bugün

milliyetçilikle ırkçılığı ayırt edemeyenlere fazla gelen laf...
Ata'm demiş, ne de güzel demiş, kulaklara küpe olası laf...
elestirel bir bakis acisi icin, (#24757).*
bu topraklar için canını feda eden binlerce askerin dudaklarının arasından çıkan, her söylenişte insanın içini ürperten, ülkesine, toprağına, milletine, bayrağına, insanına aşık olan, öleceksem şehit olarak öleyim diye tanrıya dua eden her türk için çok şey ifade eden, kendini türk hissetmeyenler için hiçbirşey ifade etmeyen cümle.
dikkat çekilmesi gereken ne mutlu türk olana degil ne mutlu türküm diyene dir. tabi bunu çekemeyenler ve faşistlik olarak algılanyanlar o zaman bu söz ün söylenme sebebini ve amacınıda bilmezler....
atatürk cumhuriyetin kuruluşunun 10.cu yılında yaptıgı konuşmanın sonunda söyledigi bu lafta osmanlı nın altında ezilen türk halkının(ermeni,kürt
laz,çerkes,gürcü...) kendine gelmesi ve itici güç olmasına önayak olmak ve kendine olan güvenini kazanması için söylemiştir. yorum sizlerindir...
mustafa kemal'in bu harika vecizesini faşistlik sanan gerizekalıların aynen kendilerine yakışan başbakanıda buna benzer bir laf söylemeye çalışmıştır ancak sığ ve bağnaz fikirlere sahip olduğu için kendinden bekleneni vermiştir.
(bkz: din birleştirici bir çimentodur)
türk demek türkçe demektir.
ne mutlu türküm diyene!
atatürkün söylediği en ünlü ve güzel sözlerden biridir. onuncu yıl nutkunun sonunda söylemiştir.
herkesin anlamasını beklemediğim bir söz..zaten ata yı anlamak herkesin karı değil. *edit: bu söz ne mutlu türk olana değil.ne mutlu türküm diyene dir.ama anlayana..
bu topraklar üzerinde söylenmiş en güzel vecizelerden.ne mutlu türküm diyene asla ve asla ırkçı bir söylem değildir; çünkü çok net, ne mutlu türk doğana değil, ne mutlu türküm diyene deniyor.
söz ve müziği ahmet yılmaz'a ait bir ezgi.

Engin denizlerin deriniyiz biz
Bir büyük milletin torunuyuz biz
Bu güzel vatanın yarınıyız biz
Ne mutlu Türk'üm diyene
Hiç kimseden yok korkum diyene

Edirne Ardahan obamız bizim
Can Mevlâna Yunus babamız bizim
Sevgiyle yaşamak çabamız bizim
Ne mutlu Türk'üm diyene
Hiç kimseden yok korkum diyene

Destanlar yazılan çağlar bizimdir
Ferhat'ın deldiği dağlar bizimdir
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir
Ne mutlu Türk'üm diyene
Hiç kimseden yok korkum diyene...
ırkçılık ve faşizm ile milliyetçiliği ayıran mükemmelötesi sözdür gazi paşa hitabet yeteneğini bir kez daha konuşturmuştur bu sözle...
büyük önder mustafa kemal atatürk'ün anlayan için çok derin anlamlar taşıyan vecizelerinden biridir. atam, yıllar önce bunu dile getirmiş ve bu topraklar üzerinde yaşayanların "ne mutlu türküm diyene" sözü etrafında kenetlenmesini, bütünleşmesini amaçlamıştır. ve ne acıdır ki, yıllar sonra, bir zat-ı muhterem * * kalkıp "sen ne mutlu türküm dersen öteki de kalkıp ne mutlu kürtüm diyene der, yahu milletin bütünlüğü ne mutlu türküm diyerek sağlanır mı?" demiştir.

eh..devlet adamı var..devlet adamı (!!!) var..*

not: bu özlü sözü, faşistlikle karıştıran aklı evveller için de;

(bkz: onuncu yıl nutku)
yetmediyse,
(bkz: atatürk ün bursa nutku)
o da mı yetmedi,
(bkz: atatürk ün gençliğe hitabesi)
eh..bu da yetmediyse daha birşey demem ben sana...
http://www.atin.org/detai...edetail&articleid=483
asıl mesele şudur ..türk olmayan bu lafa göre mutlu değidir türk olmadığını söyleyen hiç mutlu değildir..

yani geliri 30 $ olan avrupalı halklar mutlu değildir çünkü türk değildirler ne yapalım onlarda türk olsalardı onlarda mutlu olsalardı..

olayın bir başka boyutu ise güneydoğuda doğu anadoluda açlıktan ölen insanlar ne mutlu türküm diyene diyerek ne yazikki mutlu olamıyorlar türklük karın doyurmuyor..

hele başka milletlleri türk yapmak bizim değişmez huylarımızdandır kardeşim adam kürd
kürd oluncada mutlu veya değil ama adam kürd niye türk yapmaya çalışıyorsun..

niye dağlara gidip gözlerinin içine soka soka ne mutlu türküm diyene yazıyorsun..
(bkz: batıdaki dağlarda ne mutlu türküm diyene yazmaması)
ulu ata'nın bu sözü, bazı kesimlerce ata'nın milliyetçilik anlayışının sulandırılmış bir milliyetçilik olduğunu öne sürmede kullanılır. milliyetçi kesimlerde de zaman zaman ulu ata'ya karşı olmaya kadar varır bu tümceden çıkarılan anlam.

örnek olsun diye yazıyorum, almanya'da doğup büyümüş bir türk alman olduğunu söylüyor mu? elbet vardır belki. varsa almanyada yaşayan yazarımız, "ben alman'ım" diyen bir türk'ün özbenliğini nasıl yitirmiş, nasıl yozlaşmış olduğu hakkında örnek verebilir.

türk'ün son başbuğu atatürk, ne hitler ne de mussolini'dir. öncelikle bir türk'tür. bu nedenle onlar kadar vahşi olamaz. ancak bu devleti, bizlere, damarında asil kan bulunan ulusuna bırakmıştır. atatürk döneminde adalet, mahmut esat bozkurt'a emanet edilmiştir, bakan olarak. yine ata'nın döneminde asker ve polis olabilmenin şartlarından biri 'türk ırkından olmak'tır. aynen böyle. türk ırkından olmak.

ata kadar zeki bir kişi bu vatanı, elbette kendisini görenlere ısmarlamıştır. atam, devrim ve ilkelerinin bekçisiyiz. tüm baskılara rağmen.
''ne mutlu türke'' denmemiş , '' ne mutlu türküm diyene'' denmiştir arada ki ince çizgi çok önemlidir , atatürk ün nasıl akıl dolu ve iyi bir konuşmacı olduğunun kanıtıdır.
atatürk'ün onuncu yıl nutku'nun bitişinde söylediği söz.
not: tekrar sol frame'de bu başlığı görmek beni mutlu etti.
son zamanlar daki amerikanizm'e geçişten sonra söylenmesine alışkın olmadığımız bi cümle.

(bkz: ne mutlu türküm ve türk doğdum türk öleceğim diyenlere)
ülkemin merkezinde de olsam, ülkemden uzakta da olsam, gururla söylemekten çekinmeyeceğim cümle.

edit: birisinin feci şekilde zoruna gitmiş galiba, allah akıl fikir versin, yaşadığın ülkeyle gurur duyamayacak kadar ezik ve bu ülke vatandaşı olmanın getirdiği özelliği algılayamayacak kadar aptalsan!
askerde yürüyüş kararı sayılan sözlerden biri. tüyleri diken diken eder...
elbette ırkçı bir laftır bu. bunu anlamamak için salak olmak lazımdır. aslında ırk değilmiş kastedilen de bilmem neymiş, bir türk olarak 'hadi oradan' diyorum...
hiç birimiz safkan türk değiliz, ama yurt dışında türk olarak tanınıyoruz. ülkemin toprağından kim giderse gitsin, heryerde adı türk olarak geçecektir, çünkü ülkemin adı türkiyedir. dolayısıyla ne mutludur..
"ne mutlu türküm diyene" Atatürk'ün yıkılmaktan kıl payı kurtulan TC'ne umut vermek ve motive etmek için söylediği biçare sözlerden yalnızca biridir. Bu cümleden az önce belirttiği çalışkanlık,zeka gibi erdemlerden yoksun olmak için canla başla yaşayan bir ulus, nutkun sonundaki "ne mutlu türküm diyene" cümlesine saçmasapan sarılıp inanır gibi yaparak, bu kadar aciz ve nankörken bir de kendiyle gururlanmaya çalışır. Gerçekleri gören ve şikayet edenlere de hayırsız ve nankör der. Harikayım ben türküm, ulu atatürk diyerek tatmin olur. Çünkü bu kolaydır. Türk milleti zora gelemez, tembeldir, zeki değildir, aklını kullanmaz. Anca hile yapar, kısa yoldan gider. Rüşvet verir. Katleder. Ne yazık türk olup gurur duyana ve mutluyum diyene. Atatürk yaşasaydı acaba "hadi kutlayın! aslanlarım benim" der miydi..
kendi benliğinin farkında olmak ırkçılıksa, ırkçının önde gideniyim. bu saçma zihniyet yüzünden, başkalarını alkışlayıp sıra kendimize geldiğinde sızlanmaktan bir şey yapmayan zihniyet yüzünden bu lafın değerini anlayanların sayısı az.

eğer ne mutlu türküm diyene dediğim için faşistlikle suçlanacaksam en kral faşist ben olayım, sırf atatürk'ün söylediği bir sözü dile getirdiğim için. *
anaokuldan itibaran sabahçı veya tam günsen sabah girişte, öğlenciysen çıkışta okuduğun antın en son, en şehvetle söylenen sözdür. geçmişte, şimdi ve gelecekte, çocukların çıplak sesle veya mikrofonla okulda başı çekmek için hevesle çekerler. yaşadığı ülkede, ekmek yediği ülkede gururlanarak, heyecanlanarak bütün saflığı ile andın sonuna geldi mi bağırıp dağılmaları kadar güzel, onurlandırıcı, tüyleri diken diken edici çok az şey vardı. onları yetiştiren ebeveynlerin oğlunun veya kızının bu dört kelimeyi söylerken gözlerinde görülen parlama, heleki okula yeni başlamış bir çocuğa sahipse gözlerin de dolma belirir.
şimdi diyeceksiniz bu çocuklara zorla okutuluyor kendilerine sorulmuyor, zorlamadan başka faşistlikten başka bir şey değildir diye, ama bu topraklarda nasıl azınlıklar kendilerini bağıra bağıra buyum, şuyum diye tanımladıysa. Benimde, aileminde, okulumda okuyan çocuklarımızında bu benliğini kaybetmeden yaşatması, mırıltıyla değil bağırarak söylemesi doğru olandır.