bugün

yazarı marlo margon olan ,aborjin halkının yaşamı ve felsefesi anlatılan çok güzel bir kitap
tuvalet kagıdı ne onemli birseymiş dedirten kitap
Güzel insanlar bu aborjinler dedirten sanatsal yapıtsal.Bestseller ödülü de kazanmışılığı olan kitap.
insanda teknolojiden uzaklaşma hissi yaratan, basit anlatımıyla sıkabilen marlo margon kitabı.
kitabın sonundaki mektup kitabın en can alıcı yeridir.
okunduktan sonra insanın kendini hafiften sorgulamasına neden olabilecek kitap. dünya hakkında, yaşam hakkında daha farklı düşünmeye iten, çevrenize farklı gözle bakmanızı dürtüleyen kitap. tavsiye edilesi kitap.
bünyeyi, "hikayenin gerçekten yaşanmış olmasına" ikna etmeye zorlayan, teknolojiden ve şehir stresinden tiksinmeye neden olan aşmış kitap.
hıncal uluç, murat birsel gibi köşe yazarlarından olumlu yorumlar alan eser. okunması gereken bir bestseller.
best seller akımına kapılan insanların merakını cezbederek çok satmayı başarmış, yürek telini titretmekten çok uzak olan kitap. aborjinlere dair kitaptan tek hatırladığım adet kanından merhem yapıyor olmaları.
insanların ne gereksiz şeylere, ne anlamsız değerler ithaf ettiğini gösteren kitaptır.

basit bir hayatı karmaşık hale getiren, toplumca kabul edilme arzusundan ya da ego tatmin etme isteğinden materyalistliğe varan bir tutkuyla bağlı olduğumuz onca şey ne kadar önemsiz aslında. kuru yerde, gökyüzünü yorgan yapıp yatan ve insanlıklarıyla bizi döven bir topluluğun hikayesine ışık tutuyor bu kitap. okumak lazım...
''son ağaç kesildikten, son balık yakalandıktan, son ırmak zehirlendirkten sonra; ancak ondan sonra paranın yenmeyeceğini anlayacaksınız.'' cümlesini içinde barındıran, her çocuğa tavsiye edilmesi gereken bir kitaptır.
kitabı okuyup masanın üstüne koyarsınız. aborjinlerin hayatını, yaşayış şekillerini, nelere üzülüp nelere sevindiklerini görürsünüz. bir an için kendinizle kıyasladığınızda boş yere dünyanın kahrını çektiğinizi hissedersiniz. hatta gaza gelip aborjin olmaya bile karar verebilirsiniz.

tabii sonra tekrar hayat sahasına indiğinizde aynı telaşlar aynı üzüntüler peşinizi bırakmaz.
bir kitap tırt olur ama bu kadar tırt olmaz diyeceğiniz romandır. ilk başta yazarı ben yaşadım felan fistan diyip, sonra yok esinlendim ayaklarına yatmıştır. kitapta öyle saçma sapan yerler var ki kitaba verdiğim paraya, harcadığım zamana acıdım. yaklaşık üç dört kere kendimi çok zorlamama rağmen yarım bıraktım. en yakın zamanda yakıp küllerini mezara savuracağım.