bugün

Huysuz, aksi, lanet...
çişim var gitmeye üşeniyorum.dolayısıyla yıkık hissediyorum.
Öfkeli ve merhametsiz. insan sevmiyorum.
sabah 9'dan beri üst katta matkap çalıştığı için gerginim. bu kadar uzun süre ne yapmış olunabilir diye kafayı yiyorum.
komşum ya evini marangozhaneye çevirdi ya da zevkine duvar deliyor. belli aralıklarla bu tür sesler çıkıyor evden manyak mıdır nedir?

uykumun arasında elektriği kesilsin diye dileklerde bulunduğum için pişman değilim.
her geçen gün aleyhime işliyor gibi hissediyorum. çünkü her gün aynı. değişen bir şey yok.
görsel
Keyifli. Al sen de bi çay iç.
Yoluna koyamadığım her şeyin amına koyim. Yani mütiş.
mutsuz ve yıkık.
ikilemde tekrar uyumak istiyorum ama bu saatten sonra uyursam bütün günüm gidecek yapmam gereken bir sürü şey var. Sözlük benim bekleme salonum. Bu duygu geçsin diye bekliyorum.
Bugünümüze şükür.
Çok uykum var. Yatıp uyumak istiyorum günlerce.
(bkz: dipcik gibi) kimseyi günümü mahvedebilecek kadar önemsemiyorum. kendime öğrettiğim en güzel şey.
Fakir.

Dizüstü Bi bilgisayar alayım diyorum da sadece açılıp kapanma özelliği olanlar bile 3000 lira. Kaldı ki i3 i5 AMD ryzen 3 5 dedin mi en az 5000 lira. Onlarında adı sanı duyulmamış markalar. Bozulsa servisi var mı diye düşünüyorum açıkçası.
Bankaya olan borcunu başka bankadan kredi çekerek kapatmaya çalışan enişte gibi hissediyorum.
Alfabede olmayan bir harf kadar üzgün, kırgın ve yorgunum ama kırmızı paltolu kız da gitmedi. Ankara’da beklediğim vapur ile onun gidişi arasında araftayım.
görsel
bizim memlekette yaşayıp da standart hissetmek çok zor. hep değişken durumlar.
vestiyerde yaz ayları boyunca asılı olan hırka gibi. yeri belli ama o dönemin insanı değil.
özgür. hayatta zor da olsa bazı kararlar almak gerekir. ben de aldım ve büyük kararlar aldım. geriye dönüp bakınca pişman da değilim.
içinde bulunduğumuz dönemden ötürü "kötü" olarak cevaplayabileceğim soru türü.

otuzlu yaşların tam ortasındayım ve kendimi inanılmaz yorgun hissediyorum.

her gün sabah uyandığımda "acaba bugün başımıza neler gelecek" diye düşünmekten bıktım artık. elalem sadece pandemi ile uğraşırken biz ülkemizde pandemi, deprem, ekonomik kriz, siyasal kriz gibi bir sürü problem ile uğraşıyoruz. kimilerinin çocukları sadece babalarının önemli tanıdıkları olduğundan sebep bolluk bereket içinde yüzerken ben ve benim gibiler köpek gibi çalışsak da bir haltın sahibi olamıyoruz. umut namına hiçbir şey besleyemiyorum içimde çünkü birtakım şeylerin değişmeyeceğini biliyorum...

biz seksenler nesli sanki biraz harcanmış nesiliz gibime geliyor.
Hayatım kilitlenmiş gibi. Diğer yandan çok sıkılıyorum. Herkesin bir derdi var herkes anlatmak için can atıyor, kimse dinlemek de istemiyor artık. Herkes anlatıcı olmanın peşinde. Dinliyorum...

instagrama giriyorum, mutsuzların mutlu rolü oynamasıyla dolu. Twitter desen bir karaktersiz karısını öldürmüş bir şerefsiz çocuklara bakarak mastürbasyon çekiyormuş bla bla böyle rt’lerle dolu. Dünya yeterince iğrenç hayatlar yeterince zor, pandemi süreci desen bitmek bilmiyor.

Nereye tutunacağız? Nerde o dal?
Mutlu hissetmiyorum pek. Canim sıkılıyor.
huzurulu mutlu ve yeniliklere açık hissediyorum. yeni yüzler yeni hayatların benimle buluşması dileğiyle.
Ne senden rüku artık
Ne benden kıyam
Bundan sonra selamunaleykum
Aleykum selam.

Fuzuli.
görsel
Bi değişik. Buruk Ama... Ama işte kelime kifayetsiz bağlaçtan Hayır bekliyorum.