bugün

Nisa; Arapça kadınlar anlamına gelmektedir ve Kur'anda da aynı adlı bir sure bulunmaktadır. Surenin 34. ayeti çok tartışılmakta olup islam'ın hoşgörüsünü
yansıtmaktadır.

Nisa 34: Daha güçlü yaratıldıkları ve kazandıklarını eşleriyle paylaşıp korudukları için erkekler aile reisi sayılırlar. iyi kadınlar bu nedenle itaatkar olur ve namuslarını korurlar. isyan eden kadınlarınıza önce öğüt verin, sonra yataklarında yalnız bırakın Yine olmazsa kızıp biraz ileri gidersiniz öyle mi? Ama size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın, çünkü El ilah yücedir, büyüktür.

''isyan eden kadınlarınıza önce öğüt verin, sonra yataklarında yalnız bırakın Yine olmazsa kızıp biraz ileri gidersiniz öyle mi?'' bölümü ile çok tartışılmaktadır. Şüphesiz ki bu meal oldukça yumuşatılmıştır. Zira bahsedilen ileri gitme sözcüğü Arapça'da ve birçok meal'de; ''Erkekler kadınların koruyucuları ve hakimidirler. Çünkü Allah birini diğerinden üstün yaratmıştır. Çünkü erkekler malları ile kadınları beslerler. iyi kadınlar itaat ederler. Allah onların hakkını nasıl korumuşsa onlarda kocalarının yanlarında olmadığı zamanda iffetlerini, korurlar. Kötülük ve geçimsizliklerinden endişe ettiğiniz kadınlara önce öğüt verin, uslanmazlarsa kendilerini yataklarında yanlız bırakın. Yine dinlemezlerse dövün, ama itaat ettikleri takdirde de aleyhlerine bir bahane aramayın. Muhakkak ki Allah çok yüce ve çok büyüktür.''

Çıkarılan sonuçlar; Erkek kadından üstündür. Kadın(ayetten anlaşıldığı şekilde) kendisine bakamaz ve geçindiremez. Kadın itaat etmeli, karşılıklı saygı bahanedir. Bu da kadının islam'daki yerini gösteriri. Erkeklerin kadınları dövme hakkı vardır. Allah'ın da dediği gibi(başka bir ayette) erkekler hem akli hemde bedensel olarak kadınlardan üstündür...
(bkz: nisa suresi otuz dorduncu ayet)
hangi islami ilimleri okudun ve mufessir olma seviyesine ulastin da sonuc olarak erkek kadindan ustunduru cikardin! diye dusundurten tanim.

sadece mesele: allaha, rasulune, kitabimiza iman etmis biri olarak ve bir bayan olarak bu ayetteki muhatab benim veya diger muslumanlar. her zaman dile getirdigimiz su ki; kadin ve erkegin arasinda yaratilislarinin farkli olmasindan dolayi bazi yonlerde ayrimlar vardir fakat bu ustunluk oldugunu gostermez adalet oldugunu gosterir.
tek ayeti cimbizlayip, kendini mufessir sananlarin ayetin catma tefsirini onumuze sermesi bu gercegi degistirmez. tinlatmaz bile.
evlilik gibi kutsal bir kurumu ayakta tutmak esastir. kadinlarin horozlanmasi ve erkeklerin de gurularina yedirimeyip onu dovmesi sonrasinda siddet veya siddetli gecimsizlik sebebiyle son zamanlarda moda olan bosanmalar cok onemsiz tabii.
bu tanima bu bile fazla ama neyse...
Kur an ın ilgili ifadesi -meal olarak- şöyledir:

-Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onlardan ayrılın/onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.-

Görüldüğü gibi, ayette üç müeyyideden bahsedilmiştir:

a. fe izuhünne (onlara öğüt verin).

b. vehcuruhünne (onlardan ayrılın)

c. vedribuhünne (onları dövün)

nush ile uslanmayanı etmeli tektir, tektir ile uslanmayanın hakkı kötektir
bu durumda dayağı hakeden erkek yok, öyle midir?
ya dayağı hakeden erkekeği ne yapmalı.

dayak aklını kullanamayan beceriksiz insan işidir zaten.
çocukken babamın bir kere bile dövdüğünü ya da tek bir tokat attığını hatırlamam. bir bakışı(bu yaptığın sana yakışıyor mu bakışı) kendime gelmeme sebep olurdu. kaba kuvvet kullanan zavallı annemse eve gidince ben sana gösteririm bakışı atardı ama kime tinton.

demek ki neymiş; dayak atmak yerine saygı uyandırmak yeterliymiş. saygı yoksa da bitirirsin ilişkiyi olur biter. ne dayağı ya.
--spoiler--
32- Allah'ın, kiminizi kiminize üstün kılmaya vesile yaptığı şeyleri (haset ederek) arzu edip durmayın. Erkeklere kazandıklarından bir pay vardır. Kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allah'tan, onun lütfunu isteyin. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
--spoiler--,

evlilik süresince kazanılan malların paylaşımı vs olaylar daha 1400 sene öncesinden emreden dindir islam.

33- Erkek ve kadından) her biri
--spoiler--
için ana-babanın ve akrabanın bıraktıklarından (pay alan) varisler kıldık. Yeminlerinizin bağladığı (ahitleştiğiniz) kimselere de kendi hisselerini verin.Şüphesiz Allah her şeye şahittir.

34- Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. iyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah'ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da "gayb"ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün.Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür.

35- Eğer karı-kocanın arasının açılmasından endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. iki taraf (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da onları uzlaştırır. Şüphesiz, Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdardır.

--spoiler--

erkekleri üstün kıldık gibi bir ifade olmamakla beraber nasıl bir insan diğer insandan hızlı koşabiliyorsa nasıl daha hızlı yüzebiliyorsa ( demek ki insanlar eşit değil her konu da ) kadınların daha narin yaratıklar olduğunu belirtmektir. Eğer senin anladığın mana da şiddeti emrediyor olsaydı direk dövün derdi.

geçimsizlik halinde aradaki bir sorun da daha yeni ortaya çıkan evlilik danışmanlarını 1400 sene önce görevlendirmiş dindir islam.

sahi amacınız islam ı anlamak değildi de mi pardon.
ayette bahsedilen "erkekler kadınları besler" bölümü ilginç çünkü muhammed ilk evlendiğinde eşi muhammed'in patronuydu ve çok zengin bir işkadınıydı, muhammed'den de 15 yaş büyüktü.. bu asla muhammed kadının zenginliği yüzünden evlenmiştir demek değildir aksine kaynaklar gösteriyor ki muhammed gerçekten bu kadına aşık olmuş onu çok sevmiştir ve o ölene kadar asla ikinci bir kadınla evlenmemiştir. ancak ayette bahsedilen durumla taban tabana zıttır. yani söz konusu olan hangi cinsin maddi açıdan kuvvetli olduğuysa bu durum çok değişkendir.
inanan erkek ve kadınlara birbirlerinin dostu olduğunu söyleyen (9/71), evliliğin getireceği huzura, sükunete ve muhabbete dikkat çeken (30/21), erkeklere hanımlarıyla iyi geçinmesini, onların yanlışlarını hoşgörüyle karşılamasını tavsiye eden (4/19) bir kitapta,

"Ey iman edenler! Eşlerinizden ve evlatlarınızdan size düşman olanlar da çıkabilir. Böyle olanlara karşı dikkatli olun. Bununla beraber müsamaha eder, kusurlarına bakmaz, onları affederseniz bu da sizin için bir fazilettir. Çünkü Allah da çok bağışlayan ve merhamet edendir." (64/14) buyurulduğu halde, sürekli yanlış meallerle gündeme taşınmaya çalışılan ayet.

Ayetin son kısmı: "...nüşuzundan korktuğunuz kadınlara öğüt verin, yataklarda onları yalnız bırakın ve onları ayırın..." şeklindedir (bkz: http://www.izmirilahiyatv...aleler/ailede%20nusuz.htm)
ılık su müslümanları istedikleri kadar çırpınıp dursun, istediği kadar yan anlamlara çekmeye kalkışsın,ne orjinalinde,ne herhangi bir mealinde, "dövün/vurun" dediği inkar edilemeyen ayet.

Bakınız 34 farklı mealine:

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

33ü "dövün/vurun" diye çevirmiş. Elmalılı'dan Gültekin Onan'a, Diyanetten Abdulbaki Gölpınarlı'ya kadar. Kaçarı yok işte, açık açık dövün/vurun denilmiş. Bir tek Yaşar Nuri Öztürk, koskoca "dövün" kelimesini "onları evden çıkarıp başka yere yollayın" diye tercüme etmiş. Ki gerek bütün olarak gerek kelime anlamı olarak, böyle bir çeviri yapılmasına imkan yok.

bir tanım daha:

sol framede islamın kadını koruması gibi, ateistlerin beyinsiz olması gibi başlıkları gördükçe entry yazıp uplamak istediğim başlıktır.

edit: geldiler yine bak. Neyse iyi ki kadın değilim.
dövmekten kasıt popoya atılan üç beş şaplaktır, aslında yatağı ayırmak da bir başka dövme biçimidir.
insanların dini ne şekilde tahrif ettiklerini ortaya seren ayetlerden biridir. erkek egemen toplumun tanrı'sı da ataerkil olmalı değil mi? allah'ın karşısına nasıl çıkacaklar merak ediyorum. eğer çıkarınız varsa, allah'a dilediğinizi söyletirsiniz, nasıl olsa anlayan yok. gerçekten yazık.
kafa karıştıran ayettir. islam dininde kadına hoşgörü yok mu kardeşim hafifçe dövmekte neyin nesi ?
http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#4:34
şiddetini görmezden gelmek-getirtmek için 'nınının nınısının nınısı' şeklinde örneklerle açıklanmasına gerek olmayan, açık ve net bir ayettir.

her şey gayet açık ve net bir şekilde ortadır. bu şiddet içerikli ayeti; camı taş atıp kıran bir çocuğu efendi göstermek için; (efendi olsa bile) 'bakın dersleri de çok iyidir, bayramlarda verilen harçlıkları bile alamayacak kadar efendidir.' ayarında bir basitlikle masumlaştırmaya kalkmak işi daha da gülünç duruma getirir. cam kırılmışsa kırılmıştır bırak çocuğu kurtarmayı... üşenmezseniz devamında hafif bilimsel, ufaktan ilimsel, yer yer dilimsel olacağım:

--spoiler--

yontma taş devrinden yeni taş devrine kadar geçen süreçte gayet de anaerkil bir yapıda ilerleyen yaşam süreci zamanla yerini ataerkil bir sürece bırakmıştır. (Kuşkusuz bu durumda erkeğin sosyal ve doğal ortamda elde ettiği başarılar ve kas gücü yatmaktadır. çünkü erkek avcıdır, keşfedendir; kadın ise doğası gereği anaçtır ve yuvadan sorumludur.)

Sümerlerden mısırlılara kadar artık erk, toplumdaki baskınlığını tüm alt kanallara işletmiştir. ancak erkek ne yaparsa yapsın, isterse her krallığa hüküm sürsün son tahlilde bir kadından dünyaya gelme ezikliğini üstünden atamamıştır. (benim fikrim değil bu eziklik kavramı. sürece vurgu olsun diye kullandım. yoksa oldukça onurluyum annemden doğduğuma.)

bu nedenle kadının bu özelliği onu hep farklı bir saygınlıkta tutmuştur. erkeğin, kadındaki bu üstünlüğü de ne yapıp edip elinden alması ve maçtan gol yemeden galip ayrılması gerekmektedir. burada devreye 'yaratılış efsaneleri' girecektir. bu efsaneler sümerlerden önce, puta tapan ilkel toplumlarla başlar ve sümerlerle birlikte yazı ile diğer tüm semavi dinlere taşınır. günümüze kadar da uzantısını güçlü bir şekilde ulaştırır.

nedir bu kadına atılacak son gol?
tabii ki yasak meyveyi yiyen ademin ilk yaratılan insan olması (kadın yok=doğum yok=gol 1)
sonra da onun kaburga kemiğinden bir kadın bedenine hayat verilerek kadının var olması (gol 2).
ve artık erkek için her şey hazırdır. işi canlı olarak ilk var olma boyutuna taşıyarak kadının bir erkek bedeninden yaratılması efsanesiyle de 'ondan dünyaya gelme ezikliğine' son vermiştir.

--spoiler--

bu kısmın bu ayetle ne ilgisi var? çok basit. dinler (ilkel veya semavi fark etmez) çok çok büyük oranda erkek egemenliğine hizmet eder. tıpkı bu ayette de buram buram kendini hissettirmesi gibi. ayetin şiddetini çeşitli savlarla çürütmeye çalışanlara ufak bir önerim var. gelin ayeti tersine çevirelim ve erkek yerine kadın kadın yerine erkek sözcüklerini koyalım:

"Kadınlar, erkeklerin anaları, kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de kadınlar kendi saçlarını süpürge etmekte ve ailenin geçimini sağlamaktadırlar. iyi erkekler, merttirler. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “yuva”yı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz, zina yapan erkeklere öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları dövün. Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür."

üstün olan tarafa kadını koyduk ayette. nasıl zor geldi değil mi? zor değil zor değil güzel kardeşim. kadınlar narin olabilir, erkeklerden kas gücü olarak zayıf olabilir ama bizden; yani erkeklerden çok çok üstün oldukları yanları da bulunur. onlarca ayette erkeği üstün gösteren ilkel önerilerle bu çiçeklere, analarımıza, bacılarımıza eziyet etmeyin. saygılarımla...

son söz: 'dövün' diye emir veren kutsal(!) bir dini eleştirmeye de korkmayın. inanın, tamam ama sorgulayın be kardeşim. daha dinlemeden etmeden 'yok yok o öyle demek istememiştir!' lafına çok hazırsınız. bu şekil bir inanç zayıf olur. (bkz: sorgulamak)
kuranın, kadını ikinci sınıf vatandaş yerine koyduğuna örnek olan ayet.

bildiğin dövün diyor işte.
nasıl bir hoşgörü diniymiş bu ?
Islamdaki kadinin ikinci sinifligini gosterir.
veda hutbesinde de açıklaması olan ayettir:

--spoiler--
"Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah’ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izisiniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onları yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve âdete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir."
--spoiler--

yeterli olmuştur sanıyorum.
itü'den bir gün bir gün bir çocuk mahlaslı kişi cevabı vermiş. ikna oldum sanırım.

--spoiler--
o, sana kitab'ı indirendir. onun (kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. diğerleri de müteşabihdir. kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. oysa onun gerçek manasını ancak allah bilir. ilimde derinleşmiş olanlar, "ona inandık, hepsi rabbimiz katındandır" derler. (bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar. (ali imran-7)

nedense o ayetleri görenler bu ayetleri hiç görmezler. akıl sahipleri?

müteşabih: manası açık olmayan, tefsire, izaha muhtaç olan.
muhkem: kolayca anlaşılabilen.

edit: eksileyenler, ne oldu? yemedi mi? öyle abilerinizden iki tane ayet duyup amerikayı bulmuş gibi sevinmekle olmuyor bu işler. cevap vereceksin, bilmiyorsan da susacaksın ki adam sanalım.
--spoiler--
kafamı karıştıran bir ayettir.
yola gelmeyen bir insanı dayakla yola getirebilir misiniz?
evet.. büyük oranla gelebilir fakat dövülen kişi yapması gereken şeyi ne kadar istekli bir şekilde yapar orası muallak.
biri kendi çapında güzel bir çalışma yapmış bu konuda.

ayrıca dövün kelimesinde itiraz yoktur, bunun nasıl olacağı tartışmalıdır.

dinin tartıştığı konular kadının nasıl dövülmesi gerektiği üzerine şu hoşgörüye şu tatlılığa bakar mısın?

ama cennet tabi ki annelerin ayakları altında, ama o annelerin nasıl dövüleceği tartışma konusudur.

https://www.youtube.com/watch?v=TARH7p-ooMM
bayraktar bayraklı: erkekler kadınları, allah'ın kendilerine onlardan daha fazla bağışladığı nimetler ve sahip oldukları servetten yapabilecekleri harcamalarla koruyup gözetirler. dürüst ve erdemli kadınlar, gerçekten allah'ın korunmasını buyurduğu mahremiyeti koruyan, sadık ve itaatkâr kadınlardır. serkeşliklerinden endişe ettiğiniz kadınlara gelince, onlara önce nasihat ediniz, sonra yattıkları yatakta yalnız bırakınız; yine de itaat etmezlerse onları geçici olarak evden uzaklaştırınız. bundan sonra itaat ederlerse, onları incitmekten kaçınınız. allah gerçekten yücedir; büyüktür.

yaşar nuri öztürk: erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar. şundan ki, allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. iyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar; allah'ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi korurlar. sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin! bunun üzerine size saygılı davranırlarsa artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın. allah çok yücedir, sınırsızca büyüktür.

ayrıca: Prof. Dr. Mehmet Okuyan (19 Mayıs Üniversitesi - tefsir)

https://www.youtube.com/watch?v=FCr9jpTjW3U
islamcıların aklamak için kıçlarını yırttığı ama başaramadığı, kadına vurmayı serbest kılan ayettir.
islamcılar nedir bilmem ama müslüman olan Allah'tan gelene sorgusuz sualsiz itaat eder. Kadına vurmak vardır ve orospu evladı bazı din düşmanları ''aaa kuranda kadın dövün diyor'' der ve her zaman ''neden nasıl'' sorusunu soran anasının amına soktumun orospu çocukları bu soruları mesele kuran olunca sormaz.

şimdi soruyorum, eşiniz sizin sözünüzü dinlemiyor, keyfe keder yaşıyor, eve geliş gidiş saati belli değil ve namussuzluk yapıp sizi aldatıyor. ne yapardınız? ''ben affederdim hiç de bir şey yapmazdım'' diyen gavatlar bi cevap versin bana özel mesajla. kuran ilkin öğüt ver, akıllanmazsa yatağını ayır, o da olmazsa döv diyor. ben anasını sikerdim iffetsizlik yapacak olsa. yapmazdım diyen ağır gavattır.

kadın dövmek vardır. müslümanlar sevimli ya da birilerine yaranıcaz diye eğilip bükülmesin. kuranda varsa vardır yoksa yoktur. inançsız orospu çocuklarına da rica ediyorum çelişkili olmasınlar. her zaman sordukları neden nasıl sorularını kuranla ilgili bir hüküm hakkında da sorsunlar.
kimisinin delikanlı gibi "evet, islam'da kadın dövmek vardır" demesine vesile olan ayettir. doğruyu çekinmeden ifade ettikleri için kendilerini tebrik ediyorum. ne var ki bu kadar küfürbaz olmalarına anlam vermek güç... yahu madem ayetin hükmünü son derece doğal buluyorsun, laf edenlere bunca kızmak niye? birisi 2+2=5'tir dese bunca söver misin, yoksa güler geçer misin? eğer haklı olduğunu düşünüyorsan daha sakin olman gerekmez mi?

ne var ki söz konusu kişi de biraz kıvırmadan yapamıyor. şöyle ki ayette dayak sebebi olarak gösterilen "itaatsizlik, başkaldırma" eylemini fazla uca taşıyıp, kadının namussuzluk yapması olarak takdim ediyor. yahu eğer kadın zina yapıyorsa hükmü recmdir. ispatlayamıyorsan, zina yaptığını bildiğin kadını dövdükten sonra tekrar koynuna mı alacaksın? boşaman icap etmez mi?

hayır, ayette mevzubahis olan kadının itaatten çıkmasıdır. yemeği her seferinde fazla tuzlu yapması, kocası istemediği halde mahrem akrabalarını fazla sıkça ziyaret etmesi veya misafir etmesi, müsrif olması bile bu kapsama girebilir.

sonra, kimse pek üzerinde durmuyor ama nisa 34'te buyurulan kadın dövme işi bir ruhsat değil, bir emir, yani bir farzdır. şöyle ki ayette "dövebilirsiniz" denmiyor. "dövün" deniyor. demek ki bir müslüman erkek karısının itaatsizlik ettiğini düşünürse, önce uyarması, sonra yatağını ayırması, olmuyorsa dövmesi üstüne farzdır.

şahsen bu kuralların hiçbirini insani bulmuyorum ama o benim görüşüm. dileyen katılır, dilemeyen katılmaz...
yasal açıdan ilginç bir durum doğmasına sebep olan ayettir.

şöyle ki yasalarımıza göre kadın dövmek yasaktır. diğer taraftan yine yasalarımıza göre bir kişiyi dininin gereklerini ve ibadetlerini yapmaktan alıkoymak da yasaktır.

yukarıda da izah ettiğimiz gibi (bkz: nisa 34/#28296396) kadın dövmek, şartlar oluştuğunda müslüman erkeklerin üzerlerine farz olduğuna göre, söz konusu yasaların hangisi uygulanacaktır? tabi ki birincisi uygulanıyor ama bana kalırsa müslüman erkeklerin diğer yasayı bahane ederek, söz konusu yasanın iptali için anayasa mahkemesine başvurmaları icap eder. anayasa mahkemesi o yasayı iptal etmezse aihm'ye başvurulabilir. çok ilginç bir dava olur doğrusu!..

ama nerede o din gayreti? nerede o taşak? yahu allah emrettiği halde kadın dövmeniz engelleniyorsa, bunun türbanın yasaklanmasından farkı nedir? hani "yetişin komşular zulüm var" çığlıkları?

özellikle türbanlı kadınları meydanlarda görmek istiyorum. "kocalarımızın şartlar oluştuğunda bizleri dövmesi farzdır. dayak yasağı kalksın" diyerek gösteri yapmaları gerekmez mi?
ister ayrılmak olsun ister hafifçe dövmek olsun neden yanlış bir şeymiş gibi gösterilmeye çalışıldığını anlamadığım ayet. şimdi bir kadın bana başkaldıracak, ben de ona önce öğüt vereceğim, sabredeceğim ve o halâ ısrarla devam edecek he? valla kusura bakmayın ama tokat manyağı yaparım. hatta o kadar sabredeceğimi bile sanmıyorum. zira bu emri uygulamam için zaten öncelikle benim müslüman olmam gerekiyor. ben müslüman olduğuma göre de zaten kendi ahlaki anlayışımı geliştirmiş olmam gerekir. ben bunu yapana kadar akla karayı seçeceğim sonra bi kadın karşıma geçip beni aldatacak veya paramı çarçur edecek, öttürürüm. benim aldatmadığım bir kadın beni aldatırsa çok ciddiyim saniyede 15 tokat yapıştırırım suratına.