fatih altaylı'nın her gün yazısında yer alan köşe.
kendisi adam olamamış birinin millete nasihatlar verdiği köşe.
adam olmadığını düşünen kişi ya da kuruluşların, içinde bulundukları durumdan endişe ettiklerini ve adam olacakları günlere duydukları hasreti gösterir soru cümlesi.

Bunun bir de son derece karamsar, tepki (bir tür protesto) şeklinde cevap türleri vardır :
(bkz: bu millet adam olmaz)
fatih altaylı gibi bi'şeyin insanların ne zaman adam olacağına karar vermesi üzerine sarfettiği nasihatların yer aldığı köşe yazısını nasıl bitirsem acaba da akılda kalsa köşesi.
cinsiyetler arası eşitlik ilkeleri gereği: ''ne zaman insan oluruz '' diye değiştirilmesi gereken bir sorudur.
"bu soruyu kendimize sormayı bıraktıktan sonra" şeklinde cevaplanması gereken soru tümcesi. * *
(bkz: #2377780)
Büromuzdaki dana kadar Sigara içilmez levhasını göre göre, Burada sigara içmek yasak mı hocam diye soran arkadaşlara, Yok abi, o senin için değil... Çok sigara içen bi arkadaş var da. Biz onun için yazdıydık. Sen üstüne alınma. iç allasen... iç... iç... demediğimiz zaman.
birilerini başka birileriyle karşılaştırmaktan vazgeçtiğimiz zaman ve de en önemlisi ülke olarak geçmişimizle yüzleştiğimiz zaman.
fatih altaylı'nın kendi kendine sorup cevapladığı bir soru. "Ekonomideki olumlu gelişmeleri kendimize olumsuz gelişmeleri dünyaya bağlamadığımız zaman"
habertürk gazetesinde yayına devam eden köşe...
*Ne zaman ekmek ile parayı aynı ellerimizle tutmazsak, fırının başında odun atan ellerimizle fırından çıkan ekmeği tutmazsak,

*Ne zaman 43 milyon kişi dişlerini fırçalamaya başlarsa,

*Ne zaman 40 milyon insan gazete okumaya, gazete okuyanlarsa gerçekten gazete okumaya köşe yazarlarından başlarlarsa,

*Ne zaman çekirdek kabuklarını, sigara izmaritini, peçeteyi sokağa, çevreye atmazsak,

*Ne zaman fabrikaların ve sitelerin arıtma tesislerine gerçek manada işlerlik kazandırırsak,

*Ne zaman duygusal zekamızın önemini belirten bir eğitim sistemi ile sorgulayan duyarlı bireyler olabilirsek,

*Ne zaman oy kullanarak bu ülkenin geleceğini yönlendiren 7 milyon okuma yazma bilmeyen insanımıza okuma yazma öğretirsek,

*Ne zaman ortaöğretim ve üniversite sınavlarını yap - boz, deneme ; yanılma biçimselliğine sokmazsak,

*Ne zaman Güneydoğu;da ki feodal yapının 21. Yüzyıla yakışmadığını anlayıp, toprak reformu yaparsak,

*Ne zaman ;bulan buluyor şekerim; veya ;bana dokunmayan bin yıl yaşasın ; demez isek,

*Ne zaman Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Sistemini; Danimarka, isveç, Finlandiya, Almanya gibi cesurca değiştirebilirsek,

*Ne zaman ölümleri kanıksayan bireyler olmaktan çıkarsak,

*Ne zaman gazetelerin 3. sayfasında cinayet ve intihar haberleri görmezsek,

*Ne zaman bilmek, anlamak , dinlemek felsefesine kavuşursak,

*Ne zaman sağlık sisteminde ve eğitim sisteminde para konuşmazsak,

*Ne zaman yargıda cüzdan, vicdan, tuz koktu demezsek,

*Ne zaman para en yüce değerdir demezsek,

*Ne zaman kendimize, eşimize, çocuğumuza araba ve cep telefonu almazsak,

*Ne zaman parayı itibar açlığı ile harcayanlara parayı nasıl kazandığını sorgulayabilirsek,

*Ne zaman internetten bilgi çağı sistematiği bütünselliğinde faydalanabilirsek,

*Ne zaman tarımı teknoloji ile harmanlayıp yeni ürünlere sahip olabilirsek,

*Ne zaman AR-GE; ye A.B.D. ve Avrupa kadar sübvansiyon verirsek,

*Ne zaman söylediklerimiz ile yaptıklarımız bir olursa,

*Ne zaman 45 milyon erişkini vergi mükellefi yapabilirsek,

*Ne zaman sabahları günaydın;, akşamları ;iyi akşamlar; diyebilirsek,

*Ne zaman dogmatizmden uzaklaşabilirsek,

*Ne zaman tinsel değerleri hümanizmi, paylaşmayı, gerçek manada becerebilirsek,

*Ne zaman hak etmeyen kişileri alkışlamaz isek,

*Ne zaman yetiştirdiğimiz kızlarımızı evlendirilmek üzere yetiştirmezsek,

iŞTE O ZAMAN ADAM OLURUZ;

(bkz: FATiH ALKAR)
kahvehanede, yemekhanede ve erkeklerin bir araya geldiği herhangi bir hanede muhabbetin bir şekilde gelip dayanacağı noktadır. bu ülke adam olmazın mutlaka söyleneceği muhabbet ortamı olacaktır. nacizane fikrim ise:

- karşıdakini dinlemeyi, ne demek istediğini anlamaya çalışarak dinlemeyi başarabildiğimizde,

- kelimelere anlamlarının dışında anlamlar yükleyerek konuşmadığımızda,

- hangi ideolojiye sahip olursak olalım karşıt görüşlü birisinin de doğru şeyler söyleyebileceğini, bizim de yanlışlarımızın olabileceğini kabullendiğimizde,

- eğitimin öğretimden önemli olduğunun, öğretimin de geri kalan hemen herşeyden daha önemli olduğunu farkedip, öğretmenlere gereken önem, para, değer ve en başta eğitim-öğretimi verdiğimizde,

- ülke yönetmenin talep edilen değil, çok fazla sorumluluk gerektirmesinden dolayı sahiplenilmek istenilmeyen bir iş olduğunu içselleştirdiğimizde,

- yenildiğinde yakınımız ölmüşcesine üzüldüğümüz şekilde takım tutmadığımızda, takım tutar gibi parti tutmadığımızda,

- mış gibi yapmayı bırakıp yaptığımız işin hakkını vererek yaptığımızda,

- yıllardır giydirilen aşağılık kompleksini üzerimizden attığımızda,

sanırım adam oluruz.
(bkz: eşeğin sudan gelmesi)
insanları tanımak için tüm gücünüzü verip, ama tüm sevginizi vermediğimiz zaman.

Çünkü insanları tanımaya başladıkça verdiğiniz sevgiye acıyacaksınız!
kendimizi diğer canlılardan üstün görmemeyi öğrendiğimiz zaman.
(bkz: tilki kardeş)
altaylı bu soruyu sormayı bıraktığında adam oluruz.
bir tek kendini adam zannedenlerin sorduğu soru.
dikkat edersen "adam" dedim!
ilmi kendisinden almamız gerektiğini sanan, köşe yazarının ufak bir köşesi.
nesiller arası aptalca atışmalar bittiği zaman.
bu devirde hala atatürk üzerinden prim yapanları susturduğumuzda.
bu şartlarda biz adam olamayız arkadaş.

yasaları değiştirmek yerine, insanları eğitmeye başladığımız zaman adam olabileceğimizi umuyorum.
"bizden" olmayana da saygı duyabildiğimiz zaman.
'herkes için adalet'i savunabildiğimiz zaman.
ramazan ayı'nda oruç tutmayana ''kafir'' gözüyle bakmadığımız zaman.