Yunanca uyku anlamında ki " narke "den gelen ve ingilizce 'ye " narkotik " olarak geçen uyuşturucu sözcüğü, uyuşturma özelliği olan, uyuşturan, duymaz hale getiren demektir.

Uyuşturucu madde kavramı genellikle, uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Ancak, keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan kimi maddeler içinde kullanılmaktadır.

Uyuşturucu maddeler; merkezi sinir sistemini etkileyerek kullanan kişinin ruhsal ve fiziksel dengesini bozan; bu kişide fiziksel ve ruhsal bağımlılığa yol açan; kişisel ve toplumsal yönden ekonomik ve sosyal çöküntü oluşturan maddelerdir.
Genellikle barları ve gece klüplerini basıp arama yapan uyuşturucu maddelere el koyup,kullananları soruşturmaya alan polis.
soğan sarımsak gibi kötü kokulu şeyler yemiş olana yapılan yakıştırma.
Ak Parti sayesinde önemi artan polis teşkilatımız. Artık zehir tüccarlarına göz açtırılmıyor gençleri zehirlemeye kalkanlar bir bir yakalanıyor
Uyuşturucu Maddeler ile mücadele eden ekip.
istanbulun en pislik en güvensiz insanlarının yaşadığı Yer olan esenyurta operasyon vs yapmayan (yapamayan) emniyet birimi...

Halbuki herhangi bir eve dalsalar neler bulurlar neler...
narkotik Fr. narcotique
sf. Uyuşturucu.

narkotik ing. narcotic
Uyuşukluk, tam hissizlik veya uyku hali oluşturan, azotlu heterosiklik ilaçlar. Bunlardan opium grubu uyku verir, belladonna grubu hayal görme ve çılgınlık oluşturur, alkol grubu ise aşırı canlılık verir.

narkotik ing. narcotic
Uyuşturucu, uyutucu.

narkotik
bk. uyuşturucu madde