bugün

türban konusunda çok mantıklı bir örnek veren üniversitelerarası kurul başkanı ve akdeniz üniversitesi rektörü.

"türban takan öğrenci kulaklıkla çok rahat kopya çekebilir ve normal zamanda türban takmayan öğrenci bile bunu kullanarak sınavlara türbanla girebilir" şeklinde asla mantığa ve akla aykırı olmayan bir örnek vermiştir.

şöyle düşünün, türban takan her öğrenci dürüst mü? türban takan öğrenci kopya çekmez diye bir kaide mi var? elbette yok! normal zamanda da kopya çekiliyor, bu mu göze battı diyen angutlar da çıkabilir elbet... diyelim ki, bir gözetmen sınav sırasında gayet saf duygularla şüphelendi ve kontrol etmek için türbanın altını kontrol etmek istedi, ne olacak? kopya çekiliyor olsa bir dert, çekilmiyor olsa ayrı dert, çekiliyor olsa al sana başka bir kaos unsuru, çekilmiyor olsa, "beni taciz etti, türbanımı çıkarmaya zorladı" gibisinden suçlamalarla en kanal 7'sinden en stv'sinden kanalların programlarına konu!

bugün türbanla üniversitelerden mezun olanlar, yarın recep tayyip erdoğan'ın "türbanın kamusal alana girmesine izin vermeyiz" sözünün üzerinden geçmek istemeyecekler mi? dizlerini kırıp evlerinde mi oturacaklar? o zaman aihm "ey türkiye cumhuriyeti sen bu öğrenciye okul kapısını açmışsın, çalışma kapısını kapatamazsın" demeyecek mi?

mustafa akaydın'ın adamlığını tartışmak isteyenler, önce suratına tükürüldüğünde, yarabbi şükür dercesine ertesi gün suratına neredeyse tüküren bir ülke yöneticisini ziyaret eden başka bir profesöre baksınlar!
mustafa aydın'ın ak olanı.
laikçilik yapmaktan, başörtüsü yasağını savunmaktan vakit bulursa rektörlük yaptığı dönemde üniversitesine ne kazandırdığını ve yönettiği üniversitede akademik yayın sayısındaki değişimi de açıklamasını beklediğimiz yakında görevi dolacak akdeniz üniversitesi rektörü.
özgürlüğü sadece türban özgürlüğü zanneden dürrüklerin, üak başkanı olduğu ve türbanın üniversiteye girişine karşı olduğu için salladıkları rektör.

bu dürrükler, üak'ın bildirisine imza koyan diğer rektörleri tanımazlar -gerçi mustafa akaydın'ı da tanımazlar, üak başkanı olarak açıklama yapıyor ya, oradan tanıyıp "yasakçı rektör derler- diğer rektörlere gidip "yasakçı rektör" diyemezler çünkü, popüler kültürün ötesinde kültür arayışları yoktur. anahaber bültenlerinde "üak başkanı" sıfatıyla yaptığı açıklamaları bilirler ancak.

mustafa akaydın'ı burada "yasakçı rektör" diye niteleyenlerin hiçbiri, üak bildirisine imza koyan 90 üniversitenin rektörüne gidip "yasakçı rektör" dememişlerdir, çünkü popüler kültürün ürünüdürler.

diğer taraftan, ülkede "kırmızı bölgeler" oluşturulurken, alkollü içki satılan yerlerin ruhsatı yenilenmezken -bakın daha çok ruhsat verilsin demiyorum, mevcut olanların iptali veya süresinin bitiminde yenilenmemesi- dernek lokalleri ile ilgili kanun çıkarken, kanal 7, stv gibi kanallar filmlerde bırakınız ses sansürünü sadece kadın boynu koklandığı, içki içildiği veya içki şişesi gösterildiği için sahne makaslarken özgürlük zedelenmiyor değil mi?

şimdi bu dürrüklere sormak isterim, özgürlük, demokrasi der bunlar, ulan sen milletvekilini seçiyor musun? bu hemen atlar "tabi olm seçiyorum" çok afedersiniz b.ok seçiyorsun! genel başkanlar çıkarıyor senin şehrinin adaylarını, sana da diyor ki, "seç koçum bunları" sen de "onaylıyorum ağam" bu mu özgürlük? kendi adayını ön seçimle seçebiliyor musun? seçemiyorsun... sen önce git siyasi partiler kanununun antidemokratikliği ile özgürlük kısıtlamasıyla ilgili konuş önce.

türban özgürlüğünü, özgürlük kılıfı altına sokup, "cumhuriyetin temel nitelikleri önemsizdir canım" diyenler için kakadır bu adam.

ha tabi size göre, parlamenter demokrasi olan ülkemizde cumhurbaşkanını halkın seçmesi de bir özgürlüktür, demokrasi için kazançtır. gidin o zaman devlet sistemlerini iyice bir okuyun, risale-i nur sahifelerinde öğrenemezsiniz bunları. öyle popülizm yapıp "özgürlük" kelimesini kullanmak çok basit çünkü.

ben de kampüste alkol almak istiyorum arkadaş, kimseyi rahatsız etmem, şerefsizim etmem, edersem de asın beni o derece. özgürlük istemiyor muyuz? nerede destekçilerim?
akdeniz üniversitesi eski rektörü
yerine israfil isminde biri atanmıştır.

akaydın gider, israfil gelir. olaya bak.
über tarafsız ve über demokrat cumhurbaşkanımız tarafından anti-siyasi bir kararla rektör olarak atanmamış profesör.

ahmet necdet sezer'in atamalarına ötenler, ahmet necdet sezer'in toplamını 7 senede yaptığı tercihleri tek seferde yapan demokrasi meteorunun kankası demokrasinin kayan yıldızı abdullahcığım hakkkında ne düşünüyorlar cidden merak ediyorum.
atanmaması bu milletin menfaati icabı olan, bilimle değil, oligarşik bir elit oluşumun bu millete posta koyma edimlerini şakşaklamayla iştigal eden insan... über taraflı ve bu milletin değerlerine über yabancı hatta yâd olan, toplum huzuruna ve reel faydalarına hiçbir katkı sağlamamış selef cumhurbaşkanı tarafından atanmış bir acayip bilim insanı? ergenekonsever yüce(!) şahsiyet...
http://www.haber7.com/hab...-Ergenekon-baglantisi.php
müthiş mâkul mantığına(!) ise gülemiyorum bile, o kadar yani...
http://www.sabah.com.tr/2...4D99A9DEC35C1B04740F.html
http://www.cafesiyaset.co...ginc-odule-ne-diyecek.php
bilim değil gerilim üreteci olduğu zamanları da unutmamak lâzım elbette sevgili (b)ilgili sözlük, ne de olsa ol hafıza-i beşer nisyanla mâlüldür...
http://www.tumgazeteler.com/?a=2717136
rektor atanmamasına cok uzuldugum kişi.
An itibarıyla Antalya Belediye Baskan Adayıdır kendisi.
milletvekili adayı olmasını bekliyorduk.

olmamış. oysa kendisine çizdiği yol üniversitelerarası kurul başkanlığından milletvekilliğine oradan bakanlığa ve malum partinin genel başkanlığına oradan da başbakanlığa hatta cumhurbaşkanlığına olmalıydı.

oysa üstün vasıflarından bütün ulusumuz yerine sadece antalyalıları yararlandırma yolunu seçmiş.

onun gibi aydın düşünceli, karizmatik şahsiyetli, irticadan - mürteciden yılmayan, kafasını karanlıklarla örtmemiş, fikri hür vicdanı özgür insanlara sadece antalyalıların değil bütün ulusumuzun ihtiyacı vardı.

ne diyelim belediye başkan adaylığı ulusumuz için büyük kayıp, antalyalılar için büyük bir kazanç olmuş.

yersen.

seçimlerde boyunun ölçüsün alıp babasının çiftliğinde kendisi gibi aydınlık! insanlar yetiştirmeye devam edecek ne yazık ki.
antalya için adaylığı rahatsız etmiş birilerini. türban konusundaki duruşundan herhalde. iyiymiş valla! antalya'nın tabiri caizse amına koyan menderes türel den sonra ebem gelse antalya yı cennet yapacağına inanırım. 50 metre uzaklıktaki arkadaşın evine arabayla yarım saatte varıyorsun akp nin süper köprülü kavşakları sayesinde. şehrin muhtelif yerlerinde nerede kullanılacağı belirsiz harfiyatlar dökülü. hangi ranta süs olacak diye merak edebiliyoruz sadece. bi yürüyün gidin allahaşkına yahu! oyumu da göğsümü gere gere vereceğim akaydın a. sizin akp li olmayan akp li belediye başkanınız açılışlarda piyano çalmaktan fazlasını bilmiyor çünkü.
türban konusundaki görüşlerinden bağımsız olarak; üniversite'ye getirdiği sistemle sınıf geçmeyi epey zorlaştıran ve öğrenciler tarafından pek de sevilmeyen eski rektör.
kaynak: tıp okumamasına rağmen okudaki beşinci senesini yaşayan abim.
chp'den aday olduğu Antalya büyük şehir belediye başkanlığı yarışında akp'ye baya bir fark atarak antalyalıları sevindiren kişi.
müstakbel antalya büyükşehir belediye başkanı.

kendisinin kazanmasının en büyük müsebbibi yine akp'nin ta kendisidir.

1- başarılı ve halk tarafından çok sevilen, seçildiği takdirde %60 gibi büyük bir oy potansiyeline sahip kepez belediye başkanı erdal öner aday gösterilmedi, buna kızan kepezli seçmen akp'ye olan desteğini ilçesinde %30'lara düşürdü.

2- menderes türel'in plansızca yatırım yapması, antray gibi "ben yaptım oldu" yatırımının gelmesi, antkart sisteminin bir yerlere rant aktarımı olması, dolmuşların değiştirilip, yeni dolmuşların akp'li meclis üyesi esat göyük'ten alınma zorunluluğu getirilmesi.

3- abdullah gül'ün hocayı rektör olarak atamaması. başarılı işler yaparken, sırf türban kriterini alan cumhurbaşkanı, bu bağlamda hoca'nın hırs yapmasına neden olmuş ve belki rektör olarak atansaydı girişmeyeceği başkanlık yarışına girişmiştir. abdullah gül'ün über tarafsız yaklaşımı akp'nin antalya semalarından çekilmesini getirmiştir.

antalya'daki belediye dağılımlarında da akp çok büyük oranda ezilmiştir yani antalya'nın rantının aymazca akp'lilere dağıtılması yarından itibaren son bulacaktır. umuyoruz, antalya'nın rantı antalya'da kalacaktır.
müstakbel antalya büyükşehir belediye başkanıdır.Cumhuriyet rejiminin sıkı savunucularındandır.Kendisi corum'un yetiştirdiği sayısız akademik personelden birtanesidir.
menderes türel'in tüm küçümsemelerine rağmen menderes türel'in eline seçim sonucunu veren antalya büyükşehir belediye başkanı.

hakkındaki iddialara yanıt vermekten ziyade tipik akp'li cevaplarından olan "attıvınız camuvlava halkımız yivmi dokuz mavt günü cevabını çok sevt şekilde vevecek" cevabını veriyordu müstakbel eski başkan.

cevabımızı çok sert verdik menderes emin ol, umarım cevabımızı net şekilde almışsındır.
Antalya'nın özüne döndüğünün göstergesi olan seçim sonucuyla artık AntalyA büyükşehir belediye başkanı olan eski akdeniz üniversitesi rektörü.
seçim kampanyası süresince 3 dev proje sözü vermiştir;

mega proje 1: sağlık kenti antalya
antalya hastaneleriyle dünyanın gözbebeği olacak.

antalya'nın kış ayları kıymeti bilinmeyen bir hazinedir. uzun nekahat dönemi isteyen veya kansergibi uzun süreli tedaviye ihtiyaç duyan hastalıklar için antalyanın ılık kışları bulunmaz nimettir. antalya'yı sağlık kenti yapacağım. onlarca yeni ihtisas hastanesi açılmasını sağlayacağım...

kuzey afrika, rusya, ortadoğu ve avrupa'dan her yıl milyonlarca turist şifa bulmak için gelecek. açılacak hastanelerin yerlerini bile belirledik. sağlık turizmi ile antalya 12 ay kazanan bir kent haline gelecek.

mega proje 2:
üniversite kenti antalya
antalya üniversiteler kenti olacak.

bizim yazlarımız zaten dolu. üniversite gençliğinin enerjisi ile kışlarımız da dopdolu geçecek antalya tıpkı eskişehir gibi türkiye'nin örnek üniversite kenti olacak.

akdeniz üniversitesi 'ni türkiye'nin en iyi üniversitelerinden biri haline getirmek için 30 yılımı verdim. şimdi çıtayı yükseltip antalyamı türkiye'nin üniversite kenti yapmaya çalışacağım.sağlık kenti antalya'nın ihtiyaç duyacağı binlerce doktor,hemşire, teknisyen, bankacı antalya'mızda yetişecek.çocuklarımızın geleceği aydınlanacak. öğrenci sayısı ilk dönemde üçe katlanacak. anaların,babaların, gençlerin yüzü gülecek.

mega proje 3:
emekli kenti antalya
antalya'da dünya çapında emekli kentleri kuracağım.

antalya "emekli turizmi" nin nimetlerini bilmiyor. dünyada buna yoğunlaşmış kentler var. emekli turistdemek, yazlık turistlerden daha varlıklı ve daha uzun süre ikamet eden turist demek.

antalya'nın ılık kışları, elverişli coğrafyası avrupalı, rus, ortadoğulu emeklileri kentimize çekecek. bu tip entegre programlar için akademik onay şart. ben bu işin türkiye 'deki kürsüsünü açtım. antalya'mızı emekliler cenneti haline getireceğim. emekli kentleri kuracağım.emeklilerle istihdam ve kaliteli iş gücü ihtiyacı artacak.

diyerek antalya büyükşehir belediye başkanı olmuştur.
iktidara gelir gelmez tedaş'ın 17 mart 2009 -seçimden önce- son ödemeli 450.000 liranın ödenmemesi sebebiyle tramvayın elektriğini kesmesiyle sarsılan arkasından da menderes türel'in 20 ay boyunca ödemediği paralar yüzünden faizleriyle beraber 12 milyon liralık haciz işlemi ile karşılaşan antalya büyükşehir belediye başkanı.

merak ediyoruz, menderes tekrar iktidar olsaydı, vakıflar bölge müdürlüğü 20 aydır yapmadığını bugün yaptığı gibi yapıp haciz işlemi başlatacak mıydı? tedaş elektriği kesecek miydi?

(#5044802)
antalya büyükşehir belediye başkanı olarak akp iktidarına en güzel cevabı vermiştir. akp şanlı urfada ceketi koyup alamadığı gibi, hakkı yenen bir rektöre antalya gibi önemli bir kenti kaptırmıştır.
antalyalının beklentilerini yavaştan boşa çıkarmaya başlayan antalya büyükşehir belediye başkanı.

üstteki birçok entryden de belli olduğu üzere, akaydın hoca'yı destekledim ancak kendisine destek vermemiz, kimilerinin zannettiği gibi ve kendi yollarında yaptığı gibi koşulsuz ve katıksız değil!

evet antalya büyükşehir belediyesi'nin bağlı şirketleri ile beraber 1.2 milyar lira borcu olduğu doğrudur ancak, sen değil miydin hocam gelmeden önce "antalya'nın 1 milyar lira borcu var" diyen? sen değil miydin "antalya'nın geliri kendisine yeter, ankara'dan para gelmesine gerek yok!" diyen?

yani bu borcu bile bile o makama aday oldun! bu borcu taşıyabileceğin iddiası ile o makama aday oldun! geldin, 2010 dünya basketbol şampiyonası'nda antalya'nın olup olamayacağı belli değil çünkü salon inşaatına başlanmadı. mevcut yer danıştay tarafından iptal edildi ve sen yer bulup, bu salonun yapılmasını sağlamak yerine "paramız yok, ankara para göndersin" muhabbeti yapıyorsun, sen değil miydin "antalya kendisine yeter!" diyen? 2010 dünya basketbol şampiyonası'nı milyarlar izleyecek, antalya için müthiş bir reklam ve antalya bu olanağını kayseri'ye kaptırmak üzere! sen ise müthiş bir soğukkanlılık ile karşılıyorsun bu olayı!

antalya için menderes türel'in yaptığı ender faydalı işlerdendir kent müzesi yapımı. sen bu projeyi askıya alıyorsun... kaldı ki, o projeyi yürüten kurul akp'nin baskılarına rağmen onların istediklerini yapmayan, boyun eğmeyen bir kurul. sen ise "para yok" bahanesi ile projeyi askıya alıyorsun.

tramvay hattı her ne kadar yanlış yatırım olsa da, her ne kadar büyük fiyasko olsa da o hattı oradan kaldırmanız bugün mümkün değil ancak 2 aydır tramvay çalışmıyor neden? tedaş'a türel zamanında ödenmesi gereken para ödenmediği için e ödesene hocam, çalışsın şu zımbırtı?

antalya altın protakal film festivali de tehlikede görünen.

hemen her muhabbette "ben büyük borçla aldım belediyeyi" diyerek enkaz edebiyatı yapıyorsun... o makama aday olurken bilmiyor muydun? "antkart'ı yırtacağım" dedin yırtamadın, ki yırtılması hata olur. daha halkçı bir hale büründürülmesi gerekir. "antalya ankara'dan zengin" dedin, her muhabbette "para yok, ankara para göndersin yapalım" diyorsun. sen o makama o borcu bilerek geldin, o makama oturunca o borcu görmedin! zaten 1 milyarlık bir borç yükü tahmin ediliyordu.

hocam, antalya'da desteğini yitirmeye başladın haberin olsun. borç edebiyatı yapmayı, enkaz edebiyatı yapmayı bırak da önümüze bakalım. projeleri askıya almakla, olmaz bu işler.

ayrıca, akp'nin kadrolaşmasına gösterdiğimiz tepkiyi sana da gösteriyoruz, bir zahmet akp kadrolaşması zihniyetinde kadrolaşmaya gitmeyiniz! yok bu danışmanımın oğlu, yok bu şoförüm bilmem ne...

velhasıl, sana oy vermeyenler değil, sana oy verenler ensende mustafa hoca. her şeyi bilerek aday oldun, itiraz etme lüksün, yakınma lüksün yok! her şey ideoloji değil. bu kafayla gidersen emin ol %20 bile alamazsın antalya'dan bir sonraki seçimde...
iktidara geldiği günden beri iptal etmekten başka icraatı olmayan başkan. işbu sebepten mütevellit iptal başkan diyorum ben kendisine.
ha tek ve en büyük icraatı ise esoesamanhocam.com adlı internet sitesidir. sitenin adı yakışmıştır kendisine.
(bkz: esoesamanhocam com)
(bkz: yaparsa hoca yapar)