bugün

agac parcasidir.
Yakılmak için kesilmiş, parçalanmış ağaç.
duygudan yoksun kişilere söylenen sözcük.
ödün: taviz, geri cayma, geri adım atma.
ing. wood.
silindirik yontulmamış şekli ve de sessiz tavırlarıyla aramıza almak istemediğimiz humin zararlıları.
latincesi bark, ksilos da denir. yontulmaya direnen insanlar için de kullanılır. duyarlığı gelişmemiş, kaba ve sert kişilerdir bunlar.
türkçemizin bize bir armağanı, mükemmel bir hakaret sözcüğü.hararetli bir tartışmanın ortasında öyle alakasız saçma bir karşılık alırsınız ki karşı tarafa bunu anlatmak o an dünyanın en zor işi gibi gelir ve tam bu sırada dört harf yan yana gelip çıkıverir ağzınızdan.
markasız bagetlerede denir.
eski sevgili
işlenmemiş bir tahta parçası olarak bilinsede, insan şekline bürünmüşleri de mevcuttur ne yazık ki! (bkz: kufur olmayan ama kufur etkisi yaratan sozler)
banu alkan'ın be'beği,murat taşdemir..
bkz:ödün vermek
bkz:ödün çalmak
(bkz: odun közü)
(bkz: odun sobası)
tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur.
necip fazıl kısakürek
ödün: bu sözcük, her kullanıldığı yerde kötü bir anlama gelmiyor. iyi, yüce bir ülkü uğrunda çabalarken, aşılması pek zor, pek güç engellerle karşılaşıldığında, onları geçici olarak yatıştırmak kimi yerde kaçınılmaz olarak görülebilir. ama ülküyü yok edecek ölçüde bir ödün, artık fırsatçılıktan, gününü gün etmekten bir ülküyü kendi çıkarı için kullanmaktan başka anlama gelmez.
dövmek için kullanımı ideal, ağaçtan elde edilen parça.
bu iş için ıslatılması daha iyi olur.
bacaklara, sırt ve kalçaya çalışılması, kurbanı "akıllandırmak" adına uygundur.
ancak kafaya çalışılması iyi değildir, tavsiye edilmez.
(bkz: odun ateşi)
argoda, hiç bir sey anlamayan ya da duygusal açidan hiç bir ilerlemesi olmayan, kisacasi insanliktan çikmis insana takilabilecek lakap, söylenebilecek söz..
(bkz: mese odunu)
(bkz: budaklı mese odunu)
inşaat malzemesi, kağıt ve yakıt yapımında hammadde olarak kullanılır.
(bkz: pinokyo)
dördüncü nesil bir yazar.
(bkz: tomruk)
hatta (bkz: kalas)