu unutulmaz kılacaktır. siyah beyaz çekimin üstüne bir de roma'nın güzellikleri binince tadından yenmez bir görsellik bize kalır.

filmin güzellikleri arasında konunun güzelliği arada kaynamıştır. kendi cevaplarına, kendi hareketlerine , kendi kararlarına izin verilmeyen küçük omuzlarında bir dünya sorumluluk taşayan genç ve güzel ann'ın isyan sahnesi hepimizi üzer. kendi gibi olamadığı her an hayalleri biraz daha silikleşmektedir. tek istediği 1 günlük te olsa sadece kendisi olabilmek. bu diyalogda hayatını yaşayamayan koca bir prensesin küçük basit hayallerine şahit olunabilir.

--spoiler--
joe: Gitmeden önce, neden kendine|biraz zaman ayırmıyorsun?
ann: Belki bir saat daha.
joe: Tehlikeli yaşa, tüm günü kendine ayır.
ann: aslında Hep yapmak istediğim şeylerin bazılarını yapabilirim.
joe: Ne gibi?
ann: Düşünemezsin. Ne istersem yapardım, tüm bir gün boyunca.
joe: Saçlarını kestirmek ve gelati yemek gibi mi?
ann: Köşedeki kaldırım kahvesinde oturmak, vitrinlere bakmak, yağmurda yürümek. Eğlenmek, belki biraz heyecan. Sana göre bunlar pek fazla sayılmaz, değil mi?
joe: Müthiş. Bak ne diyeceğim, neden tüm bunları birlikte yapmıyoruz?
ann: Çalışman gerekmiyor mu?
joe: Hayır. Bugün tatil günü olacak.
ann: Bir yığın aptalca şey yapmayı istemezsin.
joe: Öyle mi? ilk istek, bir kaldırım kahvesi. işte gerçekleşiyor. Tam öyle bir yer biliyorum.
--spoiler--

filmin asıl yazarı Dalton Trumbo olup zamanın amerikası'ndaki anti komünist avında karalisteye alındığından dolayı filmin senaryosu için kendisinin yerine arkadaşı Ian McLellan Hunter'ın ismi yazılmış olup. hunter en iyi senaryo dalında oscar ödülünü 1954 yılında trumbo'nun yerine almıştır. bu büyük ayıp ancak literatürde 1993 yılında düzeltilmiş ve rahmetli trumbo ancak mezardayken bu ödülün altına ismi yazılmıştır.

film aslında 1949 yılında It Happened One Night isimli filmde frank capra tarafından çekilmişti ama capra'nın film şirketi finansal anlamda zor durumda kalınca filmin modifiye edilmiş halinin çekim hakkı Paramount'a satıldı ve böylece bu güzel film bu güzel altyapının üstüne inşa edildi.

tamamıyla italya'da geçen ilk amerikan filmidir. amerikan film enstitüsü tarafından romantik komedi dalında gelmiş geçmiş en iyi 4. film seçilmiştir.

--spoiler--
elçilik balosunda tanıtılan öne çıkan italyan soylular gerçektir. ve maaşlarını hayır kurumlarına bağışlamışlardır. filmin sonundaki gazeteciler de gerçek kişilikleriyle tanıtılmıştır.
--spoiler--

aslında filmde gregory peck diğer filmleri kadar başarılı bir performans göstermemiştir. yakışıklılığı ve karizması yetmiştir. fakat yetersiz performansının bir sebebi de çekimler başlamadan hemen önce ilk karısı Greta Kukkonen'den boşanması da etkili olmuştur bence. fakat ilginçtir yine çekimler sırasında tanıştığı fransız Veronique passani'ye bu sefer tutulur peck ve 2. evliliğini bu hanımla gerçekleştirir. ömür boyu evli kalırlar.

Prenses Margaret film yayınlandığı yıllarda ingiltere prensesiydi. filmin olağanüstü başarısı sonucu halkın tüm ilgisi doğal olarak kendisine dönmüştü. aslında onun da sansasyonel bir aşk hayatı oldu. halktan Peter Townsend isimli bir beye aşık olmuştu ama onun da hikayesi acı bitmişti...

audrey hepburn ise filmden hemen sonra evlenmeye hazırlandığı işadamı James Hanson’un başka kadınlarla ilişkisini gazete sütunlarından öğrendi ve Ünlü aktrist düğünü son anda iptal etti...

--spoiler--
meşhur ''Mouth of Truth'' (doğruluğun ağzı, gerçeğin ağzı) sahnesinde peck elini kaptırma numarası yapacağını yönetmenle anlaşmıştır ama bunu audrey'den saklamışlardır. dolayısyla peck numarasını yaptığında audrey'in tepkisi gerçektir , böylece tek çekimde kurnaz yönetmen bölümü çekebilmiştir.
--spoiler--
audrey hepburn kendine hayran bıraktığı sonunda beni ağlatmayı başaran film.