bugün

bazı yorumları okuduğum zaman, milletin sadece tatlı bir kızın öldürüldüğü için üzüldüğüne inandığım iğrenç olay.
başı kesik, silikonları patlatılmış, penisi kesilmiş şekilde çöp konteynerinde bulunan travestiye bu kadar üzüntü duymaz bu insanlar. halbuki ikisi de insandı. ve ikisin hayatı aynı değeri taşıyordu.

nota bene : eminim bu entrymi eksileyenler olacaktır "nasıl bir travestiyle tertemiz bir genç kızı bir tutabilir bu yazar" sorusuyla. böyle düşünenlere benim sorum ise : nasıl herkesin hayatına aynı değeri vermezsiniz ? herkes eşittir, herkes insandır, ama bazıları daha çok mu insandır ?
arkadaşım, sırdaşım, yoldaşım... insanların derdine kendi derdinden daha çok üzülen, duygusal, sevgi dolu bir insan. güldüğünde gözlerinin içi gülen, hayata çok ama çok bağlı bir kız. beraber muhabbet ettiğim, gözlerim dolana kadar gülüp sonra da gözlerim şişene kadar ağladığım arkadaşım...

hatırlıyorum... bi gece müzik dinliyorduk. hayallerinden bahsediyordun ve nedense hiç gitmiyor aklımdan o hayaller... ne kadar küçük şeylerden mutlu olurdun oysa... öyle büyük hayaller de değildi yani. biliyordum yapardın sen, hayatta hep başarılı olmuştun çünkü... anlattığın hayallere hep gerçekmiş gibi kulak vermiştim ben...

görmek istediğin yerler vardı... "gidicem burcu, ölmeden görmek lazım. çok merak ediyorum." diyordun. bende "gidersin elbet, sen gitmicen de kim gidicek gezginci" diyip gülüyordum. çünkü biliyordum münevver'im birşeyi kafasına koydu mu yapardı.

dalga geçerdim seninle... hiç alınmazdın "nasıl olsa deli" diye... "yahu bari benimle bi bira iç valla bişi yapmaz" der ardından da nuri alço taklidi yapardım. çok gülerdin o halime... sonra da "sen bırak şimdi içkiyi de şarkı söyle" derdin... bende ne istersen söylerdim...

çok konuşurdun... herşeyi biliyordun sanki. ne konu açarsak ilk konuşan sen olurdun. ama hiç bi zaman geveze olmadın. hep bizim -tabir-i caizse- en bıcır bıcır olanımız ve samimiyetine en çok güvenilenimiz olmuştun...

şimdi "keşke" leri sevmediğimi bile bile bana "keşke" dedirtiyorsun...
keşke yanımda olsan da yine sabaha kadar gülüp sonra hüzünlü bi şarkıda yine gözlerimiz dola dola ağlasak, gitmek istediğin yerlere gitsen, yine nuri alço taklidi yapsam sana ve o bitmeyen neşenle gülsen, istediğin şarkıları söylesem sana ve başımda durmadan konuşsan...

çok özledim seni münevver'im. biliyorum allah iyileri önce alır yanına... sen çok ama çok iyi bir insandın... ve biz seni hiç unutmayacağız...

seni böyle canice katledenleri de UNUTTURMAYACAĞIZ!!!!!!!
kafası kesilerek öldürülmüş birisinin orospu olup olmadığı ile ilgilenen orospu çocuklarını bizlere göstermiş maktul.
ömrünün baharında bir piskopatın kurbanı olmuş kız.

bu kızcağızı katleden hayvan bulunmadıkça bu aç, bu reyting uğruna anasını bile satabilecek, bu şeref, haysiyet, insanlık gibi tüm değerlerden yoksun medya elim vakayı magazinleştirmeye devam edecek, onu seven, ona değer veren her kim varsa ciğerini dağlamayı sürdürecektir.

bugün yine bir haber(!) patladı. neymiş efendim münevver başı kesilirken canlıymış.

hah...bunu da öğrendik ya tam süper oldu. yani bir bu kalmıştı bizim bu yeterince vahşi olay hakkında öğrenmediğimiz, bunu da okuyucularınıza sundunuz ya bravo!

pek yakında başı kesilirken çok çırpınmış, direnmiş, bir eliyle testereyi tutmuş nevinden haberlerde yapın ki daha bir salyalarımız aksın, daha bir zevklenelim.

korku dizisi ya bu!

öbür yanda şu hayvanı bir şekilde ve bir an evvel bulup kodese tıkmak ve şu lanet süreci bitirmek, şu iblis medyayı susturmak yerine "kızlarına sahip çıksalarmış" diyerek yine sevenlerinin ciğerini hedefleyen bir emniyet müdürü!

nasıl bir ülke bu yarabbim!

bela okuyacağım ama rabbim böyle bir kişilik nasip etmiş daha ala bela nasıl olur ki!
eğer iç çamaşırında sperm olan insanları katletmek sorun değilse açın donunuza bi bakın derim. cem garipoğlu size de çıkabilir!!!
bir kız çocuğu. belki bir istanbul masalı'ndaki esma ya özendiğinden belkide o katil zanlısı insanlık fukarasını gerçekten sevdiğinden ki hiçbirinin önemi yok, bir zengin eğlencesine kurban gitti. peşinden bütün sistemi sarsacak bir kurbandı. katilinin; babası ve annesine tahliye kararı veren hakim hemen ardından izne gitti, türkiyedeki bütün telefonları istenirse dinleyebileceğini söyleyen devlet bulamadı, adli tıp, tıp fakültesinde görev yapan hademelerin bile yapmayacağı bir hata yaptığını duyurdu. yok kızın katil zanlısı bulunmuyor. babası kızının katilini arayan baba figüründen medyanın magazinleştirmesi sonucu, semra hanımın erkek versiyonluğuna terfi etti. unuttuğumuz bir şey vardı, kızcağız 120/130 gün önce hiçbir insanın haketmeyeceği bir biçimde öldürüldü. cesedi çöp kutusuna atıldı. öldürülürken göstermediği saygıyı, cesedine de göstermedi o zengin nesebi gayri sahih.
sevgilisi tarafından parçalanıp, çöp kutusuna atılan şanssız kız. basit bir olay gibi izledi halkımız haberlerden. katil cem garipoğlu cinayetten 21 gün geçmesine rağmen yakalanmadı. bazılarınca çin'e kaçırıldı, bazılarınca rusya'ya. olayda ailesininde adının geçmesine rağmen ailesi tutuklanmadı. karabulut ailesi olayın üzerine gittikçe tehdit telefonları aldıklarını söyledi. tehdit telefonları nereden geldiği yine gariptir bulunamadı.

eğer birgün öldürüleceksem, beni orta gelirli yada fakir biri öldürsün. en azından kanım fazla yerde kalmaz diye düşünüyorum artık her insan gibi.
insanın kanını donduran bir cinayete kurban gitmiş gencecik, masum bir kız, bir çocuk.

birkaç gün sonra doğumgünüymüş, nerden bilebilirdi ki? bar kiralamaya gittiği erkek arkadaşım dediği caninin onu öldürüp, içi sızlamadan parça parça edeceğini. sonra da hayatının bir çöp tenekesinde son bulacağını? nerden bilsin ki?

hadi bu can öldü, gitti. yok şimdi. ama ailesi? onlar hayatına nasıl devam edecek? edebilecek mi? gerçekten o kadar zor ki. normal bir ölüm değil; kaza değil, hastalık değil. bile bile, hiçbir şey yokken aniden ve adice. ve bu kadar insanlık dışı bir biçimde.

doğur, büyüt, canından çok sev, gözünün bebeği gibi bak ona, üzerine titre, hayatını ona ada, sonra da allah'ın belasını veresi bir yaratık gelsin, onu bu şekilde yok etsin!

nasıl bir acı bu? nasıl bir adalet bu? allah sabır versin, büyük sabır versin.
ah be güzel kız, bütünleş bedeninle de dikil bu geri kafalıların karşısına.

böyle şerefsizce bir açıklama olabilir mi? cinayetin sebebi aileye yıkılabilir mi? katiller böyle yüceltilebilir mi? bu nedir şimdi. nerde sizin müslümanlığınız. yitip giden bir can ulan, bu kadar basit mi? siz nasıl allaha inanan kullarsınız? nasıl insanlarsınız?

utanıyorum tayyip senin gibi bir başbakanım olduğu için! insanlık namına bir zerre bile mi yok senin içinde yahu!

kızı parçalara ayıran katili yakalayıp da hesap sormalıyız demen gerekmiyor muydu senin, sen ne biçim başbakansın, tüm suçu aileye yükleyerek nereye varmaya çalışıyorsun? ne yani başı açık, erkeklerle fotoğrafı var diye her kızın katledilmesi mi gerekiyor bu ülkede?

ülkeyi bölen sensin sen! başka hiç kimse değil, sen böyle yapıkça sen ve senin gibi müslüman geçinenlerden nefret ediyorum, dinimden soğuyorum! yazık..

çok yazık..
sprite'tan acımasız gerçekler;

sokakta tiki diye dalga geçtiğiniz kişiler var ya, münevver karabulut onlardan biridir işte. hani bazı piç kurularının peşinden sırf parası var diye giden birtakım süzme türk kızlarımız var ya pembe panjurlu ev hayalleri kuran, onlardan biridir işte. öldü ya, şu anda badem gözlüdür o ayrı. arkasından herhangi bir şey dersek bize "şerefsiz" derler, öldü ya, tamamen resetlendi geçmişi. ben sizi gerçeklerden biraz haberdar edeyim, canlı haline etmediğiniz tek lafı bırakmazdınız ama şu anda badem gözlüdür o, öldü ya.

celalettin cerrah demiştir ya "sahip çıksalarmış" diye, bu laf türk tarihinin en basiretsiz açıklamalarından biridir ama şöyle de bir durum var: fotoğraflarına bakıyorsunuz ve 18 yaşından küçük olduğu söylenen bu kız sanki davetteymişçesine gece elbisesini giymiş, yüzünde 1 kilo makyaj, topuklu ayakabılar falan filan. düğündeymişçesine atmış kendini malum piçin kollarına, kafası bulutlarda dansediyor. türkiye şartlarında genç bir kızı bu kadar da serbest bırakmak gerçekten doğru mudur? bu ülkede ne tür itlerin yaşadığından ailesi cidden haberdar değil midir?

yalan yok şimdi, 16-17 yaşında sağda solda gezen süslü kızlara etmediğiniz hakaret kalmıyor da münevver karabulut'un bu şartlar altında onlardan ne farkı kalıyor?

tutup da bir kız çocuğunun böyle şerefsizce öldürülmesine alkış tutacak halim elbette yok, ama şu anda arkasından sarfedilen "melekti bilmemneydi" sözleri de o kadar samimiyetsiz geliyor ki...

toprağı bol olsun, yeter ki badem gözlü olmasın; kendisini hunharca katleden şerefsiz de keyifle yaşamayı sürdürsün.
cinayetinde ailesi suçlanamayacak olan kızdır. rahmetli olmuştur ve bu saatten sonra vay efendim ailesi şöyle olsaydı, vay efendim kendisi böyle olsaydı demek kadar saçma bir şey olamaz. ailesi suçlanamaz. neden mi? çünkü ortada bir sapık var, psikolojik sorunları olan bir cani var.

bakın, münevver' in cinayetinden bir süre sonra başka bir cinayet haberi duyuldu. genç kız pendik lisesi' nde okuyordu. kendisine arkadaşlık teklif eden bir genç vardı ve bu genç karşılık alamıyordu. ailesi kızlarının arkasında durdu. defelarca adres değiştirdiler, telefon değiştirdiler, kızın okulunu değiştirdiler; ama sonuç ne oldu: kız oturdukları apartmanın asansöründe ölü bulundu. ee ne oldu? ailesi bu kızı çok korudu, kolladı. bu cinayete engel oldu mu? maalesef olmadı. çünkü karşınızdaki akıl sağlığı yerinde olan biri değil. gözü döndüğünde her şeyi yapabilecek bir cani. bu yüzden de bu cinayete hiçbir şey mani olamazdı.

ailesinin yaşadığı acıyı düşünün, bir de onları şuçlayarak acılarını nasıl katlayabiliyorsunuz? sözde müslümanların yaptığı bu abuk sabuk yorumlar (yok açık giyinmiş, yok sarmaş dolaş poz vermiş bilmem ne) hangi insan evladının vicdanına sığar. bir genç kızın, neredeyse çocuk denebilecek yaşta bir genç kızın vahşise öldürülmesi buradaki konu. hem çok müslümansınız ya ölünün arkasından konuşulmayacağını nasıl unuttunuz?
üzerinden prim yapılarak resmen mezarında döndürülen zavallı kız.

celalettin cerrah gibi, meslekten ihracına ek olarak bıyıklarından tavana asılması gereken bir basiretsizin, "ben feci sıçtım aga" diyememesinden ötürü; terbiyesizlik yapmaya cüret edebildiği merhume.

ölüm, birtakım naif eylemler neticesinde elde edilen birşey değildir, olamaz da.
ve bunu sizin gibi, çocukluğunda yaptığı her kötü şey ölesiye dayak yemekle sonuçlanmış mal bünyeler anlayamazlar. ondan zaten gencecik bir kıza ölümü layık görebilmeniz. öldürene hiç dokunmadan hem de.

hiç mi hayal kırıklığına uğramadınız hayatınız boyunca? hiç mi "onu tanıyamamışım, hiç de düşündüğüm gibi biri değilmiş" demediniz? bu kadar mı mükemmelsiniz? ve gerçekten, hayatımızı her yönüyle kontrol altına alabileceğimizi falan mı sanıyorsunuz ciddi ciddi? bu kızcağızın ve ailesinin yaşadığı sadece bu, tanışmış/tanıştırılmış oldukları halde.
ama yaşanabilecek en trajik boyutu elbette.

rahat uyusun, mekanı cennet olsun. uluslar arası ilişkiler okumak istiyormuş, yazık. komşumuzun aynı yaşlarda iki kızı var, bi başka baktım bugün onlara. belki de hayatımda ilk kez annemi anladım. ben arkadaşlarımla buluşmak için neşeli neşeli dışarı çıkarken içinin nasıl titrediğini, ama belli etmediğini.

allah topunuzun çok ciddi belasını versin.
bazı şerefsiz kanı bozuklarca kaşar ve mal olarak adlandırılan şahsiyetti, sebebi de adli tıp'ta çamaşırına bulaşan sperm lekesi.

neymiş çamaşırına sperm bulaştığı için maktul mal olarak kaşar olarak adlandırılabilirmiş, neredeyse öldürülen şahıs suçlu durumuna düşecekti. her allah'ın günü eli skinde gezen gün yüzü görmemiş bu abazan güruha göre "sevişmiş" olma ihtimali bile onu namussuz ve hatta öldürülmeyi hakeden biri yapmaya yeterdi.

alın bakalım kim namuslu kim namussuz görün! karşılaştırma yaparken de önce çevrenize bir bakın, ananızın bacınızın namusuna sahip çıkın da öyle laf abazanlığına girişin:

alın bakalım, olmaz ya belki utanırsınız:

http://www.milliyet.com.t...;KategoriID=15&ver=65
şu kızın ölümünde bile işin içine "bu vatan uğruna can veren şehitlerimiz" edebiyatını sokan bu ziyan zihniyetleri gördükçe, bu ülkeye dair hiç bir ümidim kalmıyor. bu cinayet gündemde kalmasın tabii, balık hafızalı bir toplum olarak, herşeyi unutarak, hiç bir şeyin üzerine gitmeyerek, inekler gibi yaşayalım.
gündem hakkında fikir belirtmek için başta sözlükler olmak üzere çeşitli platformlara yazı yazan bazı bünyelerin, gazete dahi okumadıklarını bize gösteren katili yakalanamamış kız.

üsttekini özele çekiyorum, lan ibibik! gazete oku, haberleri izle. lan elinin altında internet var tıkla adrese 10 dakika bak bir gündemde ne var.

sormuş elemanlar "iç çamaşırında spermin ne işi var" aklınca kızın namusuna yönelik girişmiş. muhafazakar ya beyzadem, namus bekcisi ya.

otopsi raporlarında bu kısın bakire olduğu sonucu çıktı adamım! benim namus kriterim bekaret değil ama senin içinin rahat etmesi bakımından belirteyim istedim.

merak ettiğin soru ise 3-4 gündür kurum içinde kaosa neden olmuş, soruşturma konusu olmuş bir mevzu.

kızın iç çamaşırına nereden gelmiş biliyor musun? aynı masada otopsisi yapılan bir başka cesede ait çıktı sperm! ailesi dahil, sperm örnekleri alınan hiçkimseyle uyuşmayınca iç çamaşırındaki sperm, arşivlere bakılması ile vahim sonuç ortaya çıkıyor. masa temizlenmeden, aynı masada otopsisi yapılan kıza, olaylarla hiçbir alakası olmayan bir başka cesedin spermi bulaşıyor. o da kalem ucu kadar bir örnekmiş.

anladın mı ibibik? senin namusun da bu kadar işte. başkasının namusuna hiçbir bilgin olmadan dil uzatacak seviyede bir namussuzsun.

al belki okursun da kafan basar; http://www.milliyet.com.t...rm%20Adli%20Tipi%20sarsti