bugün

david nicholls a ait uluslarası alanda yer edinmiş kıtaptır.geçtiğimiz hafta vizyonda yerini almıştır.kitabın güzelliği vizyona yansımış mı göreceğiz...
insanı derinden vuran bir filmdir. vuruldum ulan hala yerde yatıyorum o derece bir film.
--spoiler--
"her okuyucu bu kitaba âşık olacak. ve her yazar bu kitabı kendisinin yazmış olmasını dileyecek."
tony parsons
--spoiler--

bu yazıya kanıp aldığım ve çok okunanlar a nasıl girdiğini anlayamadığım bir kitap.
--spoiler--
kesinlikle bir aşk filmi değildir.
aşk filmidir izleyelim düşüncesiyle gidip izlemeyin pişman olursunuz.
filmde aşk da var. ama asıl anlatılmak istenen bir adamın başarısızlık öyküsü.
filme o açıdan bakınca daha etkili olduğunu göreceksiniz.
aşk filmi olarak bakarsanız sonu saçma sapan biten bir film olarak kalacaktır aklınızda.
ayrıca söylemeden olmaz: filmde birçok klişeye yer verilmiş.
--spoiler--
kitabı da olan ancak filminin çıkmasıyla birlikte okunmasına gerek kalmayan iyi oyunculuk ve öykünün birleştiği son zamanlarda izlenebilecek müthiş filmlerden biri.
ağzıma sıçmış kitap ve filmdir.
sıkmayan rahatlıkla izlenen , güzel bir filmdir.
sevgili ile gidebilecek filmlere güzel bir örnektir.
anne hathaway ın seviştiği basit bir amerikan komedisi.
love and other drugs ile neredeyse aynı.
izleyecekseniz love and other drugs ı izleyin.
--spoiler--
Sessiz Tanık başlıyor.Saat dokuz.
--spoiler--
film kitaba göre çok yalın kalmış, kitabı okudum çok beğendim.film çok iyi denemez.
bu film benim de ağzıma sıçtı. ama ne duygu yoğunluğundan, ne kendimden bir parça falan görmemden. zaten pek bi başarısız film kanımca.
gözlemlerime göre, turkcell sayesinde, 'aa indirimli, gidelim bakalım nasıl birşeymiş' düşüncesindeki çiftleri çeken film. boşuna üzülüyorlar sonra.
ilk defa, kitabından iyi olan film.
Kitaptaki gereksiz uzatmalardan temizlendiğinde ortaya gayet hoş bir film çıkmış, iyi de olmuş. Zira sırf çekilsin diye yazıldığı bu kafar belli bir kitap kendini sadece bu kalitede bir filmle aklayabilirdi.
Kitabıyla karşılaştırdığımızda film çok daha yalın ve basit kalmış kesinlikle ama film yine de daha yoğun olmuş sanki tek sorun geçişlerin çok hızlı ve anlamsızca yapılmış olması.onun dışında bilindik ve mutsuz son olması amacıyla yapılmış olan kaza hariç kendi alanıdakilerle karşılaştırınca ciddi derecede farklı olan bir eser çıkıyor karşımıza . anne hathaway zaten vazgeçilmez oyuncu.
tam anlamıyla bir aşk filmi olmadığından iki farklı kişinin hayattaki mücadeleleriyle daha çok ilgilendiği için de alışılmış bir film havası taşımıyor.
çok fazla okuyan birisi olarak bu hayatımda okuduğum en iyi kitaptı. bitireli bir süre oldu ama ne zaman etkisinden tam olarak kurtulurum bilmiyorum. yorumları başta abartılı bulmustum, az bile övmüşler. david nicholls büyük bir yazar, usta bir kalem. *
filminin de kaliteli olduğu hakkında söylentiler var, birazdan izleyip göreceğiz. ama şimdiden oyuncu kadrosunun gayet kaliteli olduğunu söyleyebilirim.
Dvid nicholls' ın kitabıdır. Filmide çekilmiştir. Sürükleyici bir kitap...
--spoiler--
Aşk bazen sandığınızdan daha yakındadır…
Yıllardan 1988, günlerden 15 Temmuz'dur ve DEXTER ile EMMA henüz tanışmıştır. Ama birlikte geçirdikleri tek bir gün, sürekli birbirlerini düşünmelerine yetmiştir.
--spoiler--

david Nicholls'ın mükemmel bir ingiltere anlatımıyla meydana getirdiği efsane kitaptır.
kitabını elimdem bıraktığımda bitirmiş olduğumu fark ettim mükemmel bir kitaptır ve filmi de güzeldir derin aşk varsa da en güzeli yaşlanmanın nasıl olduğunu göstermesidir güzel evrelerde akıcı bir dille ingiltereyi güzel yansıtan bir kitaptır herkese tavsiye edilir.
ah emma ah dexter kitap bitenen kadar öldürdünüz beni. sevipte birbirine işkence çektirme bu olsa gerek.
bütün gün bunalımlı bi havada gezip ağlamaktan şiş gözlerle dolaşmama neden olan kitap. basit ama etkileyiciydi. içtendi.
one day
cok klise bi konuyu cok klise bi bicimde ele almis ve cok klise bi bicimde haftasonumu romantik komedi izleyip aglayarak gecirmeme sebep olmus bi film..

cok uzun yazmaya gerek yok..

kisaca sunu demis film

--spoiler--
kimin yaninda en rahatsaniz onunle beraber olun.. zira gun gelecek, sizin paso mukemmel halinizi gormeye alismis ve zamaninda size ego tatmini saglayan o tavladiginiz adam/kadinlar cokusunuzde elinizi tutmayacak..

ayrica insana en yakin arkadasimla miyim ya da beraber oldugum kisi en yakin arkadasim mi lan diye de sordurtan film olmustur.. tabii ben kucukken, askin bole gizemli mizemli olani makbuldu.. turlu turlu oyunlar vardi.. insan sorularin yarisina "merak etsin aklini kurcalayayim" diye cevap vermezdi vs..

olgunlasmak ne garip sey anne

--spoiler--

sumuklerim klavyeye akti amk

büdüt: bunu silen moda selamlar..
karakterlerin kurguya tam olarak oturmaması, yer yer boşluklar olması izliyeciyi filmden uzaklaştırıyor..yabancı yapımcılar yeşilçam klişelerine mi sardı? diye düşünmeden edemiyorum.
haleti ruhiyemden ileri gelir ki kitabı okurken de filmi izlerken de ağlatmayı başarmıştır..
bir gün gideceksem yer yüzünden, sevdiğinden emin olduğum biriyle tanışmış olabilmek en güzel duygudur sanırım.. onun seni unutmaması en büyük hediyedir..
--spoiler--
otobüsün anna ya çok pis daldığı film.
--spoiler--
"yarın her ne olursa olsun bugün yaşanmış olacak"
dexter'in kara bahtına ağlatan filmdir.