bugün

üzerinden show yapılmayacak nadir insanlardan...

''sevmiyorum ben bu adamı, çok farklıyım, celebrity'im ulaaan!'' diye haykıran adamların uzak durması gereken lider...

sizin gibilerin düşmanıydı, hala da öyle...
osmanlı devletinde doğmuştur.
osmanlı paşasıdır, türkiye cumhuriyeti "reis- i cumhur" udur.
türk kültürü ile büyümüştür, türk olduğunu asla unutmamıştır.
türk milleti için savaşmıştır.
osmanlı devletinde doğmuştur.
osmanlıya göre devletine ihanet etmiştir.
osmanlı kültürü içinde ağzı burnu kanayana kadar dayak yiyerek eğitilmeye çalışılmıştır her osmanlı çocuğu gibi.
misak-i milli sınırları içindeki halkı korumak için savaşmıştır.
bu halktan bugünkü türk milletini inşa etmiştir.
sözlükte dikkat çekme çalışmalarının genel konusu olan ulu önderimiz. yahu sevmiyorsan sevme. sevmemen benim skimde değil kaldı ki atatürk'ün de sevilmesini ya da nefret edilmesini umursadığını zannetmiyorum bulunduğu cennet diyarda. hala gelip de "ben sevmiyom kiiieee" diye 3-5 yaş çocuk tarzı tepkilerle dikkat çekmeye çalışmak sözlüğün amacı olan "bilgi paylaşımını" baltalar. bilgin varsa paylaş, yok paylaşacak bi bilgin yoksa biraz oku da kahve köşelerinde, cemaat evlerinde duyduklarının gerçek versiyonlarını öğren.
sevilen ve saygı duyulan bir insan. ***
arkasında bıraktıkları onunla gurur duysa da, o, arkasında bıraktıklarının yaptıklarıyla gurur duymayı istemiştir hep.*
onu sevenleri eleştirenler şu noktayı anlamamakta ısrarlıdır. insanlar atatürk'ün kendileri için yaptığının ne kadar önemli olduğunun bilincindeler ve bu sebeple onun yaptıklarının yıkılmasından rahatsızlar.

nerdesin be atam derken bak gör senin bu ülke için yaptıklarını yine bu ülkenin evlatları ne hale getiriyor demek istemektedirler. böyle derler çünkü ülkeyi bu hale getirenlerin duyupta utanacağını düşünürler.

gel bizi kurtar derken onun yolunda ilerleyen onu örnek alan insanların bizim başımızda olmasını istediklerindendir.

ama gel gör ki özgürüz, demokratız, farklıyız ayaklarına yatan binlerce aptal tarafından bu sözler başka taraflarından anlanarak çarpıtılmaktadır.

onu yüceltmeyin diyenler belki ondan sonra gelenlere bakar da atatürk ün ne kadar yüce olduğunu en azından biraz farkeder. kapasiteleri kadar en azından.
> > > > >>BiR TÜRK
> >GENCiNiN ATA'YA HiTABESi
> >
> > > > >>Sevgili Atam;
> >
> > > > >>Sana bu hitabeyi 33 yaşına girmiş,
> >
> > > > >>Gelecek güzel günlerden çoktan umut kesmiş,
> >
> > > > >>Temel eğitimini tamamlamış,
> >
> > > > >>Ve ancak şimdilerde seni tanıyabilmeye başlayan,
> >
> > > > >>Türk istikbalinin evlatlarından biri olarak yazıyorum.
> >
> > > > >>Seni ilk gördüğüm günü dün gibi hatırlarım.
> >
> > > > >>ilkokul birdim. Miniciktim.
> >
> > > > >>Elimde beslenme çantam,önlüğümün cebinde annemin sevgisi, sınıfımda bilim öğrenecektim.
> >
> > > > >>Karatahtanın dört parmak üzerine ortalanmış çerçevenin içinden bana bakıyordun
> >
> > > > >>Bakışların keskindi.
> >
> > > > >>ABC'den sonra ilk öğrendiğimdin;
> >
> > > > >>Mustafa Kemal'din. Çocuktum...
> >
> > > > >>Bana, bize, tüm dünya çocuklarına bayram armağan etmiştin. Armağanını,
> >
> > > > >>uygun adım
> >
> > > > >>sol-sağ-sol
> >
> > > > >>Sol-sağ-sol Kutladık...
> >
> > > > >>Kaçımızın ayağı su toplamıştı,kaçımız bayılmıştık...
> >
> > > > >>Biz bayramlarda ağlayan çocuklardık.
> >
> > > > >>(Ne zaman salıncakta sallanan fotografını görsem, geçen 23 Nisan'lara yanarım.)
> >
> > > > >>Ortaokul ve lisede hep seni anlattılar bana...
> >
> > > > >>Dünyaya ancak yüz yılda bir gelen dahiydin...
> >
> > > > >>Şahin bakışların vardı,hürriyete aşıktın...
> >
> > > > >>En azılı düşmanlarına karşı bile merhametliydin,
> >
> > > > >>Ama savaş meydanlarında karşında kimse duramazdı.
> >
> > > > >>Aslandın, kaplandın, kartaldın,panterdin...
> >
> > > > >>Özgür geleceklere açılan pencereydin.
> >
> > > > >>Sözün özü benim sevgili atam;
> >
> > > > >>Kodumu oturtan milli eğiticiler böyle anlatmışlardı.
> >
> > > > >>Beni milli bir şekilde eğitenler,
> >
> > > > >>Failatün, failatün, failatün,failün ölçü sistemini,
> >
> > > > >>Niagara Şelalesi'nin yükseklik ve debisini,
> >
> > > > >>Yes, it is a pencil demesini,
> >
> > > > >>Deli ibrahim'in küpesini;
> >
> > > > >>Bir bir kafama yerleştirdiler de;
> >
> > > > >>Bana senin insan yönünü anlatmadılar.
> >
> > > > >>Sigara tiryakisi olduğunu,
> >
> > > > >>Rakı içtiğini,
> >
> > > > >>Aşık olduğunu,
> >
> > > > >>Evlendiğini,
> >
> > > > >>Boşandığını,
> >
> > > > >>Kim bilir kaç geceler savaş meydanlarında cesetlere bakıp,için için ağladığını,
> >
> > > > >>Özlemlerini, hasretlerini,
> >
> > > > >>Geleceği kazanmaya dair fikirlerini
> >
> > > > >>Anlatmadılar.
> >
> > > > >>Bana, bize, tüm dünya gençlerine bayram armağan etmiştin.
> >
> > > > >>Armağanını, uygun adım
> >
> > > > >>sol-sağ-sol
> >
> > > > >>sol-sağ-sol Kutladık...
> >
> > > > >>Kaçımızın ayağı su toplamıştı.
> >
> > > > >>Kaçımız kıçına yediği sopa yüzünden altına işemiştik.
> >
> > > > >>Biz bayramlarda bunalan gençlerdik.
> >
> > > > >>( Ne zaman baloda smokinli fotoğrafını görsem, 19MMayıs'lara yanarım.)
> >
> > > > >>Bir yandan;
> >
> > > > >>Heykellerini diktik
> >
> > > > >>Dağa-taşa silüetlerini çizdik,
> >
> > > > >>Her kitaba, her yazıya
> >
> > > > >>Mutlaka senden alıntılar yerleştirdik.
> >
> > > > >>Bir yandan;
> >
> > > > >>Her işin kolayına kaçtık,
> >
> > > > >>Ticarette kazık attık,
> >
> > > > >>Üretim yerine kopyaladık,
> >
> > > > >>Bilimadamlarını sindirdik,
> >
> > > > >>Aydınları yargıladık,
> >
> > > > >>Yoktan yere nice vatan hainleri ürettik,
> >
> > > > >>Çoktan yere nice amaçsız gençler yetistirdik.
> >
> > > > >>Zeki,çevik ve aynı zamanda düzenciydik.
> >
> > > > >>Eğitimi siyasete kurban verdik,
> >
> > > > >>Ekonomiyi siyasete kurban verdik,
> >
> > > > >>Aydınlık olması gereken gelecekleri siyasete kurban verdik.
> >
> > > > >>Varlığımız siyasi emellere armağan oldu...
> >
> > > > >>Benim biricik Atam;
> >
> > > > >>Biz Demokles'in kılıcını sapından değil
> >
> > > > >>Keskin yanından tutmayı marifet bildik.
> >
> > > > >>Senin ruhunu gıdım gıdım içtik,
> >
> > > > >>Tükettik...
> >
> > > > >>Tükettik...
> >
> > > > >>Tükettik...
> >
> > > > >>Dedemden babama, babamdan bana
> >
> > > > >>Politikacı tabiriyle 'enkaz devralmış'bulunmaktayız.
> >
> > > > >>Bu gidişle biz, çocuklarımıza devredecek
> >
> > > > >>Enkaz bile bulamayacağız...
> >
> > > > >>Türk'tük, doğruyduk,çalışkanlığımız şüpheli;
> >
> > > > >>Birinci vazifemiz; Türk istiklalini ve Türk
> >Cumhuriyeti'ni Ilelebet
> >
> > > > >>muhafaza ve müdafaa etmek,
> >
> > > > >>Ülkümüz;
> >
> > > > >>Yükselmek, ileri gitmekti...
> >
> > > > >>Uzun bir yoldu...
> >
> > > > >>Yorucu ve yıpratıcıydı...
> >
> > > > >>Adidas'larımız eskidi,
> >
> > > > >>McDonalds'ta mola verdik.
> >
> > > > >>Belki de 'Bir Türk dünyaya bedeldir' deyişini
> >
> > > > >>Biz 'Her Türk dünyaya bedeldir'anladığımız için
> >emanetini,
> >
> > > > >>1 milyon beş yüzseksen bin kat küçültmeyi becerdik...
> >
> > > > >>Verdiğin en önemli görev:
> >
> > > > >>Bu ahval ve şeriat içinde dahi vazifem
> >
> > > > >>Türk istiklalini ve cumhuriyetini
> >
> > > > >>ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir,bilirim.
> >
> > > > >>Muhtaç olduğum kudretin,
> >
> > > > >>Sana güvenimde mevcut olduğunu belirtir,ellerinden
> >hasretle öperim...
> >
> > > > >>
> >
> > > > >>baştan sonuna kadar okuyanlara teşekkürler sizler gerçek
> >bir
> >
> > > > >>Atatürkçüsünüz bence
> >
> > > > >>
> >
> > > > >>YER: TÜRKiYE
> >
> > > > >>YIL: 1938
> >
> > > > >>SAAT: 09.05
> >
> > > > >>ATATÜRK ÖLÜYOR ARADAN ONLARCA YIL GEÇiYOR
> >
> > > > >>YIL: 2007
> >
> > > > >>ATATÜRK TEKRAR DÜNYAYA GELiYOR...
> >
> > > > >>DOĞRUCA MECLiSE GiDiYOR,
> >
> > > > >>MEMLEKET NASIL YÖNETiLiYOR GÖRMEK iÇiN...
> >
> > > > >>MECLiS KAPISINDA CUMHURBAŞKANI,BAŞBAKAN,DEVLET BAKANLARI
> >KARŞILIYORLAR.
> >
> > > > >>SALONDA EN ÖNE OTURTUYORLAR VE O GÜNKÜ ÜLKE SORULARI
> >TARTIŞILIYOR...
> >
> > > > >>OTURUM BiTiYOR, ATATÜRK Ü MECLiS LOKANTASINA
> >GÖTÜRÜYORLAR,
> >
> > > > >>YEMEKTEN SONRA OTELE GÖTÜRÜP YATIRIYORLAR....
> >
> > > > >>ERTESi SABAH OTELDEN ALMAYA GiDiYORLAR,
> >
> > > > >>ATATÜRK ÜN ODASI BOMBOŞ..!!
> >
> > > > >>VE MASANIN ÜZERiNDE BiR KAĞIDA YAZILMIŞ ŞU SÖZLER VAR:
> >
> > > > >>'EFENDiLER...
> >
> > > > >>BEN iSTANBULA GiDiYORUM,
> >
> > > > >>ORDAN BiR VAPURA BiNiP TEKRAR SAMSUNA ÇIKACAĞIM.
> >
> > > > >>ÇÜNKÜ, BU ÜLKENiN BiR KURTULUŞ SAVAŞINA DAHA iHTiYACI
> >VAR...'
> >
> > > > >>BU KADAR ANLAMLI BiRŞEY DAHA YOKTUR SANIRIM
> >
> > > > >>BU ÜLKEMiZ iÇiN...
> >
> > > > >>
> >
> > > > >> Şimdi, diğer saçma sapan mailler yerine bu tür
> >mailleri forward lamak
> >
> > > > >>daha önemli değil mi?
> >
> > > > >>bu maili birilerine forwardlamazsan kimse sana
> >kızmayacak,
> >
> > > > >>bir dileğin gerçekleşmeyecek
> >
> > > > >>yada msn iconu maviye dönüşmeyecek,
> >
> > > > >>sadece gerçekleri,
> >
> > > > >>içinde bulunduğumuz durumu öğreneceksin...
> >
> > > > >>Ve ülkemizin ne tür bir durum içinde olduğunu.....
> >
> > > > >>UNUTMA;
> >
> > > > >>sen bir TÜRK evladısın...
> >
> > > > >>VE
> >
> > > >>MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKi ASiL KANDA MEVCUTTUR!!!
> >
> > > > >>NE MUTLU TÜRK'ÜM DiYENE!!!

not:alıntıdır.
bir şey olsa ve bizi yönetenleri izleme fırsatı olsa, tükürük bezlerini fazlasıyla yorması gerekecek yüzlerini tükürmekten.
yüzyılımızın dahisi,yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. şu talihsizliğe bakın ki , o büyük dahi çağımızda TÜRK MiLLETiNE nasip oldu.

David L'loyd George
ingilere Başbakanı - 1922
'dünyanın görüp göreceği en iyi liderlerlerden biriydi, hiç uyumaz, çiş yapmazdı,yemek de yemez, oksijenle beslenirdi...' sâiri algıların çok katı bir refleks olarak günümüzde bu güzel ülkede yaşayan her on kişinin dokuzunda tanrı sevgisinden daha güçlü bir içsel refleksif biat olarak var olmasının sebebi günümüzde yaşamayan bu ülke insanlarına yapılan psikolojik işkence boyutuna varan toplum mühendisliği çalışmalarıdır; ki aradan iki nesil geçtiği için toplumun onda dokuzunun bu adama tarifsiz muhabbetler beslemesi ve benim gibi hakkında envai kaynağı okuyan eden, beynini kullanmanın ve gerçekleri araştırmanın hakiki vatanseverlik ve ilerlemecilik olduğunu bilen birine gözü kırpmadan hakret ettireceği de maalesef bir realitedir.
size 5 yaşınızdan beri anlatılanlar var ya ey sözlük okurları ve yazarları; işte onlar yalan. onlar dünyanın gördüğü en katı ve yoğun toplum mühendisliği yaygın uygulamasının travmatik propaganda öğeleri. ha, uyanmazsınız yine tapmaya devâm edersiniz ulu önder'e o sizin dogmatikliğiniz. kaybeden bu ülke olur; onurlu(!) bir kuzey kore misâli ulus devlet oluruz stadyum ve okul törenleri nev'i abuk sabuk gayrıbilimsel ritüelleri tekrarlayıp, mental mastürbasyonları gerçekten iyi ve güçlü devlet olmanın yerine ikâme edip duran... ama açlıktan sürünmeye, polisin askerin ibneliklerinin, yanlış anlaşılmaya, eziyetlerinin ve haksızlıklarının yani hergün okuduğumuz, muzdaribi olmaya, yüzde üçlük bir güruhun gizli iktidarının esirleri, oyuncakları olmaya da devâm ederiz. e ama varsın hamâsi hislerimize hâlel gelmesin, değil mi âkil sözlük; demokrasiyi uygulamak ve bilim üretmek de neymiş; tâbularımız 'sağ olsun' yeter ki...
şahsi gıcıklığım hatalarının çok fazla olmasındandır bu millete ve aşırı bencilliğindedir; millet tcf ve scf'nin kapılarında yatarken 1924'te ve 1928'de 'kurtarın bizi bunlardan' diye... velhâsıl fantazide değil realitede demokrat olma azminde sıradan bir tipim ve dindar sayılmam bile pratikte; babylon, studio live insanıyım çoğunluğunuz gibi ama bu putperest, bu dogmatik, bu sosyal bilimlerle taşşak geçmek demek olan neopagan tapınmalarınız bu adama özgür düşünceme ve bana atfedilen çok boyutlu ve analitik reel vatansever duyuş ve duruşuma; düşünebilme melekeme 'batıyor' ey robotcanlar, olay bu; siz yine gidin anıtkabir'de tapınmaya, farkmaz yani, gülerim geçerim, zaman ve ömür de akar gider; hiç uyanmayanlarınız, fark(ındalık)lı olmayanlarınız için sorun da yoktur zaten...
(bkz: iyi uykular türkiye)
http://www.worldcat.org/wcpa/oclc/5420582
çok çok akıllı bir adamdır. hangi durumda kimle iyi geçinmesi gerektiğini fark edebilmiş yeri geldiğinde ikili yeri geldiğinde dörtlü oynamayı bilmiştir.

kurtuluş savaşından önce padişahtan kurtulmak için yeri geldiğinde ittihat ve terakkici olarak ermenilerle, yeri geldiğinde vahidettinin yaveri olarak ingilizlerle kanka olmayı başarmıştır. aynı yeteneği kurtuluş savaşı sırasında da göstermiş cephede güvenliği sağlamak ve cehpe gerisinde ankara hükümetini ve meclisini zor duruma düşürecek isyanları önleyebilmek için birinci meclisten çok akıllıca kararlar çıkarttırmıştır. bunların yanı sıra kimi yerlerde yaptığı konuşmalarda dini öğeleri ağırlıkta kullanarak dincilerin kurtuluş savaşına katılımını sağlamış, kimi yerlerde padişahı kurtarmak için savaşıyoruz diyerek padişah yandaşlarını cephelere çekmiştir. hatta 1921 de bursa da yaptığı bir konuşmada sadece kürtlerin kurtuluş savaşına katılmalarını sağlamak ve batıda yunan larla savaşırken güneydoğuda isyan çıkmasını önlemek için kürt lerin özerklik hakkı olduğu bizzat kendi ağzından belirtmiştir.

tabiki hepimizin bildiği gibi atatürk ne ingiliz-amerikan mandasını savundu, ne padişahçı ne ümmetçi ne de kürtçüydü. kurtuluş savaşının kazanılmasından yani tehlikenin uzaklaştırılmasından hemen sonra kendi gerçek yüzünü göstererk yobazların ve mandacıların götlerine tekmeyi bastı.

hala bazı gerici arkadaşlar 'ahanda bakın o koskoca ataürk yurdu ingilize amerikalıya peşkeş çekmiş, satmış' diyorlar. demeye korksalar bile ima ediyorlar. halbuki hepimiz biliyoruz ki daha yeni gördük, duyduk türbanlı bir kızımızdan... ingiliz in uzuvları altında yatmak isteyen bizzat kendileri. sırf türbanlı üniversiteye girebilsin diye ingiliz sömürgesine girmeyi kabul eden aşağılık varlıklar va yandaşları sorgular olmuş ataürk ü.

http://www.kenthaber.com/...iran/15/Haber_403024.aspx

edit: imla
hala bazı arkadaşların anlayamadığı çok özel bir adamdır. her özel insan gibi çok yönlüdür. sadece matematik ve dille ilgili açlışmalar yapmamış , türk ve anadolu -mezopotamya tarihi, savaş silahları, çocuk eğitimi ve hatta ziraat üzerine de kafa patlatmıştır. ancak hiç bir işi kendi kafasına göre yapmamış dil çalışmaları için dünyanın gelmiş geçmiş en önemli dil bilimcilerinden, bir türkçe uzmanı olan agop martayan a başvurmuş , yeni türk alfabesini martayan a yaptırmış, türkçe karşılığı olmayan arapça kelimeleri dilden kazımak için kendi kafasından kelime atmamış, türk dil kurumunun bugun yaptığı gibi dilbilimcilerle kelimeler araştırmış, yine martayan ın tavsiyesi üzerine dil ve tarih kurumlarını kurdurmuş ölene kadar da boş oturmamış çalışmış çalışmış çalışmıştır. agop martayan ın bir anısında anlattığı gibi türk dil kurumu dolmabahçe de toplanmış arapça - farsça kökenli garp, şark, cenup ve şimal i yani yön isimlerini değiştirmek için çalışmaya başlanmış. garp batı, cenup güney, şark doğu olarak değiştirilmiş ancak şimal e türkçe köken bulunamamış. bunun üzerine atatürk aylarca türk tarihiyle ilgili kitaplar okumuş, yabancı kaynaklardan öz türkçe araştırmaları yapmış ve eski türkler de soğuk ve karanlık anlamına gelen 'kuz' kelimesinden kuzey kelimesini türetmiştir. ve hala türklerin arapça konuşmasını savunan yobazlar tarafından bu adama sataşılmakta.

ha ama bazıları haklı. keşke herkes kendi işini yapsa. ama en başta dinciler! devlete burunlarını sokmadan kendilerini camilerine tekkelerine kapasalar. dinin devlet yönetiminde , bilimde, çocuk eğitiminde , okulda , sokakta ,iş yerinde işi ne? herkes kendi işini yapsa dünya ne güzel bir yer olacak değil mi?
Türkiyenin efendisi...Dünya görüşü, hitabı, tarzı, bakış açısı, alçak gönüllülüğü, yöneticiliği, inancı ve sonsuz mükemmel saymakla bitmeyecek özelliği ile şükran duyduğum insan.
akıllı olup, bununla kalmayıp aynı zamanda aklını da çok iyi kullanabilen, türkiye cumhuriyeti'nin ilk ve unutulmaması gereken lideridir. gerek kimi yobazların saçmalık ve gereksizlik olarak gördüğü devrimleri, gerek kimi yobazların hiçbir şey anlamayarak * küfrü bastığı sözleri onun ne denli ileri görüşlü olduğunu anlatmıyor mu? bugün kimi insanların hakkında atıp tuttuğu ata'm, bu vatanı o hakkında atıp tutanlara emanet bıraktı malesef. her insan gibi onun da hataları oldu ama en büyük hatası da buydu bence. malesef ki emanet bıraktığı vatanın gençlerinin ne kadar nankör, ne kadar pervasız olduğunu göremedi. hakkında edilen küfürleri, deccal dendiğini, dinsiz dendiğini, din düşmanı dendiğini duysaydı * , nasıl bir ülke yaratmışım ben derdi heralde. zamanında neredeyse tüm dünyanın saygı gösterdiği, hiçten var etmeyi bilen bir adam nasıl olur da kendi vatanında bu kadar aşağılanır aklım almıyor. kimse sevmek zorunda değil, iyiki de değil. ama eğer bugün yaşadığınız yerin nimetlerinden faydalanıyorsanız dinsiz dediğiniz adam için allah'a şükretmeniz lazım. *
laik türkiye cumhuriyetinin kurucusu ve ilk cumhurbaşbakanı dünyanın en büyük adamlarından biri. ulu önderimiz.
(bkz: mustafa)
Hastalığının başlangıcında kendisini muayene eden Dr.Fissinger günde kaç paket sigara içtiğini sormuş, Atatürk "sekiz" demişti. Doktor bunu günde bir pakete indirmesi gerektiğini söyleyince gülümseyerek cevap vermişti:"Ben zaten bir paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle yapacağım"
gerçek bir hayvan sever olan atamızın sakarya isminde bir atı ve fox adında bir köpeği vardı. atamız onlara çok değer verirdi ve imkan buldukça gittiği her yere götürürdü.

edit: bunu eksileyenin nasıl bir haleti ruhiye içinde olduğunu tamin etmek çok güç.
ta güney amerika'da, ta şili'nin başkenti santiago'da büyük atatürk için dikilmiş bir anıt var. evet.

bu anıt, santiago şehrinin güzel bir meydanında ve çok güzel bir yeşilliğin başında bir anıttır. gittiğiniz zaman, anıtın altında, ispanyolca bir yazı göreceksiniz. ben de sizlerle bu yazının türkçesini paylaşıyorum:

"mustafa kemal atatürk
türkiye cumhuriyetinin kurucusu ve vatanın fedakâr, sadık hizmetkârı, eşi bulunmaz kahraman ve insanlık idealinin canlı simgesi.
tüm hayatını türk halkına adadı ve ruhunun ateşi, halkına esin kaynağı teşkil etti. hatırası, halkının ruhunu alevler içinde bırakan ebedî bir meşale olarak kalacaktır."
facebook denen illette che, fidel gibi fotoğrafların peşine karşıyı işaret ettiği bir fotoğrafı konulup, altına şöyle bir yorum yazılarak halimizi özetlenmiştir.

"beni işaret edio ;)) büyk adam olcak dio * =)) atam yha takipçiniz.."

hastır lan ordan diyor, yha takipçiymiş bir de diye ekliyorum.
(bkz: godsend)
bir evin 4 çocuğu varsa ve bu çocukların üçü hayırlı biri hayırsızsa o ev kalkınır. bir evin 4 çocuğundan üçü hayırsız biri hayırlıysa o ev kalkınamaz. tanım yok çünkü bu insan için tanımlayabildiğim bir sıfat yok. türkiye cumhuriyeti devletini sadece yaşarken kollayabildi. 11 kasım 1938'de türkiye o eski türkiye değildi zaten. ardında bıraktığı evin üç hayırsız kardeşinden en hayırsızı olan ismet inönü ile başladı çöküşümüz. bakın bu adam 10 yıl ötesini 20 yıl ötesini görebiliyor diyoruz , geleceği gören adam diyoruz ya bu insan kendi ölümünden 80 yıl sonrasını görebiliyor. ilköğretimde , liselerde bize ezberletilen ancak anlamlandırılmayan kelimerini açık edeyim. kendi bizim aramızdan ayrılmadan önce bu ülkenin geleceği gençlerindir demiş , en çok onlara güvendiğini söylemiş. ve eklemiş

Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.

Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

şu yazılardan , şu cümlelerden yakın geleceğimizi çıkartmak zor değil. işte allahın verdiği bu mükemmel zekanın sahibi bu insan bizlere mezarından sesleniyor.

ama yanıldığı tek konu damarlarımızda bulunan asil kanın sadece manzaraları seyrettiği. elimizde bir şey gelmeden sadece seyredebiliyoruz. anı yaşıyoruz ülkemizin geldiği bu konumda iyi bir yer kapmaya , mutlu bir hayat sürmeyi kovalıyoruz. sorarsanız ne limanlar bizim ne kaleler bizim. ve böyle büyük bir önder kazandığı savaşlar dökülen kanlardan sonra ne mutlu türküm diyene sözünü söyleyebiliyor. işte bu hoşgörüyü daha kavrayamamış insanlar barınıyor topraklarımızda elimizden gelmeyenler dilimize vuruyor. en fazla konuşuyoruz veya klavyeye döküyoruz. herkesin bencil olduğu bu topraklarda fedakar olmaya çalışmak aptallık. sende varolan zeka , irade ve fedakarlık duygusunu bizim insanlarımıza aşılayamamışsın atam. zaten bu yeteneğinde olsa onu putlaştırmayın bu ne saçmalık diyenlere de cevabını verirsin.

1923 - 1938. gerisi yamyamlar ve iktidar yalakalarının oldu atam. ama verdiğin emeklerin boşa gittiğini düşünme bu yazıları yazan ben okuyan ve her kelimesine katılan bundan eminim katılacak olan gençlerin var hala.
The Economist dergisinin türkiye ve ermenistan düşmanlığına dair bir analizde kendisinden kurtarıcı olarak bahsettiği türk.

"Modern Türkiye'nin babası Kemal Atatürk, birinci dünya savaşı sırasında ve sonrasında yüzlerce Ermeni kadın ve çocuğu, Osmanlı kuvvetleri tarafından toplu olarak katledilmekten kurtardı."

"Modern Türkiye'nin babası Kemal Atatürk, birinci dünya savaşı sırasında ve sonrasında yüzlerce Ermeni kadın ve çocuğu, Osmanlı kuvvetleri tarafından toplu olarak katledilmekten kurtardı. Şimdiye kadar anlatılmayan ve herhalde bugünkü Türklerin birçoğu için bir sürpriz olacak bu hikaye, Erivan'daki Ermeni soykırımı müzesince toplanan ve müdürü Hayk Demoyan'ın yakında sitemizde açıklanacak diye söz verdiği birçok belgeden biridir."

http://www.haber7.com/hab...iamini-Ataturk-onledi.php

orjinal ifadeler ve tam makale için:

"KEMAL ATATURK , father of modern Turkey, rescued hundreds of Armenian women and children from mass slaughter by Ottoman forces during and after the first world war. This untold story, which is sure to surprise many of todays Turks, is one of many collected by the Armenian genocide museum in Yerevan that will soon be brought to light on our website, promises Hayk Demoyan, its director."

http://www.economist.com/...ory.cfm?story_id=12304946
memleket insanımızın "atam izindeyiz" yazısının altına ismini yazdığı, mp3 arşivinde hitaben "atatürk" klasörü açıp içine istiklal marşı, mehter marşı-remix ve nutuk parçalarını (arsist: atatürk) koyduğu liderdir. böyle sevgiye, böyle saygıya yazık.
güncel Önemli Başlıklar