bugün

Bir Osman sınav eseridir.
Türkiye'de ki uyuşturucu sevkiyatının arkasında siyasilerinde olduğunu vurgulamışlardır.
bir osman sınav filmi. beril diskoda sevgilisinin yanında 3 erkekle dans ediyor. sevgilisi bozulup buna posta koyuyor. kız da 3 erkeği evine getiriyor. annesi ise odasında ikinci katta kilitli. annesinin seslenmesine rağmen yüksek sesli müzik açarak 3 erkekle grup seks yapıyor kendi rızasıyla ancak kafası güzel. sonrasında ise sevgilisi evi basıp elemanları dövüyor.

malum olay buradan itibaren başlıyor.

https://youtu.be/WgE_Cfk12mo?t=1896
Duygu şen'in müthiş oyunculuğunu gösteren filmdir. Özellikle o 43.dakika... O dakikada tek sinir olduğum o güzel anların bölünmesi.tabi.
osman sınav adlı terbiyesizin ahlak bozucu filmi. lan o oğlanların kızı zitiği sahne nasıl bir sahnedir. o kız o sahneyi çekerken hiç mi utanmamıştır. osman sınav o sahnede kendi kzını oynatabilirmidir. o sahnede oynayan kız nasıl bir çevrede yaşamaktadır. filmi izledikten sonra aklınızda bu sorular kalır.
saygılar hacı. 16 yıl önce mavi önlük yoktu diye biliyorum ya neyse. bir de efenim çok zor değil yahu aksiyon, bunalım, macera işte her neyse filmi çekiyon ama ışıklar cıvıl cıvıl. yahu ayarlayın şunu çok zor değil biraz karartı biraz böyle ne bileyim canlılığı kesin be. adamın tek sevdiği insan kardeşi ölmüş evin içinde bütün abaküs mü neyse hepsi açık içerisi cıvıl cıvıl, amerikayla fransayla mukayese edilmeyecek konu basit yani mantık işi.. cenaze var ölüm var dehşet var macera var lunapark gibi cıvıl cıvıl yapmayın şu sahneleri gözün sevem.
bi de filmi izlerken pepsi aklıma geldi.. alaksız biliyorum da bu pepsiyi içen seven var de mi hala?
bir kere flim istediğini seyirciye verememiştir, oyuncular rollerinde çok başarısızdılar, en önemlisi biraz abartı söz konusu idi.

herkesin dikkatini çeken gurup sex olayı bence çok abartıdır, şimdi o sahneyi seyreden insanlar bu hapı attıktan sonra herkesin böyle yaptığını düşünecek, tamam düşünsünler ama taktik yanlış, etrafımızda bu zıkkımı kullanan insanlar muhakkakki oldular, şimdi herkesi böyle gurup sex yapmış düşüncesine itiyor. bu zıkkıma düşüp bırakan ve çok pişman olan insanların tanıdıkları bu flimi seyredince ne olacak?

yanlış efendim, bir yanlışın üstünü başka bir yanlışla örterek doğru bulunmaz.
filmde ki grup sex sahnesi mükemmel olmuş,bir türk filminden beklenmiyecek bir sahne çekilmiş. yönetmen ve sahnede ki oyuncu oskarı almayı haketmiştir.
siyasilere ince ince ayarlar vermiş filmdir. ayrıca ''muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur. tabii uyuşturulmadıysa'' aforizmasıyla olayı bitirmiştir.
filmin başından,sonunda olabilecekler sezilebilen filmlerden olmuştur.babası öldürülünce babasının intikamını alşmaya calısan çocuk, abisinin hoşnut olmayacağı olaylara karışan kardeş,kardeşin göründüğü ilk dakikadan iitbaren esas oğlanla arasında birşeyler olacağı anlaşılan güzel rehberlik öğretmeni(pelin batu),tır son sürat giderken tepesinde koşan fakat çiziksiz olayı tamamlayan kahraman polis.son yıllarda emniyet teşkilatına yapılan jestli filmlerden biri olduğu da söylenebilir:yüz görüntüsünü ayırt etmek suretiyle açılan son teknolojik kapılar,on beş yıl öncesine ait dosyanın iki-üç dakikada bulunduğu arşiv dolapları,eli yüzü düzgün işine son derece bağlı çalışanlar..mehmet kurtuluş un aksanlı türkçesi ve bazı klişeler dışında yine de izlenebilir bir film olduğu söylenebilir.
Dünya sineması ile kıyaslarsak hiçbir yaratıcılığı ve orjinelliği olmayan fakat Türkiye standartlarında değerlendirirsek gayet başarılı diyebileceğimiz filmdir. izlenmesi tavsiye edilir.
izlerken bir ara kendimi sıkıntıdan sinema salonunun tavanına bakarken bulduğum türk filmi...

--spoiler--
ayrıca yine sıkıntıdan mıdır bilmem, büyük bir bölümünü baş rollerden biri olan asena adlı bayan polisi canladırmak için neden bu kadar koca popolu bir hatun bulduklarını merak ederek ve bunu yanımdakilerle tatışarak geçirdiğim; ancak final sahnesinde asena'nın poposundan vurulmasıyla tüm bu belirsizliklere bir netlik kazandıran film...
--spoiler--
gelmiş geçmiş her türlü film klişesinin mixidir. adam gazeteyi arkadasından aldıktan sonra kendi etrafında bir tur atıyor. valla üzgünüm ama sırf türk sinemasını kötülememek için hiç de iyi diyemiycem, kötü. film adamın apaçık matrix taklitleriyle başlıyor, arada klasik türk filmi replikleri bile var. ilk on dakikada tüm senaryoyu tahmin edebilirsiniz. klasik intikam peşinde polis senaryosu.
osman sınav'ın da belirttiği gibi gerçek olaylardan esinlenerek yapılmış bir film. zaten filmin danışmanlığını narkotik şubeden bir başkomiser yapmıştır. özellikle uyuşturucu baronu olan iki kardeşin baybaşin kardeşlere benzemesi ilginçtir. zira hüseyin baybaşin'in hollanda'da 15 sene hapis yatması ki kendisi abdullah baybaşin'in kardeşi olur, buna örnek verilebilir. ayrıca muhbirin yani sonraki türkiye uyuşturucu baronunun da lakabının haşhaşin olması şaşırtıcıdır. baybaşin kardeşlerin türkiye'de g.doğu anadolu yöresinden birçok milletvekilinin de hamisi olduğu bilinmektedir.
içinde tecavüz değil bir kızın üç erkeğe aynı anda verdiği orgy sahnesi bulunan filmdir. ev kızın evi, oğlanları zorla sokmuyor. hepsi uçmuş vaziyette kimse kimsenin bu halinden yararlanmıyor.

onun dışında uzun ve özellikle diyaloglar açısından başarısız bir film. basit bir sinema seyircisi için bile bunlar fark edilir eksikliklerdi. bir de her yerden çıkan mikrofonlar. gerçekten çok komikti. ilk önce sevindim "lan ilk kez bir hata buldum filmde diye ama sonra film içinde daha bir çok yerde aynı hatanın olduğunu duyunca tek fark eden ben değilmişim" dedim
Güzel olmuş hoş olmuş ama biraz uzatmışlar gibi geldi bana filmin heyecanı kaçıyo..
dağınık senaryo, ne yapmaya çalıştığı anlaşılamayan baş karakter, profesyonellikten uzak kadrosuyla, abartılı tecavüz sahnesiyle vasat bir türk filmi.
osman sınav'ın olduğu her açıdan anlaşılan bir film. senaryo için amerikan vari denebilir. gidilmeye görülmeye değer bir filmdir. beklendiği kadar aksiyon yoktur ama fena da değildir. gene de türk sineması standartlarının üstündedir.
filmin süresine bakılmadan gidilirse özellikle gece seansında rahatsız olunabilir. bir türk filmi için uzundur. neyse gelelim filme.

yahu o herif en az 100 km/sa ile giden tırın üstüne çıkıyor da azcık da saçı rüzgardan etkilenmez mi? biraz salınmaz mı? adam azcık yalpalamaz mı ?

her gördüğü kadına çocukluğunu mu anlatır ? nerde gizem ?

ayrıca kıza zorla ilaç içirmediler, ikna ettiler, hem herifler de aldı ex*. ayrıca iş olup biterken kız kahkahalar atıyordu. bundan 2 saat boyunca tecavüz diye bahsetmek de ne oluyor?

pelin batu'nun bu kaçıncı denemesi... olmuyor.... kız tatlı, hoş ama oyunculuk bütün termometrelerde sıfırın altında.*

işin özü: türkler komedi filmi yapsın gidelim. böyle otobanda tırın üstüne çıkmalar, babasının operasyonunu bitirmeler... bize olmuyo arkadaş.
iki buçuk saat olup sıkmayan sayılı filmlerden. söylendiği gibi fragmanı kadar çarpıcı değil ancak bir türk filmi için standartların oldukça üstünde. yanlız baskın sonrası tecavüz sahnesi filmde iğrenç derecede sırıtıyor. sanki filmde öpüşme sahseni yok demesinler diye hayvan gibi pornografik bir sahne koymuşlar. bu sahnenin gençlere güzel örnek olcağını sanmıyorum. en azından bir kişiyle yapılsaydı. üç kişiyle toplu seks sahnesi yaratmak saçma. inandırıcı olacak diye seviyeyi bukadar düşürmeye gerek yoktu kanımca. kesebilirsin,tecavüz imajı verebilirsin ama bu kadar abartmamak gerekirdi. biz türklerin sanırım filmlerdeki en büyük zaafı bu. filmle alakası olmayan sevişme sahneleri bol keseden bizde. (bkz: son osmanlı yandım ali) nasıl olcak derseniz raydan çıkanları tavsiye ederim. bir sevişme sahnesi nasıl filmin temelini oluşturur bunu anlarsınız.
mahalleden 2 veledin ağaçtan kiraz çalmak için yaptıkları operasyon.

-olum lan, kirazları toplayıp hemen kaçmamız gerek, görürlerse ebemizi zikerler valla.
+tamam lan amma korkaksın haaa, ben gözetlerim sen topla.
.
*evladım napıyonuz orda, kaçmayın lann, allahıma babalarınıza söylerim ha.
+biri geliyo lan, ben gidiyom olum.
-cenk a.k.'am olum senin, dur lan beni bekle.
fragmanı kadar güzel olmayan ancak yine de benzer türk filmlerine göre daha oturaklı bir filmdir. taşıyıcı (bkz: the transporter) filminde ki ana karakter le olan benzerliğine daha sıcak ve kafa bir kişiliği ekleyerek usta bir şekilde canlandıran mehmet kurtuluş filmde 10 numara bir oyunculuk sergilemiş.
filmin negatif yönleri ise, bilindik bir polisiye hikaye işlenmesi, aşırı ayrıntılı tecavüz sahneleri ve aksiyonun yeterli olmaması örnek gösterilebilir.

ailecek sinema da bu filmi izlemek isteyenler için;

(bkz: anne baba ile gidilen filmde ki zikis sahnesi)
mehmet kurtuluş hiç gitmemiş aşırı çiğ kalmış onun yerine kimi koyarsan koy daha iyi giderdi..ulen trenin tepesine çıkmışsın o ne bakış sanki karşında mayolu kızlar var. çok kurtlar vadisi izlemiş belli bence fatih akın ile yollarını ayırmasın onun filmlerinde oynasın ..osman sınav da kenan imirzalioğlundan vazgeçmesin
Osman sınav bu film ile kendi çıtasını yükseltmiş bulunmaktadır. filmin görüntü kalitesinin, çekim tekniklerinin falan hollywood kalitesinde olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. bir ses sorunu var gibime geldi ama bunun benim gittiğim salondan kaynaklandığını umud ediyorum. çünkü sınav böyle bir ayrıntıyı atlamaz.

film her haliyle birinci sınıf hollywood filmi gibi idi. ana hikaye evet uzun tutuldu ama bunun kalan üçlemeye giriş aşaması olduğu için tanıtım-anlatım maksadı ile uzun tutulduğunu sanıyorum.

filmin konusu klasik idi ama türkiye de bunu bu cesaret ile sergileyebilen film azdır. film konusu itibarı ile daha fazla dramatize edilmeye kesinlikle açıktı - ki osman sınav bu işi çok iyi yapar - sanırım filmin kalitesine gölge düşürebileceği için fazla dramatize etmedi. bir kaç nokta vurucu sahne koymuş, o kadar.

oyunculuk ve oyunculara gelince abes kaçan oyuncuya rastlamadığım gibi hemen herkes rolünün hakkını vermiş, yalnız gönüller isterdi ki; uğur polat daha fazla oynasın, selçuk yöntem ile karşılıklı sahneleri olsun. al pacino - robert de niro karşılaşması gibi, gözler oyunculuk izlesin ama sevgili osman sınav bunu da yapmamış...

Mehmet kurtuluş'un oyunculuğu, bakışları falan kesinlikle süper, duruşu ile falan da sanırım bilinçli bir şekilde pars'a benzetilmiş ya da pars'ı hatırlatması istenmiş. bir kaç iğreti olduğunu düşündüğüm sahne var ama onlar da filme gölge düşürmüyor.

görüntü olayında osman sınav'ın hala ve ısrarla color correction olayına girmemesi tek başına takdire şayan.

bundan sonrası filmin konusu ile ilgili falan olabilir, o yüzden izlemeyenler okumasınlar derim.

ilk sahneler de ki mehmet kurtuluş'un üzerine mavi önlük yerine siyah önlük kullansa daha iyi olabilirdi. o dönem mavi önlük yeni kullanılmaya başlanmıştı, siyah da hala tedavülde idi. sonuç itibarı ile iki memurun çocuğunu oynuyor. gerçi annenin öğretmen olduğu düşünülürse bu normal karşılanabilir ama kişisel kanaatim siyah olması yönündedir.

film de isimler çok bilinçli seçilmiş gibi gözüküyor, ertuğruk oğlu atilla, asena ve diğer tarafta haşhaşi - vasili hasisyan-
burada rahatsız edici şey, genç iken haşhaşi olan arkadaşın, yani bir ermeninin uyuşturucu satması değil, karşı koyan isimlerin böyle seçilmiş olması. doğulu milletvekili -kürt- bağlantıları hiç abartılı değil, bu ülke böyle olaylara çok şahid oldu. hatta daha yakın bir zamanda milletvekilinin çocuğu uyuşturucu kaçakçılığına ve bir hatta da emniyetten yakalanan uyuşturucuyu zorla aldığı falan söylenmişti.

herneyse uyuşturucunun girdiği yere bakılırsa -hakkari- bu konu da kürtlerin neden uzman olduklarını ve birçok kürt iş adamının bu şekilde zenginleştiğini söylemek abartı da olmaz, yalan da olmaz. ermeni arkadaş da -ki vanlı bir ermeniyi oynamaktadır- doğulu hemşehrilerini meclise sokmak için çok para harcamıştır.

kültablasının değiştirilmesi olayı çok kötü, iğretiydi, yapmacıktı...

filmde ki en büyük eksiklik karakterlerin içinin tamamen doldurulmamış olmasıdır. ana karakterlerde buna dahildir. sanırım içi en çok doldurulan karakter; kardeş -tayfun- ve baba -ertuğrul-dur. uyuşturucuyu kullanan gençler ve kullanmaya götüren nedenler biraz da olsa işlenebilirdi.

filmin müzikleri daha çarpıcı olabilirdi ama anlayamadığım bir şekilde osman sınav bu filminde insanları tüylerini ürpertmek, göz kapaklarını zorlatmak istememiştir. aslında biraz da olsa algılayabiliyorum osman sınav bu filmde biraz sarsmaya ve uyanmaya çağırmıştır insanımızı, o yüzden duyguları sarsmaya yönelmemiş gibidir.

atilla'nın kardeşinin acısını çekerken asena'nın ziyareti sırasında esas kızın duyguğu aşkı ifade etmesi sonucunda esas oğlanımız çok ciddi beylik laflar etmiş, taşı gediğine oturtmuş, kadınlarla ilgili duygularımızı dile getirmemize bir kez daha yardımcı olmuştur sınav bu vesile ile..

iyisi bir yana eksiği bir yana diye koyacak olursak; evet osman sınav yılın şu ana kadar ki kısmı için yılın en iyi filmini çekmiş bulunmaktadır. ayrıca türk sinemasına ciddi paralar harcayarak, yatırım yaptığı düşünülen bir insan olarak osman sınav, bir mihenk taşıdır. sırf bu sebepten bile gidilir, görülür.

(bkz: kendi entry ni eksi oylama isteği) ayrıca (bkz: entry'nin içine sinmemesi fakat çok uzun yazıp, emek harcandığından silinmeye de kıyılmaması)
kadınlara güvenmenin george bush a güvenmek gibi olduğunu bizlere kanıtlayan filmlerden biridir. ~ ~swh~ ~
tam anlamıyla ülkemiz uyuşturucu sorununa güzel bir parmak basmış olan filmdir.yeni tarz dünya ilişkilerinin şekillenmesine de uyuşturucunun nasıl bir rant kapısı yaratarak katkıda bulunması da filmde unutulmamış işlenmiş.kapanışında,eroin adına vermiş olduğu fiyat göstergesi buna en güzel örnektir.uyuşturucu trafiğinden beslenerek ,ekonomisini ancak o şekilde finanse ederek ayakta tutmayı başaran biz,bu ülkenin çocuklarına mesaj vermeyi de ihmal etmemiştir.mesaj verilen söz öbeği şudur ,damarlarınızdaki asil kanı uyuşturucu ile uyuşturmayın kirletmeyin.

aynı zamanda,yukarıda yazdığımız gibi,ekonomik bir gösterge olarakta bir takım yansımaları filmden yakalamak mümkün.ne gibi diye sorulacak olursa,uyuşturucunun petrolden daha çok kazandırması,buna ek olarak okul önlerinde sadece 4 ytlye hap satılması gibi.kısacası gişe başarısı yapacak bir narkotik filmi.