bugün

bir turlu kurtulunamayan.
fazla uzun sürmemesi gereken, bir insanın yaşadığı en temiz en saf duygudur. paha biçilemez hayalleri vardır.
hayallere fazla dalmamak gerekir cunku olmayacagini anlayinca cok kotu hayal kirikligina ugratir.
en guzel aşk cesididir. trip yok dert yok tasa yok, zaten senin değil. bırak haberi bile olmasın sen ufak davranışlardan anlam çıkarıp çıkarıp mutlu ol. mis.
bu başlığa daha önce de yazmıştım ama yazmalara doyamıyorum.ama yazmamın asıl sebebi dünün onun doğumgünü olması.o zaten yeterince neşeli bu günlerde,işinde giderek yükseliyor,kendi çapında ünlü oluyor...neden hala acı çekmiyor? ne oldu karma'ya? illa ben mi güzelleşip acı çektireceğim ona? geçen sene hiç çaba göstermezken seneye beni tanımaya çalışması yine beni üzer ama.hem de ona söylediğim ilk cümlenin "konuşmak istemiyorsun,değil mi" olduğunu bilmeme rağmen.tamam ben de ayrı bir salaktım,bilek kesmek ne lan? ama bunun karşılığı kesinlikle tiksinti olmamalıydı.o günden sonra hiç bir şey eskisi gibi olmadı zaten.takıntımdan kurtulmak için antidepresanlara sarıldım sonunda sinirlerim pamuk ipliği gibi oldu.hala iyileşme sürecini atlatamadım.onun ve benim bana yaptıklarımızı kabullenemiyorum hala.kısacası platonik aşk takıntıya dönüştüğünde yakar,kavurur ve öldürür.
görmek ama dokunamamak sadece bakmakla yetinmek, yanına yaklaşamamak, aklına gelince ağlamak, hislerini dökememek döksen belki de aşağılanmak, bazen sesini bile duymanın yeterli geldiği belki reddedilme korkusuyla kalbinde yaşattığın hüzünlü aşk.
Duygusal olarak karabasan yaşama durumudur.
Sen ona kitaplar dolusu çığlıklarla seslenirsin , seni duysun istersin ama olmaz. Bir türlü duymaz seni.
Hiç yaşadınız mı bilmem ama , bir insana kendi içinizde " ayrı dünyaların insanıyız " diyebilmenin verdiği o rehavet , indirdiği o hüzzam perdesi çok acayip bir şey dostlar.

Çok komik geliyor uzaktan bakınca. Daha doğrusu trajikomik. Kendi kendine hüzünleniyorsun , müzik dinliyorsun , şiirler yazıyorsun filan ama onun bu durumdan hiç haberi olmuyor.

Uzaktan bakınca komik ama , içine girince daha komik.

Allah kimseye aşk acısı yaşatmasın , hele platonik aşk acısından bahsetmek bile istemiyorumm.
platona duyulan aşk bile daha mantıklı kalır bunun yanında.
kökeni hakkındaki teorilerin ilginç oduğu aşk türü.
sürekli başa gelen durum. ya hatunlar çok çabuk sevebiliyor ya da ben çok süperim bilemedim. 1. şık daha geçerli.

edit: nokta.
saçmalık, kısacası hayali aşk.
aşkların en safı en temizidir. ne o bilir aşkını ne sen anlarsın yandığını. sonra geçer gider, gerçek aşk yakar.
temiz olanıdır. akarı yok kokarı yok.
Asla unutulmayacak olandir. Üstelik ogrencilik yillarinda koskoca kampuste gidipte bir kenyali ogrenciye aşik olmak ve ona bunu soyleyemeyip baka kalip arkasindan mezun olup gidisini gormek... Esittir hayatinin yarisina ... tir.
türkçesi "eflatunsu aşk" olan kavram. türkçeye hangi akla hizmet "eflatun" diye çevrilen platon isimli filozof'a duyulan artık ilahi mi, fiziki mi aşkı belirtir.

aşk duyulan filozof, misal aristo olayıdı, ilgili aşk "aristonik aşk" olacaktı. "pisagorik aşk", "öklidik aşk" şeklinde örnekler çoğaltılabilir ama bokunu da çıkarmamak lazım tabi.
(bkz: porno film yıldızları)
özgüven eksikliği yaratır.

--spoiler--
Beni öyle görmezden geliyor ki bazen var olmadığımı düşünüyorum.
--spoiler--
En guzeli. Akari yok kokari yok, oh mis.
Size sarkilar siirler yazdirir, ruhunuzu yaslandirir, ve iyi zayiflama yontemi dir.
(bkz: shit happens)
gözü kör olsun.
olmaz olsundur.
aslen platonun öğrencilerine duyduğu aşktır, homocadır.
git konuş arkadaş bu korku neden?
Can yakar, zordur. siz " bugün konuşcam, yarın söz, cumartesi ooluum !! " diye diye kendinizi yerken, başkası gider konuşur, takar kızı koluna, siz de arkasından bir sigara yakarsınız. yapacak birşey kalmaz çünkü.
Imkansiz gibidir cogu zaman.