bugün

kanal 1 yapımı tv programı.
pınar altuğ sunmakta.

edit: akla ve sağlığa zarar program.
güzel bir izlence. yeryüzünde, ne kadar garip adam varsa hepsine parayı basıp getirtiyorlar. beğenerek izliyoruz.

son bölümde bir jonglör abimiz vardı. 3 tane elektrikli testereyi, çalışırken attı tuttu. sunucu komikti,

sayın seyirciler lütfen tekrar söylüyorum. bu, özel koşullar hazırlanarak profesyoneller tarafından yapılıyor. evde sakın ama sakın denemeyiiin!...3 nokta.

kimin evinde 3 tane elektrikli testere var be bacım? hadi oldu diyelim kim onların hepsini çalıştıracak, hadi çalıştırdı diyelim, "dur şunu bi havaya atayım bakalım ne olacak?" diye kim merak eder. e artık o kadarını da yapıyorsa bırak yapsın, azim yapmış demek, ne kesersin hevesini.

bir de ekliyor, "portakalla falan deneyin, ama testere kullanmayın". elim tam da uzanmıştı, uyardığın iyi oldu.

derinek : yazıda, sunucu yerine pınar altuğ koyunuz, sonra limit alınız.*
bir takim ucubik bünyelerin bir takım garip yeteneklerini sergilediği, pınar altuğ kişisinin bu yetenekleri abartılı derecede şaşırarak ve ayrık memelerini öne iterek izlediği, mükemmel ingilizcesiyle vaççu gona duu for as * dediği, şebelek konukların ve seyircilerin tüm bu olanları çılgınlar gibi alkışladığı sosyal bir deney olmaya aday saçma sapan bir kanal 1 prodüksiyonu.
an itibariyle göğüslerinin toplam ağırlığı 14 kiloyu bulan bir kadın konuk olmuştur.
(bkz: nuri alço'nun katıldığına pişman olmadığı programlar)
sadece memeden oluşan hanım teyzenin kola kutularını söz konusu memeleriyle ezdiği program.
rtuk'un yayinini durdurmamasina bir turlu anlam veremedigim program. herifin birisi cikiyor burnuna civi cakiyor, oburu jilet yiyor, beriki vucudunu zimbaliyor bilmemne. psikopatligin bini 1 para yani. ondan sonra da bir donem yilin annesi secilen degerli buyugumuz pinar altug ablamiz cikiyor aman ha cocuklar sakin bunlari yapmayi denemeyin diyor. yilin annesi ya butun cocuklar pasa pasa dinler sozumu saniyor herhal. yani rtuk ne diyeyim ben sana şinci ? kemal sunal essogluessek diyince biplersin, obur taraftan da boyle psikopatliklara da eyvallah edersin.
pınar altuğ:p.a
osurukçu oğlan:o.o

p.a: evet mucizeler gecesine hoşgeldiniz. şimdi alkışlarınızla büyük yetenek o.o yu çağırıyorum
alkış efekti *
o.o gelir.
p.a: hoşgeldiniz. öncelikle sizi bu yeteneğinizden dolayı tebrik ediyorum. kaç yaşınızdan beri osuruyorsunuz?
o.o: valla abla kendimi bildim bileli osururum.
p.a: peki siz bu konuda bu dünyanın en iyisi misiniz?
o.o: pek tabi ben osuruğumla dünyaca tanınırım.
p.a: aa ne güzel sizi bir kez daha tebrik ederim. hayran kaldım size. bi soru daha; osuruğunuz kokar mı?
o.o: valla ben sana şu kadarını söyleyim benim dedemde osururmuş. hitler zamanında onu gaz odalarında kullanmış. gerisini sen anla yani.
p.a: ooo olağanüstü. alkışlarınız bay osuruk için efendim.

(bkz: bi siktir git ya)
türk milletine atılmış son kazık. öyle bir yozlaşma var ki bu program!da. canım acıyor izlerken. "bu millet bunu hakedecek ne yaptı?" diyorum. televizyonu tuttuğum gibi balkondan aşağı atasım geliyor. zor tutuyorum kendimi. biliyorum ki, bu yüzsüz ve soysuzlar, maymunluklarına devam edecekler.
bu programı tedavülden kaldırmayan rtük'e de buradan saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

tv filmlerindeki içki ve sigara görüntülerini mozaiklemekle olmuyor bu işler. osuruluyor lan bu programda. cayır cayır hem de. *
samimiyetsiz bir takım ünlülerin çağrıldığı, samimiyetsizlikleri gülüşlerinden tepkilerinden okunan, "nasıl prim yapalım da çok izlenelim" üzerine kurulmuş hayvan sirki.
pınar altuğ'un sunupta izleyemediği programdır. eee kadın dyanamıyo tabii.
(bkz: mucizeler komedisi) *
izleyenlerin midesini alt üst eden rezalet. kusmak isteyenler boğazlarını parmaklamak yerine gönül rahatlığıyla bunu izleyebilirler. evet izlemek istemedim zapladım ama gördüklerim yetti de arttı. * * *
çocuklar görüp yanlış örnek almasın, camdan atlamasın diye pokemon'u, power rangers'ı yasaklayan, domuz var diye winnie the pooh'un bazı sahnelerini kırpmak isteyen rtük'ün neden sessiz kaldığına anlam veremediğim program.

kılıç yutanlar, orasına burasını şişlerle delenler, osurarak güldürenler*, cam yiyenler ve daha aklıma gelmeyen bilimum gubikliği yapanlar mevcut. bir sansür, mozaikleme falan da yok açık açık gösteriliyor delinme sahneleri.

şimdi sorarım sana sayın rtük zamanında sikindirik nedenlerle onca program yasakladın, pokemon hevesimizi kursağımızda bıraktın. şimdi durmanın ne gereği var? millet olarak televizyondan kolay etkileniyoruz bunu kabul edelim. yarın bir çocuk eline şiş alıp ben mucize adamım diyerek kendine zarar verirse mi önlem alınacak bu programa merak ediyorum.

bu tarz bir programın ertesi gün okul olmayan cumartesi gecesi yayınlanması, gelişim çağındaki birçok bireyin izleyebilmesi anlamına geldiğiniden kötü örnek olabilme katsayısını artıran bir detaydır.

sonuç olarak kesinlikle ama kesinlikle önlem alınmalı bu programa.
kanal 1 gibi bir kanalı kanal 7'ye çeviren televizyon programı.
asker dönüşü televizyonu ilk açtığım anda beni domalıp osuran bir adam ve geğirerek şarkı söyleyen dangoz bir ablayla karşılayan program. pınar altuğ sunuyormuş.

altı ay önce askere giderken pınar ablamız çocuklar etkilenir diye en ufak tartışmasını bile mutfakta yaparken, altı ay sonra orta yerde milleti sıçtırtmaya başlamış. enteresan.

bir sonraki program için benden de bir öneri;

bir çift çıkartsınlar ve doggy style takılsın bu çift. iş bitince kadının bızıra mikrofonu dayayıp am fortlamasını dinlettirsinler herkese. çok komik olur, büyük rating alır.

allah sabır ver yarabbim.
an itibariyle pınar altugun bir kez daha eksi sözlük yazarlarına ayar vermeye calıstıgı program.
Pınar Altuğ (atacan) 'un sunduğu ,birbirinden ilginç yeteneklere sahip insanların çıkıp şov yaptığı, son haftalarda kendini tekrarlamaya başlayan kanal1 'de yayınlanan program.
şu ana kadar tek bir gerçek mucize yayınlamış beyaz cam şeysi.

mucize; 5 yaşında gözleri görmeyen kore'li bir kız çocuğu. mucizesi piyano çalmak, ancak o nun yaptığına piyano çalmak eylemi demek çok ama çok ayıp kaçar.

piyano üzerinde gezinen yumuk elleri yanlış notaya bastığında nota, hafifçe tınlıyor, doğru notayı bulduğunda, notaya o kadar etkileyici basıyor ki, çaldığı, daha önce basmış olduğu yanlış notalar ile birlikte kusursuz, menendsiz bir senfoniye(konçerto demiyorum dikkat edile) dönüşüyor. özellikle sol eli ile bastığı bas akorlar yerlerinde o kadar mutlular ki, o kadar olur.

scientific american'da yayınlanan bir makalede; beynin, bilgi akışı ve sentezlenmesini sağlayan miyelin kılıflarını,ortalama, 25 senede örebildiğini yazıyordu. kılıfların daha hızlı birleşmesi, beynin kavramları ve kavramlar arası ilişkiyi görmesini çok erken yaşlarda sağlayabiliyor. bunu yapan beyinlere biz deha ya da dahi diyoruz. beyaz madde* olarak bilinen bu yapı, beynin sadece gri hücrelerle* düşünmediği savında baş oyuncu.

bu kore'li yumuk ve bıcır ablamız ise bu dehanın kusursuz bir örneği. beyin ve el, o kadar güzel verkaç yapıyorlar ki, yüzyılın en acayip, en anlaşılmaz ve en güzel insanını bize tanıtıyor, hem de müzikle. daha ne olsun!

programı hazırlayanlara teşekkür ediyorum, saygılar efem.
bruce lee tarzı hareketlerle, deli gibi sesler çıkararak ip atlayan bir adamı sanki çok ilginç birşey yapıyormuş gibi yayınlayan garip program. aynı adam sonra üzerine üç çıtı pıtı kızı alarak ip atlamıştır. *
rezil bir program.
dün her mahallede çokça görülen tipik bir amcanın akrep ve çıyan yeyip üstüne limonu yuttuğu yarışmadır.