sanal alemin; insanlarin duygu ve dusuncelerinin daha duzgun anlattığı yer olarak düşünülnürse gayet normal olan bir eylemi yapan tiplerdir.
düşününce guzel aslinda, normal hayatta anlatmaya utandigimiz cekindiğimiz şeyleri sanal ortamda gayet rahat anlatiriz ve bu da bizim gercek kisligimizi ortaya cikarir,ve ask da dogal ortamda, sıkılmanın utanmananı olmadıgı yer de daha güzel yaşanır falan da filanda
ciddiye almayin lan bi bk varmis gibi okuyorsunuz bide inanacaksiniz bu zirvalara.inanmayin aşk bu kadar kolay degildir.
sanal alem yalanin bininin bir para oldugu yerdir.
kendini dünya guzeli olarak tanitan kisi, şişkonun tipsizin biridir, dunyalar zengini olan ortam adami falan olan kişi de,tek bir bilgisara sahip olan ortamıda msn olan çulsuzun tekidir.
bu yuzden bu asklar kisa sureli olmaklar beraber gelecegi yoktur.
turkcell telsim ve avea yi zengin etmekten baska da vatana millete bi faydasi yoktur.
aşk dedigin gözgöze dizdize elele olmaktir gerisi yalandir.
(bkz: msn de kız istemek)
(bkz: msn de kına yapmak)
(bkz: msn de yiyişerek çocuk sahibi olan tipler)* *
en sanal duygunun insanıdır.
aşkı zenginlik, güzellik, şan şöhret olarak bilen insanların asla anlayamayacağı olaydır.

güzel diye kaşar seven aşık mıdır? veya aşk bu mudur ? yiyişmek mi? * * * *
ilk başta en iyi arkadaş olur.sonra sadece yazarak konuştuğu, yüzünü bile görmediği o kişiden hoşlanmaya başlar.her zamanki gibi beraber eylenirlerken içinde, özellikle karın bölgesinde yoğunlaşan o garip duyguyu farkeder.bu dayanılmaz bir heyecan ve mutluluk vermektedir ve sürekli gülümserken tir tir titremesine de neden olur.onu her msn listesinde görüşünde, her ileti ibaresi belirdiğinde ve her güler yüz yolladığında heyecanlanır, uçar.resmini gördüğünde ise bir kez daha aşık olur ve fazla bir şey değişmez.sadece artık hayalinde bir yüz vardır.

o kişi ansızın gittiğinde ve gelmediğindeyse kahrolur, hayata küser...dua eder.
" msn de konuşarak aşk mı olurmuş lan?! " diye başına geleceklerden habersiz büyük konuştuktan bir süre sonra birileriyle msn de konuşarak aşık olan insanlardır. daha önce küçümsediği diğer tipler de bir yerleriyle güleceklerdir onlara.
aşık değil de msn de birbirlerinden hoşlanmaya başlayan insanlar demek daha doğrudur belki de. çünkü, aşık olmak çok iddealı bir cümle bence. ama adı her neyse o duygunun işte, sonuçta insan kabullenemez bir süre. kendi kendine sürekli saçmalamaması konusunda telkinlerde bulunur. kabul etmek istemez onunla her konuşmasında midesine giren krampları. çünkü, hissettiklerini kabul etmenin risk almak demek olduğunu iyi bilir. karşısındaki kocaman bir belirsizliktir sonuçta. hoşlanır, korkar, kafası karışır, vazgeçer sonra tekrar başladığı yere döner çaresizce.
"asla" lafını yemek zorunda kalmış insan hali. * *
sanal/real farkını kavrayamayan insan modeli.

(bkz: maskeli balo)
(bkz: msn aşkım)

Birde bunların tanımadığı kişiyi* listesini ekleyip direk "selam kız adresi ver" diyen tipleri vardır. Genelde 14-20 yaş arası, okumamış, büyük ihtimalle marangozhanede çalışan kişiler bunu yapar. Delikanlılık yaparlar birde!
gerçek insanlar arasında aşkın yaşanamayacağına kanaat getirmiş, gündelik yaşamın götürülerinden uzak, çevre korkusundan kurtulmak isteyen, gerçek dünyaya ait olgulardan soyutlanmış, bırakıp gittiğinde "sanaldı" damgası vurularak ardından pek fazla ağlamayacak, yine de günlerini karşısındakiyle konuşmaya adayıp sık sık online listesini kontrol eden, onun çevrimiçi saatlerini tenefüs saatleri kadar iyi bilen, gün içerisinde değişik saatlerde çekilen karizma resimleri avatara koyarak etkileme yoluna giden, bıraksan bırakılacak ama asla bırakılmak istenmeyen bir sevgilinin sanal da olsa varlığını tercih eden tiptir. gülünmemelidir, geçilmemelidir. asla asla denmemelidir. olmayacak iş olur, msn listenizden birine gönlünüz kayıverir. * * çünkü msnde konuşurken günlük hayattaki tüm sıkılganlığınızı bir kenara bırakarak gerçek kimliğinizi ortaya koyabilirsiniz. * * * aslolan msnde olduğu gibi gündelik hayatta da aynı rahatlığı, aynı ortamı oluşturabilmek ve sanaldan bir adım öteye geçebilmektir. yoksa kuru kuruya msnde gönül bağlamak bir boata gönül bağlamaktan farksızdır. başlarda mutluluk verse de ilerleyen zamanlarda bu mutluluk sizi kesmez, daha fazlasını istersiniz. msnin şartları da henüz buna müsait değil.. kırlarda bayırlarda deli danalar gibi ipini koparıp sevdicekle gezmek dururken msnde zaman öldürmek niyedir?

ayrıca msnde konuşarak aşık olan tiplerin şöyle de bir özelliği vardır: * msnde konuşulan birçok şeyi gerçekte paylaşamazlar.. konuşulanlar o ortama aittir ve yanyana gelince kopukluk yaşanır.. bu durumun üstesinden gelebilen aşıklara ne ala, gelemeyene puhahahaha * *
eğer karşılıklı taraflar dürüstse gayet temiz bir aşktır yaşanan. zira ortaya "uff tipine bak ne süper hatun/adam" gibi sözcükler kurulmaksızın, karşıdakinin sohbetine/zekasına/kültürüne hayran kalınarak başlamış bir aşk çıkar. ne de güzeldir. ancak yaş gibi durumlarda hayalkırıklıklarıyla tüm ilişki "game over" olabilir..
gerçekten aşık olduysa tebrik edilesi tipler. aşkın kişinin kafasında yarattığı güzel bir düşünceyi başka bir vücudun içine yerleştirme olduğu düşünülürse ; aşık olmak isteyen için yer mekan platform çok önemli değildir. msnde de aşık olursun , vapurda gördüğün birine de aşık olursun.
bazı insanların yapabildiği şeydir. bu kişiler görmedikleri,sadece resimle aşık oldukları insandır. sadece konuşmalarla aşık olmuştur. insan dokunmadan nasıl aşık olabilir orasıda meçhul tabi. ismail isimli bir kişi msnde kızlara aşık olabilme potansiyeline sahiptir. bu güne kadar 3 kıza aşık olduğu gözlemlenmiştir. fakat canlı canlı görmeden,sesini duymadan,dokunmadan nasıl aşık olabilmiş onu anlayamamaktayız.
bahsi geçen eylemi şahsım başarı ile gerçekleştirmiştir.

2005 yılının yazında msnde konuşulmaya başlanmış, 2006 martında ilk buluşma gerçekleştirilmiş, 2006 temmuzunda annenin eli öptürülmüş,2006 aralığında kayın validenin eli öpülmüş ** 2007 martında 2 taraftan bağımsız bir ülkede bile buluşulmuştur. birlikte istanbul'da sultanahmet'te sokakta bir gece bile geçirilmiştir.

ki birbirine aşık olan 2 tipin biri kktc'de, diğeri isveç'te ikamet etmektedirler.
aralarında renk farkı, dil farkı, din farkı, ırk farkı yaş farkı * , boy farkı ,kilo farkı ve doğal olarak cins farkı vardır...

yani demeye çalıştığım, aşkı her yerde bulursun arkadaşım...

ya da , o seni her yerde bulur mu demeliydim?

edit: hala birlikteyiz.
bu tiplerin sonu genelde serap ezgü, seda sayan, lerzan mutlu stüdyolarında kesişir.
sadece msn de konusup msn de cikip msn de ayrilanlar bile var!

bi arkadas var ordan biliyom *
ilişkiye başlama isteği tavan yapmış kimselerdir.
- bir kere daha titreşim gönderir misin sanalcan?

sanalcan titreşim gönderdi!

- ahh...titreşimin bile diğerlerinden farklı sevgilim*
asklarinin sona ermesi halinde bir tik ile engellenip msn listesinden silinmesi muhtemel insan toplulugu.
gerçek hayatta aradığını bulamamış , aramayı bilememiş daha da ötesi aramaması gerektiğini fark edememiş insancıkların kişisel tatmin yöntemi.
(bkz: birbirine titreşim göndererek orgazm olan tipler)
(bkz: msn de dil çıkaran smiley görünce tahrik olmak)
herkesin elestirip cocuk olmakla suclayip da en az bir defa yasamis oldugu hadise.
siz boyle akliniz sira alay edince insanlar da oturup aaa ne kadar olgun birisi bu diye dusunuyorlar diymi?