bugün

arcane dizisinde jinx'in küçüklüğündeki ismi. bence en güzel halleri o zamanlarıymış. kafayı yedi sonra psikopat. vi ile geçirdiği zamanlar ciddi anlamda eğlenceliydi. ama vi'nin yumruk atması ona haincedir. ve gerçekten hüzünlü bir sahne şu sahne>>>https://www.youtube.com/watch?v=gvXnmhDRdt8
izleyiciye neredeyse filmin her karesinde insanlığını sorgulatan harikulade bir film, bu bakımdan narsistlere ve duygusuzlara hitap etmeyecektir; benzer olarak Elephant Man ve Green Mile filmlerini de andırdığını ifade edebilirim.
Pudra izleyiciye garip bir karaktermiş gibi görünsede filmin ortalarında öğretmeni Donald Ripley buna bir açıklama getirip bizi aydınlatıyor böylece aklımızda ki soru işaretlerini tamamıyla sildiği gibi filme başka bir açıdan da bakmamızı sağlıyor bu sebepten özellikle ikisi arasında ki diyaloglara ve özellikle Donald Ripley karakterinin ekrana geldiği her sahnede kurduğu cümlelere dikkat edin, inanın boş cümlesi yoktu adamın.

https://www.planetdp.org/title/powder-dp35467#1

Bir çocuk, annesi ona hamileyken üzerine yıldırım düşmesiyle albino özellikte yani vücudu renksiz olarak dünyaya gelir. Annesinin ölümüne sebep olan bu olay onu sadece renksiz değil aynı zamanda dünyanın en zeki insanı yapar. Hafızası çok gelişmiştir. Öyle ki doğduğu günü bile hatırlar. Hiç okula gitmeden bir üniversiteliden bile daha çok bilgiye sahiptir. Vücudunda yüklü olan fazlaca elektrik sebebiyle ne tv izleyebiliyor ne yağmurlu havalarda dışarı çıkabiliyordur. insanların Powder (Pudra) dediği bu çocuk babası tarafından bile reddedilir. Dedesi ona sahip çıksa da aslında o da korkuyor ve dış dünyadan ve kendinden onu uzak tutuyordur.Dedesi öldükten sonra içine girmek zorunda olduğu gerçek hayatta yaşadığı zorlukları, insanların onu dışlamasını, onun yalnızlığını anlatıyor bu film. Aşık oluyor. ilk defa arkadaşı oluyor. ilk defa biri ona dokunuyor ve sevgisini veriyor.
türkçeye harika çocuk olarak çevrilen 1995 yapımı fantastik-dram filmi.

konusu: bir çocuk..daha anne karnındayken yıldırım düşmesi sonucu annesi ölüyor. babası ise onu görür görmez reddediyor. çünkü albino olarak doğuyor. ama aynı zamanda bir takım mistik güçleri var,elektrik akımıyla da arasında bir bağ var. aynı zamanda çok çok zeki bir çocuk.toplum içine çıktığında ona ucube gibi bakan gözler ve yaşadığı şeyleri anlatıyor film.

6.5/10

" gökler verdi, gökler aldı"
Içeriği iyi. sahnelenişi 95 yapımına göre etkileyici, şu anda ise kurgu olmasına rağmen işin içine gerçeklik payı kattığımda bolca mantık hatası bulabildiğimi düşündüğüm film.
görsel
Çocukluğumdan hatırladığım güzel bir filmdi. Çocuğun çayırda elemanlara alan skilini kullandığını hatırlıyorum.

görsel
bazı konuları tekrar sorgulatan filmdir. izlerken zaman zaman gözlerim doldu. ön yargı kavramıyla yüzleşmemizi sağlıyor. naif bir havası var. filmin sonu da ayrı bir güzel.
farklılıklara toplumun bakış açısını sorgulayan, sean patrick flanery ve jeff goldblum' un başrollerde yer aldığı kaliteli film.

--spoiler--
teknoloji insanlığı ezdi.
--spoiler--
Daha yeni izlemiş olduğum için üzüldüğüm , ama geç olsun güç olmasın dediğim filmdir. Ayrıca çocukta korkulacak birşey yok , tatlı bile hatta. Dışlayıp durdular yazık.
çocukluğumda aklıma kazınmış, arada bir aklıma gelen, belli görüntülerinin hala aklımda belirdiği bir film. çok etkilemiştir beni. aranıp bulunmuştur efendim.
hak ettiği değeri görememiştir maalesef. *
teyyyy yıllar önce izlediğim ve aklıma kazınmış olduğunu biraz alkislarlayasiyorum.com'da yapılan paylaşımla öğrendiğim izlenmesi gereken film. bu filmi tekrar izleyeceğim ve kendimi yıllar önce o filmi izleyen çocuk gibi hissedeceğim.
1999 yılında televizyonda rastgele abim ile izlediğim film. bir çocuğun anlaması zor olan bir filmdi izledim ağladım, anlamadan ağladım. sonra 14 yaşıma geldiğimde google beyaz çocuk diye yazıp bulmaya çalıştım yalnızca beyaz çocukta değil, şimşek çakan çocuk, un gibi beyaz çocuk. en sonunda buldum powder, pudra çocuk. herkesin izlemesi gerektiğine inandığım bir film, dramatik, duygusal, aşkta var üstelik hep istenilen. mantık, bilge.. her şey var bu filmde.

her yağmur yağıp gök gürültüsünde aklıma gelen çocuk, bu film sayesinde yağmuru çok severim, çocukluktan kalan bir şey sanırım onun o yağmur damlalarında olduğuna inanırım..
küçükken ailemle izlediğim ve yaklaşık bir ay rüyalarıma giren film. nedense çok etkilenip bi' süre tuvalete bile tek başıma gidemez olmuştum. şimdi bir yandan izlemeyi çok isterken, diğer yandan çekindiğim aşikar.
izlenilmesi gereken en kaliteli yapımlardan birisi..
küçükken geç saatte atv'de yayınlanan ve annemin okula gideceğimden dolayı yarısı izletmediği film. anılarıma kazınmıştı, bugün hatırladım ismini anca. hey gidi günler.
victor salva nın yazıp yönettiği 1995 yapımı fantastik bir dram... başrollerde sean patrick flanery ve mary steenburgen ile birlikte lance henriksen* oynuyor...

albino olarak doğan bir çocuğun büyükbabasını kaybetmesi sonucu hayatta tek başına kalıp, o ana dek dışına çıkmadığı çiftlikten uzaklaşması sonucu çektiği sıkıntıları anlatıyor film...

tabi powderimizin esrarengiz güçleri de mevcut, öncelikle vücudunda hiç tüy yok, çünkü elektrik akımlarına karşı bir hakimiyeti var ve vücudunu sürekli elektrolize ediyor, elektriği yönlendirebiliyor, depolayabiliyor, taşıyabiliyor... ayrıca dünya üzerindeki en zeki yaratık olduğunu öğreniyoruz filmin ilerleyen dakikalarında...

fakat çok hassas, kırılgan birisi powder, biraz hristiyan propagandası sezinliyor insan izlerken, şerif barnum a "tanrı ya inanır mısın" diye soruyor,

"beni yanına çağırıyor"

powder ımızı biraz isa ya benzetmişler, ölüleri diriltebilen, hastaları iyileştirebilen, mistik güçlere sahip, insanların düşüncelerini okuyabilen ve canlıların acılarını hissedebillen...

fakat zekice bir kurguya sahip olması, filmi materyalist "bilim" insanları için de izlenilir kılıyor, bütün fantaziler mantığa ve bilime uygun ve açıklanabilir nitelikte, insan evriminin ulaşabileceği -belki de- son nokta olarak nitelendiriyor fizik öğretmeni donald...

--spoiler--
ve filmin sonunda einstein haklı çıkıyor...
--spoiler--
1995 yapımı Sean Patrick Flanery 'nin başrolünde oynadığı dramatik bir film.
ing : barut , pudra.
ing. toz