bugün

Vatan gazetesinde yazan yazar.
gerek görsel basında, gerekse yazılı basında, pembe bir tablo çizilmesine, enflasyonun dendiği gibi düşmediğine, yine sürekli zamların yapıldığına, aç insanlar nüfüsunun giderek arttığına dikkat çeken köşe yazarı. çoğunluğun susturulduğu şu zor dönemde, kral çıplak diyebilme cesaretini göteren muhterem insan. keşke herkes onun gibi cesurca konuşabilse.
bu isim ve soyisimde herkesin mutlaka en az bir tanıdığı vardır...
Aksaray'da bulunan Mutlu Palas otelinin ortaklarından biri.
dünya gazetesi,star gazetesi ve star televizyonu, kanal e (eski cnbc-e), haberturk gibi basın ve yayın organlarında çalışmış, şu anda da vatan gazetesinde köşe yazarlığı yapan zat.
eski bir maliye müfettişidir.
yazılarında sorduğu " bu miting gibi toplantıların paraları kimin cebinden çıkıyor? " * sorusunun cevabı toki veya akp değil, toki'nin ihale ile açtığı konut yapım işlerini kazanan müteahhitler ve firmalarıdır.
kamyonla işçi toplama, açılış alanına yığma, ses sistemleri ve bir çok ikram ve flama, bayrak, afiş gibi yükleride karşılamak tarzında görevleri vardır. sıkıyorsa yapmasındır. nasıl olsa bir sonraki ihaleye yine girecektir. (bkz: ihale yolsuzluğu) (bkz: biliyoruz da konuşuyoruz)
bir dönem cem uzan ın iş takipçiliğini yapmış, şimdilerde namus ve ahlak abidesi, dürüst gazeteciyi oynayan kişi.
güncel yazılarında memleket meselelerine değil, akp meselelerine çözüm önerisi getirmekte ünlü köşe yazarı.
en büyük memleket meselesi olan akp meselesine eğilen muhalif yazar. bir diğer değişle, rte'nin uçağına binemeyen yazarlardan biri.

diğerleri için;

(bkz: bekir coşkun)
(bkz: yılmaz özdil)
(bkz: emin çölaşan)

vb..
vatan gazetesinin en sivri kalemidir. yazılarını heyecanla takip ettiğim biridir. doğruyu söylemekten korkmayan tavrı ile, daha ilk kez okuyanın bile yüreğini kazanacak insandır.
sağa sola sorular yağdırıp cevap bekleyen yazar. kimsenin umursadığı yok o da kendi kendine takılıyor, ara ara da ne oldu verecek cevabınız yok mu diyor. aslında hakkında yazılabilecek çok şey var lakin gerek yok.
atilla yayla hakkında 21.11.2006 tarihli vatan gazetesinde ki köşe yazısında "kemalizm'e gerici diyen bilim adamı" şeklinde başlık atmış, yazının içerisinden millet bu adam ataturk hakkında "bu adam" demiştir şeklinde bir beyenat bulunduran, ayrıca yazı içinde eksi sözlükten ornekler veren kişidir. burada anlatmak istediğim aslında atilla yayla'ya soyle boyle demistir asın bunu vurun kahpeye falan degildir. burada asıl eleştirdiğim bir adamın hiç bir şey bilmeden ahmet yayla'nın beyanatını bile okumadan sagdan soldan duyarak konusma içindeki "bu adam" kısmını alıp dillendirmesi, hatta hoca hakkında ki bilgileride eksi sozlukten toplamasıdır kösesine tasımasıdır. oysaki kose yazarı dedigin, okumalı, arastırmalı, bildiklerini sadece kendi ekseni etrafı degil ulasmak istedigi hedef kitle cercevesinde degerlendirip sunmalıdır. eksi sozlukten alınan bilgilerle degil. boyle insanların kose yazarı oldugu yada yapıldıgı ulkede, boyle iktidarlar olması da cok gorulmemelidir.
gerçekleri gören, ve neticesinde doğru yolda olan bir yazardır. ancak büyük ihtimal şu an fettullahçı yobazların hedefinde ilk sıradaki vatan yarın satılır da işinden olursa, hali nice olur bilinmez. (bkz: #3422955)
cuma namazında gittiği imamın hutbeleri kafasından attığını düşündüğüm yazar kişisi.

lan ben de dinledim aynı hutbeyi. bizim imam elindeki kağıdı aynen okudu (hatta arada bir yanlış okudu şaşırdı falan) ama bu adamın dediğinin aksine sürekli 30 ağustos zafer bayramını anlattı(bir ara duygulandım, gözlerim doldu şehit dedelerimiz için).

hutbe biterken de biraz ramazan ayından bahsedip "artık camimize biraz yardım edelim muhterem cemaat!" gibisinden bir serzenişte bulundu. uydurma mustafa*:

"30 Ağustos Zafer Bayramı cuma hutbesinde neden yoktu?

Bugün ulusal bağımsızlık mücadelesinden zaferle çıkışımızın 86. yıldönümü... 30 Ağustos Zafer Bayramı, hepimize kutlu olsun!
Dün günlerden cumaydı. Cuma namazına giden vatandaşlarımız, cuma hutbesinde bağımsızlık savaşımız hakkında aydınlatıcı bir konuşma yapılmasını beklediler...
Ama boşuna!
iyi de neden?
Camilerimizden yükselen ezan seslerinin tam 86 yıldır susmamasında, bu mücadelenin hiç mi payı olmadı?
imam efendiler, ülkemizi kurtaran ve dinimizi özgürce yaşamamızı sağlayan kahramanları ansalardı, ağızlarına mı yapışırdı?"

http://w9.gazetevatan.com...;Categoryid=4&wid=102
hergün gördüğüm efendi, bilgili, kültürlü insan. ama yazar vs. değil...
vatan gazetesinin en sağlam yazarlarından.
açık açık söyler, açık açık sorar.
sadece bilgisi ve düzeyi bile bir çok yazarın önüne geçmesini sağlar.
cesurdur kendisi.
soru sordu mu cevap vereceklerin vay haline!
vatan gazetesi yazarı. bu gün insanı gülümseten bir yazının altına imza atmış.

polisin taksim'deki gösterilerde orantısız güç kullanmasını çok şiddetli bir şekilde eleştirmiş. polis orantılı yaklaşmalıymış.

mesela diyor ki; göstericiler 1500 kişi filandı polis 10.000 kişi.

mustafa mutlu eşit güçlerin çarpışmasını istiyor sanırsam. erkekseniz teker teker gelin lan diyecek neredeyse.

göstericilerde sapan vardı poliste tüfek tabanca vardı diyor.

sanırım türk polisinin bundan sonraki taksim gösterilerine sapanla katılmasını isyiyor. tabi televizyonlarda gördüğümüz çekiçli balyozlu göstericilerden bahsetmiyor. canım ne olacak bir iki polis te balyoz alıversin yanına.

göstericilerde sopa vardı poliste jop diyor.

yani demek ki polisler de ellerine sopa almalılarmış. üstelik göstericiler sopaları pankartlardan çıkartmışlar. o zaman polis te pankart taşıyacak ve olaylar kaşırırsa sopalarıyla göstericilerle çarpışacaklar. erkekçe.

göstericiler taş fırlatmışlar bir de sadece 6-7 adet molotof kokteyli fırlatmışlar polis de onlara göz yaşartıcı bomba fırlatmış. burada orantılı güç için polisin de altı yedi adet molotof kokteyli ve yerden aldıkları taşları kullanması lazımdı.

daha döktürmüş adamımız da bu kadar yeterli yani.

tabi göstericilerin esnaflara saldırdığını filan okuyamıyoruz yazısından. sadece kendi kendilerine efendice protesto ederken polisin müdahale ettiği izlenimi verilmiş yazısında. eh o kadarcık kusur kadı kızında da olur artıkın.

bi dahaki sefere orantılı bir güç kullanın da görelim polisler tamam mı?

http://haber.gazetevatan....;Categoryid=4&wid=102
atatürk ü koruma kanunununda değişiklik istenmesine çok içerlemiş ve çok manidar bir yazı yazmış vatan yazarı.

http://haber.gazetevatan....;Categoryid=4&wid=102
aşırı subjektif bir köşe yazarı. bir iki defa okuyan insan bunu rahatlıkla farkedebiliyor. tıpkı ruhat mengi gibi. bu yüzden vasat köşe yazarları listesinden kurtulamamış, ismi cismi pek duyulmamıştır.
bugün yazdığı yazı ile gerçekleri tokat gibi vurmuştur.
teröristim ben diyeni salarsın sırf iktidar karşıtı diye içeri atarsın. bizde hukuk böyle.
Gerçekleri göz önüne sermekten korkmayan , gündeme objektif bir açıdan bakıp iktidarın yanlışlarını sogulayan vatan gazetesi yazarıdır.
vatan gazetesindeki bugünkü yazısı ile hafızaları pekiştirmiştir.

http://haber.gazetevatan....;Categoryid=4&wid=102
vatan gazetesinin alınma sebebidir. bugünkü yazısında israille yaşanan büyükelçi skandalında en büyük suçun büyükelçi ve onu atayan dış işleri bakanı olduğunu net bir şekilde söylemiştir. saygı duyulması gereken korkusuz yazardır.
bugün yazmış olduğu yazı ile ahmet altan a tokat gibi bir cevap vermiş, aydın gazeteci.

taraf denilen gazetemsi şeyin durdurulmasının tam vakti, evet bu yapılanın tam karşılığı onur cellatlığıdır, daha güzel ifade edilemezdi herhalde.

http://haber.gazetevatan....;Categoryid=4&wid=102
güncel Önemli Başlıklar